komünistlerin dünyaya katkısı

+ efsane marşlar
+ dünyayı nazi belasından kurtarmak

başka da yok gibi.

komünizm düşmanlığı ilginç bir güdü.
komünizm değil bir de komünistlerin dünya'ya katkısı başlık.

hiçbir şey.

4.evre kanser tedavisi yalnızca küba'da yapılıyor.
çalışma saatleri, sendikalar,kreşler daha bunun gibi birçok işçinin hakkını koruyan yasalar sovyetler birliğinin icadıdır.

doğru bilinen palavralar;

çalışma saatlerini ayarlayan (bkz: henry ford) du. 8 saat çalışmanın da bir nedeni var. komünistlerin rolü yok.

bir komünist ülkede bir sendikanın devletle pazarlık ederek kazandığı tek bir hak gösterilemez. çernobil kazasında on binlerce insanı fareler gibi öldürdüler. bir teki hesap verdi mi? yoo. sendika bu konuda ne yaptı? hiç.

küba tıp konusunda ileri ama buna palavralar katarak abartmaya gerek yok. zaten küba doktorlarını latin amerika' ya kiralayarak döviz kazanıyor. askerini de pazarlıyordu. bunu biliyor musunuz?

vahşi kapitalizmin kısmen geçici evcilleştirmesini sağlamışlardır ama tabii kendi toplumunun içinde olur başka ülkeler bundan feyz alır ancak dünyaya katkısı olan bir şey değildir komunizm bir icat/buluş değildir toplum içinde herkesin kendi işini eşit haklarla görmesidir ve gerçekten bunun olduğu(%100 olarak öyle bir ülke bariz her ülkenin belli menfaatleri vardır) bir ülke kapalı kutu gibi, insanı zengin olma hayallerinden uzak yaşar. yani sen kapitalizme kafa tuttuğunda sana öyle bir ambargo gelir ki o en sevdiğin yemeklerden aktivitelerden mahrum kalırsın evine siparişle bir şey gelmez ama tabii ben kuru ekmeğimi yerim suyumu içerim kendi ekmeğimi taştan çıkartırım öyle yaşarım diyosan devam edersin.

bunu inkar etmek biraz ayıp.

kapitalizmi yumuşatan ve liberalizmin oluşmasına olanak sağlayan sistem.
işçi hakları, emek değer ilişkisi gibi şeyler var.

bir sistemin anti tezi olmalı ki gelişme sağlasın.

birkaç yukarıdaki yazar (bkz: nautilus), az bilip çok yazanlardan anladığım kadarıyla.

bir kere komünistler devletle değil patronlarla pazarlık yaptılar kazanımları elde ederken. neden? çünkü o zamanlar daha sovyetler birliği kurulmadığı için, hiçbir kapitalist ülkede devlet ekonomide yaygın role sahip değildi. işçiler özel şirketler için çalışırlardı zaten.

ne zamanki devletin üretimde rol alarak refah sağlayabileceği anlaşıldı, o zaman batının refah devletleri doğdu. yani sovyetler ve özellikle de ikinci büyük savaş sonrasında.

örneğin ücretli yıllık izin, fransa'da 1930'larda komünistlerin öncülük ettiği büyük sendikal mücadeleler ile kazanılmıştır.

sol gücünü kaybedince iş saatlerinin, ücretlerin, izin sürelerinin, sosyal hakların hangi yöne gittiğini inceleyerek siz de kolayca yanıt verebilirsiniz bu soruya.

amerika ve ingiltere' de yıllık ücretli izin 20. yüzyıl başlarında verilmiştir.

amerika ' da daha komümistler pek yoktu. palavra.

ingiltere için de bu geçerli. palavra.

ikinci dünya savaşı denmişte ufak bir not ekleyelim.

3 ila 6 ay gibi bir sürede bütün üretimini savaş a hazırlayan bu süreçte de lojistik sorunu çekmeyen abd nin mühimmat,vesaire yardımları olmasaydı almanlar sovyetlerin zukov gelene kadar net içinden geçerdi. kısaca abd olmasaydı sovyetler işgal edilirdi.

sosyalist/komünist fikirler kendileri 100 yıl geride kalsalar da kapitalizme bir şekilde eklemlenerek kapitalizmin gelişmesine büyük katkı sağlamıştır.

dönemin avrupasında günün yarısı hatta daha fazlasını çalışarak geçiren işçilerin koşullarının iyileştirilmesini zorunlu hâle getirmek. zaten pek çok batı avrupa ülkesini uzun süre yönetmiş sosyal demokrasi komünizm'in kuralları abd tarafından konulmuş şekli gibi bir şeydir, kıtayı tümden sola ve sovyet'e kaptırmamak için bir miktar taviz vermişlerdir. esas katkısını ise rusya'da görürüz, tutuculuğun ve mutlakiyetçiliğin kalesi olan ülke 15-20 senede baştan ayağa değişmiştir. abd'ye karşı hiç yoktan denge unsuruydu bu herifler, yabana atılmamalılar*.

1) macaristan, romanya ve bulgaristan gibi doğu avrupa ülkelerinde monarşinin yıkılıp cumhuriyet'in kurulmasını sağlamak.
2) işçi haklarının iyileşmesini sağlamak vb.

masal ve faşizm karşıtlığı.

husamettin abee ne diyor?

eşitlik diyor, ekmek diyor, paylaşım diyor.
patronları ilahlaştırıp, siz de aç ve işsiz bırakan rejimlere dombalmanın faydası yok diyor.

haklı da söylüyor.

katkı mı?ne katkısı, dünyanın tüm bilimsel icatları ve kitabi ve sanatsal değerleri kapitalist ve liberal düşüncenin ve ülkelerin ürünüdür.

abd gibi ülkelerde bir sürü insan sağlık hizmeti alamazken, paran yoksa git sokakta geber derken, sokakta 7'den sonra homeless ya da gaspçı saldırısına uğrayacağım korkusuyla yaşarken, ya da sokakta beş parasız dilenirken veyahut da uyuşturucu bağımlılarıyla doluyken yemişim sanatsal değerini, icadını. kimse komünizm, sosyalizm dört dörtlüktür demiyor, kendinizi bir -izm'e de kaptırmak zorunda değilsiniz ama cebinde monte carlo ya da sarma tütün almaya parası olmayanlar da kapitalizm güzellemesi yapmasın komik oluyor.

sosyalist devletlerin pratikte ne kadar sosyalist olduğu tartışılır ama galat-ı meşhur olarak bunları komünist ülkeler olarak adlandıracaksak,

- amatör sporlara bilhassa da atletizme ve jimnastiğe verdikleri önem. satrancı adeta bir devlet politikası olarak tanıtım ve propaganda aracı olarak kullanmaları

- 2. dünya savaşı'nın bitiminden 3 sene sonra ilk atom bombasını patlatarak, nükleer yarışta denge sağlanması ve soğuk savaşın devamını sağlayarak, abd'nin fütursuz saldırganlığının frenlenmesi.

- 16 farklı sovyet cumhuriyeti içerisinde yüzlerce farklı etnik unsuru, vatandaşlık temelinde bir araya getirmesi. bu sovyet cumhuriyetleri özerk ve özgür olmasalar bile kendi kültürleri ve dillerini yaşatma konusunda hiç bir yasağa maruz kalmadılar. sovyetler birliği'nin desteğiyle kendi dillerinde filmler çektiler, yazılar yazdılar, operalar bestelediler.

- uzay yarışında 60'ların başına kadar önde gitmesi, uzaya ilk insanı göndermesi ve bunun neticesinde abd'nin apollo 11 projesini başlatması.

- çok sağlam bir organik ve doğal gıda yönetmeliğine sahip olmaları. her tür katkı maddesinden arınmış sağlıklı beslenmeyi tüzüğe uygun bir devlet politikası olarak benimsemeleri.

- gençlerin spor, sanat, kültür ve eğitim alanında hizmetlere ücretsiz ulaşabilmesi. sosyalist ülkeler bazında olsa da gençlerin birbiriyle kaynaşması.

- kadınların ve genç kızların kendilerine duyduğu sonsuz güven. müthiş eğitimli, sportif, farkındalığı yüksek gençler yaratması. gerçekten belli bir zaman diliminde sovyetler birliği'nde genç olmak imtiyazdı.

ateist bir nüfus yetiştirme gayretleri. gerisi hikaye.

sen bana bir tane komunist ulke yada kisi soyle, ben sana ne faydasi vardi soyliyecem.
komunizm dedigin sey teoriden oteye gidememis bir dusunce. bir teorinin dunyaya nasil bir katkisi olmus yada olmamis olabilir?