o bir ihtilalci filozof. ihtilalci diyorum çünkü, ondan önceki filozoflardan özellikle hegel'in yaptığı kalkışma hareketini, devrimle tamamlamayı bilmiştir.
ona sadece filozof demek büyük haksızlık olurdu. o bir ekonomist, sosyolog, tarihçi yani kısaca, tam anlamıyla bir sosyal bilimciydi.

onun için felsefede devrim yapan filozof tanımlamasını yapıyorum. çünkü o, bu dünyadaki sıkıntılarımızın, kendinden önceki filozofların neredeyse tamamının düşündüğü gibi dünyayı anlama problemi değil de dünyayı değiştirme problemi olduğunu düşünür. ve tüm felsefesini bu problem üzerine kurar. kişilerin ayrı ayrı ekonomik olarak gelişmesini en temel ilke olarak ortaya koyar. düşüncelerin maddi gerçeklikle örtüşmedikçe önemlerini yitirdiklerine inanır. ayrıca insanların maddi zorluklar yaşarken felsefeyi anlamasının mümkün olmayacağını bilecek kadar gerçekçidir.

o bildiğiniz gibi bir materyalisttir. marx, insanın maddi koşullarını önemsemeyen, maddi durumunun gelişmesi için herhangi bir düşüncesi olmayan her türlü felsefi düşünceyi dışlar. ona göre, bireylerin toplumsal davranışları kişisel değil, ekonomik sınıflarına göre toplumsal bir dayatma sonucu biçilmiş rollerin gereği yapmış oldukları eylemlerdir. toplumda ekonomik anlamda en güçlü olan grubun fikirlerinin de hakim olduğunu, diğer sınıfların fikirlerinin onlar açısından bir öneminin olmadığını vurgular.

marx, cennet ve cehenneme inanmanın akıl yolu ile açıklanamayacağını, ama hayatları, kapitalist bir sosyal düzen tarafından engellenen, bastırılan ihtiyaçları, hayalleri bir çeşit erteleme yoluyla açıklanacağını düşünür. insan artık bu dünyadan ümidini kesmiştir. bir avuç insan için gece gündüz çalışıp hakkını alamamaktadır. böyle bir insan için hakkını diğer dünyada alma ihtimali kesinlikle caziptir.

marx eserlerinde; toplumsal yapıları, üretim biçimlerini, mülkiyet şekillerini kısacası maddi anlamda bir toplum için en uygun olan sistemini tüm ayrıntılarıyla ele alır. ayrıca bunlardan tek tek bahsedip tanımı şişirmeye hiç niyetim yok.

sonuç olarak marx, içinde yaşadığı toplumun gerçek hayattaki sorunlarını kendine dert ederek, kendince toplum için en faydalı olabilecek sosyalizmin temellerini kurmuştur.
en azından, tüm hayatını insanların ekonomik olarak nasıl güçlenebileceğine adamıştır.
devamını gör...

akıllara binali yıldırım'ın alevilerden oy isterken adımda ali var sözünü getirmiştir
devamını gör...

st. petersburg'dan moskova'ya giden bir trene biner.
köfte ekmek yedim der.
içindeki sanat aşkını öldürdükleri için adamı kemerle döver.
sebepsiz yere varoluşsal sancılar çeker.
şiddet pornosu diye "kurtlar vadisi ıııığğğrak" filmini eleştirir.

esasında entel görünmeye çalışıp da entel olmayan tipleri ağır bir şekilde hicveden en iyi (bkz: deep turkish web) karakteridir.
devamını gör...

bir artıdan ne çıkar ? mahlas'ın karma puanı çıkar , sözlüğün kirası çıkar.

al ver ekonomiye can ver mantığındaki müptezeldir.*
devamını gör...

gençlik yıllarında, mustafa kemal'in çokça ilgi duyduğu ve etkilendiği, kendine has savaş teknikleri olan oluşum.
devamını gör...

ankara 7.ağır ceza mahkemesinin sonucunda ortaya çıkan hadise .
--- alıntı ---


“güreş sporunda dünya ve olimpiyat şampiyonu olan sanık aşamalardaki savunmalarında tanımadığı bir şahsın kendisine gelerek neden yüksek tahsil yapmadığını sorduğunu, ortaokul mezunu olduğunu, lise mezunu olmadığından yüksek tahsil yapmadığını söylediğini, diğer şahsın bunu hallederiz diye söylediğini daha sonra bu şahsın imrahor meslek lisesi’nden alınmış diplomayı kendisine getirerek verdiğini, bu diploma ile gazi üniversitesi beden eğitimi ve spor yüksekokulu’na kaydını yaptırdığını savunmuştur. sanığın kullandığı diplomanın sahte olup bu, sahteliği yapanlarla dayanışma içine girdiğine, bu suça katıldığına dair herhangi bir delil yoktur. mevcut delil durumuna göre ancak sanığın sahte olan diplomayı bilerek kullandığı söylenebilir.”

--- alıntı ---
cumhurbaşkanı başdanışmanı, gençlik ve spor bakan yardımcısı, vakıfbank yönetim kurulu başkan yardımcısı, eski akp milletvekili hamza yerlikaya' şimdi ne mezunu çözemedim ? bu işte bir terslik var.
buradan
"ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlâklısını severim"
yok paşam bunlar 20. yy'ın değerleri ve gerçekleri artık 21.yy'da partili ve magazine meze olanlar seviliyor, sayılıyor.
spor hayatları bittiğinde ya parti de vekil meclis kürsünde ya da survivor'da parkurda mücadele veriyorlar.
devamını gör...

babam sevgisini gösterirdi. ben küçükken beni kollarının arasına alır uyutur, yolculuklardan dönerken kucağında taşır, bir yere gittiği zaman da en çok beklediğim o olurdu.

benim dünyam onun işe gitmesiyle durur, gelmesiyle tekrar başlardı.

sonra büyüdüm, baktım babam aslında bir ruh gibi evimizin içinde. kimseye karışmaz, yemeğini yer, uyur, işe gider, işten gelir.

okuduğum sınıfı bilmez, derslerimi bilmez, en yakın arkadaşım kim bilmez, en sevdiğim şeyler nedir bilmez. anlayacağınız babam benim kim olduğumu bilmez.

ama içten içe, çocukken olduğundan daha farklı, hiç belli etmeden sever beni.

belki yani.
devamını gör...

cenaze için geldikleri evde sanki tatile gelmişler gibi onları denize götürmemizi gezdirmemizi istemişlerdi.
devamını gör...

“sana çirkin dediler, düşmanı oldum güzelin
sana kafir dediler, diş biledim hak'ka bile”

faruk nafiz çamlıbel - firari
devamını gör...

ay’a ayak bastıktan sonra dünya’ya dönen neil armstrong ve ekibini, yurt dışından geldikleri gerekçesiyle gümrük kontrolünden geçirmeleri.
devamını gör...

eski eşin taciz, cinayet vs gibi yüz kızartıcı bir suçu yoksa, neden çocuğunun soyadını değiştirmek ister ki bir insan? ayrıca neden kendi soyadı değil de başka bir adamın soy adı? insan hayret ediyor gerçekten.
devamını gör...

göbek yağları eridiğinde ortaya çıkacağına inanılan, sadece türk erkeklerine özgü göbek kası.
devamını gör...

kitabın uzun süre etkisinden çıkamadım rüyalarıma girmişti. gerçekçi ve etkileyici.ordaki mahkum yerine ben vardım sanki ancak okuyunca etkisini görürsünüz.
devamını gör...

yazın doğdum ve yazlardan nefret ederim. söyleyeceklerim bu kadardı, teşekkürler.
devamını gör...

böyle güzel insanların bulunduğu ortamda beklenendir.

nasıl sahiplenmeyeyim? daha ilk günden mesaj yazan moderatörler, (bot sanmıştım, o yüzden cevap yazmadım) formata aykırı girdiğim entry için olabildiğince nazik bir şekilde uyaran, "isterseniz sizin yerinize ben düzelteyim" diyen hazall*, gomünüs ama yine de iyi insan bünyamin franklin, bilgi içeren entryleriyle elit bir yazar kitlesi ve sıcacık bir ortam.

yavaş yavaş jargonumuz da oturuyor. sizi seviyorum müthiş insanlar.
devamını gör...

(bkz: üniversite whatsapp grubu)
devamını gör...

bu tür temizlik davranışlarını erkekler kadınlar kadar güçlü sergileyemedikleri için bu tür şeylerin arkasına sığındıklarını düşünüyorum. sığındıkları yetmiyor gibi bunu yapan erkekleri de kötü bir şey yapıyormuş gibi hissettirip kendileri gibi olsun istiyorlar. temizlik ne güzel şeysin.
devamını gör...

ruhen güçlü insandır. üstelik donanımlıdır. bilmese bile öğrenir, öyle yapar işini. bayılıyorum böyle insanlara..
sürekli birilerinden bir şey uman, faydalanmaya çalışan insan topluluğu içinde ay parçası gibi gözüme ışıl ışıl geliyorlar. ne güzel insanlardır bunlar. ne aziz ne fevkalade kişilerdir.
evdeki insancıklara kendi bardağını, makineye koymayı öğretemiyoruz yahu..
selam olsun bu insanlara. evdekine değil, kendi işini kendi yapanlara..
devamını gör...

yakmayin gencliginizi, kendinizi yok yere.
devamını gör...

mirkelam her gece
haluk levent yollarda bulurum seni
serdar ortaç zakkum çiçekleri
kenan doğulu romayı da yakarım
çalabilirsen musmutlu olurum.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim