tanrı neden olmalı sorusu
başlık "zamansız kelebek" tarafından 27.02.2024 23:55 tarihinde açılmıştır.
1.
t/ tanrının neden olması gerektiğini sorgulayan başlık.
yaratmaya ve yok etmeye neden karar verdiğini açıklamak için, olmalı.
yaratmaya ve yok etmeye neden karar verdiğini açıklamak için, olmalı.
devamını gör...
2.
bir dinsiz olarak buna şöyle yanıt verebilirim.
eğer birisi çıkıp da herkesi ikna edebilecek kanıtlar sunup da dinlerin yalan olduğunu kanıtlayabilse ve hepimiz buna ikna olsak. sizin benim gibi insanlar vay be görüyor musun inandığımız her şey yalanmış diyip hayatlarımıza devam edebiliriz. ama öyle bir güruh var ki cehennem yok, günahlar yok diye arınma gecesi yaratırlar. tanrı korkusu varken bile böyleyseler bir de olmadığını düşünün.
eğer birisi çıkıp da herkesi ikna edebilecek kanıtlar sunup da dinlerin yalan olduğunu kanıtlayabilse ve hepimiz buna ikna olsak. sizin benim gibi insanlar vay be görüyor musun inandığımız her şey yalanmış diyip hayatlarımıza devam edebiliriz. ama öyle bir güruh var ki cehennem yok, günahlar yok diye arınma gecesi yaratırlar. tanrı korkusu varken bile böyleyseler bir de olmadığını düşünün.
devamını gör...
3.
bu kadar derin düşünmeyin. kafayı yersiniz bak.
devamını gör...
4.
sanmıyorum.. olmak zorunda da değil. hatta yok zaten.. başka neden ve suçlular aramalıyız bence.. ki ona yüklenilen sorumluluk, güç ve gizemi bir tanrı bile taşıyamaz çünkü.. bir şarkısında candan erçetin 'onlar yanlış biliyor.. bu onun suçu değil.. bu benim suçum.' der..
bu bizim suçumuz..!
bu bizim suçumuz..!
devamını gör...
5.
bütün bu varlık sahası sahipsiz olabilir mi, her şeyin belirli bir amacının olduğu bu kainat amaçsız şekilde ortaya çıkmış olabilir mi, bu kadar basit canlılar olmamıza rağmen kudret sahibi olma ihtirası olan bi varlığın gün gelip hakiki kadir-i mutlak ile yüzleşmemesi gibi bi durum olabilir mi... sebepler uzadıkça uzar ama bazı şeyleri kavramak görme ve duyma durumunu aşar ki bu nokta da biz yüreği devreye sokarız. kişi kendine sormalı, ben sebepsiz olsam herkes sebepsiz olsa yahut herşey sebepsiz olsa kainatın var olması neye yarayacak. ayeti hatırlamıyorum şu an fakat tam tabiriyle naklediyorum, biz kainatı muhakkak esaslı bir sebep üzere yarattık. burada benim aklıma gelen sual, acaba insanın ötesine geçen sebepler mi var. hülasa neden olmalı sorusunun cevabı ya kalbinizde yatar yada aramakla bulamazsınız gün gelir o kalbinize girer fakat siz ellerinizi uzatıp onu alamazsınız.
devamını gör...
6.
yaşanan tüm tecrübeleri kabul edilebilir kılmak için.
çok gerekli.
çok gerekli.
devamını gör...
7.
varken korkup da bu kadar birbirimizi kesiyoruz. bir de olmadığını düşün. tanrı insan zihninde her şeyden önce adaleti sağlamak için var. her konu için böyle. çocukları bilirsiniz adalet duyguları aslında çok güçlüdür. kendi tabağında 3 köfte sizin tabağınızda 4 köfte olduğunda bile itiraz eder çoğu. işte büyüdüğünüzde de yaşadığınız acıların anlamsız olmadığını düşünmek istersiniz. bunun yolu tanrı'dan geçer.
devamını gör...
8.
tanrı insanı değil, insan tanrıyı yarattı. inanmak bir ihtiyaçtır. korktuğumuz, çaresiz kaldığımız, üzüldüğümüz ve yalnızlık çektiğimiz zamanlarda sığınma ihtiyacı duyarız. bu da bizde bir yaratıcı bulma isteği doğurdu. üstelik de zamanla müdahale ettiğine inandık. yetmedi ödül ve ceza sistemi bile getirdik.
bütün bunlara rağmen zihnimizde bir tanrı olmalı çünkü bir çoğumuz buna ihtiyaç duyuyoruz.
yani diyeceğim o ki, neye inanıyorsanız inanın, inanmamaktan çok daha iyidir.
bütün bunlara rağmen zihnimizde bir tanrı olmalı çünkü bir çoğumuz buna ihtiyaç duyuyoruz.
yani diyeceğim o ki, neye inanıyorsanız inanın, inanmamaktan çok daha iyidir.
devamını gör...
9.
olmasın ki ben de rahat rahat karı kız ayağı yapayım, çiftleşeyim, içki içip eğleneyim, sahillerde çıplak karılara bakayım. kızların bekareti dindarlarca gündeme getirilmesin. olmamasını istemem için başka neden yok.
çünkü ben, türk ateyistiyim! sanırım içimizde içmeyen ve sevgili edinip cinselliğini onunla gidermeyen tek kimse yok! senin tanrın, benim yaşam tarzıma dokunamaz! evet.
çünkü ben, türk ateyistiyim! sanırım içimizde içmeyen ve sevgili edinip cinselliğini onunla gidermeyen tek kimse yok! senin tanrın, benim yaşam tarzıma dokunamaz! evet.
devamını gör...
10.
"tabii ki dinler vasıtasıyla diğer insanları kontrol etmek için" şeklinde cevap verilecek soru.
o kadar para nerden gelecek, o kadar kitle nasıl kandırılarak avuç içinde tutulacak yoksa?
o kadar para nerden gelecek, o kadar kitle nasıl kandırılarak avuç içinde tutulacak yoksa?
devamını gör...
11.
ahlakı olmayanı dizginleyecek bir tanrı korkusu şart. bir cehennem şart. dinler olmasa, tanrı inancı olmasa kendisini dizginleyecek hiçbir içgüdüsü, ahlakı, insanlığı olmayanlar için din olmazsa olmaz.
devamını gör...
12.
medeniyet kurmak için düzene ihtiyaç var. düzen kurmak için yaptırımla desteklenen kurallara ihtiyaç var.
insanlar başlangıçtan günümüze ortak bir hukuk kuralı altında bir araya gelemedi. fiziksel olarak birbirine uzaklardı. ulaşım imkanları ya çok azdı ya hiç yoktu.
zaman içinde çok tanrılı dinler semavi dinlere evrildi. çünkü her dinin farklı tanrısı farklı ritüeli olduğu için birlik beraberlik olmuyordu.
merkezi krallıklar kurulunca kendi dinlerini de yendikleri ülkelerin halklarına empoze ettiler.
zaman içinde cezalar fiziksel olmaktan çıktı. insanın ilkel beyni gereği acıdan kaçmak ister. en etkili cezalar geçmiş dönemde bu nedenle fiziksel cezalar olarak görüldü.
rönesans matbaa reform derken aydınlanma sonrası dönemde insanın fiziksel cezalar yerine çağdaş hukuk sistemlerinde bulunan yoksun bırakılma cezaları dönemine geçildi.
insanın okuyarak anlayarak sorgulayarak ulaşması gereken bir düzey olduğu için bu düzeye başlangıçta din kuralları ile ulaşılmaya çalışıldı ama hukuk devleti ile medeni toplum henüz kurulamadığı belki de hiç kurulamayacağı için dinin toplumsal hayattaki önemi azalmadı.
bireysel olarak herksin istediği dine inanma özgürlüğü olduğuna inanıyorum. bu dinin ritüellerini de başkalarının haklarına saygılı olma prensibiyle yaşadıkları sürece kimsenin onlara karışmaya hakkı olmamalı.
dinin şiddeti emretmediği aksine şiddeti azaltmak için uğraştığını düşünüyorum ama dini cımbızlayarak anlayan, bağlamından koparan ve işine / çıkarına göre uygulamaya kalkanlar nedeniyle bugün toplumlarda giderek dinden uzaklaşma görülüyor.
evet gerçek din bu değil diyerek bağlıyorum.
insanlar başlangıçtan günümüze ortak bir hukuk kuralı altında bir araya gelemedi. fiziksel olarak birbirine uzaklardı. ulaşım imkanları ya çok azdı ya hiç yoktu.
zaman içinde çok tanrılı dinler semavi dinlere evrildi. çünkü her dinin farklı tanrısı farklı ritüeli olduğu için birlik beraberlik olmuyordu.
merkezi krallıklar kurulunca kendi dinlerini de yendikleri ülkelerin halklarına empoze ettiler.
zaman içinde cezalar fiziksel olmaktan çıktı. insanın ilkel beyni gereği acıdan kaçmak ister. en etkili cezalar geçmiş dönemde bu nedenle fiziksel cezalar olarak görüldü.
rönesans matbaa reform derken aydınlanma sonrası dönemde insanın fiziksel cezalar yerine çağdaş hukuk sistemlerinde bulunan yoksun bırakılma cezaları dönemine geçildi.
insanın okuyarak anlayarak sorgulayarak ulaşması gereken bir düzey olduğu için bu düzeye başlangıçta din kuralları ile ulaşılmaya çalışıldı ama hukuk devleti ile medeni toplum henüz kurulamadığı belki de hiç kurulamayacağı için dinin toplumsal hayattaki önemi azalmadı.
bireysel olarak herksin istediği dine inanma özgürlüğü olduğuna inanıyorum. bu dinin ritüellerini de başkalarının haklarına saygılı olma prensibiyle yaşadıkları sürece kimsenin onlara karışmaya hakkı olmamalı.
dinin şiddeti emretmediği aksine şiddeti azaltmak için uğraştığını düşünüyorum ama dini cımbızlayarak anlayan, bağlamından koparan ve işine / çıkarına göre uygulamaya kalkanlar nedeniyle bugün toplumlarda giderek dinden uzaklaşma görülüyor.
evet gerçek din bu değil diyerek bağlıyorum.
devamını gör...
