yazar : duygu asena
yayım yılı : 1987
kadın meselelerini, kadının toplumdaki yerini, kadın-erkek eşitsizliğini bir kadın gözünden aktaran, ayrıca toplumsal baskılara rağmen bir kadın birey olmanın zorlukları ile ayakta kalma çabalarını anlatan kitaptır.
yayım yılı : 1987
kadın meselelerini, kadının toplumdaki yerini, kadın-erkek eşitsizliğini bir kadın gözünden aktaran, ayrıca toplumsal baskılara rağmen bir kadın birey olmanın zorlukları ile ayakta kalma çabalarını anlatan kitaptır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "lamgora" tarafından 04.02.2021 00:50 tarihinde açılmıştır.
1.
"kadının adı yok" filmi de olan bir kitaptır efendim. türkiye'nin ilk feminist kadın yazarı duygu asena tarafından yazılmıştır. 1987 de yayınlanmış 1988 de yasaklanmıştır. sonrasında atıf yılmaz tarafından filmi çekilmiştir.
devamını gör...
2.
ulu önder duygu asena nın füzesi kitap
müthiş bir kadındır,
kendisi çocuk gelişimi okumuş ve bu alanda çalıştığı yıllarda, çocuk sahibi olmamaya
"karar vermiş"
bir röportajında diyorki;
"çocuk sahibi olmamak, benim üzerinde düşünüp, değerlendirip, bilinçli olarak karar verdiğim bir konudur..."
kaç kadın çocuk istemediğini anlama, çocuk yapmama, hakkının olduğunun, farkında acaba..
bunun ayıp değil, kendi tercihi olduğunun, oturup bunu düşünebileceğinin, karar verme yetkisinin, hakkının kendisinde olduğunu bilen kadın varmı acaba,
çünkü düşünse çocuk yapmaz birçok kişi,
ama düşünse..
insanların uzun uzun düşünmeye vaktide yok sabrıda, hep kısa süren aktivitelerle meşgul herkes, kısa süren ve kolay şeylerle...
düşünmek cesur insanlara özgü bir şey bence, ve düşünmeye vakit ayırmak, önem vermek, öncelikleri arasına koymak...
çağının, zamanının çok ilerisinde bir insan duygu asena,
"insan yaşamında eksik olanı herşey sanıyor"
diyerek bilinmeyene (x) yüklenen, aslında "herşey" kadar da değerli olmayana, nasıl gereğinden fazla değer yüklediğimizi, hesap edebilecek kadar iyi bir matematiği vardı bence...
ve
"hep verici olmak da doğru değil, hep almak da"
derken de yine hakkaniyetini, matematiğini ve adaletini görüyorum...
iyiki bunları düşünmüş, iyiki bukadar düşünmüş, iyiki yazmış...
müthiş bir kadındır,
kendisi çocuk gelişimi okumuş ve bu alanda çalıştığı yıllarda, çocuk sahibi olmamaya
"karar vermiş"
bir röportajında diyorki;
"çocuk sahibi olmamak, benim üzerinde düşünüp, değerlendirip, bilinçli olarak karar verdiğim bir konudur..."
kaç kadın çocuk istemediğini anlama, çocuk yapmama, hakkının olduğunun, farkında acaba..
bunun ayıp değil, kendi tercihi olduğunun, oturup bunu düşünebileceğinin, karar verme yetkisinin, hakkının kendisinde olduğunu bilen kadın varmı acaba,
çünkü düşünse çocuk yapmaz birçok kişi,
ama düşünse..
insanların uzun uzun düşünmeye vaktide yok sabrıda, hep kısa süren aktivitelerle meşgul herkes, kısa süren ve kolay şeylerle...
düşünmek cesur insanlara özgü bir şey bence, ve düşünmeye vakit ayırmak, önem vermek, öncelikleri arasına koymak...
çağının, zamanının çok ilerisinde bir insan duygu asena,
"insan yaşamında eksik olanı herşey sanıyor"
diyerek bilinmeyene (x) yüklenen, aslında "herşey" kadar da değerli olmayana, nasıl gereğinden fazla değer yüklediğimizi, hesap edebilecek kadar iyi bir matematiği vardı bence...
ve
"hep verici olmak da doğru değil, hep almak da"
derken de yine hakkaniyetini, matematiğini ve adaletini görüyorum...
iyiki bunları düşünmüş, iyiki bukadar düşünmüş, iyiki yazmış...
devamını gör...
3.
kitaptaki ana karakterin gerçekten de adı yoktur. duygu asena her karaktere bir isim verirken başkahraman kadınımıza bir isim vermemiştir. aklını bulandırmak isteyen ve zincirlerini görmeye cesareti olan tüm kadınlarımız ve ufku geniş erkeklerimiz okumalıdır.
devamını gör...
