ermolettin
az önce bana da meriç misin sen dedi. meriç ne yaptıysa artık unutamamış.
devamını gör...
osmanlı imparatorluğu'nun çöküş nedeni
"düşmek etrafı görmemektendir." diyerek en güzel özetini tevfik fikret yapmıştır.
devamını gör...
kitap hediye notu
"en sevdiğim iki dostum tanışsın istedim." notudur.
muhtemelen bardak altlığı olarak kullanıldı kitap.
muhtemelen bardak altlığı olarak kullanıldı kitap.
devamını gör...
bob ross
pek çoğumuza van dyke kahverengisi, titanium beyazı gibi terimleri bizzat öğreten şirin mi şirin, müthiş ressam. bir yelpaze fırça yardımıyla harika ağaçlar yaratması 10 sn, bir spatulayla kulübeler yapması 1 dk sürerdi. bir de ordan burdan bulduğu sakat, evsiz hayvanları sahiplenirdi. hatta yavru kargasını birkaç defa stüdyosuna getirmiştir. 90lı yılların çocukluğunda pazar günlerinin en sıcak hatıralarındandır. (bkz: ey gidi günler)
devamını gör...
sözlükçülerin en büyük başarısı
dilimi burnuma değdirebiliyorum.
devamını gör...
kozmolojik sabit
albert einstein'ın görelilik kuramı üzerinde çalışırken denklemlerine "eklemek zorunda kaldığı" sayı.
einstein'a göre evren durağan olmalıydı ancak denklemleri bunun tersini söylüyordu. bu nedenle denklemlerine böyle bir sabit ekleyerek bir çeşit fren mekanizması oluşturmaya çalışmıştı. edwin hubble evrenin gerçekten genişlediğini bulduğundaysa einstein kozmolojik sabit dediğimiz lambdayı denklemlerine eklemesini en büyük yanılgılarından biri olarak değerlendirmişti.
aslında kozmolojik sabit tamamen geçersiz bir sayı değil. yıllar sonra bunun değeri hesaplandı. sanıldığı gibi 0 olmasa da, 0'a oldukça yakın bir sayı olduğu görüldü (10 üzeri -122 mertebesinde). bu durum, kozmolojik sabitten kaynaklanan yoğunluk parametresi ile düz bir evrenin sahip olması gereken yoğunluk olan kritik yoğunluk arasında bir ilişki kurduğumuzda bize gösterir ki evrenin şekli düzdür.
bu sonuç en azından gözlemlenebilir evren için geçerli bir sonuçtur. kozmik ufukların ötesinde kalan ve göremediğimiz evren için mutlaka doğru olduğunu ileri süremeyiz. ancak gördüğümüz ve ölçtüğümüz kadarıyla evrenin içinde bulunduğumuz kısmı için doğru olduğunu söyleyebiliriz. bunu şöyle düşünebilirsiniz; dünya küreseldir ancak mesela bir futbol sahasında durduğunuzda, yeterince büyük ölçekten bakamadığınız için sahanın düz olduğunu düşünürsünüz.
olayı basitçe çizdim:
einstein'a göre evren durağan olmalıydı ancak denklemleri bunun tersini söylüyordu. bu nedenle denklemlerine böyle bir sabit ekleyerek bir çeşit fren mekanizması oluşturmaya çalışmıştı. edwin hubble evrenin gerçekten genişlediğini bulduğundaysa einstein kozmolojik sabit dediğimiz lambdayı denklemlerine eklemesini en büyük yanılgılarından biri olarak değerlendirmişti.
aslında kozmolojik sabit tamamen geçersiz bir sayı değil. yıllar sonra bunun değeri hesaplandı. sanıldığı gibi 0 olmasa da, 0'a oldukça yakın bir sayı olduğu görüldü (10 üzeri -122 mertebesinde). bu durum, kozmolojik sabitten kaynaklanan yoğunluk parametresi ile düz bir evrenin sahip olması gereken yoğunluk olan kritik yoğunluk arasında bir ilişki kurduğumuzda bize gösterir ki evrenin şekli düzdür.
