1.
eskiden de az çok korkardım ama sonraları umursamamaya başladım. şehir değiştirmemle birlikte her hafta hastalandım ve yaptığım, hobi edindiğim her şey ters gitmeye başladı. öncesi bunun psikolojik olduğunu düşündüm veya dini inancıma göre işlerimin ters gitme sebebinin nasip olduğunu. daha sonrasında ise etrafımdaki insanların bana karşı tavırları dikkatimi çekmeye başladı. giydiğim kıyafetten yanımda taşıdığım kitaba kadar dik dik baktıklarını fark ettim çoğunda. bir hevesle işe girdiğim yerde yanımda boş zamanlarda çalışmak için kitap vs götürürdüm. sonra o işten bir anda hastalanıp çıkış yaptım. sırf bu korkumdan yeni başladığım bu işe giderken yanımda hiçbir şey götürmüyorum. şimdi sorum şu, ben deliriyor muyum yoksa gerçekten nazar var mı?
devamını gör...
2.
nazarın ve kem gözlü insanların var olduğuna inanıyorum. yaşadığım çok güzel şeyler bazı insanların salyalarını akıtarak baktığı için ya yarın kaldı ya da yok oldu, hem de hiçbir sebep yokken.
devamını gör...
3.
başkalarının enerjilerinden etkilenebilen aşırı hassas kişilik sahibi olduğunuza işaret edebilir. aşırı hassas kişilik sahibi olduğum için mi, yoksa annemin çocukluğumdan beri başıma gelen tüm talihsizlikleri "bana nazar değdiği" gibi bir gerekçeyle açıkladığı için mi bilmiyorum ama nazardan korkuyorum çünkü, bana nazar değmesi, başıma kötü bir şey gelmesi demek. açıkçası, annem gibi başına gelen tüm talihsizlikleri nazara bağlamak, pek sağlıklı bir bakış açısı değil bence ama nazardan korunmak için dua etmek, meditasyon veya olumlama yapmak, adaçayı yakmak vb. çeşitli şeyler yapmak, insanı ruhsal anlamda ferahlatabiliyor.
devamını gör...
4.
maşallah dediğim üç gün yaşıyor. geçenlerde birine "dikkat et kendine" dedim yıllardır merdiven inip çıkan insan o gün merdivenlerden düşmüş.
oysa ben bana düşsün istiyordum, yanlışlık oldu galiba.
oysa ben bana düşsün istiyordum, yanlışlık oldu galiba.
devamını gör...
5.
nazar etme ne olur çalış senin de olur.
devamını gör...
6.
buna çok ihtimal vermiyordum yani çokta büyütmemiştim gözümde ama bakıştan bakışa değişiyormuş.
bazılarının vurduğu bazılarının öldürdüğü iki olayı var.
bir ara gezme ve piknik dönüşünde bacaklarım ağrımaya başlamıştı. eve gelene kadar arttı. ben ise sanıyorum ki bugün hareketli geçti ondan ağrıyor o yüzden çok takılmıyorum. eşyaları yerleştiriyoruz, banyo sırasına giriyoruz vs. yatmaya geldik ama geçmedi ve arttı. herkes yorgun, erken uyudu 11 gibi. ben yatakta dönüp duruyorum. geçecek diye uyandırmak istemedim ama 2 saat geçti. artık ağrıdan ne uykum geliyor ne de kalkabiliyorum. ağlamaya başladım ağrıdan. ablamla aynı odada kalıyoruz. sesimi normal tutup seslendim birkaç kez ama acı çekiyorum inilti gibi "ablaa, ablaaa." en son sesli ağlamaya başladım. ağlama sesime uyandı telaşlı bir şekilde açmıştı ışığı. ben ise kafamı yastığa gömmüşüm. "dinmedi, uyandırmak zorunda kaldım kusura bakma. belden aşağıyı hem hissetmiyorum ama hem de çok ağrı hissediyorum. -sinirden gülüp- tuhaf bir felçlik geçiyorum sanırım."
"anneleri çağırıp geliyorum."
geldiler, ben ağlamamaya çalışıyorum ama mümkün değil. en üst regl sancısı onun yanında hiçbir şey o derece.
bu durum için bakındılar ne yapılabilir gece yarısı ve anlam veremedikleri için nazardan şüphelendiler(buna benzer birkaç olayım daha olmuştu çünkü.) ben yarı uzanır şekilde dururken babam başımda 10-15 dk kur'an okudu. ben esniyorum ama rahatlıyorum da. böyle ağrı kaynayan bacaklarım yavaşça azalırken ben yarım saat sonra uykuya dalmışım. bebekler gibi uyumuştum. sanki hiç öyle şey olmamış gibi...
bu ilk olaydı ve dedim ya gözümde çok büyütmemiştim ama bundan sonra büyüttüm yani. kaç saat, öldüm o acıdan. (çaresiz kalırsam anca uyandırır bir şey isterim. onun dışında yok. çünkü kim olursa olsun bir şeyler istemekten nefret ederim. o yüzden o kadar saat dayanmaya çalıştım ama baktım tık yok, ölecek gibiyim uyandırdım.)
bazılarının vurduğu bazılarının öldürdüğü iki olayı var.
bir ara gezme ve piknik dönüşünde bacaklarım ağrımaya başlamıştı. eve gelene kadar arttı. ben ise sanıyorum ki bugün hareketli geçti ondan ağrıyor o yüzden çok takılmıyorum. eşyaları yerleştiriyoruz, banyo sırasına giriyoruz vs. yatmaya geldik ama geçmedi ve arttı. herkes yorgun, erken uyudu 11 gibi. ben yatakta dönüp duruyorum. geçecek diye uyandırmak istemedim ama 2 saat geçti. artık ağrıdan ne uykum geliyor ne de kalkabiliyorum. ağlamaya başladım ağrıdan. ablamla aynı odada kalıyoruz. sesimi normal tutup seslendim birkaç kez ama acı çekiyorum inilti gibi "ablaa, ablaaa." en son sesli ağlamaya başladım. ağlama sesime uyandı telaşlı bir şekilde açmıştı ışığı. ben ise kafamı yastığa gömmüşüm. "dinmedi, uyandırmak zorunda kaldım kusura bakma. belden aşağıyı hem hissetmiyorum ama hem de çok ağrı hissediyorum. -sinirden gülüp- tuhaf bir felçlik geçiyorum sanırım."
"anneleri çağırıp geliyorum."
geldiler, ben ağlamamaya çalışıyorum ama mümkün değil. en üst regl sancısı onun yanında hiçbir şey o derece.
bu durum için bakındılar ne yapılabilir gece yarısı ve anlam veremedikleri için nazardan şüphelendiler(buna benzer birkaç olayım daha olmuştu çünkü.) ben yarı uzanır şekilde dururken babam başımda 10-15 dk kur'an okudu. ben esniyorum ama rahatlıyorum da. böyle ağrı kaynayan bacaklarım yavaşça azalırken ben yarım saat sonra uykuya dalmışım. bebekler gibi uyumuştum. sanki hiç öyle şey olmamış gibi...
bu ilk olaydı ve dedim ya gözümde çok büyütmemiştim ama bundan sonra büyüttüm yani. kaç saat, öldüm o acıdan. (çaresiz kalırsam anca uyandırır bir şey isterim. onun dışında yok. çünkü kim olursa olsun bir şeyler istemekten nefret ederim. o yüzden o kadar saat dayanmaya çalıştım ama baktım tık yok, ölecek gibiyim uyandırdım.)
devamını gör...