1.
halihazırda niceliğini ölçebilecek bir aleti olmayan süredir. zira ölçüm yapabilmek için belli bir bilinçte olmak gerekiyor fakat ölçüm yapacak bilinçte iken de rüya görmek imkansız kabul edersiniz ki. bunun için ölçümü yapan kişi rüya sahibiyle aynı kişi olmamalı. e bu durumda dışarıdan birinin rüyanıza tanıklık edip hatta rüyanızın süresini ölçmesi gerekiyor. nasıl olacak len bu iş? daha uyku hakkındaki bilgilerimiz bile freud'un uyku kuramından kalma iken bu rüya işini nasıl halledeceğiz?
freud demişken rüya konusuna geçmeden önce bu uyku kuramından biraz bahsedelim;
şimdi freud uykunun rem uykusu ve non-rem uykusu olmak üzere iki evreden oluştuğunu öne sürüyor. freud'a göre başta non-rem evresiyle vücut ve zihin uykuya hazırlanır ve bu hazırlık evresi yine kendi içinde 5 evreye ayrılır ve toplamda ortalama 20- 90 dk sürer; ( bu süre vücudun yahut zihnin yorgunluğuna ve uyku ihtiyacına göre değişir) sonra da rüya gördüğümüz rem evresi başlar ve uykunun geriye kalan büyük kısmını bu evre oluşturur. sonradan (bkz: elektrokardiyografik) ve (bkz: elektroensefalografik) dalgalar kullanılarak yapılan deneylerde ise bu durum kanıtlanmıştır. bildiğimiz üzere eeg beyin dalgalarını, ekg ise kalp ve nabız dalgalarını ölçer. ve tam uyku anında ise beyin fonksiyonlarının neredeyse tamamının çalışmayı bıraktığını biliyoruz. yani eeg değerlerininin azalışına göre rem evresinin başlangıcı saptanabiliyor vay canına. ha bir de ekg değerleri var ki asıl ilginç mesele de burada başlıyor çünkü rem evresinde ekg değerleri yer yer artış gösterip yer yer azalıyor ve bunun üzerine (bkz: dr. b. klein) adında bir herif bu dalgaları kullanarak bir deney yapıyor. öncelikle denekler hipnoz yöntemi ile direkt ağır uyku moduna geçiriliyor eeg değerleri neredeyse sıfırlandığında rem evresiyle birlikte deney başlıyor, ekg değerleri izleniyor ve bir dalganın süre aralığı saptanıyor. bu şekilde aynı uykuda defalarca kısa süre aralığında dalgalar oluştuğu izleniyor ve dr klein bu aralıklarda deneğin rüya gördüğünü düşünüyor. bu aralıklar genel olarak saniyelerle ölçülebilecek uzunlukta iken bazı aralıkların ise 20 dkyı bile bulduğunu izliyor. bunun rüya olup olmadığını anlamak için doktor deneği tam bir dalga geçtikten sonra uyandırıyor ve denek rüya gördüğünü, rüyanın henüz bittiğini söylüyor. başka bir deneğin ise dalga daha bitmeden uyandırılıdığında rüyanın etkisinde olduğunu ve kendini hala rüyada sandığını izliyor. bu şekilde klein rüyaların ortalama sürelerini kendince saptamış oluyor. fakat bu yine de ortalama süreyi geçerli kılacak rasyonellikte bir deney değil hatta bu konuda rasyonel bir çıkarıma ulaşmak neredeyse imkansız. rüya ve uyku konularını kavrayabilmemiz için daha üst düzey teknolojilere ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. mesela rüyalarda görsel, işitsel, tensel uyartıları algılıyor olmamız bile çok ilginç bir konu çünkü rüya anında beyindeki bu uyartıları algılama merkezleri çalışır durumda değil. bu konu ruhun varlığı konusunda bile bazı gizemleri çözmekte yardımcı olabilir bizlere.
