1.
japon iç pazarı veya jdm (ingilizce: japanese domestic market), japon üreticilerin araçları için ana pazarı ifade eder. jdm araçları, japonya'daki kanuni düzenlemelere uymaları ve japon müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamaları için japonya dışına aynı isimle pazarlanan araçlardan farklı özellikler içerebilir.
demişler vikide fakat sonrasında bir kültüre dönüşmüştür bildiğim kadarıyla. bizim salakların bir de tofaşa falan jdm stickerı yapıştırıp jdm demesi kahkaha attırır. hastasıyız jdm makinelerin. her yıl tokyo'da otoparkta buluşması yapılır. insan özeniyor be. 370z olacak altında gideceksin üf. benimle gelmek isteyen var mı? bir gün yapalım bunu. my life be like...
demişler vikide fakat sonrasında bir kültüre dönüşmüştür bildiğim kadarıyla. bizim salakların bir de tofaşa falan jdm stickerı yapıştırıp jdm demesi kahkaha attırır. hastasıyız jdm makinelerin. her yıl tokyo'da otoparkta buluşması yapılır. insan özeniyor be. 370z olacak altında gideceksin üf. benimle gelmek isteyen var mı? bir gün yapalım bunu. my life be like...
devamını gör...
2.
açılımı japanese domestic market olan kısaltmadır.
gerçek bir kültür haline gelmiştir ve her gerçek kültür gibi altyapısında önemli miktarda kalite barındırır. yani öyle altı boş bi olay değildir. hele hele 17-20 yaş arası çoluk çocuğun "akşam yanlıyoz kanzim, bendesin " olayının çok çok üzerindedir.
özetle, japon menşeili ve ağırlıklı olarak spor araba hayranlarının oluşturduğu ekosistemdir. zaman zaman buluşmalar olur, herkes jdm aracına atlar gider, partiler olur, şovlar olur, bir tür underground parti'dir.
bu kültürün en güzel kısmı ise, son 15 senede tasarlanmış ve piyasaya sürülmüş araçların obezliğinden ve kalitesizliğinden arındırılmış araçların kişilerce daha çok tercih edilmesidir. gerçek jdm kültürünün ekosisteminde yeni araçlar görürsünüz elbette, ama hiç birisi bir nissan skyline gtr r34 kadar ilgi görmeyecektir. bir toyota supra mk3'ün ratatatatatatatata çığlığı kadar hiç bir jdm'ciyi mutlu etmeyecektir.
eski araçlara olan sevdanın özünde ise su katılmamış japon mühendisliği yatmaktadır.
bugün herhangi bir oto sanayiye gidip "ben 1985 - 2015 model arası bir araba alacağım. en arızalanmayan, en sorunsuz, en dayanıklı araba nedir?" diye sorduğunuz zaman tüm ustalardan ağız birliği yapılmış şekilde şu cevabı alacaksınız: "japon al hocam. nissan, honda, toyota, mazda. bunlardan şaşma başın ağrımasın."
gerçek bir kültür haline gelmiştir ve her gerçek kültür gibi altyapısında önemli miktarda kalite barındırır. yani öyle altı boş bi olay değildir. hele hele 17-20 yaş arası çoluk çocuğun "akşam yanlıyoz kanzim, bendesin " olayının çok çok üzerindedir.
özetle, japon menşeili ve ağırlıklı olarak spor araba hayranlarının oluşturduğu ekosistemdir. zaman zaman buluşmalar olur, herkes jdm aracına atlar gider, partiler olur, şovlar olur, bir tür underground parti'dir.
bu kültürün en güzel kısmı ise, son 15 senede tasarlanmış ve piyasaya sürülmüş araçların obezliğinden ve kalitesizliğinden arındırılmış araçların kişilerce daha çok tercih edilmesidir. gerçek jdm kültürünün ekosisteminde yeni araçlar görürsünüz elbette, ama hiç birisi bir nissan skyline gtr r34 kadar ilgi görmeyecektir. bir toyota supra mk3'ün ratatatatatatatata çığlığı kadar hiç bir jdm'ciyi mutlu etmeyecektir.
eski araçlara olan sevdanın özünde ise su katılmamış japon mühendisliği yatmaktadır.
bugün herhangi bir oto sanayiye gidip "ben 1985 - 2015 model arası bir araba alacağım. en arızalanmayan, en sorunsuz, en dayanıklı araba nedir?" diye sorduğunuz zaman tüm ustalardan ağız birliği yapılmış şekilde şu cevabı alacaksınız: "japon al hocam. nissan, honda, toyota, mazda. bunlardan şaşma başın ağrımasın."
devamını gör...
3.
(bkz: juvenil dermatomiyozit)
devamını gör...