söylemekten asla gocunulmaması gerekilen kelimedir. bilgeliğin bir emaresidir bu kelimeyi kullanmak. kullanmaktan asla çekinmeyin.
devamını gör...

datça/palamutbükü
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ne demiş gabriel garcia marguez

"akıttığın göz yaşlarını silmek yerine, akmasına neden olanları sil hayatından."
devamını gör...

intihal sebebiyle soruşturması vardır ve henüz dava sonuçlanmamıştır.
devamını gör...

türkiye’nin hemen her ilinde bir adet bulunan semt adı. ankara’da bulunanı ne kadar nezihse istanbul’da bulunanı bir o kadar leştir.
devamını gör...

her başlığın altına z kuşağı yazan tiple ölümüne kapışır.
devamını gör...

üniversitede kendi evimi kurup misler gibi yalnızlığın tadını çıkarırken bir gün yine lastikli çarşaf değiştiriyorum, boy aynasında süngerle cebelleşen hâlimle karşılaşınca “kendi kendine lastikli çarşaf değiştiremeyen de gelip sana tatava yapmasın.” diye gazlamıştım kendimi.

lastikli çarşafı süngeri bir güzel bazadan ayırmadan takmaya çalışmayın arkadaşlar. çıkarın, sünger size uysun öyle daha kolay.
devamını gör...

karşı kıyıdan görülendir.
devamını gör...

"ve nelere baskın gelmezdi ki seni düşünmenin tadı." ahmed arif

"sen gülünce gün cumartesi olur,bir kuş havalanır gökyüzünde." özdemir asaf

"ben aşk nedir bilmem. /eski kafalıyım. bir seni bilirim. /bir de adın geçince sıkışan kalbimi." attila ilhan

"yedi tepeli şehrimde /bıraktım gonca gülümü/ne ölümden korkmak ayıp /ne de düşünmek ölümü.". nazım hikmet ran

"sanmıştık ki ikimiz yeryüzünde ancak birbirimiz için varız./ ikimiz sanmıştık ki tek kişilik bir yalnızlığa bile rahatça sığarız.". attila ilhan
devamını gör...

quokka
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
(bkz: en sevimli)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
(bkz: en cana yakın)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

1975 yapımı yönetmeni natuk baytan senaryo yazarı erdoğan tünaş olan aksiyon, absürt komedi türünde bir türk filmi . filmin baş rollerinde cüneyt arkın, filiz akın , erol taş, turgut özatay oynar.

filmin konusuna gelecek olursak.

nermin(filiz akın), güzel ve başarılı bir iş kadınıdır. beşiktaşlı murat (cüneyt arkın ) ise namlı bir kabadayı ve nakliyat işi yapan bir iş adamıdır. nermin ile murat çok büyük bir aşk ile evlenmiş fakat murat'ın çapkınlıkları yüzünden boşanmışlardır 3 çocukları olduktan sonra. nermin üç çocuğunu tek başına büyütmüştür. oğluları ve damadı işe yaramaz konumdadır büyük oğlu erol(yaşar yağmur) çapkınlıktan küçük oğlu fikret (cem onur) danstan discodan damadı tarık (cemil şahbaz) ise kumardan başını alamamaktadır. murat ise kendisine yasadışı işler teklif eden aliço muratın tabiri ile uyuz aliço(erol taş) ile uğraşmakta ve çapkınlıklarına devam etmektedir. tarık kumarhane patronu rasim'in(turgut özatay)tehdit etmesi sonucu kayınvalidesinden torun ömere düşkünlüğünü kullanarak para alıp borcunu öder ve rasim'e kayınvalidesinden aldığını söyler . rasim bir plan yaparak nerminin evini basıp erolu döverek torununu kaçırtır. nermin ise bu işi halletmesi için yıllar sonra murattan yardım isteyecektir.

filmde bir çok absürt sahne vardır mesela seni çıktığın yere gönderiyorum:



oğluları ile yıllar sonra karşılaşma sahnesi:



bana kurşun işlemez ahbap:



bunun gibi bir sürü absürt komedi sahnesi bulunur aynı natuk baytanlı kemal sunal filmleri gibi. gülerek izleyebileceğiniz bir filmdir efendim hele oğluları ile idman yaparken olan sahneler bir efsanedir.
devamını gör...