freud demişken rüya konusuna geçmeden önce bu uyku kuramından biraz bahsedelim;
şimdi freud uykunun rem uykusu ve non-rem uykusu olmak üzere iki evreden oluştuğunu öne sürüyor. freud'a göre başta non-rem evresiyle vücut ve zihin uykuya hazırlanır ve bu hazırlık evresi yine kendi içinde 5 evreye ayrılır ve toplamda ortalama 20- 90 dk sürer; ( bu süre vücudun yahut zihnin yorgunluğuna ve uyku ihtiyacına göre değişir) sonra da rüya gördüğümüz rem evresi başlar ve uykunun geriye kalan büyük kısmını bu evre oluşturur. sonradan (bkz: elektrokardiyografik) ve (bkz: elektroensefalografik) dalgalar kullanılarak yapılan deneylerde ise bu durum kanıtlanmıştır. bildiğimiz üzere eeg beyin dalgalarını, ekg ise kalp ve nabız dalgalarını ölçer. ve tam uyku anında ise beyin fonksiyonlarının neredeyse tamamının çalışmayı bıraktığını biliyoruz. yani eeg değerlerininin azalışına göre rem evresinin başlangıcı saptanabiliyor vay canına. ha bir de ekg değerleri var ki asıl ilginç mesele de burada başlıyor çünkü rem evresinde ekg değerleri yer yer artış gösterip yer yer azalıyor ve bunun üzerine (bkz: dr. b. klein) adında bir herif bu dalgaları kullanarak bir deney yapıyor. öncelikle denekler hipnoz yöntemi ile direkt ağır uyku moduna geçiriliyor eeg değerleri neredeyse sıfırlandığında rem evresiyle birlikte deney başlıyor, ekg değerleri izleniyor ve bir dalganın süre aralığı saptanıyor. bu şekilde aynı uykuda defalarca kısa süre aralığında dalgalar oluştuğu izleniyor ve dr klein bu aralıklarda deneğin rüya gördüğünü düşünüyor. bu aralıklar genel olarak saniyelerle ölçülebilecek uzunlukta iken bazı aralıkların ise 20 dkyı bile bulduğunu izliyor. bunun rüya olup olmadığını anlamak için doktor deneği tam bir dalga geçtikten sonra uyandırıyor ve denek rüya gördüğünü, rüyanın henüz bittiğini söylüyor. başka bir deneğin ise dalga daha bitmeden uyandırılıdığında rüyanın etkisinde olduğunu ve kendini hala rüyada sandığını izliyor. bu şekilde klein rüyaların ortalama sürelerini kendince saptamış oluyor. fakat bu yine de ortalama süreyi geçerli kılacak rasyonellikte bir deney değil hatta bu konuda rasyonel bir çıkarıma ulaşmak neredeyse imkansız. rüya ve uyku konularını kavrayabilmemiz için daha üst düzey teknolojilere ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. mesela rüyalarda görsel, işitsel, tensel uyartıları algılıyor olmamız bile çok ilginç bir konu çünkü rüya anında beyindeki bu uyartıları algılama merkezleri çalışır durumda değil. bu konu ruhun varlığı konusunda bile bazı gizemleri çözmekte yardımcı olabilir bizlere.
devamını gör...
2.
ortalama 20 saniye diyorlar ama hiç sanmıyorum. bence saatlerce sürüyor.
devamını gör...
3.
kimisini hiç hatırlamam o kadar kısa sürer, kimisini detaylarıyla hatırlarım sanki saatler sürer.
devamını gör...
4.
yazarların hakkındaki teorilerini merak ettiğim konu. şöyle de: #1611852 bir araştırma var. konu çok ilgimi çekiyor farklı yorumları da görmek isterim.
devamını gör...
5.
ben discovery channelde 10-15 saniye falan diye duymustum
devamını gör...
6.
bi ara bi araştırma muhabbeti dönüyodu ortalıkta. en uzun rüya 7 saniye falanmış diye. benim en kısa rüyam , 2 buçuk saatlik türk dizileri gibi. bast-ı zaman mı oluyo nedir ?
devamını gör...
7.
kısa olan ortalama 7-8 saniye uzun olanlar ise 15 saniye gibidir. sabah uyandığınizda sanki saatlerce sürmüş gibi hissettirir.
devamını gör...