trafikte arkadan vuran yüzde yüz hatalı mıdır sorusu

babamın bana söylediği cümle. aklımda hep şey sorusu canlanır;
+diyelim ki önde bir araç var,
-hee var
+sabit hızda gidiyo
-he gidiyo
+arkasındaki araç da buna uygun biçimde araya ufak bi mesafe koyup arkasından fıtı fıtı gidiyo.
-ee
+sonra öndeki ani fren yapıyo, güm!
-ne güm?
+ani fren yüzünden arkadaki araç öndeki araca arkadan vuruyo. ama ön hatalı, kim suçlu?
-olmaz öyle şey.
bir vazioneveiz ukdesi.*

evet öyledir. araba kullanırken nude atmayı bırakırsanız hiçbir şey olmaz.

%100 hatalı kabul etmek diye bir uygulama yoktur öncelikle.
8 üzerinden değerlendirme yapılır ve arkadan vuran genelde 6/8 oranında kusurlu sayılır. 8 de 2 ise diğer aracın sürücüsüne yüklenir, trafiğe çıktığı için 2/8 oranında suça ortak kabul edilir.

6/8 oranı da her arkadan vuran için uygulanmayabilir. mesela arka stop farların çalışmıyorsa 2/8 oran 3/8 e çıkabilir bu da arkadan vuranın payına 5/8 kusur olarak düşer. bunun gibi etkenlerle bir rapor çıkar.

edit: çok önceden başıma gelen bir olaydan bildiğim 2/8 uygulaması artık kalkmış galiba. 8/8 uygulaması geçerliymiş. ama öndeki aracın fiziki durumuna göre ona da kusur payı yüklenmesi söz konusuymuş.

arkadaki %100 suçlu.
metinde zaten olay net belirtilmiş. "bu hıza uygun biçimde araya ufak bir mesafe koyup arkasından fıtı fıtı gidiyor."
bunu söyleyen trafik kurallarından habersizdir. net. hızınız kaç kilometreyse bunun yarısı kadar metre mesafe olmalı. bu mesafe en az mesafe üstelik. lastikleriniz ve/veya yolun durumu, fren balatalarınız durumu bu mesafeyi artırmanızı gerektirir. mesafe tahmininiz doğru değildir. o gün refleksleriniz zayıftır. öndekinin önüne lap diye bir sokak iti çıkar. adam da haşırt diye freni kökler. siz de huşurt diye arkadan girersiniz. öndeki araç sürücüsünün bilader dikkat yola it çıktı deme şansı yok. vurup gitse hem aracı zarar görecek, hem de ülkemizde insandan daha değerli olan it öldürmekten başı belaya girecek.
suç arkadakindedir.

peki zıt yönlere geri geri giden iki araba çarpışırsa ne olur? ikiside birbirine arkadan çarpmış oluyor.

bizim vatandaşımızı takip mesafesi kuralı bağlamadığından polisi de öndeki araç bağlamaz, doğal olarak arkadan vurana yazar geçer.

bir soru başlığı.

3000 km. yol yaptıktan sonra arabayı o kadar kullanmadığımı iddia eden fren ustama buradan selamlar olsun; yanıt evet.

hukuki terimler bir kenara kendimce sebepleri açıklayayım;

- önünüzde seyreden araç sizin görüş alanınızdadır. siz önünüzdeki aracın arka cephesine o aracın sürücüsünden daha hakim konumdasınız. o sizin kadar arka trafiğe hakim değildir; çünkü görüş alanı üç adet aynayla sınırlıdır. yani siz daha dikkatli olmak zorundasınız.

- işbu sebeple önünüzdeki aracın arka cephesinde kendiniz için hareket alanı bırakmalısınız. özetle yakın takip yapmamalısınız.

- hız kurallarına riayet etmelisiniz. normalden daha hızlı giderseniz bıraktığınız hareket alanı size yetmeyebilir.

bunları yapmadığınızda teknik olarak ne olur;

- önünüzdeki aracın arkasına vurursunuz. bu sizin aracınızın önünün dağılması demek. kaporta, radyatör ve ön düzeni kucağınıza alırsınız. masrafınız normalden daha fazla olur!

- malum yollarımız pek mükemmel değil. önünüzdeki aracı yakın takip ederseniz yoldaki çukur, tümsek gibi hataları kavramakta gecikirsiniz. önünüzdeki araç manevrasını yaparken sizin bu manevrayı yapmaya zamanınız kalmaz. yine muhtemel teknik problemlerle karşılaşırsınız.

- ayrıca yol hatalarına ilave üçüncü sürücülerin hatalarına da maruz kalabilirsiniz.

- yakın takip yaparsanız sık sık fren yapmak zorunda kalırsınız. bu da hem balatalarınızın normalden daha fazla eskimesine ve daha fazla yakıt sarfiyatına neden olur. günümüzde bir araba ortalama 1500 kg.!

sevimsiz olması nedeniyle olayın insan vücudu üzerine olan etkilerine girmiyorum!

iyi bir sürücü kendi limitini ve aracının limitini dengeleyebilen sürücüdür. bu da aforizma olsun! ha bir de; zırt pırt stop lambalarını yakan sürücüler iyi sürücüler değildir; bu da ek bilgi!

mehmet bahçeli ile ileri sürüş teknikleri....

evet diyerek cevaplanan soru cümlesi. karayolları trafik kanununa göre takip mesafesi şehir içinde 60 km hızla giden araçta en az 30 metre 70 km hızla giden araçta 35 metredir. yani yarısi kadar. bu mesafeyi korumak her sürücünün asli görevidir. tabi ülkemizde kavşaktan dönen sürücüye bile yol verilmedigini düşünürsek bu kurala uyulduğu da pek söylenemez.

