restoranda özel gün kutlamanın tekrar anlamlı hale gelmesi
başlık "insanetdünya" tarafından 29.04.2023 16:25 tarihinde açılmıştır.
1.
90'ların sonlarına doğru yaşımın münasip hale gelmesiyle restoranlara gitmeye başladım. o yıllarda ülkemizde sektör henüz çok gelişmemiş olsa bile en azından ankara'da isim yapmış restoranlar da yok değildi. ne var ki öyle her istediğimiz zaman hadi çıkıp dışarıda yiyelim demiyorduk. hatta düzgün bir restorana gidip yemek yemek genelde güzel bir gelişmeyi ya da özel günü kutlamak amacıyla aklımıza gelirdi. değerli gelirdi, değerli hissettirirdi o ortamda bulunmak, evde olmayan yemekleri yemek, şık insanların yanında özenli giyinmiş halde çok da sırıtmadan oturuyor olmak...
2000'li yıllarda dünyadaki olumlu ekonomik gelişmelerin ülkemize de yansıması ve o dönem için tutarlı ekonomi politikaları izlenmesi sonucu hem yeme içme sektörü hızla büyüdü, hem de alım gücümüz arttı. çok sık dışarıda yemek yer olduk. artık özel gün kutlaması için ya da sıradan bir günde "hadi şu restorana gidip yemek yiyelim demek", eğer yemek yediğiniz kisiye aşık degilseniz, çok da heyecan uyandırıcı olmamaya başladı. dışarıda yemek yemenin marjinal faydasi azalmıştı ne yazık ki...
derken 2010'ların sonlarına doğru alım gücümüz hızla düşmeye başladı. ite kaka bugünlere kadar geldik. işte geldiğimiz noktada, "dışarıda mı yesek?" sorusuna "boşver ya, ev iyi ev..." şeklinde yanıtlar verilir oldu. hele iyi bir restorana gitmek tekrar taa eski zamanlardaki gibi ender yapılır bir aktiviteye dönüştü. özel gün mü kutlayacaksın? hop (parmak şıklatıp), restoran en iyi fikir olabilir bugün, hem epeydir gitmediniz. size de bir değişiklik olur. kutlama gibi kutlama yaparsınız.
işte bunlar hep fakirleşmenin olumlu yönleri. biraz mutlu bakmayı öğrenin. "happiness is an attitude." ne oldu? kişisel gelişim kitapları da en az bu kadar saçma önermelerle dolu. bana gelince aaaoouuvvv.
tanım: restorana gitmenin marjinal faydasının artması sonucu gerçekleşen durumdur.
2000'li yıllarda dünyadaki olumlu ekonomik gelişmelerin ülkemize de yansıması ve o dönem için tutarlı ekonomi politikaları izlenmesi sonucu hem yeme içme sektörü hızla büyüdü, hem de alım gücümüz arttı. çok sık dışarıda yemek yer olduk. artık özel gün kutlaması için ya da sıradan bir günde "hadi şu restorana gidip yemek yiyelim demek", eğer yemek yediğiniz kisiye aşık degilseniz, çok da heyecan uyandırıcı olmamaya başladı. dışarıda yemek yemenin marjinal faydasi azalmıştı ne yazık ki...
derken 2010'ların sonlarına doğru alım gücümüz hızla düşmeye başladı. ite kaka bugünlere kadar geldik. işte geldiğimiz noktada, "dışarıda mı yesek?" sorusuna "boşver ya, ev iyi ev..." şeklinde yanıtlar verilir oldu. hele iyi bir restorana gitmek tekrar taa eski zamanlardaki gibi ender yapılır bir aktiviteye dönüştü. özel gün mü kutlayacaksın? hop (parmak şıklatıp), restoran en iyi fikir olabilir bugün, hem epeydir gitmediniz. size de bir değişiklik olur. kutlama gibi kutlama yaparsınız.
işte bunlar hep fakirleşmenin olumlu yönleri. biraz mutlu bakmayı öğrenin. "happiness is an attitude." ne oldu? kişisel gelişim kitapları da en az bu kadar saçma önermelerle dolu. bana gelince aaaoouuvvv.
tanım: restorana gitmenin marjinal faydasının artması sonucu gerçekleşen durumdur.
devamını gör...