bir insanın gerçekliğini unutmak
başlık "zamansız kelebek" tarafından 18.05.2023 22:05 tarihinde açılmıştır.
1.
onu son görüşümüzde yüzünün nasıl olduğunu unutmaktır.
hard diskin zaman tarafından yakılmasıdır.
gerçekliğini unutmak, en az kendisini unutmak kadar acıdır..
o kişi, herkes olabilir.
hard diskin zaman tarafından yakılmasıdır.
gerçekliğini unutmak, en az kendisini unutmak kadar acıdır..
o kişi, herkes olabilir.
devamını gör...
2.
bence bir anlamda da pek mümkün olmayan bir şeydir çünkü insan birinin gerçekliğini hiçbir zaman tam olarak kavrayamaz. 'eğer nasıl biri olduğumu bilseydiniz, şu anda beni selamlarken yüzünüzde gördüğüm o tatlı, dostane gülümseme kim bilir nasıl donup kalırdı dudaklarınızın kıyısında' diye bir söz vardır ya, o misal.
devamını gör...
3.
bence zaman kavramının sebep olduğu bir durumdur.
araya zaman ve ölüm girince o kişi gerçek miydi yoksa hayal mi, gerçekten onu tanıdım mı, nasıl öldü, şimdi kim, en son gördüğünde üstünde ne olduğunu, yüzündeki ifadeyi kesin olarak anımsayamamaktır.
çok sevdiğin birinin gerçekliğiyse unutulan, geride dâimi bir jet lag etkisi bırakır...
araya zaman ve ölüm girince o kişi gerçek miydi yoksa hayal mi, gerçekten onu tanıdım mı, nasıl öldü, şimdi kim, en son gördüğünde üstünde ne olduğunu, yüzündeki ifadeyi kesin olarak anımsayamamaktır.
çok sevdiğin birinin gerçekliğiyse unutulan, geride dâimi bir jet lag etkisi bırakır...
devamını gör...
4.
başkasının gerçekliğini unutabilen varlık aslında ne kadar vardır? bilim insanlarının araştırması gereken aforizmadır
devamını gör...
5.
bir insanın simâsının, sesinin veya onun fiziksel varlığının zaman içinde zihnimizden silinmesi olayı olarak tanımlanabilir.
gerçekliğinin farkına varmak ve gerçekliğini unutmak arasındaki ince çizgide yürümektir.
kayıp zamanın izinde adlı eserde geçen bir sözde ise yazar ''birini artık görmediğimizde o yeni bir yaratıdır" diyor.
o kişinin bizdeki gerçekliği başka iken şimdiki gerçekliği bambaşka birine dönüşebilir.
fiziksel olarak artık görme ihtimâlimiz olmayan kişinin vücudunu hatırlamakta zorlanırız, en sonunda ise tamamen silinir. geride yalnızca adı kalır.
anılar ise bölük pörçük birer yanılgıdan ibaret mütemadiyen zihinde yer değiştirir, her seferinde farklı hatırlarız, ya da hatırlayamayız.
çünkü gerçeklik silinmiştir.
gerçekliğinin farkına varmak ve gerçekliğini unutmak arasındaki ince çizgide yürümektir.
kayıp zamanın izinde adlı eserde geçen bir sözde ise yazar ''birini artık görmediğimizde o yeni bir yaratıdır" diyor.
o kişinin bizdeki gerçekliği başka iken şimdiki gerçekliği bambaşka birine dönüşebilir.
fiziksel olarak artık görme ihtimâlimiz olmayan kişinin vücudunu hatırlamakta zorlanırız, en sonunda ise tamamen silinir. geride yalnızca adı kalır.
anılar ise bölük pörçük birer yanılgıdan ibaret mütemadiyen zihinde yer değiştirir, her seferinde farklı hatırlarız, ya da hatırlayamayız.
çünkü gerçeklik silinmiştir.
devamını gör...
6.
gerçek miydi ki unutasın? var mıydı ki yok olsun?
devamını gör...
7.
birinin nesnel gerçekliği ile onun hakkındaki bir başkasının biçtiği gerçeklik algısı, aslında daima farklıdır. kişinin nesnel varlığından uzaklaşıldıkça algısal gerçeklik de değişime uğrar. çünkü insanın kendisi, düşünceleri, algıları ve algı tanımları da değişir. algılarımızdaki etkilenişler bizim algısal gerçeklerimizi de değiştirir. zaman en güçlü ilaçtır özdeyişinin anlatmak istediği de budur. zaman nesnel gerçekleri de değiştirdiği gibi, algısal gerçeklerimizi de değiştirir. değişimdeki büyüklüğe bağlı olarakta, algısal gerçeklerimizin bir noktada, artık eskisi 'gibi' olmadığını anlarız birgün. (unutmak da diyorlar buna.)
devamını gör...