1.
türkçenin soyutlamada aciz kalmasından ötürü, klasik metinleri çevirirken nevi şahsına münhasır öztürkçeci bi çeviri anlayışını benimsemiş felsefeci. asıl amacı ''türkçe felsefe'' imkanını genişletmektir. böyle bi imkanın mümkün olduğuna inanmasam da kendisi tebrik edilesi bi gayretle bu iş için çalışmakta. akademide mabadını büyütenler ise oturduğu yerden aziz yardımlı eleştirmekte. çoğu kişi bi eseri ingilizcesinden okumanın aziz yardımlı çevirisi okumaktan daha kolay olduğunu söyler. ancak çeviri metodu itibariyle, dilden dile geçişteki boşlukları en makul şekilde kapatmaya çalışmakta yardımlı. kullandığımız dilin kültürel arkaplanı ve toplumsal hafızadan kaynaklı olan izdüşümlerden kurtulabilmek adına bunu yapmakta. mesela kaan ökten'den önce ''sein und zeit''* çevirisi vardır yardımlı'nın ve kaan ökten çevirisinden çok daha başarılıdır bana göre. genel itibariyla eleştirilecek pek çok yanı vardır ancak bu kadar üretken olan ve üretiminde belli bi niteliği gözeten bi insanı, alttan süngeri sarkmış kanepesinden laf söyleyen sonbahar felsefecilerinin eleştirilerine de kurban edemeyiz.
devamını gör...
2.
çevirilerini bazen beğenmemekle birlikte, türkiye’deki felsefe literatürüne önemli bir katkısı olan felsefe insanı.
devamını gör...
3.
eleştirilecek yanları olsa da kanımın sonuna kadar savunacağım akademik olmayan çevirmen kişisi.
devamını gör...
4.
çevirilerinden çoğu felsefe öğrencisinin yakındığı aydın kişilik , çevirmen .
devamını gör...
5.
"spinoza'dan ulus baker'e: birbirine ve hiçbir şeye benzemeyen filozofların fizyonomisi" eserimde yer verdiğim büyük öztürkçe üstadı.. bu filozofların tipi neden böyle tövbeler olsun ya şu tipe kızını verir misin sadece soruyorum..
devamını gör...