not for all the tea in china
başlık "insan olun biraz" tarafından 13.04.2022 16:28 tarihinde açılmıştır.
1.
“çin’deki bütün çayı verseler bile olmaz” şeklinde çevirebileceğimiz bir amerikan deyimidir. richard brautigan’ın yani rüzgar her şeyi alıp götürmeyecek isimli romanında karşıma çıkan deyim yazarın aktardığına göre 1940lı yıllarda oldukça yaygın bir kullanıma sahip olsa da sonraki yıllarda kaybolup gitmiştir.
çin halk cumhuriyeti dünyanın en büyük çay üreticisidir ve hindistan ile birlikte dünya çay üretiminin yüzde 60’ını gerçekleştirmektedir. bakmayın en çok çayı türklerin içmesine, en çok üreten biz değiliz.
bu deyimde dünyayı verseler olmaz diye de çevirebileceğimiz anlamını çin’in çay üretimine bağlıdır. bazı kullanımların ilgimizi çeken, o dönem için dikkat çekici olan olaylar ya da bizim ufkumuzu belirleyen bazı kavramlar üzerinden türediğine inanıyorum. bu deyim de çin’in dikkat çeken çay üretimine gıpta eden amerikalılar tarafından türetilmiştir.
her zamanki gibi alakasız bir yere bağlayacağım ama deyimi okur okumaz aklıma kemal sunal’ın en iyi filmlerinden biri olan kapıcılar kralındaki bir diyalog geldi aklıma. kapıcı seyit ve oğlu arasında geçen diyalogda seyit oğlu ibram’dan sarhoşa vişne suyu süsü verilmiş votkaları götürmesini ister. ibram ders çalıştığını söylediğinde kapıcı seyit kızar ve şöyle bir serzenişte bulunur:
- (bkz: sanki başımıza apartman yöneticisi olacaksın).
bu deyim de böyle sanki biraz.
çin halk cumhuriyeti dünyanın en büyük çay üreticisidir ve hindistan ile birlikte dünya çay üretiminin yüzde 60’ını gerçekleştirmektedir. bakmayın en çok çayı türklerin içmesine, en çok üreten biz değiliz.
bu deyimde dünyayı verseler olmaz diye de çevirebileceğimiz anlamını çin’in çay üretimine bağlıdır. bazı kullanımların ilgimizi çeken, o dönem için dikkat çekici olan olaylar ya da bizim ufkumuzu belirleyen bazı kavramlar üzerinden türediğine inanıyorum. bu deyim de çin’in dikkat çeken çay üretimine gıpta eden amerikalılar tarafından türetilmiştir.
her zamanki gibi alakasız bir yere bağlayacağım ama deyimi okur okumaz aklıma kemal sunal’ın en iyi filmlerinden biri olan kapıcılar kralındaki bir diyalog geldi aklıma. kapıcı seyit ve oğlu arasında geçen diyalogda seyit oğlu ibram’dan sarhoşa vişne suyu süsü verilmiş votkaları götürmesini ister. ibram ders çalıştığını söylediğinde kapıcı seyit kızar ve şöyle bir serzenişte bulunur:
- (bkz: sanki başımıza apartman yöneticisi olacaksın).
bu deyim de böyle sanki biraz.
devamını gör...