halâ hayatta olmam.
devamını gör...

yazarsam ağlarım demek istediğim başlıktır.
devamını gör...

kafa sözlük kitap edebiyat kulübü ile birlikte okuduğumuz ve toplantısını gerçekleştirdiğimiz ilk kitap.

herbert george wells fazlasıyla bilgili ve haddim olmayarak belirteceğim üzere vizyon sahibi biri. 1895'te yazılan bir kitabın 2021 yılında rahatça okunması ve şu an bile ilgi çekici olması yazar hakkında ve kitabı düşündüğümde beğendiğim yönlerden biriydi. h.g. wells'in okuduğum ilk kitabı olmasına rağmen farklı bakış açısı ve bilgisi rahatlıkla geçti zihnime.

kitabın konusuna kısaca değinecek olursam, adından da anlaşılacağı üzere zaman yolcusunun 4. boyut olarak kabul edilen zamanda, geleceğe yani ileriye doğru hareket etmesini konu alıyor. tabii önce arkadaşlarıyla paylaşıyor ''zaman makinesi'' tasarısını fakat kendisine pek inanılmıyor. çünkü kitapta da geçtiği gibi zaman yolcusu ne kadar yetenekli ve zeki de olsa tavırlarından kurnaz olduğu çıkarımı yapılabilecek ve tam olarak kavranamayacak kişilerden. ''ondan daha az yetenekli bir adamı meşhur edecek şeyler onun elinde birer hileydi sanki. her şeyi kolaylıkla yapabilmek bir hatadır.''

zaman yolcusu bu tasarısını gösterdikten bir süre sonra akşam yemeğine davet ediliyor ve geç kalıyor. geldiğinde masanın başındakiler onu görünüş olarak yıkılmış olarak buluyor. ve zaman yolcusu yaşadıklarını anlatmaya başlıyor, bence kitap da aslında burada başlıyor.

yazarın fikirlerini direkt olarak yazıyla aktarması farklı bir deneyimdi. mesaj vermeye çalışmıyordu, direkt iletiyordu o mesajı, hatta açıklıyordu. betimlemeleri de yazıldığı zamana göre gerçekten sağlam ve ileri görüşlü olabilecek nitelikteydi. kitabı okurken zihnimde öyle görüntüler oluştu ki, kitap toplantısında kitapla ilgili paylaşılan gelecekteki insanların (eloiler ve morlocklar) görselleriyle zihnimdeki kesinlikle uyuşmuyordu.

kitabın pek sevmediğim yönü, bazı zamanlarda beni içine fazlasıyla çekerken bazen de odaklanmakta güçlük çekmem oldu.
ve kısa bir kitap olmasına rağmen bir günde hemen okuyup bitirilecek bir kitap gibi gelmedi bana. dolu bir kitaptı.

aslında söylenecek ve değinecek çok şey var fakat tat kaçıran bir bilgi vermek istemiyorum. iyi okumalar.
devamını gör...

sevgi kelimelerle ifade edilmez, hissettirilir. birinin sizi sevmediğini hissediyorsanız, bu kesinlikle doğrudur. sevgi, hata payı olabilecek bir his fakat sevgisizlikte bu pay yoktur. bu yüzden; istenmediği kapının eşiğinde durmak, insanın kendisine yapacağı saygısızlıktır. sevilmediğini hisseden sahiden sevilmiyordur. çünkü sevgisizlik taklit edilemez.
devamını gör...

yine birilerine dert olmuşuz prensesliğimizle. go girl!
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sözleşmeye bakış açım her zaman ismi vardı işlevi yoktu artık ismi de yok şeklindedir.
evet arkadaşlar çok abartıyoruz n’olmuş her yıl ölüversin 500 kadın(!) gerçekten içler acısı bi durumdayız.
devamını gör...