4.
yazıldığı zamana göre yorumlarsak müthiş bir duygu asena kitabı. ben bu kitabı teyzemin kitaplığından çalmıştım. çok eski, cildinden ayrı, sayfaları kopuk kopuk. teyzem bana geldiğinde de kitaplıkta görünmeyecek bir yere saklamışlığım da olmuştur. benim için böyle bir anısı var. ilk gençlik yıllarımda okuduğumda çok beğenmiştim. şimdilerde okusam aynı hissiyatı verir mi emin değilim.
kitabı okuduğum zaman bile kitabın ana karakteri değil, annesi ilgimi çekmişti. kendi anneme benzetmiştim. bence o dönemin birçok annesi onun gibiydi. kızın, babası öldüğünde, babasının yatağı başında, anne kurtuldun artık diye ağlamasını hiç unutamam. orada kitabın ana karakteri benmişim gibi hissetmiştim. babası öldüğü için değil de annesi kurtulduğu için ağlaması, beni o karaktere biraz yakınlaştırmıştı. kitapta anne karakteri, baba öldükten sonra depresyona giriyordu. burayı hiçbir şekilde anlayamamıştım. aynısını annem yaşadığında anladım ama. zor bir hayat bile yaşıyor olsak, insanın alışkanlıkları diye bir gerçek var. yeni bir şeylere adapte olmak çok zor. babam annemi üzmüş bir adam. babamın ardından annemin depresyona girmesini sevgiye değil, alışkanlıklara bağlıyorum. buna inanmak içimi rahatlatıyor.
kitabı okuduğum zaman bile kitabın ana karakteri değil, annesi ilgimi çekmişti. kendi anneme benzetmiştim. bence o dönemin birçok annesi onun gibiydi. kızın, babası öldüğünde, babasının yatağı başında, anne kurtuldun artık diye ağlamasını hiç unutamam. orada kitabın ana karakteri benmişim gibi hissetmiştim. babası öldüğü için değil de annesi kurtulduğu için ağlaması, beni o karaktere biraz yakınlaştırmıştı. kitapta anne karakteri, baba öldükten sonra depresyona giriyordu. burayı hiçbir şekilde anlayamamıştım. aynısını annem yaşadığında anladım ama. zor bir hayat bile yaşıyor olsak, insanın alışkanlıkları diye bir gerçek var. yeni bir şeylere adapte olmak çok zor. babam annemi üzmüş bir adam. babamın ardından annemin depresyona girmesini sevgiye değil, alışkanlıklara bağlıyorum. buna inanmak içimi rahatlatıyor.
devamını gör...
5.
türk yazar ve aktivist bir kişilik sergilemiş, kadının evlenmek ve çocuk yapmak gibi bir zorunluluğu olmadığını kendisi de evlenmeyip çocuk yapmayarak göstermiş duygu asena imzalı eserdir.
kitapta kadın çok eşli olabilir, birkaç erkekten aynı anda hoşlanabilir, bir erkeğin evine gelmesi için illa evli olması gerekmez, istediği saatte çıkmakta özgürdür, ki bunlar bir erkeğin yapabildiği şeylerdir. öyleyse kadınların bu haklara sahip olmasında bir beis yoktur ayrıca kitaptaki kadının adı söylenmemiştir çünkü kadının adı yoktur, tarih kadınları değil erkekleri yazmaktadır.
kitap sinemaya da uyarlanmıştır, başrolde hale soygazi yer alır.
kitapta kadın çok eşli olabilir, birkaç erkekten aynı anda hoşlanabilir, bir erkeğin evine gelmesi için illa evli olması gerekmez, istediği saatte çıkmakta özgürdür, ki bunlar bir erkeğin yapabildiği şeylerdir. öyleyse kadınların bu haklara sahip olmasında bir beis yoktur ayrıca kitaptaki kadının adı söylenmemiştir çünkü kadının adı yoktur, tarih kadınları değil erkekleri yazmaktadır.
kitap sinemaya da uyarlanmıştır, başrolde hale soygazi yer alır.
devamını gör...
6.
duygu asena imzalı eser olup 1987'de yayınlanmıştır.
kitap boyunca adı söylenmeyen kadının yaşamını anlattığı söylenebilir.
yazar kadının adı yok diye kadına ad vermemiştir.
kız olmanın özgürlüğü daha çocukken kısıtlamasını, evliliğin bir kadın için mecburiyet olup olmadığını, toplumun kadına bakışını ve bu dünyada kadın olmayı anlatır.
yazar güçlü olmak için erkek doğmak gerektiği tezini çürütmek ister.
erkekler hiç kimsenin kocası olarak anılmaz ama kadınlar evlendikleri an bir nesne haline getirilirler.
faturalar hep erkeklerin adına gelir, tapular erkeğin üzerinedir.
kadın bu dünyada genellikle fikri sorulmayan aklı kısa saçı uzun ve erkeğin cinsel ihtiyaçlarını karşılamak üzere var edilmiş seks objesi olarak görülür.
duygu asena hiç evlenmemiştir.
çünkü yazdıklarına sâdık kalmak yürek ister.
onda fazlasıyla vardı.
kitap boyunca adı söylenmeyen kadının yaşamını anlattığı söylenebilir.
yazar kadının adı yok diye kadına ad vermemiştir.
kız olmanın özgürlüğü daha çocukken kısıtlamasını, evliliğin bir kadın için mecburiyet olup olmadığını, toplumun kadına bakışını ve bu dünyada kadın olmayı anlatır.
yazar güçlü olmak için erkek doğmak gerektiği tezini çürütmek ister.
erkekler hiç kimsenin kocası olarak anılmaz ama kadınlar evlendikleri an bir nesne haline getirilirler.
faturalar hep erkeklerin adına gelir, tapular erkeğin üzerinedir.
kadın bu dünyada genellikle fikri sorulmayan aklı kısa saçı uzun ve erkeğin cinsel ihtiyaçlarını karşılamak üzere var edilmiş seks objesi olarak görülür.
duygu asena hiç evlenmemiştir.
çünkü yazdıklarına sâdık kalmak yürek ister.
onda fazlasıyla vardı.
devamını gör...
7.
2006 yılında hayatını kaybeden türk yazar duygu asena imzalı eserdir; 1987 yılında yayınlanmıştır.
kitaptaki kadının adı yoktur, kitap boyunca söylenmemiştir, yazarın balyoz etkisi yaratan bir seçimi gibi duruyor, çünkü kadının adı yoktur, kadın erkeğin himâyesinde olması gerekilen bir varlık bile değil bir gölge olarak görülür.
kitapta genç sayılabilecek bir kadının yaşamı, toplumdaki kadın/ erkek eşitsizliği, kadın olarak vârolmanın ataerkil bir dünyada getirdiği zorluklar, evlilik, özgürlük, özgürlüğün genellikle erkeğe tanınan bir hak olması, kadının evlenmek ve çocuk doğurmak zorunda olmaması ama toplumun kadından her daim doğurmasını beklemesi, evlenmemenin veya çocuk sahibi olmayan kadının bazı siyasetçiler tarafından da "yarım insan" olarak acımasızca yaftalanmasını da hatırlatmak gerekirse, buna benzer konular kitapta önemli yer tutuyor.
kitaptaki kadının çocukluğunda bile babası tarafından fazla sevilmemesi, sırf erkek doğmadığı için değer verilmemesi, ancak babası yaşlandığında bir evladığının olduğunu hatırlaması, genç kadının hayatına giren ve çıkan insanlar, erkekler, ilişkiler de kitapta değinilen durumlardandır denilebilir.
kitap bize aslında şunu gösteriyor,
kadınların vârolmak için erkeklere ihtiyaç yok, tıpkı erkeklerin de vâr olmak için kadınlara ihtiyaç duymaması gerektiği gibi.
duygu asena'nın toplumun ve gerçeklerin farkında olan eleştirel üslubu kitabı güçlü ve okunulur kılıyor.
özgürlüğün bedeli yalnızlık olmamalı.
kitaptaki kadının adı yoktur, kitap boyunca söylenmemiştir, yazarın balyoz etkisi yaratan bir seçimi gibi duruyor, çünkü kadının adı yoktur, kadın erkeğin himâyesinde olması gerekilen bir varlık bile değil bir gölge olarak görülür.
kitapta genç sayılabilecek bir kadının yaşamı, toplumdaki kadın/ erkek eşitsizliği, kadın olarak vârolmanın ataerkil bir dünyada getirdiği zorluklar, evlilik, özgürlük, özgürlüğün genellikle erkeğe tanınan bir hak olması, kadının evlenmek ve çocuk doğurmak zorunda olmaması ama toplumun kadından her daim doğurmasını beklemesi, evlenmemenin veya çocuk sahibi olmayan kadının bazı siyasetçiler tarafından da "yarım insan" olarak acımasızca yaftalanmasını da hatırlatmak gerekirse, buna benzer konular kitapta önemli yer tutuyor.
kitaptaki kadının çocukluğunda bile babası tarafından fazla sevilmemesi, sırf erkek doğmadığı için değer verilmemesi, ancak babası yaşlandığında bir evladığının olduğunu hatırlaması, genç kadının hayatına giren ve çıkan insanlar, erkekler, ilişkiler de kitapta değinilen durumlardandır denilebilir.
kitap bize aslında şunu gösteriyor,
kadınların vârolmak için erkeklere ihtiyaç yok, tıpkı erkeklerin de vâr olmak için kadınlara ihtiyaç duymaması gerektiği gibi.
duygu asena'nın toplumun ve gerçeklerin farkında olan eleştirel üslubu kitabı güçlü ve okunulur kılıyor.
özgürlüğün bedeli yalnızlık olmamalı.
devamını gör...