ünlü broadway müzikal yazar ekibi howard lindsay and russel crouse imzası taşıyan ve 1959 yılında sahnelenen ünlü müzikalin 1965 tarihli sinema versiyonu the sound of music, robert wise tarafından beyazperdeye aktarıldı. filmde müziğin ve sevginin gücüyle evlerine gelen tüm bakıcıları kaçırmayı başaran 7 çocuğun ve eşi henüz ölmüş bir emekli askerin gönlünü çalmayı başaran maria von trapp'in biyografik hikayesini izliyoruz.
akademi ödülleri 1966 - en iyi film, en iyi yönetmen, en iyi ses, en iyi kurgu, en iyi film müziği
altın küre 1966 - en iyi film, en iyi kadın oyuncu
altın küre 1966 - en iyi film, en iyi kadın oyuncu
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "ucemak" tarafından 29.12.2020 12:51 tarihinde açılmıştır.
1.
aslen 1959 tarihli bir broadway müzikali olup aynı zamanda julie andrews'un başrolünde yer aldığı 1965 yapımı bir müzikal filmdir ve türkçe'ye 'neşeli günler' ismiyle çevrilmiştir. kısaca 'huzurun ve saf sevginin filmi' olmakla beraber çocukluğumuzdan beri kulağımıza çalınmakta olan nice melodinin de kaynağıdır bu film. hem de gerçek bir yaşam öyküsünden esinlenilmiştir. barones maria von trapp , georges ludwig van trapp ve tüm trapp ailesi çocukları gerçekten yaşamıştır bir zamanlar. hatta the trapp family ve the trapp family in america isimli 1956 ve 1958 tarihli başka müzikal filmler dahi mevcuttur.
öyle pek derin bir senaryosu yoktur ama tüm saf duyguları hissettirir size neşeli günler.
filmin adını aldığı giriş şarkısı 'the sound of music';
bu şarkının ismini söylemeye dahi gerek yoktur;
anlaşıldığı üzere maria'nın yaşı oldukça gençtir ve başladığı rahibelik yoluna devam edecek sabır,sükunet gibi birtakım temel meziyetleri henüz yoktur. bu sebeple manastırdaki en tecrübeli rahibeler,onu bir hayat tecrübesi yaşaması ve böylece olgunlaşmasını sağlamak amacıyla yüzbaşı von trapp isimli bir adamın evine dadılık yapması için göndermeyi kararlaştırırlar.
sister maria rahibelik yolundan vazgeçip mürebbiyelik görevine,daha doğrusu yeni bir hayat amacına yol alırken şöyle der;
''...güç rakamlarda değil,güç zenginlikte değil;
güç, huzurlu uykuyla geçen gecelerde.uyandığında,uyuduğunda sağlıklı olmakta...''
sonra çeşitli olaylar sebebiyle başladığı noktaya,sevgili manastırına geri döner maria. ama bilge başrahibe abbes ona şu sözlerle nasihat verir;
''yaşamak için doğduğun hayatı yaşamalısın,maria...''
öyle pek derin bir senaryosu yoktur ama tüm saf duyguları hissettirir size neşeli günler.
filmin adını aldığı giriş şarkısı 'the sound of music';
bu şarkının ismini söylemeye dahi gerek yoktur;
anlaşıldığı üzere maria'nın yaşı oldukça gençtir ve başladığı rahibelik yoluna devam edecek sabır,sükunet gibi birtakım temel meziyetleri henüz yoktur. bu sebeple manastırdaki en tecrübeli rahibeler,onu bir hayat tecrübesi yaşaması ve böylece olgunlaşmasını sağlamak amacıyla yüzbaşı von trapp isimli bir adamın evine dadılık yapması için göndermeyi kararlaştırırlar.
sister maria rahibelik yolundan vazgeçip mürebbiyelik görevine,daha doğrusu yeni bir hayat amacına yol alırken şöyle der;
''...güç rakamlarda değil,güç zenginlikte değil;
güç, huzurlu uykuyla geçen gecelerde.uyandığında,uyuduğunda sağlıklı olmakta...''
sonra çeşitli olaylar sebebiyle başladığı noktaya,sevgili manastırına geri döner maria. ama bilge başrahibe abbes ona şu sözlerle nasihat verir;
''yaşamak için doğduğun hayatı yaşamalısın,maria...''
devamını gör...
2.
şahane müziklere sahip film, the lonely goatherd, my favorite things, edelweiss onca yıla rağmen hala beğenilen ve defalarca yeniden yorumlanan müzikal eserlerdendir.
devamını gör...