kendini geliştirmekten kastınız nedir, önce bunu konuşalım.

mesela, kariyer anlamında mı?

“alanımdaki bütün programları öğreneceğim.”
“yazılım öğreneceğim.” vs

ya da kişilik özelliklerinizle mi alakalı?

“öfkemi kontrol edeceğim” vs.

yoksa kendinize nispeten yetenek katıp, bir hobi edinmek mi?

“hep gitar çalmak istemiştim, youtube’da güzel bir kanal buldum. pazartesi başlıyorum!” vs.

ben hepsini aynı anda yapmaya başlayan biriyim. mesleğimi bıraktım, olumsuz kişilik özelliklerimi azaltmaya çalışıyorum ve hayatıma bazı hobiler dahil ettim.

bunlardan para kazanmadım ama daha farklı bir ben ortaya çıktı.

evet bir işim yok, evde sürekli gündüz kuşağı programları da izleyebilirdim ama tercih etmedim. öyle ya da böyle “geliştim”

insan olmanın verdiği bir dürtü sanırım.

“düşünüyorum, öyleyse varım.”
devamını gör...
nedendir bilmiyorum ama bu başlık, şu anda okuduğum kitaptan şu dizeleri getirdi aklıma.

gözlük takmanın nedenini yıllarca, göze toz toprak kaçmaması, gözün de böylece yorularak iyi görmemesi sandım. bugün de öyle sanmak isterdim; bunun kimseye zararı dokunmazdı. ben de, yalnız bana ait olan bir düşüncenin mutluluğu ile yaşardım.


ve bu dizelerde bana "cehalet, mutluluk getirir." sözünü anımsatıyor.
devamını gör...
zorunuza gidiyorsa değilsiniz. ama mecbursunuz.
devamını gör...
zorundayık.
devamını gör...
2 seçeneğin var.
fakir yaşayıp zor hayat geçirmek.
asalak gibi yaşayıp hayattan tad alamamak.
devamını gör...
yaşadığımız dünyada milyonlarca durumlar yaşanırken bunlardan habersiz ve bilgisiz olmamak gerekir. geldik bu dünyaya ve gitmeden birçok şeyi öğrenme fırsatımız varken öğrenmek.
devamını gör...
değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.

insan; gerek belli bir statüye yükseltmek, gerekse toplumun dinamikleri içersinde yer bulmak istiyorsa gelişmek zorundadır. gelişmeyen, sürekli yerinde sayan kişi; bağımlı ve tekdüze bir yaşamdan başka bir şey elde edemez..
devamını gör...
değilsiniz. ot gibi yaşamak da bir tercihtir.
devamını gör...
bana böyle somut sorular çok tehlikeli geliyor. kendimizi geliştirmek nedir? ne yaparsak kendimizi geliştiririz? bunu neden istiyoruz? geliştirmezsek ne olur? geliştirilmek istenen şeyi gerçekten biz mi istiyoruz bunu bize birileri mi dayatıyor? bu gibi soruların açık bir cevabı olmadan her an kendini geliştirme ve üretken olma baskısı içinde olmanın çok kişiye iyi geleceğini düşünmüyorum; hatta kişinin olası potansiyeline bile ket vurabilir. çünkü bu sonu gelmeyen meydan okumada koşmaktan yorulabilir insan ya da geldiği noktada asıl aradığının, almak istediği yolun bu olmadığını farkedebilir. özetle burada değinmeye çalıştığım buradaki durumu anlamlandırmanın çok önemli olduğudur. neyi neden istediğimizi bilerek kendimizi geliştirmemiz dileğiyle...
devamını gör...
dünyadan bilinç ile birlikte gitme ihtimali olan şey birikim tabi. o yüzden evet kendimizi geliştirmek zorundayız. heralde değerlendirmenin arapça sure okumaya göre yapılacağını düşünmüyorsunuz. o yüzden donanımlı gitmek gerek.
devamını gör...
farketmişsinizdir mutlaka okumadan bir şeylerden öğrenmeden durduğumuz zamanlarda içimiz sıkılır her şey anlamsız gelmeye başlar kendimizden sıkılırız bu yüzden kendimizi geliştirmek zorundayız yine kendimiz için.
devamını gör...
kendini geliştirmen istenmese ve gerekmeseydi insan değil taş veya kalem olarak var edilirdin. insansak hakkını verelim. kendimizi geliştirelim. kimse kimsenin cehaletini çekmek zorunda değil.
devamını gör...
başlığı ben açmıştım. ilginç tanımlar girilmiş. hayatımı idame ettirecek kadar bilgili olmak dediğim halde insanlar "evet zorundasın, cahillikle mutlu olduğunu sanırsın" gibi yorumlar gelmiş ekseriyetle.

