hukuk fakültelerinde eğitimin 5 yıla çıkarılması

an itibariyle olmuş olandır. hukuk fakültelerinde eğitim artık 5 yıl olacak.

kaynak

bir yandan kötü olmuş, maddi durumu kötü olan aileleri çok zorlar. bir yandan da iyi olmuş artık sosyal medyada "bizim derslerimiz yok şöyle ağır, yok kitaplarımız böyle kalın" diye zırlamazlar.

sadece hukuk yetmez dediğim artıştır.

tüm fakültelerde yapılması gerekendir. hatta 6 yıla çıkmalıdır. böylelikle önümüzdeki iki sene boyunca üniversite mezunu işsiz insan sayısı artmayacaktır. ak parti zamanında oldu denecek bir başarıdır hedef 2023'e kadar 2 sene boyunca işsiz sayısının artmaması.

(gerçi eşşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmeyelim. fakültelerin alayını 10 seneye çıkartma potansiyeli görüyorum ben bunlarda.)

hukuk fakültesi müfredatının uygun sürede öğretilmesi durumuna sonunda ulaşılmasıdır. avukatın bir doktordan hiçbir farkı yoktur arkadaşlar. doktor masada avukat mapusta öldürebilir insanı. o nedenle iyi bir eğitim almalıdır hayırlı uğurlu olsun.

fazladan bir yılın zarar getireceğini düşünmüyorum.

zarar getirmez fakat hiçbir şey değişmeye de bilir. hiçbir şeyin değişmemesi, eğitim ve günümüzdeki adalet sistemi aynı şekilde devam ederse gerçekleşir. bu ülkenin sorununun hukuk fakültelerindeki eğitimin 4 yıl olmasından dolayı kaynaklandığını hiç düşünmedim. ne diyeyim 4 ya da 5 pek fark etmiyor fakat okuyana kolay gelsin.

ne bu şimdi ? hukuk reformu mu? bağımsız denetimsiz yargı bu fakültenin 5 sene olmasıyla mı tesis edilecek? adil yarglamayı 5 senelik hukuk fakültesi mezunu mu yapacak? 12 senede okullarında ingilizce öğretemeyen ülke 4 senelik fakülteyi 5 sene yapınca hukuk devleti olacak öyle mi?

adaletın olmadığı yerde 10 yıl olsa ne yazar.

artan bir yılın nasıl değerlendirileceğine göre değişir tabii. ben açıkçası yurtdışında örneklerini gördüğümüz gibi hukuktan önce felsefe,sosyoloji gibi alanlarda eğitim alınmasını isterdim ama en azından hukuk eğitiminin niteliksizliğinin farkındalar artık, bu da bir şeydir.

türkiye'de hukuk kaldı m.. neyse bunu yazmasam eksik kalırdım, defolup gideyim ben en iyisi.

o 5 yılı ilk önce "şahsım"ın okuması gerekir. çünkü bu ülke adalet de "şahsım"ın tekelinde.

günümüzde akademide 4 yıllık bir bölümdeki eğitim 240 avrupa kredi tansfer sistemi (akts)'ne tekabül eden ders yükünün alınması ve alınmış bu derslerin başarı ile tamamlanması ile olur. bir başka deyişle her dönem 30 akts'lik ders yükünden oluşur ve 8 yarıyıl 240 akts'lik ders yükü ile tamamlanır. muhtemelen eğitim süresinin 5 yıla çıkarılması ile ders programı genişletilecek ve müfredatta olmayan derslerin eklenmesi ile hukuk fakültelerinde ortaya 300 akts'lik ders yükü çıkacaktır.

işbu durumun sonuçta hukuk sistemi için ne kadar yararlı olacağını zaman gösterecektir. ancak türkiye'de mesele hukuk fakültelerine girişte barajın yükseltilmesi, eğitim süresinin 5 yıla çıkarılmasından ziyade adalet sisteminin kokuşmuşluğudur. akla ve vicdana sığmayan kararlar; çıkan kararlara ilişkin siyasi elitin "tanımıyorum, kabul etmiyorum, uymuyorum" vb. şeklindeki açıklamaları zaten zayıf olan adalet inancını daha da kırmaktadır.

olması gerekenler,

(1) türkiye'nin bir kanun devleti değil; hukuk devleti olmasıdır.
(2) hukukun evrensel ilkelerini başta siyasilerin içselleştirmesi ve hukukun üstünlüğünü tanımalarıdır.
(3) hakim bağımsızlığının sözde değil, özde olmasıdır.
(4) adaletin zamanında ve vicdanları rahatlatacak şekilde tecelli etmesi için devletin tüm imkanları seferber etmesidir.

unutulmamalıdır ki; adalet mülkün (devletin) temelidir. adalet çökerse devlet çöker.
geç gelen adalet, adalet değildir.

