boş beleş insanların yazar olması
kendinize yüklenmeyin bu kadar.
ayrıca sözlük yazarlığıyla övünmek mi? ben kimseye söylemiyorum sözlükte yazdığımı.
ayrıca sözlük yazarlığıyla övünmek mi? ben kimseye söylemiyorum sözlükte yazdığımı.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının ilgisini çeken konular
psikoloji, mitoloji, felsefe ve edebiyat.
devamını gör...
arzuhalci
cumhuriyet dönemine kadar icraati devam eden arzuhalcilik, üst makama gönderilecek dilekçe, mektup yazımını üstlenirlerdi. yasaları iyi bilen, okuma ve yazması olan insanların çalıştığı arzuhalcilik mesleğini yapanlar; adliye binaları, evlendirme daireleri gibi yerlerin civarlarında bulunurlardı.
devamını gör...
kirk douglas
abd tarihinin en karanlık zamanlarından birinde şu filmi ile tiranlara kafa tutmuştur. (bkz: paths of glory)
devamını gör...
yusuf atılgan
sustu. konuşmak gereksizdi. bundan sonra kimseye ondan söz etmeyecekti. biliyordu; anlamazlardı.
aylak adam kitabında böyle demiş yazardır. nefis.
aylak adam kitabında böyle demiş yazardır. nefis.
devamını gör...
marka takıntısı olan insan
bütünüyle sevdiğim tek marka diesel dir, pahalıdır ama hakeder, bir ruhu vardır, iddiasında haklıdır bence,
genelde ürünlerinde logo yok, olanlarıda ben tercih etmem zaten, ama her tasarımı çok orjinal, ürünlerinin malzemeleri dokuları çok kaliteli, ayakkabıları zaten taş gibi, özellikle botlarına hastayım.
genelde ürünlerinde logo yok, olanlarıda ben tercih etmem zaten, ama her tasarımı çok orjinal, ürünlerinin malzemeleri dokuları çok kaliteli, ayakkabıları zaten taş gibi, özellikle botlarına hastayım.
devamını gör...
kur'an-ı kerim
gelmiş geçmiş en hakiki mürşiddir. philosophiae naturalis principia mathematica nasıl bilimde çağ atlatmışsa bu kuranda ahlaken dünyayı çağ atlatmıştır. en sevdiğim yasaklarından biri gıybet'tir.
devamını gör...
zengin bir eş bulma hayali
zengin olmayı sağlayacak iş hayalinden önce geliyorsa büyük zarardır. insan hayatta sadece kendine dayanmalı. zengin olmak istiyorsa bile bunun kaynağı yine kendi olmalı.
devamını gör...
emine erdoğan'ın küçük porsiyon önerisi
ama kafam nasıl güzel.
devamını gör...
sözlük radyosu kaçak yayınları
tuğba ekinci'den o şimdi asker çalacak birazdan.
mahmut tuncer'den jandarma da olur.
la yeter la yeter. *
mahmut tuncer'den jandarma da olur.
la yeter la yeter. *
devamını gör...
kuzen evliliği
sözlük olarak başlığı açanı evlendirelim diye düşündüğüm başlık.
alsın teyze kızını.
al kız sende bunu.
ankara'da olsun düğün.
buranın düğünleri çok eğlenceli.
şöyle oyunlu olanından olsun.
müzikler benden olsun.
en kıpır kıpır olanından.
bende o zamana kadar bu oyun işini iyice halledeyim.
dökelim kurt murt.
pastalı börekli yemekli kır bahçesi düğünü olsun.
gökten 3 elma düşsün, biri geline, biri damada biri bana düşsün.
düğün organizasyonu işine mi girsem.
baya eğlenceli işler.
alsın teyze kızını.
al kız sende bunu.
ankara'da olsun düğün.
buranın düğünleri çok eğlenceli.
şöyle oyunlu olanından olsun.
müzikler benden olsun.
en kıpır kıpır olanından.
bende o zamana kadar bu oyun işini iyice halledeyim.
dökelim kurt murt.
pastalı börekli yemekli kır bahçesi düğünü olsun.
gökten 3 elma düşsün, biri geline, biri damada biri bana düşsün.
düğün organizasyonu işine mi girsem.
baya eğlenceli işler.
devamını gör...
sözlükte ulu orta aşk yaşamak
sözlükte yaşadığım halde denk gelemediğim tutku dolu haller. murphy yasalarına kurban gittim yemin ediyorum. 99 şampiyonlar ligi finalindeki gibi hissediyorum; maçın tamamını izleyip son dakika gollerini kaçırmıştım...hooof neden böyle şeyleri hiç yakalayamıyorum ben ya.
devamını gör...
engellediğin yazarı neden engellediğini hatırlayamamak
acaba alzaymır mı oldum diye düşündürür.
bakıyorum bu kim nick mi değişmiş acaba oradan profile geçiyorum okuyorum yamuk bir şey de yok. niye engelledim hiçbir fikrim yok, normalde çok itici gelmediği sürece engel de atmam halbuki.
neyse hatırlayamadıklarıma genel af ilan ettim, tanıdıklarım siz zaten müebbetliksiniz.
bakıyorum bu kim nick mi değişmiş acaba oradan profile geçiyorum okuyorum yamuk bir şey de yok. niye engelledim hiçbir fikrim yok, normalde çok itici gelmediği sürece engel de atmam halbuki.
neyse hatırlayamadıklarıma genel af ilan ettim, tanıdıklarım siz zaten müebbetliksiniz.
devamını gör...
normal sözlük formatı ve kuralları için ne dediler
henüz her şey çok yeni olduğu için zamanla oturacağını düşündüğüm formattır.
ben ekşi sözlükte de yazıyorum, 2 sözlüğü oranlamaya sokarsak, inanın burada daha az göze batıyor format dışı tanımlar.
ben ekşi sözlükte de yazıyorum, 2 sözlüğü oranlamaya sokarsak, inanın burada daha az göze batıyor format dışı tanımlar.
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydın sözlük…
ama öyle, ışınlanmak istediğiniz yetmişlere ışınlanamadığınız, tasavvufla huzur bulayım derken varoluş sancıları çektiğiniz, üç milyar saniyenizin bir kısmını sıfırın ortasına bir delik daha açmaya çalışmakla tükettiğiniz, alışamadığınız bir kainatın gündüzüne uyandığınız bir günaydın değil elbet…
(bkz: şeyhim beni ışınla)
kaan boşnak - şeyhim beni ışınla
kadıköy rıhtım'dan boğa’ya çıkarken, önünden geçtiğiniz kuru kahveci mehmet efendi’nin açık kapısından burnunuza hücum eden, sıcak, taze, türk kahvesi kokusu gibi buram buram bir günaydın…
sizi sırılsıklam eden bir yağmurda, eliniz ayağınız kâfi miktarda buz kestikten sonra vardığınız sınıfınızda, dövülmek için ateşten çıkarılmış akkor bir demir çubuktan hallice kalorifer peteğinin sıcaklığına mabadınızı emanet etmişsiniz gibi sıcak bir günaydın…
sıradan değil özgün bir günaydın…
özgür bir günaydın…
şov sevmeyen, ama yine de birazcık ‘ben buradayım’ diye bağıran bir günaydın…
ama öyle, ışınlanmak istediğiniz yetmişlere ışınlanamadığınız, tasavvufla huzur bulayım derken varoluş sancıları çektiğiniz, üç milyar saniyenizin bir kısmını sıfırın ortasına bir delik daha açmaya çalışmakla tükettiğiniz, alışamadığınız bir kainatın gündüzüne uyandığınız bir günaydın değil elbet…
(bkz: şeyhim beni ışınla)
kaan boşnak - şeyhim beni ışınla
kadıköy rıhtım'dan boğa’ya çıkarken, önünden geçtiğiniz kuru kahveci mehmet efendi’nin açık kapısından burnunuza hücum eden, sıcak, taze, türk kahvesi kokusu gibi buram buram bir günaydın…
sizi sırılsıklam eden bir yağmurda, eliniz ayağınız kâfi miktarda buz kestikten sonra vardığınız sınıfınızda, dövülmek için ateşten çıkarılmış akkor bir demir çubuktan hallice kalorifer peteğinin sıcaklığına mabadınızı emanet etmişsiniz gibi sıcak bir günaydın…
sıradan değil özgün bir günaydın…
özgür bir günaydın…
şov sevmeyen, ama yine de birazcık ‘ben buradayım’ diye bağıran bir günaydın…
devamını gör...
geceye bir şiir bırak
çok güzel şiir be! hadi yine iyisiniz köftehorlar.
münacaat
bu yaşa erdirdin beni,gençtim almadın canımı
ölmedim genç olarak ,ölmedim beni leylak
büklümlerinin içten ve dışardan
sarmaladığı günlerde
bir zamandı
heves ettim gölgemi enginde yatan
o berrak sayfada gezindirsem diye
ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende.
vakti vardıysa aşkın,onu beklemeliydi
genç olmak yetmiyordu fayrap sevişmek için
halbuki aşk,başka ne olsundu hayatın mazereti
demedim dilimin ucuna gelen her ne ise
vay ki gençtim
ölümle paslanmış buldum sesimi.
hata yapmak
fırsatını ademe veren sendin
bilmedim onun talihinden ne kadar düştü bana
gençtim ve ben neden hata payı yok diyordum hayatımda
gergin bedenim toprağa binlerce fışkını saplar idi
haykırınca çeviklik katardım gökyüzüne
bir düşü düşlere dalmaksızın kavrayarak
bulutu kapsayarak açmadan buluta içtekini
tanıdım ademoğlu kimin nesiymiş
ter döküp soru sormak nereye sürüklermiş kişiyi.
çeşme var,kurnası murdar
yazgım
kendi avcumda seyretmek kırgın aksimi.
gençtim ya,ne farkeder deyip geçerdim
nehrin uğultusu da olur,dalların hışırtısı da
gözyaşı,çiğ tanesi,gizli dert veya verem
ne fark eder demişim
bilmeden farkı istemişim.
vay beni leylak kokusundan çoban çevgenine
arastadan ırmaklara çarkettiren dargınlık!
yola madem
çöllerdeki satrabı yalvartmak için çıkmıştım
hava bozar,yüzüm eğik giderdim yine
yaza doğru en kuduzuyla sürüngenlerin sabahlar
yola devam ederdim.
gençtim işte şehrin o yatık raksından incinen yine bendim
gelip bana çatardı o ruh tutuşturucu yalgın
onunla ben
hep sevişecek gibi baktık birbirimize.
bir kez öpüşebilseydik dünyayı solduracaktık.
oysa bu sürgün yeri,bu pıtraklı diyar
ne kadar korkulu yankı bulagelmiş gizlerimizde
hani yok burda yanlışı yoklayacak hiç aralık
bütün vadilere indik bir kez öpüşmek için
kalmadı hiç bir tepe çıkılmadık
eriyeydik nesteren köklerine sindiğimizce
alıcı kuş pençesiyle uçarak arınaydık
ah,bir olaydı diyorduk vakar da yoksanaydı
doğruydu böyle kan telef olmasın diye çabalamamız
ama kendi çeperlerimizi böyle kana buladık
gönendi dünya bundan istifade
dünya bayındırladı:
bir yakış,bir yanış tasarımı beride
öte yakada bir benî adem
her gün küsülü kaldık.
bunca yıl bu gücenik macera beni tutuklu kılan
artık bu yaşa erdirdin beni,anladım
gençken almadın canımı,bilmedim
demek gökten ağsa bile tohum yürekten düşecekmiş
çünkü hataya bağışık büyük hatadan beri nezaret yer
çiğ tanesi sanmak ne cüret,gözyaşıymış
insanın insana raptolduğu cevher.
şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi
taşınacak suyu göster,kırılacak odunu
kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin
tütmesi gereken ocak nerde?
ismet özel
münacaat
bu yaşa erdirdin beni,gençtim almadın canımı
ölmedim genç olarak ,ölmedim beni leylak
büklümlerinin içten ve dışardan
sarmaladığı günlerde
bir zamandı
heves ettim gölgemi enginde yatan
o berrak sayfada gezindirsem diye
ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende.
vakti vardıysa aşkın,onu beklemeliydi
genç olmak yetmiyordu fayrap sevişmek için
halbuki aşk,başka ne olsundu hayatın mazereti
demedim dilimin ucuna gelen her ne ise
vay ki gençtim
ölümle paslanmış buldum sesimi.
hata yapmak
fırsatını ademe veren sendin
bilmedim onun talihinden ne kadar düştü bana
gençtim ve ben neden hata payı yok diyordum hayatımda
gergin bedenim toprağa binlerce fışkını saplar idi
haykırınca çeviklik katardım gökyüzüne
bir düşü düşlere dalmaksızın kavrayarak
bulutu kapsayarak açmadan buluta içtekini
tanıdım ademoğlu kimin nesiymiş
ter döküp soru sormak nereye sürüklermiş kişiyi.
çeşme var,kurnası murdar
yazgım
kendi avcumda seyretmek kırgın aksimi.
gençtim ya,ne farkeder deyip geçerdim
nehrin uğultusu da olur,dalların hışırtısı da
gözyaşı,çiğ tanesi,gizli dert veya verem
ne fark eder demişim
bilmeden farkı istemişim.
vay beni leylak kokusundan çoban çevgenine
arastadan ırmaklara çarkettiren dargınlık!
yola madem
çöllerdeki satrabı yalvartmak için çıkmıştım
hava bozar,yüzüm eğik giderdim yine
yaza doğru en kuduzuyla sürüngenlerin sabahlar
yola devam ederdim.
gençtim işte şehrin o yatık raksından incinen yine bendim
gelip bana çatardı o ruh tutuşturucu yalgın
onunla ben
hep sevişecek gibi baktık birbirimize.
bir kez öpüşebilseydik dünyayı solduracaktık.
oysa bu sürgün yeri,bu pıtraklı diyar
ne kadar korkulu yankı bulagelmiş gizlerimizde
hani yok burda yanlışı yoklayacak hiç aralık
bütün vadilere indik bir kez öpüşmek için
kalmadı hiç bir tepe çıkılmadık
eriyeydik nesteren köklerine sindiğimizce
alıcı kuş pençesiyle uçarak arınaydık
ah,bir olaydı diyorduk vakar da yoksanaydı
doğruydu böyle kan telef olmasın diye çabalamamız
ama kendi çeperlerimizi böyle kana buladık
gönendi dünya bundan istifade
dünya bayındırladı:
bir yakış,bir yanış tasarımı beride
öte yakada bir benî adem
her gün küsülü kaldık.
bunca yıl bu gücenik macera beni tutuklu kılan
artık bu yaşa erdirdin beni,anladım
gençken almadın canımı,bilmedim
demek gökten ağsa bile tohum yürekten düşecekmiş
çünkü hataya bağışık büyük hatadan beri nezaret yer
çiğ tanesi sanmak ne cüret,gözyaşıymış
insanın insana raptolduğu cevher.
şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi
taşınacak suyu göster,kırılacak odunu
kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin
tütmesi gereken ocak nerde?
ismet özel
devamını gör...
kürtajın yasaklanması gerekliliği
gerçekte; doğacak bebeğin yaşama hakkıyla ilgili olmayıp tamamen kadınların özgürlüklerinin kısıtlanmasına yönelik olarak ortaya atılan, ikiyüzlü bir istektir.
devamını gör...