duyguların belki de en güçlüsü olan nefret insan doğası açısından ulaşılması en kolay duygudur. insan ve insan sağlığı üzerindeki etkisi o kadar derin ve anlaşılmazdır ki. bazen bir kibrit çöpü bile nefretin alevlenmesi için yeter de artar bile. böyle bir durumda bize düşen tek şey ise ondan olabildiğince uzağa kaçmak ya da ona teslim olmaktır. ondan olabildiğince uzağa kaçabilmek için yapmamız gereken tek şey belkide o an nefret kadar güçlü olan sevgi denen silaha sarılmaktır. çünkü nefret denen bu illete teslim olursak başta sağlığımız olmak üzere elimizde bulunan her şeyi kaybetme olasılığımız oldukça yüksektir. sağlık demişken bu sadece bedenen kaybedeceğimiz bir sağlık değil bilindiği üzere her şey kafada bizim düşüncelerimiz aracılığıyla şekillenmektedir ve bu süreçte öncelikle kaybedeceğimiz en önemli şey akıl sağlığımızdır. şöyle düşünebilirsiniz bu süreçte kaybedeceğimiz en önemli şey ailemiz, dostlarımız ve sevdiklerimizdir. ama öyle değil nefretle başlayan bir düşünce sistemi her şeyden önce sinsice bize akıl sağlığımızı kaybettirir ve akıl sağlığımız yerinde olmadıktan sonra ailemiz, dostlarımız ve sevdiklerimiz birer birer içimizde büyüttüğümüz nefrete kurban gider. onlar elimizden kayıp giderken nefret denen bu duygu bizleri öylesine esiri etmiştir ki umrumuzda bile olmaz üstüne içten içe onlara da nefret beslemeye başlarız. hani en önemli şey ailemiz, dostlarımız ve sevdiklerimizdi. bir kere nefret denen duyguya akıl sağlığımızı teslim etmişiz çevremizdekilerin ne önemi var ki onlar bizi terk ettikten sonra. ve sonuç olarak önemsizleştiler işte nefret duygusuna teslim edeceğimiz yeni bir şey çıktı. beni terk ettiler oysaki ben bir şey yapmadığım halde. böyle böyle kafamızın içinde kurdukça kurar bilendikçe bileniriz. artık nefret bizi sarıp sarmalamıştır bizi ta ki sevgiye teslim olana kadar nefretin can düşmanına.
devamını gör...

uçamıyorum artık
kanatlarım kırık
altından demirler
sarmış etrafımı

düştüm, kaç kere
dizlerim yaralı
kanıyor sol yanım
ayakta duramıyorum

ulaşamadım sana
yaşayamıyorum da bazen
sözlerim kesiliyor
yorgunken nefeslerim

seni düşlerken
gördüğüm rüyaların
kabuslar alıyor yerlerini
sen neredesin?

ayakta bekliyor musun hala beni?
yoksa oturdun mu artık?
ruhum duymasa da
hissediyor seni.
devamını gör...

çevremden gözlemlediğim erkek.

yavaş yavaş evlenmeden önceki erkekten uzaklaşan erkektir. köprüyü geçmiştir cinsellik tabusu artık sıkıcı olağan gelmesiyle, gerçek kimlikler dökülmeye başlamıştır. önemli olanın sohbet muhabbet edebilme, ortak paydada buluşabilme olduğunu pişman olarak anlayan erkektir. yüz güzelliğine doymuştur, gönül güzelliğine aç kalmıştır.
bekarlık zamanlarını özleyen,sorumluluk altında ezilen, hayattan aldığı zevk azalan erkektir. kabullenmek ya da ayrılmak arasında ilerleyen yıllarda çıkmaza düşücek erkektir. geçmiş olsun denilen erkektir.

not:mutlu evli erkek görmedim.
devamını gör...

türkçesi eponim.

kısaca bir şeyin isim babası veya isim annesi diyebiliriz. eponimler hem gerçek hem de kurgusal kişilere veya yerlere dayanabilir. tıpta pek çok hastalığa, onları keşfeden kişilerin adı verilmiştir. eponim'in başka bir formu ise başlangıçta marka isimleri olan ancak şimdi o kategorideki tüm ürünler için kullanılan kelimelerdir.

bazı eponim örnekleri:
amerika= ünlü kaşif amerigo vespucci,
obamacare= eski abd başkanı obama zamanında çıkartılan sağlık reformu yasası,
alzheimer= onu tanımlayan alman doktor alois alzheimer'dan adı gelmektedir,
sandwich= kumar masasından kalkmadan nasıl karnımı doyururum diyen ingiliz asilzadesi john montagu (kendisinin soyluluk ünvanı 4th earl of sandwich'tir ),
sana yağı = benzeri tüm yağlar için kullanılır,
fahrenheit = fizikçi gabriel daniel fahrenheit,
diesel (motor)= mucidi rudolph diesel.
devamını gör...

