1.
yazarı azra kohen olan kitap fantastik ve çok güzeldir. çok akıcı bir dili var. aeden gezegeninden dünyaya gelen numi ve sonje'nin hikayesidir.
devamını gör...
2.
kitabın iki başrolü numi ve sonje’ nin aeden adlı gezendeki yaşamını, dünya ile imtihanı anlatan akilah azra kohen’in fantastik kitabıdır.
aedenliler insan formunda yaşayan insandan daha üstün özelliklere sahip sorumluluğunun bilincinde ve aynı şekilde çevresine de duyarlı olan canlılardır. aeden ise bir canlıya zarar verilmeyen kötülüğün olmadığı alma verme dengesi sistemli şekilde kurulmuş, düzen içinde ilerliyen, umut, aşk ve mutluluk olan bir dünya.
numi ailesini bulmaya çalışırken sonje ile birlikte kendini bizim yaşadığımız bozuk bir düzene sahip canlıya zararın, vahşiliğin ve umursamaz davranışların olduğu mutsuzluk yüklü bir gezegen de dünyamızda bulur. dolayısıyla bu durumu kabullenemez ve düzeni değiştirme üzerine çabalamaya başlarlar.
‘’hissettiğim çaresizlik bedenime ağır geliyor.’’
akilah azra kohen bu kitabında inancı ,bilimi ve felsefeyi tek bir yerde harmanlamış. anlatımı, aktarımı, betimlemeleri yalın, akıcı, samimi bir o kadar da mütevazi. kitapta her betimleme bilimsel verilere dayalı üstelik araştırmaya yönlendiren bir şekilde yazılmış. buda hayal ile gerçeği çarpıcı bir şekilde birbirinin yansıması olarak sunuyor. hepimizin görmekten, duymaktan çekindiği gerçekleri yüzümüze vuruyor adeta.
"bu gezegende insanlık dışı birşey var!"
kötülükleri, kirli olan ne varsa en doğal haliyle önümüze seren, dünya da baştan aşağı yaşamı ve yaptıklarınızı, insan olmak nedir sorusunu sorgulatıp insansı varlıklardan ‘’nasıl insan olunur?’’u öğreten bir kitap, böyle bir dünya olabilir mi dedirtecek, umuda sarılmak gibi hayalin gerçekleşmesi gibi bir şey aeden.
bir röportajında akilah azra kohen’e sorulan bir soru ve cevabı;
aeden bu sizin olmak istediğiniz yer mi? güneşin rengi neden mor mesela?
her güneş bir yıldızdır ve bir yıldızın rengi yüzey sıcaklığına bağlıdır. yıldız sıcaklaştıkça ışığın dalga boyu da kısalarak yayılır. en sıcak yıldızlar mavi beyaz kısa dalgalarla gözümüze ulaşırken, en soğuk olanlar da uzun dalgalarla kırmızının tonlarında gösterir kendini. einstein’a nobel kazandıran bir buluştur bu ışığın sıcaklığının rengiyle alakasını keşfetmesi. insan gözü sarıdan yeşile doğru uzanan spektrumdaki radyasyonu yani enerji yayılımının elektro manyetik dalgalarını görebilecek şekildedir. mor bir radyasyonu yani mor bir güneşi dünya gezegeninde doğan biri mavi beyaz olarak görürken, daha gelişmiş bir göz mor radyasyonu gerçek rengiyle görebilir. aeden’in güneşi mor çünkü aedenlilerin ışığın tonlarını algılamaları biz dünyalılarınkinden çok daha gelişmiş. fotoğraf makinalarını düşünün, teknoloji geliştikçe ışığın tonlarını çok daha iyi algılayan, renk detaylı fotoğraflar çekebilen makinalar gelişti.
aedenliler insan formunda yaşayan insandan daha üstün özelliklere sahip sorumluluğunun bilincinde ve aynı şekilde çevresine de duyarlı olan canlılardır. aeden ise bir canlıya zarar verilmeyen kötülüğün olmadığı alma verme dengesi sistemli şekilde kurulmuş, düzen içinde ilerliyen, umut, aşk ve mutluluk olan bir dünya.
numi ailesini bulmaya çalışırken sonje ile birlikte kendini bizim yaşadığımız bozuk bir düzene sahip canlıya zararın, vahşiliğin ve umursamaz davranışların olduğu mutsuzluk yüklü bir gezegen de dünyamızda bulur. dolayısıyla bu durumu kabullenemez ve düzeni değiştirme üzerine çabalamaya başlarlar.
‘’hissettiğim çaresizlik bedenime ağır geliyor.’’
akilah azra kohen bu kitabında inancı ,bilimi ve felsefeyi tek bir yerde harmanlamış. anlatımı, aktarımı, betimlemeleri yalın, akıcı, samimi bir o kadar da mütevazi. kitapta her betimleme bilimsel verilere dayalı üstelik araştırmaya yönlendiren bir şekilde yazılmış. buda hayal ile gerçeği çarpıcı bir şekilde birbirinin yansıması olarak sunuyor. hepimizin görmekten, duymaktan çekindiği gerçekleri yüzümüze vuruyor adeta.