*kodlayan iko'nun adıyla yaz.!
devamını gör...

1. entry her şeyi özetlemiş işte. çocuğunun birey olduğunu kabul edemiyor aileler. ne saçma bir şeydir bu? sanki onlar bizim yaşımızda hiç olmamış gibi...
devamını gör...

aslında sizin ve etiyopda yaşayan iletişimi olması için kuantum dolanıklıklı olması lazım bunun için en başta evrime veya yaratılışa gitmemiz lazım .

ayriyeten kuantum fiziği ile kuantum biyoloji aynı tanımlar ile açıklamıyoruz , isimleri aynı olabilir lakin açıklama şekilleri çok farklı birde daha yeni bir konu olduğundan , ki kuantum fiziği hakkında daha hiçbir şey bilmiyoruz denecek kadar az bilgimiz var iken kuantum biyoloji hakkında çok kısıtlı yorum yapabiliyoruz.
devamını gör...

sıdıka. olaylara yaklaşımımız birebir.
devamını gör...

şurada 13-14 yaşındaki ergenlerin bile yazmayacağı şeyler yazan kazık kadar insanlar (y kuşağı) varken z kuşağına gelene kadar ilk önce aranızdan onları aforoz edin sevgili yaşlı ve kırıcı insanlar.
devamını gör...

yalandır, iftira beyandır. ben severim zeki kadın. tabii bunu yansıtma şekli önemli. misal ben kadının tavırlarıyla; konuşma ve tartışma stiliyle; olaylara, kişilere, davranışlara getirdiği yorumlarıyla zekasını konuşturmasını ve bunu insanlara yansıtmasını isterim. ama bazı kadınlar var ki bunu dilinden düşürmüyor, kendini övmekten alamıyor. alnına yazıp gezecek neredeyse o derece kibirli. bu kadınlar gerçekten sevilmiyor işte, sevilecek tarafı yok bunun benim için. senin ne kadar zeki olduğunu herkesin bilmesi gerekmiyor kardeşim. bırak da seni, senin gibi insanlar anlasın, etrafında sen gibi insanlar olsun. ben zekiyim diye etrafına birilerini doluşturmaya ihtiyacın yok zaten. diyeceksiniz ki zeki insan bunu neden yapsın? yapıyorlar işte, kimisi kibrinden yapıyor, kimisi egosundan yapıyor, kimisi bilmem neyden yapıyor. zeka iyi veya kötü yöne doğru gidebilen bir şey. her insan aklı selim şekilde iyi yönde kullanamıyor, ne yazık.
devamını gör...

günaydın sözlük canıms.
seni rüyamda gördüm.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

istanbul üniversitesi profesörü ahmet murat sezenkişi'dir.

1926 yılında bir seminerde arka odada laflıyoruz herr freud'la. kendisi bir nörolog amma velakin aklı sürekli erkliğe çalışıyor. bir ara dayanamadım muhabbete dâhil oldum. "neden dimağ denilen karmaşık olguyu sürekli şeye bağlıyorsun?" diye sordum. "ehem, anlamadım herr sezenkişi? biraz daha açık olsanız kuzum." dedi. o anda cevvallenerek: "oğlum" dedim, "sen de eviriyon çeviriyon her şeyi o işe getiriyon" o anda anlayarak bir muzip kahkahadır patlattı. bereket versin bende oracıkta güldüm. ama yine de güvenmiyorum bu herife, müstehzi kahkahalar fırlatıyor oraya buraya.. bakalım göreceğiz."

kaynak: ist. üni. nürnberg 4. nürnberger doktorandenkonferenz / hatıratlar - 1926 pr. dr. a. m. sezenkişi
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim