1.
o, tanımların, aksiyonların, önermelerin ve ispatların filozofudur. o, koskoca kant, hegel, nietzsche, marx, goethe ve sartre gibi düşünürleri derinden etkilemeyi başarabilmiş bir felsefecidir.
yahudi asıllı, hollanda’lı bir düşünür olup, rasyonalistdir.
kendinden önce gelen descartes’ten ciddi şekilde etkilenmiştir.
ancak, özellikle tanrı inancıyla ondan ayrılmıştır.
spinoza’ya göre felsefe bilgeliğe ulaşmanın yollarını aramaktır. onun gözünde felsefe sadece entellektüel bilgi değil, bir ihtiyaçtır. daha çok mutluluğa ulaşmanın yollarını aramıştır.
spinoza felsefesinin temeli töze dayalı metafiziktir.
ve tözü şöyle tanımlar. “ varolmak için kendisinden başka bir şeye ihtiyaç duymayan varlık.”
o, töz ile tanrıyı özdeşleştirmiştir. tanrı var olmaması düşünülemeyen varlıktır. yani tanrının varlığı bir zorunluluktan gelir ve her şeyin temelinde o vardır. o, varlığından dolayı yaratır. onun için bu bir seçim değil, bir zorunluluktur. var olan her şey tanrının bir tezahürüdür.
tözün yanı sıra doğayı da tanrı ile özdeşleştirmiştir. ve ortaya bir doğa tanrı kavramı çıkarmıştır. böyle bir tanrı inancından dolayı mensubu olduğu yahudi cemaatinden afaroz edilmiştir. ve yıllar boyunca da fikirleri linç edilmiştir.
ona göre insan için mutlak bir özgürlük yoktur. dış nedenlerin etkisi altında bulunduğumuzu, bu nedenle bütün eylemlerimizin sorumlusu olamayacağımızı söyler.
en büyük eseri olan etika’ yı geometrik yöntemle yazmıştır.
yahudi asıllı, hollanda’lı bir düşünür olup, rasyonalistdir.
kendinden önce gelen descartes’ten ciddi şekilde etkilenmiştir.
ancak, özellikle tanrı inancıyla ondan ayrılmıştır.
spinoza’ya göre felsefe bilgeliğe ulaşmanın yollarını aramaktır. onun gözünde felsefe sadece entellektüel bilgi değil, bir ihtiyaçtır. daha çok mutluluğa ulaşmanın yollarını aramıştır.
spinoza felsefesinin temeli töze dayalı metafiziktir.
ve tözü şöyle tanımlar. “ varolmak için kendisinden başka bir şeye ihtiyaç duymayan varlık.”
o, töz ile tanrıyı özdeşleştirmiştir. tanrı var olmaması düşünülemeyen varlıktır. yani tanrının varlığı bir zorunluluktan gelir ve her şeyin temelinde o vardır. o, varlığından dolayı yaratır. onun için bu bir seçim değil, bir zorunluluktur. var olan her şey tanrının bir tezahürüdür.
tözün yanı sıra doğayı da tanrı ile özdeşleştirmiştir. ve ortaya bir doğa tanrı kavramı çıkarmıştır. böyle bir tanrı inancından dolayı mensubu olduğu yahudi cemaatinden afaroz edilmiştir. ve yıllar boyunca da fikirleri linç edilmiştir.
ona göre insan için mutlak bir özgürlük yoktur. dış nedenlerin etkisi altında bulunduğumuzu, bu nedenle bütün eylemlerimizin sorumlusu olamayacağımızı söyler.
en büyük eseri olan etika’ yı geometrik yöntemle yazmıştır.
devamını gör...
2.
ayrıca bkz: ulus baker
devamını gör...
4.
spinoza felsefesinin temeline etiği koyar ve ahlakı da geometrik bir kesinlikle etiği şekillendirir.
devamını gör...
5.
ethica'yı baz alırsak tanrı kavramı etrafında şekillendiği söylenebilir.
hayatı boyunca ateist sanılsa da kendisinin agnostik olduğunu söyleyebiliriz.
var olan her şey tanrı içinde vardır ve tanrı olmaksızın hiçbir şey ne varolabilir ne de kavranabilir.
mutlak olarak sonsuz bir varlığa, yani sonsuz sıfatları olup başsız ve sonsuz (ezeli) özü bu sonsuz sıfatlarında her biriyle ifade edilmiş olan cevhere tanrı diyorum.
ethica
hayatı boyunca ateist sanılsa da kendisinin agnostik olduğunu söyleyebiliriz.
var olan her şey tanrı içinde vardır ve tanrı olmaksızın hiçbir şey ne varolabilir ne de kavranabilir.
mutlak olarak sonsuz bir varlığa, yani sonsuz sıfatları olup başsız ve sonsuz (ezeli) özü bu sonsuz sıfatlarında her biriyle ifade edilmiş olan cevhere tanrı diyorum.
ethica
devamını gör...
6.
... ve tüm agnostikler gibi o da tanrı tanımı yapmaya kalkmıştır.
ateist sanılmasının sebebi yahudilikten çıkarılmasıdır.
ateist sanılmasının sebebi yahudilikten çıkarılmasıdır.
devamını gör...
7.
felsefe söz konusuysa tanrı kavramı mutlak tartışılacaktır. bu felsefecinin ya da felsefenin değil, iddiaların muhatabı tanrının sorunudur.
devamını gör...
