1.
açılımı overall equipment effectiveness (toplam ekipman/makine/tezgah efektifliği) olan bir verimlilik ölçme metodudur. dünya genelinde de en çok kullanılan metot bu diyebilirim. oee kısaltması genel olarak kullanıldığı için bu isimle başlık açılmıştır.
hesap aslında çok basittir.
oee= %kullanılabilirlik x %performans x %kalite
olarak formülüze edilir.
genel formül bu olsa da işletmeden işletmeye bu çarpanların içerikleri değişebilmektedir. benim mühendislik bakış açımda verimlilik hesabı, kaybı görmek için yapılmaktadır. yani yüksek verimlilik çıkarmak için bir çabaya ihtiyaç duymam hatta ne kadar düşük çıkarsa o kadar gelişim noktası vardır diye bakarım. zaten bu hesap firmaların kendi içinde nerede olduklarını görmek için yaptıkları bir hesaptır. herhangi bir yasal ya da ıso zorunluluğu yoktur. genel olarak hiç bir dış etken dönüp oee'sini de sormaz.
çarpanların % cinsinden olmasının sebebi ise, çarpanların birimlerinin birbirinden farklı olmasıdır. kullanılabilirlik birimi dakika olarak kabul edilirken, performans dakika başına düşen üretim (örneğin m/dk), kalite de ise üretim birimidir (metre, adet, artık hangi birim kullanılıyorsa). bu sebepten dolayı farklı birimlerin çarpımı matematiksel imkansızlık olduğu için her çarpanın kendi içinde yüzdesi hesaplanır ve bunlar birbiri ile çarpılır.
kullanılabilirlik; tezgah kendisinin açık olduğu süre boyunca* ne kadar duruş sergilediğinin aranmasıdır. bu duruşa bana göre dediğim gibi her duruş şekli dahildir. yemek ve çay paydosları, ham madde beklemeleri, planlı duruşlar hepsi dahil edilmelidir. örnek vermek gerekirse 1440 dakika açık olması beklenen bir tezgahta, 100 dakika arıza, 100 dakika yemek paydosu ve 230 dakika yeni işe geçiş duruşu olsun. hesap= (1440 - 100 - 100 - 230)/1440 olarak yapılır. sonuç; 0,70 dir. bunu 100 ile çarparsakta %'sel değer %70 olarak bulunmuş olur.
performans; makinenin aktif olarak çalıştığı süre boyunca yapabileceği maksimum üretimi yapıp yapmadığını araştırır. maksimumu makinenin en yüksek teorik hızından hesaplanmasını öneririm. eğer reel hız üzerinden bir hesap yapılırsa çarpan değeriniz yükselmiş olur ve gelişim payınız kalmamış olur. örneğin dakikada en fazla 300 metre üretim yapan bir matbaa makinemiz var diyelim. yukarıda bulunan örnekten devam edersek toplam 1440 dakikamızın 430 dakikasında durmuştuk. yani çalışma süremiz 1010 dakikaydı. bu süreyi maksimum hızla çarparsak, 1010 x 300 =303.000 metre aslında üretim yapması beklenmektedir bu makinenin. gerçekleşen üretimi de 170.000 metre olsun. 170.000/303000= 0,56 yı elde etmiş oluruz. yüzdeye çevirince de %56'lık bir performans çarpanımız olmuş olur.
kalite; yapılan üretimin ne kadarı beklenen kalitede oldu sorunun cevabıdır. burada yine aynı şekilde tüm kalitesizlikler hesaplanmalı ve toplam üretimden düşülmelidir. yukarıda olan örneği devam ettirirsek 170.000 metre olan toplam üretimimizin 30.000 metresi kalite standartlarımızda değilse (170.000-30.000)/170.000 formülüyle 0,82 değeri, yüzdesel olarak %82 yi bulmuş oluruz.
oee= ((toplam süre -duruş süresi)/toplam süre)* x (gerçekleşen üretim/(çalışma süresi x maksimum hız))* x ((toplam üretim - kalitesiz üretim)/toplam üretim)*=%70x%56x%82=%32 olarak bulmuş oluruz.
bana göre buraya kadar ki kısım aslında standart bakkal hesabı kısmıdır diyebiliriz. %32 sadece bir değerdir. asıl mühendislik bundan sonra yapılacak olan çalışmalardır. eksik kalan %68'i nasıl ele alacağız. bu sebeple her bir çarpan ayrı ayrı hesaplandı ve tüm kayıplar ortaya döküldü. bu kayıplar ve alt nedenleri araştırılmalı ve geliştirme çalışmalarıyla giderilmelidir. bu hesap sonucu çıkan değer %98 olsaydı artık firmanız için gelişim üretim alanında bitmiştir diyebilirdik.
genelde dünya üzerinde olan ortalama oee ya da ülkemiz firmalarının ortalama oee'si belirtilir. ama her firma farklı oee hesaplama yaklaşımları sergilediği için bu ortalamalar aslında çok doğru olmayabilir. bu sebepten bu metinde bu veriler paylaşılmamıştır.