bu sonuç en azından gözlemlenebilir evren için geçerli bir sonuçtur. kozmik ufukların ötesinde kalan ve göremediğimiz evren için mutlaka doğru olduğunu ileri süremeyiz. ancak gördüğümüz ve ölçtüğümüz kadarıyla evrenin içinde bulunduğumuz kısmı için doğru olduğunu söyleyebiliriz. bunu şöyle düşünebilirsiniz; dünya küreseldir ancak mesela bir futbol sahasında durduğunuzda, yeterince büyük ölçekten bakamadığınız için sahanın düz olduğunu düşünürsünüz.
olayı basitçe çizdim:

devamını gör...
evde civciv beslemiş normal sözlük yazarları
lan bu konuyu kim açtı buraya. hayat felsefelerimden biriyle direkt alakalı bir konu. hassasım. anlatayım.
yaş 12. konum evin bahçesi. cücüklerim* var. deli besliyorum. sevgi bağı değil. satmayı düşünüyorum. evet 12 yaşındayken para düşünüyordum. neyse. mahallede bir eleman var benden 3 yaş büyüktür. hafif belalı bir tip okula falan gitmez. sürekli karakola düşmeli. kollara rütbeleri* çiziktirmiş. bizim bahçeye dadanıyor, hayvan sevesi tuttu herhalde elemanın. bir geliyor iki geliyor cücüklerimi seviyor falan. ama biraz sert seviyor. kafasına vurmalı falan. küçüğüz ses çıkartamıyoruz. neyse bu günlerin ardından yine bahçeye geliyor. benim cücükler atarlı. biri artık bir gaga darbesi atıyor. elemanda karşılık olarak benim yavruya tekme atıyor. lan küçücük hayvan bir sıkımlık canı var zaten tekme atmak ne. arif'in ''jurasik parka çevirdiniz lan'' tekmesinin aynısı. artık benim kayışın koptuğu noktaya gelmiş oluyoruz. bir minik göz kararması ve saldırı gerçekleşiyor. eleman kas gücü olarak benden çok çok üstün olmasına rağmen boğuşma 4-5 dakika kadar sürüyor. zaten bayılana kadar pes etmem huyumdur. bizimkiler gelene kadar sağlam bir dayak yiyorum ama damage vermeden ayrılmıyorum sahadan. kavga bitince kalan enerjimi elamanın evini taşlamak ve annesinin yüzüne küfürler ederek geçiriyorum. olay yaklaşık bir saat kadar sürüyor. saatlerce ağlıyorum yediğim dayağın üstüne ama hayatım boyunca kullanacağım bir tecrübe kazanıyorum. elaman bana dayak attığı halde benim bahçeme asla girmiyor yönünü bile dönmüyor yıllar yılı. asla konuşmuyor. dünyanın en salça herifi yanıma yaklaşmıyor.
özetle karşındaki insan sana üstün gelse bile eninde sonunda bir zarar göreceğini biliyorsa sana bulaşmaktan vazgeçiyor. bunu hissettirseniz yeterli. bir kişi bana zarar verecekse az yada çok zarar görecek bu kesin. biliyor ki pes etmeyeceğim. hayatımın bir çok noktasında fiziksel ve psikolojik olarak kullandım bu anıyı. başarılı. tavsiyedir.
