orijinal adı: the sound and the fury
yazar: william faulkner
yayım yılı: 1929
bilinç akışı tekniği ve oldukça karmaşık bir olay örgüsü ile yazılmış bir romandır. compson ailesinin çöküşünü konu alır.
yazar: william faulkner
yayım yılı: 1929
bilinç akışı tekniği ve oldukça karmaşık bir olay örgüsü ile yazılmış bir romandır. compson ailesinin çöküşünü konu alır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "minervanın baykuşu" tarafından 24.12.2020 20:07 tarihinde açılmıştır.
1.
faulkner'in okuması ve anlaması çok zor, aşırı dikkat isteyen bir romanı. tüm kitapları böyle midir bilmiyorum, ses ve öfke kadar olmasa da döşeğimde ölürken (as ı lay dying) de zor bir kitaptı. zaten kendisine romanlarının ikinci ve üçüncü okumalarda dahi anlaşılmadığı sorulduğunda "dördüncü kez okuyun" cevabı vermiş. ses ve öfkenin, 4 farklı kişinin bakış açısıyla kronolojik sıra gözetilmeksizin yazıldığını söylemek sanırım nasıl bir anlaşılmazlıkla karşılaşılacağı konusunda bir ipucu olabilir. ancak dahası var, ilk bölüm, 33 yaşındaki, zeka özürlü benjy'nin bakışıyla anlatılıyor. her anlaşılmaz kitap/film gibi sonraki okumalar ilk okumaya göre çok daha güzel oluyor ve insana kendi çapında bir aydınlanma yaşatıyor. faulkner'a hayran oluyor ve sanatın o kadar da ucuz ve kolay bir iş olmadığını anlıyorsunuz. son olarak kitabın adı, william shakespeare'in macbeth eserindeki "it is a tale, told by an idiot, full of sound and fury" (kendimce çevirmeye çalışayım: bir geri zekalı tarafından anlatılan ses ve öfke dolu bir masal) dizesinden geliyor. ses ve öfke de bu dizeye atıf yaparak zeka özürlü benjy'nin anlatımıyla başlıyor. insan bu ince kurguyu öğrendiğinde bile hazine bulmuş gibi seviniyor. bazı şeyleri gereğinden fazla anlamak kesinlikle hastalık değil, en azından ses ve öfke'yi.
devamını gör...
2.
üstte de belirtildiği gibi çok zor okunan bir kitaptır ama dayanıp bitirdiğinizde buna değmiş diyeceğinize eminim. faulkner zaman geçişlerinin büyük bir ustalıkla birbirine bağlar bu eserinde. aynı olaylar farklı kişilerin bilinçlerinden anlatılır. buradaki amaç, gerçeğin insandan insana değişebileceği olgusunu işlemektir.
devamını gör...
3.
bazı kitapları okumak için kullanma kılavuzu gerekir ve bu da o kitaplardan biridir.
anlatımdaki kişi farklılıkları nedeniyle beyinde ufak hasarlar bıraksa da, kitap bittiğinde akılda kalır. ve kişi kendisiyle okuduğu için şapşalca gurur duyar.
bu kitapla ilgili anlatılan şöyle bir şey de vardır ki; faulkner bu kitabı yazdıktan sonra çevresine okutmuş ve anlaşılır olduğunu görünce yeniden yazmıştır.
çok yerde bunu okudum fakat şehir efsanesi midir yoksa gerçek midir bilemiyorum.
anlatımdaki kişi farklılıkları nedeniyle beyinde ufak hasarlar bıraksa da, kitap bittiğinde akılda kalır. ve kişi kendisiyle okuduğu için şapşalca gurur duyar.
bu kitapla ilgili anlatılan şöyle bir şey de vardır ki; faulkner bu kitabı yazdıktan sonra çevresine okutmuş ve anlaşılır olduğunu görünce yeniden yazmıştır.
çok yerde bunu okudum fakat şehir efsanesi midir yoksa gerçek midir bilemiyorum.
devamını gör...
4.
çok zor olduğunu düşünmediğim sadece okurken yoğun bir dikkat gerektiren kitaptır. çünkü bilinç akışı olayların, düşüncelerin aynı anda bir şelale gibi okuyucunun önüne dökülmesinden oluşur. insan kendi bilincinin akışını bile zor takip ederken bunu kitap okurken yapmak büyük bir yetenek ister. yine de kitabın ne kafar güzel olduğu gerçeğine hiçbir şey değiştirmiyor.
bir aile ve aile üyelerinin olaylara kendi pencerelerinden bakışları anlatılıyor. olaylar etkileyici tabii anlayabilirseniz.
kitabın en güzel ve en zor yeri ise zihinsel engelli bireyin bilinç akışını okumak. beş sayfa okuyunca otomatik beyniniz uyuşuyor, gözleriniz kararıyor. ama buna değer.
bir aile ve aile üyelerinin olaylara kendi pencerelerinden bakışları anlatılıyor. olaylar etkileyici tabii anlayabilirseniz.
kitabın en güzel ve en zor yeri ise zihinsel engelli bireyin bilinç akışını okumak. beş sayfa okuyunca otomatik beyniniz uyuşuyor, gözleriniz kararıyor. ama buna değer.
devamını gör...