hesap aslında çok basittir.
oee= %kullanılabilirlik x %performans x %kalite
olarak formülüze edilir.
genel formül bu olsa da işletmeden işletmeye bu çarpanların içerikleri değişebilmektedir. benim mühendislik bakış açımda verimlilik hesabı, kaybı görmek için yapılmaktadır. yani yüksek verimlilik çıkarmak için bir çabaya ihtiyaç duymam hatta ne kadar düşük çıkarsa o kadar gelişim noktası vardır diye bakarım. zaten bu hesap firmaların kendi içinde nerede olduklarını görmek için yaptıkları bir hesaptır. herhangi bir yasal ya da ıso zorunluluğu yoktur. genel olarak hiç bir dış etken dönüp oee'sini de sormaz.
çarpanların % cinsinden olmasının sebebi ise, çarpanların birimlerinin birbirinden farklı olmasıdır. kullanılabilirlik birimi dakika olarak kabul edilirken, performans dakika başına düşen üretim (örneğin m/dk), kalite de ise üretim birimidir (metre, adet, artık hangi birim kullanılıyorsa). bu sebepten dolayı farklı birimlerin çarpımı matematiksel imkansızlık olduğu için her çarpanın kendi içinde yüzdesi hesaplanır ve bunlar birbiri ile çarpılır.
kullanılabilirlik; tezgah kendisinin açık olduğu süre boyunca* ne kadar duruş sergilediğinin aranmasıdır. bu duruşa bana göre dediğim gibi her duruş şekli dahildir. yemek ve çay paydosları, ham madde beklemeleri, planlı duruşlar hepsi dahil edilmelidir. örnek vermek gerekirse 1440 dakika açık olması beklenen bir tezgahta, 100 dakika arıza, 100 dakika yemek paydosu ve 230 dakika yeni işe geçiş duruşu olsun. hesap= (1440 - 100 - 100 - 230)/1440 olarak yapılır. sonuç; 0,70 dir. bunu 100 ile çarparsakta %'sel değer %70 olarak bulunmuş olur.
performans; makinenin aktif olarak çalıştığı süre boyunca yapabileceği maksimum üretimi yapıp yapmadığını araştırır. maksimumu makinenin en yüksek teorik hızından hesaplanmasını öneririm. eğer reel hız üzerinden bir hesap yapılırsa çarpan değeriniz yükselmiş olur ve gelişim payınız kalmamış olur. örneğin dakikada en fazla 300 metre üretim yapan bir matbaa makinemiz var diyelim. yukarıda bulunan örnekten devam edersek toplam 1440 dakikamızın 430 dakikasında durmuştuk. yani çalışma süremiz 1010 dakikaydı. bu süreyi maksimum hızla çarparsak, 1010 x 300 =303.000 metre aslında üretim yapması beklenmektedir bu makinenin. gerçekleşen üretimi de 170.000 metre olsun. 170.000/303000= 0,56 yı elde etmiş oluruz. yüzdeye çevirince de %56'lık bir performans çarpanımız olmuş olur.
kalite; yapılan üretimin ne kadarı beklenen kalitede oldu sorunun cevabıdır. burada yine aynı şekilde tüm kalitesizlikler hesaplanmalı ve toplam üretimden düşülmelidir. yukarıda olan örneği devam ettirirsek 170.000 metre olan toplam üretimimizin 30.000 metresi kalite standartlarımızda değilse (170.000-30.000)/170.000 formülüyle 0,82 değeri, yüzdesel olarak %82 yi bulmuş oluruz.
oee= ((toplam süre -duruş süresi)/toplam süre)* x (gerçekleşen üretim/(çalışma süresi x maksimum hız))* x ((toplam üretim - kalitesiz üretim)/toplam üretim)*=%70x%56x%82=%32 olarak bulmuş oluruz.
bana göre buraya kadar ki kısım aslında standart bakkal hesabı kısmıdır diyebiliriz. %32 sadece bir değerdir. asıl mühendislik bundan sonra yapılacak olan çalışmalardır. eksik kalan %68'i nasıl ele alacağız. bu sebeple her bir çarpan ayrı ayrı hesaplandı ve tüm kayıplar ortaya döküldü. bu kayıplar ve alt nedenleri araştırılmalı ve geliştirme çalışmalarıyla giderilmelidir. bu hesap sonucu çıkan değer %98 olsaydı artık firmanız için gelişim üretim alanında bitmiştir diyebilirdik.
genelde dünya üzerinde olan ortalama oee ya da ülkemiz firmalarının ortalama oee'si belirtilir. ama her firma farklı oee hesaplama yaklaşımları sergilediği için bu ortalamalar aslında çok doğru olmayabilir. bu sebepten bu metinde bu veriler paylaşılmamıştır.
devamını gör...