1.
kemer tokası yerinde saat olan kemer türüdür.
öğretmenliğe ilk başladığım zamanlar çok heyecanlı ve çok istekli bir öğretmendim. belli bir süre çalıştıktan sonra bu idealizmim törpülendi.
ben mahmut hocalarla, bay keating'lerle, behçet necatigil'lerle çalışacağımı düşünürken karşıma çıkan öğretmenlerin borsa, araba ve çocuklarından başka bir şeyle ilgilenmediklerini görmek beni hayal kırıklığına uğrattı.
sonra bir gün yeni açılan ve daha sonra bir dönem ulusal çapta büyük başarılar kazanan bir okulun kurucu kadrosunda ingilizce öğretmeni olarak bulunmak için davet edildim. muhteşem bir okuldu. hayatımın en güzel yılları mesleki anlamda bu okulun ilk yıllarında geçti.
ama daha sonra tuhaf öğretmenler gelmeye başladı okula. hepsi belli bir yerden torpilli idi. temmuz ortası görünümlü insanlardı bunlar.
bir tanesi ise gördüğüm en ilginç adamlardan biriydi. saatli kemer takıyordu. eskimiş bir kemerdi. yıprandığı çok belliydi. zaten böyle bir mizah anlayışına alet olan her şey yıpranır.
kimya öğretmeni olan bu arkadaşa kim saati sorsa eğilip kemerine bakıyor ve saati söylüyordu. öğrenciler de sık sık saat soruyor, öğretmen arkadaşımız da sık sık kemer tokasına bakıp bunun komik olduğunu düşünüyordu.
kendini anlamladırma şekli saatli kemerdi adeta. böyle bir üne sahip olmak onun için on beş dakikalık bir ün gibi bir şeydi.
sonra saatli kemerli hocamız okuldan ayrılmak zorunda kaldı. soğuk bir yerlere gitti sanırım temmuz ortası görünümlü öğretmen arkadaşımız.
öğretmenlikle ilgili mahmut hoca inançların böyle böyle azaldı. bitmese bari.
öğretmenliğe ilk başladığım zamanlar çok heyecanlı ve çok istekli bir öğretmendim. belli bir süre çalıştıktan sonra bu idealizmim törpülendi.
ben mahmut hocalarla, bay keating'lerle, behçet necatigil'lerle çalışacağımı düşünürken karşıma çıkan öğretmenlerin borsa, araba ve çocuklarından başka bir şeyle ilgilenmediklerini görmek beni hayal kırıklığına uğrattı.
sonra bir gün yeni açılan ve daha sonra bir dönem ulusal çapta büyük başarılar kazanan bir okulun kurucu kadrosunda ingilizce öğretmeni olarak bulunmak için davet edildim. muhteşem bir okuldu. hayatımın en güzel yılları mesleki anlamda bu okulun ilk yıllarında geçti.
ama daha sonra tuhaf öğretmenler gelmeye başladı okula. hepsi belli bir yerden torpilli idi. temmuz ortası görünümlü insanlardı bunlar.
bir tanesi ise gördüğüm en ilginç adamlardan biriydi. saatli kemer takıyordu. eskimiş bir kemerdi. yıprandığı çok belliydi. zaten böyle bir mizah anlayışına alet olan her şey yıpranır.
kimya öğretmeni olan bu arkadaşa kim saati sorsa eğilip kemerine bakıyor ve saati söylüyordu. öğrenciler de sık sık saat soruyor, öğretmen arkadaşımız da sık sık kemer tokasına bakıp bunun komik olduğunu düşünüyordu.
kendini anlamladırma şekli saatli kemerdi adeta. böyle bir üne sahip olmak onun için on beş dakikalık bir ün gibi bir şeydi.
sonra saatli kemerli hocamız okuldan ayrılmak zorunda kaldı. soğuk bir yerlere gitti sanırım temmuz ortası görünümlü öğretmen arkadaşımız.
öğretmenlikle ilgili mahmut hoca inançların böyle böyle azaldı. bitmese bari.
devamını gör...
2.
(bkz: aynalı kemer)
devamını gör...