yaş 12. konum evin bahçesi. cücüklerim* var. deli besliyorum. sevgi bağı değil. satmayı düşünüyorum. evet 12 yaşındayken para düşünüyordum. neyse. mahallede bir eleman var benden 3 yaş büyüktür. hafif belalı bir tip okula falan gitmez. sürekli karakola düşmeli. kollara rütbeleri* çiziktirmiş. bizim bahçeye dadanıyor, hayvan sevesi tuttu herhalde elemanın. bir geliyor iki geliyor cücüklerimi seviyor falan. ama biraz sert seviyor. kafasına vurmalı falan. küçüğüz ses çıkartamıyoruz. neyse bu günlerin ardından yine bahçeye geliyor. benim cücükler atarlı. biri artık bir gaga darbesi atıyor. elemanda karşılık olarak benim yavruya tekme atıyor. lan küçücük hayvan bir sıkımlık canı var zaten tekme atmak ne. arif'in ''jurasik parka çevirdiniz lan'' tekmesinin aynısı. artık benim kayışın koptuğu noktaya gelmiş oluyoruz. bir minik göz kararması ve saldırı gerçekleşiyor. eleman kas gücü olarak benden çok çok üstün olmasına rağmen boğuşma 4-5 dakika kadar sürüyor. zaten bayılana kadar pes etmem huyumdur. bizimkiler gelene kadar sağlam bir dayak yiyorum ama damage vermeden ayrılmıyorum sahadan. kavga bitince kalan enerjimi elamanın evini taşlamak ve annesinin yüzüne küfürler ederek geçiriyorum. olay yaklaşık bir saat kadar sürüyor. saatlerce ağlıyorum yediğim dayağın üstüne ama hayatım boyunca kullanacağım bir tecrübe kazanıyorum. elaman bana dayak attığı halde benim bahçeme asla girmiyor yönünü bile dönmüyor yıllar yılı. asla konuşmuyor. dünyanın en salça herifi yanıma yaklaşmıyor.
özetle karşındaki insan sana üstün gelse bile eninde sonunda bir zarar göreceğini biliyorsa sana bulaşmaktan vazgeçiyor. bunu hissettirseniz yeterli. bir kişi bana zarar verecekse az yada çok zarar görecek bu kesin. biliyor ki pes etmeyeceğim. hayatımın bir çok noktasında fiziksel ve psikolojik olarak kullandım bu anıyı. başarılı. tavsiyedir.
devamını gör...
koy koy koy
tanju okan'a ait bir başyapıt. dinlerken bu denli keyif aldığım çok az şarkı var. söylerken şarkıyı öyle bir üslup takınıyor ki adam, sözlerin ve müziğin ahenkli dalgalarında savrulmamanız elde değil.
devamını gör...
tam kapanma
gerek olmayan saçmalık.
aşı olmamakta direnen komplocu arkadaşları kapatsak yeterli. aralarında meditasyon mu yapıyorlar, evrene mesaj mı yolluyorlar, ayin mi yapıyorlar... ne halt yerlerse yesinler ama kendine ve topluma karşı sorumluluğunu yerine getiren insanları rahat bırakın artık.
aşı olmamakta direnen komplocu arkadaşları kapatsak yeterli. aralarında meditasyon mu yapıyorlar, evrene mesaj mı yolluyorlar, ayin mi yapıyorlar... ne halt yerlerse yesinler ama kendine ve topluma karşı sorumluluğunu yerine getiren insanları rahat bırakın artık.
devamını gör...
aiva
açılımı "artificial intelligence virtual artist" olan dünyanın ilk sanal bestecisidir. evet, sanal bir besteci. besteler, yapay zeka tarafından oluşturuluyor. genellikle klasik müzik türünde eserler çıkarmakta.* pierre barreau tarafından oluşturulmuş. hatta kendisinin aiva hakkında konuştuğu bir ted konuşması var.
aiva'dan bir klasik eser (efsanee)
aiva'dan bir rock eser
aiva'dan bir klasik eser (efsanee)
aiva'dan bir rock eser
devamını gör...
marcus antonius
çakma sezar. kleopatra çıyanının geç bulduğu ama erken kaybettiği aşkı. kleopatra'nın kocası yani. ama son koca. ve evlendiği ilk kardeşi olmayan adam. bundan önce küçük erkek kardeşleriyle evlenmişti taht uğruna. eski dönemi anlamak güç ha, genel olarak herkese açık bir ev gibi. gelen gidene, giden gelene veriyor. marcus, romalı komutandı. ayrıca kleopatra'nın gerçek aşkıydı.