isabetli bulduğum bir düzenleme. fakat buna bağlı olarak müfredatın nasıl konumlandırılabileceği ayrı bir merak konusu. psikoloji alanında derslere kesinlikle ihtiyaç var. son sene ise yeni gelişen hukuk disiplinlerine ilişkin dersler konulabilir. bir de uyap ile ilgili ders konulmalı diye düşünüyorum.
esasen 5. yıl tamamen seçmeli dersler üzerinden de yürüyebilir. böylelikle 5. yıl tamamen öğrencinin kendi tasarrufunda olduğu bir yıl olabilir. diğer tarafından şu da düşünülebilir. 4 yıl gerçekten ağır yük ve bu yükün bir kısmı 5. yıla kaydırılabilir. şimdilik aklıma gelen ihtimaller bunlar.

türkiye’de nitelikten dem vurdukça niceliğin artması hadisesinin bir başka örneği.

hukuka siyaset bulaştığı, adelet sistemini politik olarak kullanıldığı sürece, değil eğitim süresi 5 yıl, 15 yıl olsa düzelmez.
diğer sorun ise parayı basan bu bölümü okuyor olması, okudu yasayı, hakkı hukuku yorumlayacak kapasitesi olmayan hâkim , savcı, avukat oluyor.

hukuk fakültelerine dünyadaki iyi örneklerinde bulunan kriterleri getirip bu kriterleri sağlamayan fakülteleri de kapatmadıkça hiçbir kıymeti yoktur.
ülkedeki hukuk fakültesi sayısının yirminin üzerinde olması yanlıştır. her fakültede her kürsüde en az bir adet hakederek ünvanını elde etmiş profesör olmalıdır. okulun kütüphanesi kallavi olmalı, bulunduğu şehirde kültürel ve sosyal aktivitelere öğrencilerin rahatlıkla gidebileceği olanaklar bulunmalıdır.

yargı reformu paketinin ,hukuk fakültelerinde okutulan temel derslere ilişkin müfredatın 5 yıla yayılmasını öngören kısmı, bir nevi zaman sarfiyatı.

esasen amaç hukuk fakültelerinde öğrenim kalitesini ,teorik dersleri daha geniş zamana yaymak suretiyle artırmak olsa da izlenen yöntem kabak gibi hatalıdır.anlaşılan paketi servise hazırlayan mutfak görevlileri ,iş esnasında eleman çokluğunun,maaş yetersizliğinin dedikodusunu filan yapmış gibi görünmektedirler.sorunun asıl tespitini net ortaya koyamadan anadolu çocuklarının bir sene daha gurbette gariban babalarının parasını yemelerini,akademisyen zulmüne maruz kalmalarını,esnaf tokadını tatmalarını istemedilerse en iyi ihtimalle bilgisizdirler.

türkiye'de hukuk eğitiminin yetersizliğinin asıl sebeplerinin başlıcaları arasında dershaneden bozma, kütüphanesi bile olmayan hukuk fakülteleri ve içindeki kalabalıklar,verdiğinden fazlasını isteyen ego bombası akademisyenler(istisnalar müstesna),tembelleşmiş öğrenci bünyeleri,teorik eğitimin basitten karmaşığa doğru verilmemesi,genel olarak hiç uygulamaya dönük eğitim verilmemesi ve bunun sonucunda öğrenilenlerin havada kalıp ilk esintide uçması,öğrencilere hukuk mantığı verilememesi suretiyle hukuk nosyonunun oturtulamaması sayılabilir.mantık ve nosyon her şeydir.çalışma metodolojisini bilen, hukukun her alanında ortalama bir yoğunlaşmayla gerekli ve yeterli düzeye ulaşabilir.sorunlar çoğaltılabilir ancak çözüm hiç bir zaman yan hukuk dallarını müfredatta çoğaltarak süreyi bir yıl daha gereksiz uzatmak değildir.sorunların tespitini bilimsel temelde yapıp tedbir alındığı takdirde hukuk fakültesi 3 yılda da hakkıyla bitirilebilecektir.

703 sayili khk'nın 136/a meddesine göre 4 yılık lisans mezunu herkes hakim olabiliyor. buna ilahiyat da dahil. isterse on yıl olsun kimsenin liyakata baktığı yok diğerleri kadrolara doluşuyor zaten.

yine sorunun kökenine inilmeden çözümün gereksiz yerlerde, zurnanın son deliğinde arandığını gösteren karar.

sizce hukuk eğitiminde sorun süre mi yoksa verilen eğitimin kalitesi mi?
biz sorunları sayılarda aradığımız sürece çözüm bulamayız.
hukuk fakültelerinin sayısını artırdık olmadı, bir de eğitim süresini uzatıp deneyelim demişler.
şimdiden söyleyeyim bu sorunun çözümü bu değil üniversitelerin eğitimin öğrencinin kalitesini artırmak lazım.

eğitim kalitesini artırmak için yapılacaklar varken gereksiz uygulamadır.

bes yıl değil onbeş yıl da olsa bu şekilde hiçbir işe yaramaz...