sözgelimi ben çoban olsam, otları iyi tanısam, dünya malında gözüm olmasa bu kötü bir şey mi olurdu? illa autocad'in paramaters bölümünü bilmek ya da siyasetçilerin ne dolaplar çevirdiğini bilmek ya da herkesin ben dahil aynı akımın peşinden koşması bizi mutlu yapıyor mu gerçekten? sadece bir yazar bunun tercih olduğuna değinmiş. geri kalan çoğunluk evet zorundasın demiş.

bu çıkarım beni dehşete düşürmedi desem yalan olur. bir şeyler bilmek güzeldir. fakat sanırım tüm türkiye olarak beyaz yaka sendromuna tutulmuşuz. yapmak istediklerinizin çoğu dönemin akımları. sanmayın ki kendi fikirleriniz. moda diye tabir edilen şeyler. nedense dağda çoban olayım diyen yok. buradan şu çıkarımı yapıyorum; herkes kendisine dayatılan yaşam tarzını kendi fikirleri sanıyor. konfor alanımızdan çıkmaya pek de cesaretimiz yok. neden sabah 8 akşam 18 6 gün çalışıyorum demek pek de işimize gelmiyor. bilgili olmak istiyoruz çünkü iki sebebimiz var. birincisi para kazanmak için, ikincisi başkalarında gördüğümüz hayatları bir nebze yaşayabilmek için. örneğin çay ocağında bardağı 1.5tl olan çaya, kafede 3.5 lira verip siyaset konuşunca o masada kendimizi bilgili olarak yorumluyoruz. oysa hepimizin yaptığı twitter'da birinin dediğini kahvedeki dayı gibi yorumlamak. bu bilgili olmak değil. ya da 3-5 ofis programı kullanmak da bilgili olmak değil.

aciz durumdayız farkında değiliz. ortadoğu ülkesi olduğumuzdan böyle diyerek tespitin dik alasını yapmak istiyorum. oysa sadece gizli bir kast hayatı yaşıyoruz hepimiz. bu sahte ortamda çoban olmak bana dahi cazip geliyor ama konfor alanımdan da çıkmak işime gelmiyor.

hepimiz bilgiliyiz maşallah. niye olmayalım canım. her şeyi bilelim. % 99'umuz zavallıyız ve işin acısı bunun farkındayız. sadece itiraf edecek cesaretimiz yok.
devamını gör...
günümüzde hakim olan 'herkes her şeyi başarabilir' mottosunun getirisi, kafada oluşturduğu sorudur. çünkü işte bu slogan içine hırs da eklenince bir anda 'herkes her şeyi başarmalıdır'a evrilmiş, bir teşvik unsuru olmaktan ziyade kaygı kaynağı olmuştur.
malum, bilgi çağında yaşıyoruz. insanlar tıpkı onlara söylendiği gibi 'her şeyi başarabilmek' adına mümkün olduğunca çok şey bilmeye programlıyorlar kendilerini, hem de içlerinde gerekli entelektüel merak oluşmadan.
peki insanların henüz sormadıkları soruların cevaplarını edinmeleri ne kadar verimlidir?
devamını gör...
baban zenginse hayır.
devamını gör...
eşek değilsen evet.
devamını gör...
"iki günü eşit olan zarardadır." -hz. muhammed(s.a.v.)
devamını gör...
ot değilsen evet. gerçi ot bile uzuyor, kök salıyor, düşün bir..
devamını gör...
değilsin misal gta san andreas oynuyordum ben görevler vardi falan ama ben görevleri geçmek degil insan öldürüp ev satın almak bardaki oyunlari oynamak falan istiyordum hesoyama basip uçuyordum. bu da beni tatmin ediyordu. hayat da bir oyundur oyunun sonunu görmek isteyen oynasın, yok öylesine zaman geçirmek istiyorsa o zaman onu yapsın. biri diğerinden daha mi üstün bilinmez. kişiseldir yaşantılar.
devamını gör...
müslümansan evet.

"iki günü eşit olan zarardadır"
"ilim öğrenmek kadın-erkek herkese farzdır."
"kim ilim talep ederse; bu işi, geçmişteki günahlarına kefaret olur."
"ilim çin'de bile olsa gidiniz."
"alimin ölümü alemin ölümü gibidir."
''beşikten mezara kadar ilim öğreniniz."
"hikmet(ilim) müslümanın kayıp malıdır. nerede bulursa alsın."
"ilim aramak için bir tarafa yönelen kimseye allah, cennet yolunu kolaylaştırır."
-hz muhammed (s.a.v)


"hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?"
zümer suresi 9. ayet meali
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kendimizi geliştirmek zorunda mıyız sorunsalı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim