ötanazi intihara girer mi sorusu

intihar etmek için yasal izin almaktır zaten ötanazi.

intiharın yasal hali

intihardır.

öbür tarafta "sen intihardan gelmişsin" dediklerinde, şılaakkk diye " işbu ötenazi belgesidir" şeklinde devletin verdiği kâğıt parçasını önlerine koyup "azaptan muaftır" raporu alacaksak eğer, hüküm değişir mi?

kesinlikle evet.

yasal yollardan intihar sayılması dışında bir sorun yok.

intihar kadar ağır biçimde olmasa da bence girer.
sonuçta hayatın doğal olmayan biçimde sonlandırılmasıdır.
bazı hekimler ötönazi yi savunsa da etik yönü tartışılmaktadır.
anlam olarak ötenazi: antik grekte eu thanatos : mutlu ölüm sözcüğüne uyarlamadır.

haktır. intihar gibi. insan kendisi ile ilgili kararları kendisi alır. saygı duyulmalıdır. çünkü yaşadığımız hayat tamamen bize aittir. kimsenin de yorum yapmaya, yargılamaya ya da müdahil olmaya hakkı yoktur. bence..

naynnnnn...

bir çeşidi "hekim destekli intihar / physician assisted suicide" olarak geçiyor.

pasif ve aktif ötanazi dışında 3. bir kategori var: yardımlı intihar.

pasif ötanazi: hekimin ya da tıbbi görevlinin hastanın hayatta kalmasını sağlayan müdahaleleri durdurması.

aktif ötanazi: hekimin ya da bir tıbbi görevlinin hastanın ölümünü gerçekleştirmek için kasti bir müdahalede bulunması.

yardımlı intihar: hastanın ölümüne yol açacak bir ilacı reçete eden hekimin müdahalesi olmadan (!) * hastanın kendi kendine bu ilacı alarak yaşamını sonlandırması.

ötanazi, kimin zan altında kaldığı belirsiz olan bir konudur. sorumluluk kısmında devlet kişilerin talebine; kişiler devletin onayına sığınır. ama bu pek tabi dünyada yapılmış hesaplardır. diğer tarafın kanunları başkadır. kitapta 'öldürmeyeceksin' denilmektedir. kim nasıl isterse öyle yorumlasın, kimin üzerine kaldığı yukarıda söylenince 'haaa pardon ya' dersiniz..

bence konuya önce insan ne zaman ölür sorusundan başlamak lazım. bahsettiğim mecazi bir şey değil. makinelerin desteği olmadan yaşayamayacak durumda olan biri fiilen ölüdür aslında.

eğer düzelme ihtimali yoksa ya da kalıcı ve ciddi sağlık sorunları ile yaşamaya devam edecekse yaşam destek ünitesine bağlı tutarak yaşatmaya devam etmek geride kalanlar için duygusal olarak istenebilir . bunun anlaşılmayacak bir tarafı da yok.

hasta açısından bakarsak olay bambaşka bir durum halini alıyor. sizin kaza geçirmeniz ya da bir nedenle bilincinizin kapalı olduğu durumlarda size uygulanacak tedaviye aileniz karar veriyor.

bu nedenle nasıl organ bağışı konusunda önceden hepsini ya da bir kısmını bağışlıyorum gibi yazılı bir vasiyet bırakılabiliyorsa bence aynı şekilde makinelere bağlı olarak yaşamak istiyorum / istemiyorum şeklinde bir vasiyet de bırakılabilir.

aynı şekilde kanser hastaları da son döneme geldiğimde tıbbi destek almak istemiyorum şeklinde bir beyanda bulunabilmeliler.

teşhis konulduysa süreç üç aşağı beş yukarı belli olduğuna göre kişi aklı mantığı yerindeyken bunu da doktor raporu ile belgeleyip süreç içinde kendisine uygulanacak prosedüre karar verebilmeli.

intiharın daha rahat, acı çektirmeyen versiyonu işte.

(bkz: tedaviyi reddetmek intihar mıdır?) sorusunun kardeṣi.

adı ne olursa olsun, vücut fonksiyonları kendi kendine durmadığı halde, vücudun çalışma sistemini durdurmak veya durmasına yol açacak bir eylemde bulunmak intihar hatta cinayettir. her insan intihar ederek aslında kendi kendisinin katili olur. " katillik" başka birini bilinçli öldürdüğünüzde, aldığınız bir sıfat değildir. gayet bilinçle kendinizi öldürmenizde sizi katil, bedeninizi ( size ait olsa bile) cinayet kurbanı yapar.

ötanazi yasal değildir.

ötanazi intihardan farklı değildir.

ötanazi oldukça ciddi ve tartışmalı bir konu olmakla birlikte başka şekillere saptırılacak bir konu hiç değildir.

ötanazi kararını verme yetisine sahip olunup olunmaması, kişinin psikolojik durumu, kişinin sonradan pişman olma ihtimali, ailesinin bu yetkiye sahip olup olmama durumu, doktor yönlendirmesinin dahil olup olmaması gibi birçok şey işin içindedir.

dnr (do not resuscitate) kavramı da bu tarz bir karmaşaya dahildir.

doğal ölümlerde dahi suçlu arayıp doktorun üzerine giden mağara adamlarının devrinde gerçekleşmesi ise mümkün değildir.

ötenazi kararı veren bir hastanın umutsuzluğunu, çektiği acıları, her gün bir parça daha yok oluşunun etkisini görmezden gelmemek ve bu soruyu kararı verene sormak gerekir diye düşünüyorum. ‘can tatlıdır neden vazgeçtin bundan?’ sorusuna cevabı vardır elbet.

sizin ölmenizde önce sizin sonra devletin rızası olduğu anlamına gelir, ölüm bir sevgiliyse ondan ayrı kalmak ne acı