13.
tanrı, allah, tengri, tanımı ne dersen de görev hep aynı vicdanının yetmediği yerde kişiyi durduruyor. ki insan bu nedenlede şeytani kabul ediyor.. işler ne zaman boka sarsa şeytana uydum..
devamını gör...
14.
sizi bilmem ama ben şahsen doğaya bakınca, kendi bedenime bakınca, mikroskopta gördüğüm hücrelere bakınca, hücre içinde bile resmen farklı bir işleyiş ve alem olduğunu gözlerimle gördüğüm zaman bir tasarımcı olduğunu görüyorum. söz konusu madde ötesi soyut kavramların olduğunu bildiğimiz göre bu tasarımcı aynı zamanda soyut kavramlarında yaratıcısı olmak durumunda, ama bunları yarattığı için hem soyut hem de somut olgu ve nesnelerden bağımsız olması gerekir çünkü kendi yarattığın bir şeye bağımlı olmak tanrıdan çıkarır seni. gel gelelim tüm bunların bir irade (bkz: mutlak irade) sahibi bir yaratıcının yarattığını düşünüyorum. söz konusu denklemde yaratıcıyı çıkarırsak yerine ne koyacağız? demem o ki tanrı yoksa oraya ya maddenin ezeli olduğunu savunup, soyut olan varlıkları reddeceksin veya somut nedenlere bağlayacaksın. ki bu durumda ya iradesi olmayan maddeyi yaratıcı olarak görürsün veya maddenin de iradesi olduğunu savunabilirsin. veya başka bir uzaylı ırkının bizi yarattığını, veya simülasyon içinde yaşadığımızı v.s bir çok hipotez iddia edebilirsiniz. bu durumda o simülasyon sahiplerinin veya o uzaylı ırkının yaratıcısı kim vs sorusu çıkar. ki yine burda bir yaratıcı gerekliliği doğar. bu yüzden 3 yol çıkar, dediğim gibi ya maddeyi ezeli göreceksiniz, ve tüm bu evrenin maddeden yola çıktığına inanacaksınız, ya da bu her şeyin enerjiden oluştuğunu ve enerjinin yoktan var olduğunu, ezeli olduğunu savunacaksınız yada mutlak irade sahibi ezeli bir yaratıcının tasarımı olduğuna inanacaksınız. şimdi ben tanrı kelimesi yerine hep yaratıcı kullandım çünkü yaratıcı ile tanrı farklı kavramlar, bu evrenin yaratıcısı tanrısal özelliklerin bir kısmını taşıyan bir varlık olabilir ama bu durumda bile mantıksal olarak o varlıkta ezeli bir varlığa muhtaçtır. yani her durumda tek ve ezeli olan bir varlığa çıkıyoruz. şimdi bazı kimseler ezeli kavramını anlamıyor, nedensellik ilkesi ile tanrıyı kim yarattı diye soruyor fakat ezeli demek zaten zamandan öncesinde de var olan demek. burda mantıksal paradokslar çıkacaktır ama şunu düşünemiyoruz genelde. mantık ve nedensellik denilen olgularda yaratılan olgular, yaratıcı mantığa uymak zorunda değildir. (bir oyun geliştiricinin, oyununda istediği gibi davranılmasını düşünün) ,yani biz insan mantığı ve düşüncesi çerçevesinde düşünebilirsiniz ve idrak edebiliriz ancak. aslında ateistlerde işin sonunda ezeli olan bir olguya bağımlı, sadece buna tanrı demiyorlar ve bu konuyu çok irdelemiyorlar. bigbang diye geliştiriliyor fakat o bigbang e neden olan enerji nereden geldi? işte bu yüzden 3 seçenek var. madde/enerji/tanrı(veya dolaylı yoldan yaratıcı)
birde bilinmezciler(agnostizm) var ki bu da aslında yeni seçenek değil, olan seçeneklerin hiç birisinin kesin doğru olamayacağını, bunun bilinemeyeceğini savunur.
mutlak irade kavramına iyi bakmak lazım bu dediklerimin daha iyi anlaşılması için, ki burda bir kaç cümle ile işin içinden çıkılmaz. çünkü sorular soruları doğuracaktır, her şeyden önce kavramların her biri üzerine uzun uzun düşünülmelidir. örneğin varlık nedir? hiçlik nedir? bunlar sözlükte yazarak tartışılması pek mümkün değil.
birde bilinmezciler(agnostizm) var ki bu da aslında yeni seçenek değil, olan seçeneklerin hiç birisinin kesin doğru olamayacağını, bunun bilinemeyeceğini savunur.
mutlak irade kavramına iyi bakmak lazım bu dediklerimin daha iyi anlaşılması için, ki burda bir kaç cümle ile işin içinden çıkılmaz. çünkü sorular soruları doğuracaktır, her şeyden önce kavramların her biri üzerine uzun uzun düşünülmelidir. örneğin varlık nedir? hiçlik nedir? bunlar sözlükte yazarak tartışılması pek mümkün değil.
devamını gör...