#araştırma-inceleme
yazar: emrah safa gürkan
yayım yılı: 2022
günümüzün popüler tarihcisi emrah safa gürkan tarafından, insanlık tarihinin kökenine inerek, insan davranışlarına bilimsel bir açıdan yaklaştığı eseri.
yayım yılı: 2022
günümüzün popüler tarihcisi emrah safa gürkan tarafından, insanlık tarihinin kökenine inerek, insan davranışlarına bilimsel bir açıdan yaklaştığı eseri.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "yeni nick" tarafından 21.01.2022 01:00 tarihinde açılmıştır.
1.
emrah safa gürkan a.k.a esg'nin birkaç gün önce çıkan kitabı.
ilk bölüm itibariyle dil bakımından bildirme ekinden yoksun bir tarzda yazılmış denilebilir. devrik cümleler de havada uçuşuyor. yakışmadı.
kitapta konu ilgili youtube bağlantılarına qr kodu ile yönlendiriliyor. fiyakalı.
tüm bunlardan bağımsız olarak doyurucu bir kitap olacağı muhtemeldir.
ilk bölüm itibariyle dil bakımından bildirme ekinden yoksun bir tarzda yazılmış denilebilir. devrik cümleler de havada uçuşuyor. yakışmadı.
kitapta konu ilgili youtube bağlantılarına qr kodu ile yönlendiriliyor. fiyakalı.
tüm bunlardan bağımsız olarak doyurucu bir kitap olacağı muhtemeldir.
devamını gör...
2.
genel olarak 7 soru etrafında şekilleniyor kitap. sorular:
1-neden farklıya tahammül edemeyiz?
2-neden insanları konuşmalarına göre yargılıyoruz?
3-neden dedikodu yaparız?
4-erkekler kadınlar neden farklı meslek seçerler?
5-neden hâlâ ısmarlıyoruz?
6-neden büyü fala inanırız?
7-kendimizi geliştirmek için neyi nasıl okumalıyız?
bu sorulara antropoloji sosyoloji evrimsel psikoloji gibi tarihe yardımcı bilimlerin yardımıyla cevap veriyor. yazarın da dediği gibi sosyal bilimlerin padişahı olan tarih artık multidisipliner ele alınmalı. nesnel sadece falanca savaşında filanca devletini böyle mağlup ettiler tarzında bir tarih anlatısıyla yetiştiğimiz için beyin jimnastiğinden uzak ezber odaklı bir alan gibi görüyoruz tarih bilimini. oysaki batıda ve artık bizim ülkemizde de folklor tarih biyoloji antropoloji
sosyoloji arkeoloji bilimler kolkola çalışıyor. bu spekülatif şeyler söylemeye imkan bırakıyor. benim ilgimi çeken bu. tabi bu popüler neşriyat denilen cinsten bir kitap ara sıra mizah da giriyor işin içine bu yüzden . ama cıvıklaşmayan bir tona sahip. gene de yazarın nüktedanlığını hissediyor insan satır aralarında. her bölümden tatmin olmadım. amaç cevap vermekten ziyade bu alanlarda yapılan çalışmaları göstererek okurun mümkünse detaylı okuma yapmasını sağlamak. son bölüm hakeza nasıl okuma yapılması gerektiğine ayrılmış. arkada da geniş bir kaynakça var. sapiens gibi bir kitap aslında sıradan rahat okunması yönünden. literatüre teşvik ediyor onun aksine. onda daha net cevaplar alıyorsunuz. bunda ise yazar hem kendi sorularına cevap arıyor bu sırada bakın sosyal bilimler alanında böyle ilginç söylemler var diyor. bazılarını detaylı olarak tekrar tekrar örnek vererek açıklıyor. bazısının üstünden geçiyor. okunabilir bir kitap. kurgudışı bir şeyler okuyayım beni baymasın bir yandan da farklı bakış açıları kazanayım diyorsanız iyi bir kitap. ama aşırı bilgi bombardımanı beklemeyin. kitabın amacı da o değil.
1-neden farklıya tahammül edemeyiz?
2-neden insanları konuşmalarına göre yargılıyoruz?
3-neden dedikodu yaparız?
4-erkekler kadınlar neden farklı meslek seçerler?
5-neden hâlâ ısmarlıyoruz?
6-neden büyü fala inanırız?
7-kendimizi geliştirmek için neyi nasıl okumalıyız?
bu sorulara antropoloji sosyoloji evrimsel psikoloji gibi tarihe yardımcı bilimlerin yardımıyla cevap veriyor. yazarın da dediği gibi sosyal bilimlerin padişahı olan tarih artık multidisipliner ele alınmalı. nesnel sadece falanca savaşında filanca devletini böyle mağlup ettiler tarzında bir tarih anlatısıyla yetiştiğimiz için beyin jimnastiğinden uzak ezber odaklı bir alan gibi görüyoruz tarih bilimini. oysaki batıda ve artık bizim ülkemizde de folklor tarih biyoloji antropoloji
sosyoloji arkeoloji bilimler kolkola çalışıyor. bu spekülatif şeyler söylemeye imkan bırakıyor. benim ilgimi çeken bu. tabi bu popüler neşriyat denilen cinsten bir kitap ara sıra mizah da giriyor işin içine bu yüzden . ama cıvıklaşmayan bir tona sahip. gene de yazarın nüktedanlığını hissediyor insan satır aralarında. her bölümden tatmin olmadım. amaç cevap vermekten ziyade bu alanlarda yapılan çalışmaları göstererek okurun mümkünse detaylı okuma yapmasını sağlamak. son bölüm hakeza nasıl okuma yapılması gerektiğine ayrılmış. arkada da geniş bir kaynakça var. sapiens gibi bir kitap aslında sıradan rahat okunması yönünden. literatüre teşvik ediyor onun aksine. onda daha net cevaplar alıyorsunuz. bunda ise yazar hem kendi sorularına cevap arıyor bu sırada bakın sosyal bilimler alanında böyle ilginç söylemler var diyor. bazılarını detaylı olarak tekrar tekrar örnek vererek açıklıyor. bazısının üstünden geçiyor. okunabilir bir kitap. kurgudışı bir şeyler okuyayım beni baymasın bir yandan da farklı bakış açıları kazanayım diyorsanız iyi bir kitap. ama aşırı bilgi bombardımanı beklemeyin. kitabın amacı da o değil.
devamını gör...
3.
kitap, iki yüz bin yıllık insanlık tarihinde bulunan birbirinden farklı toplumlara , kültürlere… eğilerek insanın alışkanlık haline getirdiği davranışlarının temelini psikoloji, sosyoloji, biyoloji gibi bilim dallarının merceğinden bizlere aktarıyor. biz okuyucular da bu aktarımı almaya çalışırken kitabın sayfalarında yer alan qr kodlar sayesinde yeri geldiğinde bob dylan dinliyor, yeri geldiğinde kitap bizimle konuşuyor hissine kapılıyoruz. en azından bende öyle oldu. kitap genel itibariyle sorular sorup o sorulara cevap arama, cevap bulma, argüman gösterme üzerine kurulmuş. özellikle kitabın son bölümü beni en çok çeken kısımlardan biri oldu. son bölümü okurken “oh be böyle düşünen bir tek ben değilmişim. sonunda birisi bilimsel argümanlarla ele almış, bunu da basitçe anlatmış.” dedim. son olarak toparlayacak olursam, okuması keyifli ve okunası bir kitaptı.
devamını gör...