8.
kartezyen felsefe geleneğinin ikinci büyük filozofu. descastes'le hesaplaşmak isteyen ilk kişilerden biri.
kartezyen gelenekten gelse de, klasik geleneğin tüm detaylarını ve imkanlarını kullanmıştır. hem kognitif felsefe ile ilgilenip hem de hayatın içinde olan biri. adam yaşayan filozof sayılır çünkü gözlükçülükle uğraşan tüccar adam. bu yönüyle neredeyse tek.
nietzche yi en çok etkileyen filozof. "artık yalnızlığım iki kişilik yalnızlık" dediği kişi spinozadır. deleuze'yi de aşırı etkilemiştir.
varlığın, gerçek anlamda tekilliğinin onaylanmasını arzulayan biridir. adamı agnostik , ateist gibi terimlerle çok dar bir cendereye sıkıştırıp tanımlamaya çalışmak spinoza'ya hakaret olduğu kadar komik. bunun da ötesinde bugünün kavramları ile filozofları anlamaya çabalamak hem anakronik bir yaklaşım hem de filozofların derdini hiç anlamamaktır. çünkü adamların ateist olmak ya da agnostik olmak gibi bir derdi yok ki? bu sizin derdiniz olabilir ama hiçbir filozofun kafasında ne böyle bir soru var ne de sorun .
ha rasyonalizm ile mistisizmi bağdaştırmaya çalışan biri dense anlarım da ateist , agnostik falan cidden güldürdü beni.
kartezyen gelenekten gelse de, klasik geleneğin tüm detaylarını ve imkanlarını kullanmıştır. hem kognitif felsefe ile ilgilenip hem de hayatın içinde olan biri. adam yaşayan filozof sayılır çünkü gözlükçülükle uğraşan tüccar adam. bu yönüyle neredeyse tek.
nietzche yi en çok etkileyen filozof. "artık yalnızlığım iki kişilik yalnızlık" dediği kişi spinozadır. deleuze'yi de aşırı etkilemiştir.
varlığın, gerçek anlamda tekilliğinin onaylanmasını arzulayan biridir. adamı agnostik , ateist gibi terimlerle çok dar bir cendereye sıkıştırıp tanımlamaya çalışmak spinoza'ya hakaret olduğu kadar komik. bunun da ötesinde bugünün kavramları ile filozofları anlamaya çabalamak hem anakronik bir yaklaşım hem de filozofların derdini hiç anlamamaktır. çünkü adamların ateist olmak ya da agnostik olmak gibi bir derdi yok ki? bu sizin derdiniz olabilir ama hiçbir filozofun kafasında ne böyle bir soru var ne de sorun .
ha rasyonalizm ile mistisizmi bağdaştırmaya çalışan biri dense anlarım da ateist , agnostik falan cidden güldürdü beni.
devamını gör...
9.
spinoza'ya göre tanrı anlayışı, doğanın kendisidir. tanrı bizzat doğadır, doğa da tanrıdır. bu görüşü panteizme yaklaştırılır, kimileri tarafından panteizm içinde gizlenen bir ateist olarak yorumlanmıştır. herkes farklı bir şey söylüyor hakkında. yorumlar çeşitlilik gösterir. felsefesine tanrıyla başlar. çünkü tanrı bilgisi kesindir ve şüpheden uzaktır. der ki "bir inanç doğru olduğu kanıtlanıncaya kadar yanlış kabul edilmelidir. " bu sebeple ilk tanrıyı ispat ederek başlar felsefesine. descartes'ten etkilenmiştir, onun töz* anlayışını yani ruh* ve beden* tanrı ikisinden bağımsız bir tözdür; tek bir tözde birleştirip açıklamaya çalışmıştır. o töz doğa yani tanrıdır der.
onun tanrı anlayışında antropomorfizm yoktur. insana ait özellikleri tanrıya atfetmez. determinist bakış açısına sahiptir, her şeyin tümden gelim ile açıklanabilir olduğunu düşünür. özgür iradenin olmadığını ve tesadüfün de olmayacağını düşünür. (bu bakış açısı da aslında ateist bir düşünür olmadığını gösterebilir belki) tanrı'nın bu dünyadan ayrı düşünülemeyeceğini savunur. doğaya karşı gelinemez, her şey sabit bir bütünlüğü korur der. her şeyin ilk nedeninin tanrı olduğunu söyler. ruhun düşünebilme, bedenin ise uzamlı bir cevher olarak yer kaplama özelliğini dile getirir.
onun tanrı anlayışında antropomorfizm yoktur. insana ait özellikleri tanrıya atfetmez. determinist bakış açısına sahiptir, her şeyin tümden gelim ile açıklanabilir olduğunu düşünür. özgür iradenin olmadığını ve tesadüfün de olmayacağını düşünür. (bu bakış açısı da aslında ateist bir düşünür olmadığını gösterebilir belki) tanrı'nın bu dünyadan ayrı düşünülemeyeceğini savunur. doğaya karşı gelinemez, her şey sabit bir bütünlüğü korur der. her şeyin ilk nedeninin tanrı olduğunu söyler. ruhun düşünebilme, bedenin ise uzamlı bir cevher olarak yer kaplama özelliğini dile getirir.
devamını gör...