kaybettiğimiz kişiler yapay zekâ ile bizimle yaşayabilir
başlık "ben bu cihana sığmazam" tarafından 17.04.2023 23:23 tarihinde açılmıştır.
1.
bir bilgisayar bilimcisi, bu yılın sonuna kadar insan bilincinin bir bilgisayara yüklenebileceğini öngörüyor ve dünyayı, yaşlı ebeveynlerinin ve sevdiklerinin görüntülerini kaydetmeye çağırıyor.
silikon vadisi'nde çok sayıda yapay zekâ girişimi kurmuş olan dr. pratik desai, sevdiklerinize ait yeterli sayıda videoya sahip olursanız, ‘‘sonsuza kadar birlikte yaşama’’ şansınızın yüzde 100 olduğunu söylüyor.
buradan
devamını gör...
2.
yaşadığımız evrende, insanın doğasında;
acı, hüzün, mutsuzluk ve gözyaşı ile toprağa gömülüp, ateşte yakılıp, ganj nehrinde sulara karışıp, akbabalar tarafından parçalanarak yenmek veya mumyalanıp bir müzede sergilenmek gibi kayıpları biz her zaman gördük ve görmeye de devam edeceğiz. ateş, su, toprak gibi doğa' nın da tek gerçeği ölümdür. bu gerçeği hiç bir yapay zeka yok edemez ve asla öz olan doğa' yı değiştiremez. senin, benim, hepimizin doğası'nda ölüm vardır. tüm canlılar tarafından algılanabilir veya hissedilebilir bir durumdadır. doğa veya gezegenimizde tek yaşıyan canlı insan değildir! her canlının bir ruhu veya madde olarak bir bedeni şekli vardır. bazı düşünürler tarafından tin kavramı kabul edilmese bile, yaşadığımızı ve durmaksızın hareket ettiğimizi bir başka canlılara temas ettiğimizi biliriz.
yapay zeka istediği kadar veri toplayıp, iki boyutlu görselleri üç boyutluymuş gibi videolara hikayeler yazsın. gözlüklere, gözlerinize, beyninize, yerleştirsin yine değişen bir şey olmayacaktır. doğa' nın tek gerçeği ölüm algısını bozamayacaktır.
yaşadığımız dünya böyle bir yer değil. insan' ı insan yapan en temel unsurları, duyu organları sayesinde hissettiği temel duygulardır. tüm duyular; hissetmek, acı çekmek, ağlamak, gülmek, öfkelenmek, mutlu olmak, utanç duymak, korkmak, heyecanlanmak, düşünmek ve bilmemektir. ölüm arkasından; "ben özlüyorum, görmek istiyorum, dokunmak istiyorum, onunla konuşmak istiyorum, burada şurada yanımda olsun, her zaman benimle olsun hiç bir zaman kaybolmasın." deriz. asıl o zaman acı çekeriz ve insan olduğumuzu hatırlarız.
günün birinde bu ilerlemiş teknoloji daha çok ilerleyecek ve yapay zeka aklımızda yer almaya başlayacak. ileri ilerlemiş teknoloji öz olan doğa' ya karşı bir gün çok aciz bir şekilde yenik düşecek. insanlar tıpkı yeni doğmuş bir bebek gibi konuşamaz, yürüyemez, yemeğini yiyemez bir duruma gelecektir. durdurulamayan ve sürekli ilerliyen teknoloji insan doğa' sına aykırıdır ve insanı doğa' dan uzaklaştırır. zamanla kim olduğumuzu dahi unutabiliriz, ben merkezli bir dünya'nın yerine bütün duyularını kaybetmiş, acı, öfke, şiddet, gülmek, ağlamak, sevmek, duymak yerine hiçliğe giden bir yolda evrimleşmiş bir canlı oluruz. insan' ı insan yapan şeyler bu temel duygulardır.
kaybettiğimiz birisini bir daha hiç göremeyeceğimiz için insan' ız. o duyguyu yaşıyor olabilmek insanı insan yapar. özlemle yavaş yavaş unutmak insanın doğası' nda vardır.
acı, hüzün, mutsuzluk ve gözyaşı ile toprağa gömülüp, ateşte yakılıp, ganj nehrinde sulara karışıp, akbabalar tarafından parçalanarak yenmek veya mumyalanıp bir müzede sergilenmek gibi kayıpları biz her zaman gördük ve görmeye de devam edeceğiz. ateş, su, toprak gibi doğa' nın da tek gerçeği ölümdür. bu gerçeği hiç bir yapay zeka yok edemez ve asla öz olan doğa' yı değiştiremez. senin, benim, hepimizin doğası'nda ölüm vardır. tüm canlılar tarafından algılanabilir veya hissedilebilir bir durumdadır. doğa veya gezegenimizde tek yaşıyan canlı insan değildir! her canlının bir ruhu veya madde olarak bir bedeni şekli vardır. bazı düşünürler tarafından tin kavramı kabul edilmese bile, yaşadığımızı ve durmaksızın hareket ettiğimizi bir başka canlılara temas ettiğimizi biliriz.
yapay zeka istediği kadar veri toplayıp, iki boyutlu görselleri üç boyutluymuş gibi videolara hikayeler yazsın. gözlüklere, gözlerinize, beyninize, yerleştirsin yine değişen bir şey olmayacaktır. doğa' nın tek gerçeği ölüm algısını bozamayacaktır.
yaşadığımız dünya böyle bir yer değil. insan' ı insan yapan en temel unsurları, duyu organları sayesinde hissettiği temel duygulardır. tüm duyular; hissetmek, acı çekmek, ağlamak, gülmek, öfkelenmek, mutlu olmak, utanç duymak, korkmak, heyecanlanmak, düşünmek ve bilmemektir. ölüm arkasından; "ben özlüyorum, görmek istiyorum, dokunmak istiyorum, onunla konuşmak istiyorum, burada şurada yanımda olsun, her zaman benimle olsun hiç bir zaman kaybolmasın." deriz. asıl o zaman acı çekeriz ve insan olduğumuzu hatırlarız.
günün birinde bu ilerlemiş teknoloji daha çok ilerleyecek ve yapay zeka aklımızda yer almaya başlayacak. ileri ilerlemiş teknoloji öz olan doğa' ya karşı bir gün çok aciz bir şekilde yenik düşecek. insanlar tıpkı yeni doğmuş bir bebek gibi konuşamaz, yürüyemez, yemeğini yiyemez bir duruma gelecektir. durdurulamayan ve sürekli ilerliyen teknoloji insan doğa' sına aykırıdır ve insanı doğa' dan uzaklaştırır. zamanla kim olduğumuzu dahi unutabiliriz, ben merkezli bir dünya'nın yerine bütün duyularını kaybetmiş, acı, öfke, şiddet, gülmek, ağlamak, sevmek, duymak yerine hiçliğe giden bir yolda evrimleşmiş bir canlı oluruz. insan' ı insan yapan şeyler bu temel duygulardır.
kaybettiğimiz birisini bir daha hiç göremeyeceğimiz için insan' ız. o duyguyu yaşıyor olabilmek insanı insan yapar. özlemle yavaş yavaş unutmak insanın doğası' nda vardır.
devamını gör...