sevişmemiş gibi yapmak

bir zamanlar deliler gibi çılgınlar gibi seviştiğiniz insanı, yıllar sonra herhangi bir yerde gördüğünüzde sanki deliler gibi çılgınlar gibi sevişenler siz değilmiş gibi gayet sakin ve durgun bir şekilde selamlaşıp, hal hatır sorma durumudur.
bir de yanında sevgilileri varsa apayrı bir ortam oluşur.*

hiç sevmemiş gibi yapmaktan daha zor bir şey varsa o da sevişmemiş gibi yapmaktır.

tam bir fakir sıkıntısıdır. biz zenginler kimle ne zaman, nerede sevişiyoruz herkes bilir.

sevgililer yoksa daha da apayrı bir ortam oluşabilir.

libidosu şişkinler toplanmış yine... buna medeniyet deniyor, yani napıcaksınız seviştiniz diye hal hatır sormayı mı kesip, yanındaki sevgilisine şöyle seviştik böyle seviştik diye betimleme mi yapıcaksın ? her seviştiğiniz insanın bir daha başkasıyla sevişmeyeceğini mi düşündünüz ?sevişmek gibi hal hatır sormak,oturup sohbet etmek de sosyal bir ihtiyaç. neyse yazar yazar şişirim burayı da anlayana sivri sinek saz, anlamayana sazı s****n az...

çok zaman oldu, vaktin var mı? sorusunu sormanın tam zamanıdır.

kime karşı ve niye olduğuna göre önemi ve gerekliliği değişen unsur. kuşak çatışması olan ailede mecburiyet

öncelikle mahlasa uygun tanım için tebrik ederim. akabinde hayat kısa ama sevişme manasında da bir insana(doğru insanı bulana kadar) sığmayacak kadar uzun bir süreç. bu düşünce yapısıyla insan manyak olur cinlere karışır mazallah dediğim, bunu normal karşılayınca büyümüş olduğunuzu anlayabileceğiniz düşüncedir.

cok riskli hareketler bunlar.*

sıkça yaptığımdır. her zaman meyvesini yediğim bir tezgah.

yeni bir ilişkiye gireceğiniz zaman karşı taraftan gelen daha önce dokunulmamış bir bedene dokunma hissinin verdiği istek kadar yoran bir şey yok. genelde bu tür kişilere yapılan yegane roldur ancak her şeyde olduğu gibi burada da dürüst davranmak kazandıracaktır.

ek: hayır bu bir dürüstlük edebiyatı değildi. sadece yalanla sahte ilişkilere bir hayat vermek yerine yalnızlığı değerli kılmanın bir çözümüydü.