öncelikle, aslında marcus bizim bu güllü sezarın akrabası ve destekçisiydi. galya fethi ve iç savaş sırasında güllü sezarın generallerinden biri olarak hizmet etmiştir. güllü sezar, deliler gibi aşık olduğu kleopatra'nın deliler gibi aşık olduğu kişinin kendisi değil de marcus olduğunu nerden bilebilirdi değil mi? daha sonra marcus, italya'nın yöneticisi falan olarak göreve getirildi. güllü sezar da kuzey afrika, ispanya gibi bölgelerdeki siyasi muhalifleri ortadan kaldırdı.
m.ö. 44'de sezar, brütüs'e sen de mi lan? diyerek öldürüldü. marcus da sezar'ın bir başka generali olan marcus aemilius lepidus ve sezar'ın evlatlık oğlu augustus ile güçlerini birleştirdi. sonra da marcus içindeki canavarı çıkararak üç kişilik bir diktatörlük kurdu. bunlar düşmanlarını mağlup ettiler ve ülkeyi kendi aralarında böldüler.
bu muhteşem üçlü daha fazla siyasi güç arayışındayken işler biraz kötüleşti. ve marcus hayatının hatasını yaptı.... augustus ile aralarında iç savaş çıktı. bu düşmanlığın, onun sonunu getireceğini bilseydi bunu yapmazdı. fakat marcus sonra augustus'un kız kardeşi küçük octavia ile evlendiğinde iç savaş bitti. augustus herhalde dedi ki, oğlum adam kız kardeşimle evlenmiş, şimdi ben bu adamı öldürüp kız kardeşimi dul bırakırsam, küçük octavia bana neden bunu yaptın abi diye hesap sormaz mı?
bu arada küçük octavia, aklıma küçük emrah'ı getirmedi değil. oha cidden, küçük octavia'nın da bahtı kapalı. küçük emrah gibi, kız da hüsrana uğrayacak. nasıl yani diyebilirsiniz. marcus şerefsizi, bu güzelim kızla evliyken, kleopatra'dan 3 çocuk yapar ve onunla aşk yaşamaya devam eder. yuh lan ayı. güllü sezar bile senden daha iyiymiş ha. bunu söyleyeceğim aklıma gelmezdi. ben bunu adam sanıyordum lan. o augustus manyağı sana ne yapsa yeridir.
böyle olunca augustus nasıl abiyim lan ben dedi ve marcus ile tekrar araları açıldı. ee üçlünün diğer üyesi lepidus'dan bahsetsene diyebilirsiniz. adam, lan arkadaştık biz bize ne oldu böyle ne manyak adamlarsınız diyerek üçlüyü terketti. üçlü ayrılınca bunlar ikili olarak kaldılar. bunların adamları da bölünmeye başladı.
sonra tarihin ilk delikanlısı augustus, benim kız kardeşimi kimse üzemez! racona ters! diyerek kleopatra'ya savaş ilan etti. bakın yalnız augustus çok delikanlı adam. bakın adam, marcus'a değil, kleopatra'ya savaş açtı. neden? çünkü kız kardeşini dul bırakmak istemedi. kocasını elinden almak istemedi kocası hayırsız olmasına rağmen! dedi ki ben en iyisi kleopatra çıyanını öldüreyim, belki marcus'un aklı başına gelir.
tabi bu yanlış. yani augustus delikanlı falan değil. kleopatra'ya savaş açtı açmasına doğru ama marcus reisi de hain ilan etti. bu adam haindir dedi. ve bunların düşmanlıkları yeni bir iç savaşı doğurdu.
marcus daha sonra augustus'un kuvvetleri tarafından yenilgiye uğratıldı. sonra başka bir savaşta küçük bir zafer elde etti ve bunu kullanıp aşkı kleopatra ile birlikte mısır'a kaçtı.
burda augustus da kendisini sıkıştırınca, marcus, kleopatra'nın da intihar ettiğini sanıp kılıcını kendine sapladı intihar etmek için. fakat sonra kleopatra'nın yaşadığını öğrendi ve arkadaşları onu kleopatra'nın saklandığı yere götürdüler. marcus, orda, kleopatra'nın kollarında hayata veda etti....
