dinlerin uydurma olması

insanın öleceğini bilmesi ve ölümden sonrasını düşünebilen tek canlı olduğunu bildiğimizden oldukça normal bi durumdur. ölüm insan için korkunç bir şeydir, bunu mantıklı kılabilmenin tek yolu metafiziksel yollardan elde ediliyor. bilim sadece nasıla cevap verebilirken, metafizik ise neden sorusuna cevap verebiliyor.

şimdiye kadar birçok din var oldu ve hepsi de kendi zamanına göre oldukça mantıklıydı, ama sonradan hepsi tek tek silinip gitti ve geriye çağımıza en uygun gözükebilecek islam, hristiyanlık gibi dinler kaldı. bu dinlerin diğerlerine göre daha etkili olması ve daha az çelişki bulundurmasının temel nedeni önceki dinlerden yapılan toplamalar ve çağın gerekliliklerine uydurulmasından kaynaklıdır.

şu halde gelecek gösteriyor ki insanlar arası etkileşimin bu kadar kolaylaşması ve kaynakların kolayca ulaşılmasından insanın bilgisi fazlasıyla artıyor ve bilgin insana denk gelmek de pek zor olmuyor. bunlar da ateizm ve deizm gibi inanışların çoğalmasına yol açıyor. tahminimce insanlık bütün dinlerin yalan olduğunu, ölüm olgusuna cevap vermek için uydurduğumuzu er geç anlayacaktır. geleceğin 2 popüler görüşü olacağını düşünüyorum, nihilizm ve deizm. insanların yaşamda anlam bulamadığı ve hiçbir dinin var olmadığı bir dünya nasıl olur tahmin edemiyorum.

(bkz: doğvu mu samet)

bütün sırrı bozdun ama şimdi oldu mu?

gerçek gibi gerçektir. hayatını bu yolda harcayanların anüsünü karıncalandırır.

aslında uydurma değildir, eğer orta doğu din geleneğinden bahsediyorsak, bu gelenek antik sümer dininin ve geleneklerinin sürekli döneme göre revize edilmesi ile oluşmuştur ve bunun en son halkası islamdır.
dikkat ederseniz uzak doğu ve hindistan dinleri daha lokaldır ve gelenek olarak ortadoğu dinlerine benzemez daha çok o bölgedeki yaşam ve coğrafyaya göre şekillenmiştir.

dinler elbetteki ortaya çıktıkları coğrafyaya göre şekillenirler. bu gayet doğaldır. çünkü o coğrafyadaki yaşam pratiklerine bir kural, düzen, uyum vb. getirmeye çalışıyorlardır. ama bu onların uydurma olmadıkları gerçeğini değiştirmez elbette. yani burada uydurmadan kasıt gerçekten iddia ettikleri gibi kainatı yaratan tanrı'nın insanlara tebliğ ettiği bir dünya görüşü kurallar bütünü olmamalarıdır.

antik çağda speküle edilmiş rituellerdir, dinler.

yeryüzünde ne söylendiyse insan söyledi ne yazıldıysa insan yazdı, bu kadar basit.
(bkz: hakka suresi 40. ayet)