evet. takip mesafesi bu yüzden var.
ancak araçlardan biri dolmuş ise - öndeki arkadaki fark etmez- kesinlikle dolmuş haklıdır. minik tefek karşılıklı jestler işte..

büyük şehirlerde takip mesafesini ayarlayamazsınız kesinlikle biri girer araya.

salt takip mesafesini korumamaktan kaynaklı olanlarda genellikle çarpan kişi asli kusurlu, çarpılan kişi kusursuz çıkar.

ispatı zor olsa da, bir kimsenin araya girip takip mesafenizi korumanızı engellemesi, o sırada ani fren yapması gibi nedenlerle oluşan kazalarda, normal şartlarda çarpan kişi hız sınırına uygun seyrediyor ve frene basmışsa, kusursuz olur.

aracınızda kayıt yapan bir kamera varsa bunu ispat etmek kolay. ancak yoksa genelde polis yarı yarıya kusur verir geçer. davaya giderse bilirkişiler de aşağı yukarı aynı raporu yazar.

çözüm araç kamerasıdır. zorunlu olması için neyi bekliyorlar anlamak güçtür.

sabah sabah başlıklar akıyor yine hey maşallah :/

uç bir örnek karşımıza çıkmamışsa, evet hatalıdır.
takip mesafesi (ülkemizde o kazayı yapana kadar kimsenin umrunda olmayan ama kazadan sonra da yandım allah diyerek ağladıkları şey) önemlidir.
bu konuda kanunun ve yönetmeliğin güncellenmesi gerektiği de bir gerçektir.
karayolları trafik kanununda bu konuyla ilgili şöyle der : (madde 56/c)


yönetmelik diyor, hemen gidiyoruz oraya :
karayolları trafik yönetmeliğinde de bu durum şöyle açıklanır: (madde 107)


günümüz yolları, özellikle de büyük şehirlerimizdeki trafiği göz önünde bulundurursak bunu böyle genele yaymamız saçma bir durum oluşturur.
önce metre cinsinden bakalım:
düşünün; istanbul trafiğinde tam da iş çıkışı saatlerinde,
30km/s hızla giden her aracın diğer araçla arasına 15 metre mesafe bıraktığını bir hayal edelim.
muhtemelen ertesi gün evinize varırsınız*
saniye cinsinden bakarsak: (ki bence en saçması bu)
önümüzdeki araç 190km/s ile gidiyor ve önüne bir şey çıktı ve ani fren yaptı.
arkadaki aracın da 2 saniye geriden geldiğini düşünelim. bu pozisyonun kazasız sonuçlanabileceğini düşünen pollyanna görevlilere benden sevgiler.

saniye kuralını unutup, metre cinsinden hız bazlı bir çalışma yapılıp güncellenmesi ile başarı elde edilebilir.

güvenli takip mesafe hızın yarısıdır. yani 100 ile gidiyorsan arada en az 50 metre olmalı yoksa öndeki fren yapınca güm diye vurabilirsin.

bir soru.

insanın olduğu yerde bu sorunun cevabı nettir aslında kısaca hayır, neden hayır peki.

bazıları yola atlar ve siz çarparsınız bu sizi suçlu mu yapar. arabalar için konuşuyorum yaya için değil tabii. bir de bazı videolar gördüm sigorta için arabaların önüne atlayıp frene basıyorlar arkadan çarpıldığı için sigortadan para kopartıyorlar. her ülkede kurallar farklı ama insanlar ile baş etmek ve akıllarından ne geçtiğini anlamak kolay değil. geçen bir film izledim sırf sigortadan para koparmak için karısını öldürtüyor ve oğlunu da öldürmeyi düşünüyor hatta baldızı ile ülkeden kaçma planları yapıyor. insanın işi belli olmaz.


bir vaizoneveiz ukdesi.

vurulanın ehliyeti yoksa değildir.

güvenli takip mesafesi siz frene asıldığınızda aracın durduğu mesafedir. peki bir araç her zaman her hava ve yol koşulunda eşit mesafede mi durur.

araçta tek kişi olmakla 5 kişi olmak duruş mesafesini etkilemez mi. fren balataları ve lastiğin aşınma durumu vs onlarca parametre varken bir araç her koşulda aynı hızda aynı sürede durur diyemezsin.

öndekini normalden daha fazla bir mesafe bırakarak takip ederseniz de arkanızdaki sizi geçip aranıza girmek ister.

onunla da aynı mesafeyi korumak isterseniz böyle sürer gider. yani sadece sizin değil diğer sürücülerin de trafikte araç kullanım alışkanlıkları sonucu etki ediyor.

bide ciddi ciddi cevaplar vermişler şu başlığa.

öncelikle araç için yola atlamak tabirini açalım;

tali yoldan çıkan araç anayoldan gelen araca yol vermek zorundadır, normalde medeni ülkelerde anayoldan gelen araç şerit değiştirerek tali yoldan bağlanan araca kolaylık gösterir ancak bizim ülkemizde böyle bir durum söz konusu değildir tabi.

ülkemizdeki genel ekspertiz değerlendirmesi eğer tali yoldan bağlanan araca tam dönmekte iken kapıdan vurulmuşsa vurulan kusurludur. çünkü geçiş üstünlüğünü ihlal etmiştir. çünkü yola kontrollü çıkmak zorundadır.

eğer tali yönden bağlanan araç şeridine girdikten sonra arkadan gelen araç vurmuşsa vuran kusurludur. çünkü trafikte araçlar her an duracakmış gibi sürmek zorundadır.