öncelikle, aslında marcus bizim bu güllü sezarın akrabası ve destekçisiydi. galya fethi ve iç savaş sırasında güllü sezarın generallerinden biri olarak hizmet etmiştir. güllü sezar, deliler gibi aşık olduğu kleopatra'nın deliler gibi aşık olduğu kişinin kendisi değil de marcus olduğunu nerden bilebilirdi değil mi? daha sonra marcus, italya'nın yöneticisi falan olarak göreve getirildi. güllü sezar da kuzey afrika, ispanya gibi bölgelerdeki siyasi muhalifleri ortadan kaldırdı.
m.ö. 44'de sezar, brütüs'e sen de mi lan? diyerek öldürüldü. marcus da sezar'ın bir başka generali olan marcus aemilius lepidus ve sezar'ın evlatlık oğlu augustus ile güçlerini birleştirdi. sonra da marcus içindeki canavarı çıkararak üç kişilik bir diktatörlük kurdu. bunlar düşmanlarını mağlup ettiler ve ülkeyi kendi aralarında böldüler.
bu muhteşem üçlü daha fazla siyasi güç arayışındayken işler biraz kötüleşti. ve marcus hayatının hatasını yaptı.... augustus ile aralarında iç savaş çıktı. bu düşmanlığın, onun sonunu getireceğini bilseydi bunu yapmazdı. fakat marcus sonra augustus'un kız kardeşi küçük octavia ile evlendiğinde iç savaş bitti. augustus herhalde dedi ki, oğlum adam kız kardeşimle evlenmiş, şimdi ben bu adamı öldürüp kız kardeşimi dul bırakırsam, küçük octavia bana neden bunu yaptın abi diye hesap sormaz mı?
bu arada küçük octavia, aklıma küçük emrah'ı getirmedi değil. oha cidden, küçük octavia'nın da bahtı kapalı. küçük emrah gibi, kız da hüsrana uğrayacak. nasıl yani diyebilirsiniz. marcus şerefsizi, bu güzelim kızla evliyken, kleopatra'dan 3 çocuk yapar ve onunla aşk yaşamaya devam eder. yuh lan ayı. güllü sezar bile senden daha iyiymiş ha. bunu söyleyeceğim aklıma gelmezdi. ben bunu adam sanıyordum lan. o augustus manyağı sana ne yapsa yeridir.
böyle olunca augustus nasıl abiyim lan ben dedi ve marcus ile tekrar araları açıldı. ee üçlünün diğer üyesi lepidus'dan bahsetsene diyebilirsiniz. adam, lan arkadaştık biz bize ne oldu böyle ne manyak adamlarsınız diyerek üçlüyü terketti. üçlü ayrılınca bunlar ikili olarak kaldılar. bunların adamları da bölünmeye başladı.
sonra tarihin ilk delikanlısı augustus, benim kız kardeşimi kimse üzemez! racona ters! diyerek kleopatra'ya savaş ilan etti. bakın yalnız augustus çok delikanlı adam. bakın adam, marcus'a değil, kleopatra'ya savaş açtı. neden? çünkü kız kardeşini dul bırakmak istemedi. kocasını elinden almak istemedi kocası hayırsız olmasına rağmen! dedi ki ben en iyisi kleopatra çıyanını öldüreyim, belki marcus'un aklı başına gelir.
tabi bu yanlış. yani augustus delikanlı falan değil. kleopatra'ya savaş açtı açmasına doğru ama marcus reisi de hain ilan etti. bu adam haindir dedi. ve bunların düşmanlıkları yeni bir iç savaşı doğurdu.
