otomotiv sektörü yanılgısı

şehirlerde araç sayısındaki fazlalık dikkat çekiyor. ama adamlar hala ne diyor:

reno-mais genel müdürüymüş. bin kişiye 170 küsur araç düşen ülkemizin daha fazla araca bakir olduğunu söylüyor. bu rakam avrupa birliğinin çok altında imiş. bulgaristan'ı örnek verdi bin kişiye 350 araç düşüyormuş. mış mış muş muş.

kafam karıştı. daha fazla araç satacak bakir bir ülke olarak görülmemiz benim kişisel gözlemlerimle örtüşmüyor. zaten hava çok sıcak. bi git öte, koymiyim g.te...

o sektörün yanılgısı değil ki. sektörün işi kâr ve kazanç. onun varlık nedeni o. bizim devleti aliyemiz ve sevgili maliyemiz, satılan her renault'dan, onu üreten/satan firmadan çok çok daha fazla kâr elde ediyor. petrol de öyle.. tüm her şey de..
ortada bir yanılgı ve yanıltılan varsa o biziz.

bunun nedenleri aslında çok basit. birincisi yanlış şekilde yapılan şehir planlamasıdır. sen yüz metrekarelik bir alana apartman dikip, orada ortalama on ailenin yaşamasına neden olup üstüne o apartmana bir park yeri yapmazsan; insanlar arabalarını yol ortasına ya da kaldırıma park ederse, bu şehirde 'ne kadar çok araç var' dersin. kısaca onbinlerce insanı daracık alanlara sığdırmaya çalışırsan ve bu insanların kullandığı araçlar gözüne batar. ikincisi yolların bırak otomobili, at arabasının bile geçemeyeceği şekilde yapıldıysa ve üzerine araç kullanan her on kişiden on biri hiçbir kurala uymaz, öküz gibi araç sürerse; bu yanılgıya kapılırsın.


bunun çözümü aslında çok basit; ama insanımız, elindeki ata toprağını iki kuruş için satıp yüzlerce insanın o alana adeta tecavüz etmesine izin vermese, bu sorun zaten çözülecek bir şey. ancak ne yazık ki;
para > ata toprağı.