ahlak bekçiliği

ahlak bekçiliği sadece şehirli ve şehirleşmeye başlayan toplumlarda görünür. kırsal alanda köylerin özerkliği fazladır, devlet her ne kadar otoriteyi sağlamaya çalışsa bile (bkz: jandarma) her köye bir karakol dikemeyeceğimiz için, köylerin özerkliği fazladır. köylerde özerkliğin fazla olmasından ve iletişim zorluğundan ötürü her köy yekpare bir şekilde aynı kimlikteki eğitimsiz insanlardan oluşur. toplum bir süre sonra şehirleşmeye başlayınca köylüler ve şehirliler farklı kültürler ile temas etmesiyle ahlak bekçiliği başlar. çünkü şehirler kozmopolit ortamlardır ve yıllarca tek bir kültür ile temas etmiş köylüler şehirleri değiştirmeye çalışır. anca bir süre sonra bu kitleler avrupa gibi zengin bölgelerde yeterli kaynak bulunduğu için dönüştürülebilmiştir. iran gibi ülkeler ise ne köylülerin geleneklerini radikal bir devrim yapacak kaynak ve gerekli altyapı olmadığı için köylüler dönüştürülememiş ne de köylülerin geleneklerini sanayi toplumu ile birleştirebilmiştir.

türkiye özelinde bakacak olursak, kemalist devrim yeterli ekonomik kaynak ve gerekli altyapının eksikliğinden dolayı büyük çapta bir devrim gerçekleştirememiştir. aynı şekilde köylülerde askeri darbelerden şehirleri ele geçirememiş ve bu iki tarafında kazanamadığı türkiye'de islam gelenekleri ve şehirli toplum gelenekleri ile birleşmiştir.

uygar insanların ortak özellikleri
milli görüş

“herkesin hayatına kimse karışamaz” dedirten tanımdır. üslup ve ihtiva nedeniyle beyin yakma ihtimali vardır. *

(bkz: entry nick uyumu)

hangi ahlaktan bahsettiğinizi bir belirtin ona göre bekçiliğini konuşalım dediğim başlık.

herkesin yapması gerekendir. herkesin kendi ahlakına bekçiliği zaruridir.