"bu gezegende insanlık dışı birşey var!"
kötülükleri, kirli olan ne varsa en doğal haliyle önümüze seren, dünya da baştan aşağı yaşamı ve yaptıklarınızı, insan olmak nedir sorusunu sorgulatıp insansı varlıklardan ‘’nasıl insan olunur?’’u öğreten bir kitap, böyle bir dünya olabilir mi dedirtecek, umuda sarılmak gibi hayalin gerçekleşmesi gibi bir şey aeden.
bir röportajında akilah azra kohen’e sorulan bir soru ve cevabı;
aeden bu sizin olmak istediğiniz yer mi? güneşin rengi neden mor mesela?
her güneş bir yıldızdır ve bir yıldızın rengi yüzey sıcaklığına bağlıdır. yıldız sıcaklaştıkça ışığın dalga boyu da kısalarak yayılır. en sıcak yıldızlar mavi beyaz kısa dalgalarla gözümüze ulaşırken, en soğuk olanlar da uzun dalgalarla kırmızının tonlarında gösterir kendini. einstein’a nobel kazandıran bir buluştur bu ışığın sıcaklığının rengiyle alakasını keşfetmesi. insan gözü sarıdan yeşile doğru uzanan spektrumdaki radyasyonu yani enerji yayılımının elektro manyetik dalgalarını görebilecek şekildedir. mor bir radyasyonu yani mor bir güneşi dünya gezegeninde doğan biri mavi beyaz olarak görürken, daha gelişmiş bir göz mor radyasyonu gerçek rengiyle görebilir. aeden’in güneşi mor çünkü aedenlilerin ışığın tonlarını algılamaları biz dünyalılarınkinden çok daha gelişmiş. fotoğraf makinalarını düşünün, teknoloji geliştikçe ışığın tonlarını çok daha iyi algılayan, renk detaylı fotoğraflar çekebilen makinalar gelişti.
devamını gör...
3.
yazarı akilah azra kohen olan, okurken yarım bıraktığım nadir kitaplardan.
ne kitap da ne film de ne de dizi de fantastik türü asla sevemiyorum. bu da benim ayıbım olsun. o türlerde millet yıkılıyor ama ben asla okuyup, izleyemiyorum.
ne kitap da ne film de ne de dizi de fantastik türü asla sevemiyorum. bu da benim ayıbım olsun. o türlerde millet yıkılıyor ama ben asla okuyup, izleyemiyorum.
devamını gör...
4.
henüz bitirdiğim azra kohen in sanırım en iyi diyebileceğim distopik, apokaliptik, post apokaliptik vs. en son romanı.
kitabı beğendim mi, evet ilk yarısını epeyce beğendim ama sonu gereksiz uzamış 600 sayfa, hiç gerek yokmuş fikrimce. kitabın ana fikri ve öyle sanıyorum ki okuyucunun da takdirini kazandığını düşündüğüm yazarın insanlığa ve doğaya verdiğimiz zarar ile ilgili düşündükleri olay örgüsüyle çok güzel kurgulanmış. ama sonrası çok uzatılmış. özellikle de edebi dilin zayıf ve sığ kalmasıyla da epeyce sıkıcı hale geliyor. bazı olaylar açıklanmamış ki bu da kitabın devamı geleceği için özellikle açıklanmamış gibi hissettirdi. ve bu benim bir kitapta en sevmediğim şeydir maalesef.
dune ve avatar ın çok fazla etkisini görebiliyorsunuz kitapta. çok fazla mesaj kaygısıyla yazılmış olmasına rağmen yine de okunmaya değer güzel bir kitap olmuş.
kitabı beğendim mi, evet ilk yarısını epeyce beğendim ama sonu gereksiz uzamış 600 sayfa, hiç gerek yokmuş fikrimce. kitabın ana fikri ve öyle sanıyorum ki okuyucunun da takdirini kazandığını düşündüğüm yazarın insanlığa ve doğaya verdiğimiz zarar ile ilgili düşündükleri olay örgüsüyle çok güzel kurgulanmış. ama sonrası çok uzatılmış. özellikle de edebi dilin zayıf ve sığ kalmasıyla da epeyce sıkıcı hale geliyor. bazı olaylar açıklanmamış ki bu da kitabın devamı geleceği için özellikle açıklanmamış gibi hissettirdi. ve bu benim bir kitapta en sevmediğim şeydir maalesef.
dune ve avatar ın çok fazla etkisini görebiliyorsunuz kitapta. çok fazla mesaj kaygısıyla yazılmış olmasına rağmen yine de okunmaya değer güzel bir kitap olmuş.
devamını gör...
5.
yarım bıraktığım ender kitaplardan biridir. özellikle akilah azra kohen'in yakaladığı dinamizmi bu romanda bulmak isteyenler hayal kırıklığına uğrayabilir. fi çi pi serisinin üstüne bu pek gitmemiş.en azından benim fikrim öyle. keşke hafif erotik edebiyat tadında devam etseydi....
devamını gör...