marcus daha sonra augustus'un kuvvetleri tarafından yenilgiye uğratıldı. sonra başka bir savaşta küçük bir zafer elde etti ve bunu kullanıp aşkı kleopatra ile birlikte mısır'a kaçtı.
burda augustus da kendisini sıkıştırınca, marcus, kleopatra'nın da intihar ettiğini sanıp kılıcını kendine sapladı intihar etmek için. fakat sonra kleopatra'nın yaşadığını öğrendi ve arkadaşları onu kleopatra'nın saklandığı yere götürdüler. marcus, orda, kleopatra'nın kollarında hayata veda etti....

devamını gör...
tanım engelleme
sözlükte bulunan ve hiç kullanmayacağımı düşünürken cinsiyetçi başlıklar açan bir yazarın tanımlarını engellememe yardımcı olan ve dolayısıyla kullandığım seçenek.
iyi ki var. tamam farklı fikirlere saygımız var fakat hakarete, cinsiyetçiliğe, ırkçılığa, saygısızlığa yok. saygı görmeye değer insanlara saygı gösterilir, hak etmiyorlarsa da isteğe göre engellenir.
iyi ki var. tamam farklı fikirlere saygımız var fakat hakarete, cinsiyetçiliğe, ırkçılığa, saygısızlığa yok. saygı görmeye değer insanlara saygı gösterilir, hak etmiyorlarsa da isteğe göre engellenir.
devamını gör...
kadın
kadınlar bütün bu yüzyıllar boyunca erkeği olduğundan iki misli büyük göstermek gibi tılsımlı ve tadına doyum olmayan bi güce sahip olan aynalar görevi görmüşlerdi .
wirginia woolf
devamını gör...
üniversitenin girişine asmak istenen cümle önerisi
işsiz gençler üretim merkezi.
devamını gör...
garip fobiler
ayağım yürüyen merdivene sıkışacak ve merdiven beni içine çekecek fobisi.
devamını gör...
durup durup aynı konuyu düşünmek
birkaç haftadır beynimin yaptığı eylem. ruhum daralıyor, nefesim kesiliyor. yeter be artık diyorum..
devamını gör...
29 aralık 2020 hacker çetesinin çökertilmesi sonucu ortada kalan para
en az bir o kadar başka yerlerde tuttukları paralar olmasa bu kadar kolay vazgeçebileceklerini düşünmüyorum.
devamını gör...
maske takmanın olumlu yönleri
şimdi efendim, geçen haftalarda "12 mart istiklal marşı'nın kabulünü kutlama ve mehmet akif' i anma töreni"nde sunuculuk yapıyorum. karşımda kaymakam, belediye başkanı ve diğer protokol üyeleri. haliyle ciddi olmak lazım, yüz ifadesini de şık bir şekle bürüyüp program bitene dek korumak lazım. sunuma başlıyorum. pandemi sebebiyle hemen hemen tüm program videolardan oluşmuş bir şekilde. program bitiminde de ödül töreni var. başlıyorum ödül alacakları ve ödülleri verecekleri davet etmeye. birden dilim sürçüyor. sert sesle biten bir kelimeyi ekle yumuşatarak okumam gerekirken, kağıtta olduğu gibi okuyorum. (bkz: ünsüz yumuşaması)
..... başak'ı sahneye davet ediyorum şeklinde.
böyle bir gafı nasıl yaptığımı düşünürken de gülmeye başlıyorum. normalde olsa amirden güldüğüm için bir ton eleştiri alacakken canım maske sayesinde kamufle oluyorum.
..... başak'ı sahneye davet ediyorum şeklinde.
böyle bir gafı nasıl yaptığımı düşünürken de gülmeye başlıyorum. normalde olsa amirden güldüğüm için bir ton eleştiri alacakken canım maske sayesinde kamufle oluyorum.
devamını gör...