"söyleşir
evvelce biz bu tenhalarda
ziyade gülüşürdük
pır pır yaldızlanırdı kanatları kahkaha kuşlarının
ne meseller söylerdi mercan köz nargileler
zamanlar değişti
ayrılık girdi araya
hicrana düştük bugün
ah nerde gençliğimiz
sahilde savruluşları başıboş dalgaların
yeri göğü çınlatan tumturaklı gazeller
elde var hüzün
o şehrâyin fakat çıkar mı akıldan
çarkıfeleklerin renk renk geceye dağılması
sırılsıklam âşık incesaz
kadehlerin mehtaba kaldırılması
adeta düğün
hayat zamanda iz bırakmaz
bir boşluğa düşersin bir boşluktan
birikip yeniden sıçramak için
elde var hüzün" attilla ilhan

onlarca hüzne sarıldığımız bir yayın. derman ola. yüreğin dert görmesin gomercan. eyvallah.
devamını gör...

alarm çalmadan uyanmak ve tekrar uyumak.
devamını gör...

yunus emre'nin "dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldim." deyişindeki ev'in anlamına geldiğini düşündüğüm kelimedir. aynı zamanda somut olarak da kabe'dir.
devamını gör...

nobel’den çok daha anlamlı ve önemli olduğunu düşündüğüm ödüldür. macar bir gazeteci olan joseph pulitzer adına müzik, gazetecilik ve edebiyat alanında verilen ödüller nispeten hakkaniyetli dağıtıldığı için nobel’i çok gerilerde bıraktığını düşünürüm.

pulitzer ödülü kazanan kitaplar arasından benim okuduğum bazıları:

1. ernest hemingway - yaşlı adam ve deniz
2. john steinbeck- gazap üzümleri
3. harper lee- bülbülü öldürmek
4. frank mccourt- angelanın külleri
5. junot diaz- oscar wao’nun tuhaf kısa yaşamı
6. john kennedy toole- alıklar birliği

bu kitaplara göz atan okur hepsinin insana dair bir dertle meşgul olduğunu ve her ne olursa olsun insandan ve insanlıktan taraf olduğunu görecektir.

bonus: gazeteci kevin carter bu fotoğraf ile pulitzer kazanmış ve daha sonra bunalıma girerek intihar ermiştir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

yapayalnız geçen bir gün.
devamını gör...

tanımında bir şeylere vurgu yapmak isteyen yazarların kullandığı şu başlıktan da bakınız demek olan gbkzlara tıklayınca hiçbir bilgi ya da fikir yani tanım ile karşılaşamamak. uçarken motorun bir anda durması gibi bir şey. hiç hoş olmuyor yani. *

not: vurgu için (b) ve (i) yi kullanmayı deneyiniz. keşfetmek iyi gelir.
devamını gör...

klişe şakalardır. yaratıcı olsalar vallahi güleceğim.
ayrıca 40’lı yaşlara geldiğimizde o şakacı kazuletlerle görüşeceğim.

bodur tavuk her daim piliçtir sevgili dostlar unutmayın bunu.
devamını gör...

yani "intikam almam, kötülüğünü istemem ama bir daha da sana güvenmem" anlamına gelen söz.
devamını gör...

evde kalınca sıkılıyor, dışarıya çıkmaya üşeniyorum.
devamını gör...

--- alıntı ---

maviye
maviye çalar gözlerin,
yangın mavisine
rüzgarda asi,
körsem,
senden gayrısına yoksam,
bozuksam,
can benim, düş benim,
ellere nesi?
hadi gel,
ay karanlık...

itten aç,
yılandan çıplak,
vurgun ve bela
gelip durmuşsam kapına
var mı ki doymazlığım?
ille de ille
sevmelerim,
sevmelerim gibisi?
oturmuş yazıcılar
fermanım yazar
n'olur gel,
ay karanlık...

dört yanım puşt zulası,
dost yüzlü,
dost gülücüklü
cıgaramdan yanar.
alnım öperler,
suskun, hayın, çıyansı.
dört yanım puşt zulası,
dönerim dönerim çıkmaz.
en leylim gecede ölesim tutmuş,
etme gel,
ay karanlık...

--- alıntı ---
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim