(bkz: karşılıklı gol var)
devamını gör...
türkiye cumhuriyeti için karanlık bir dönemdir. türk istihbaratı binlerce yıl sonra ilk defa içi boşaltılarak içine amerikan hedeflerine itaat eden insanlar doluşturulmuştur. yaklaşık 10 20 sene sonra da derin devlet diye bir şey kalmamıştır ve suriyelileri ülkemize doldurulması, pkk'nın doğudaki kanlı politikaları, fettullahçıların devlet içine sızması vs vs. bunların ülkemizde yarattığı tahribatın temeli bu darbeyle atılmıştır.
devamını gör...
ülke tarihinin amacına ulaşmış yani seçilmiş , meşru hükümeti devirebilmiş dört başarılı girişimden kanımca ülkeye en büyük hasarı veren ve orta vadede ülkenin bugünkü halinin nedeni olan emir komuta zinciri içinde yapılan askeri müdahaledir.

27 mayıs darbesi ve 12 mart muhtırası ile 28 şubat post modern darbeleri de ülkeye çok ağır zarar verdi. darbeler arasında ideolojik bir ayrım yapmayacağım . bu ülkenin başına gelen en büyük felaketler depremler değil darbelerdir diyorum lakin 1960 ve 1971 müdahaleleri demokratik yolla seçilmiş iktidarı hukuksuzca devirmekle birlikte halkın düşünsel dünyasına müdahale edecek kadar ileri gitmedi. zaten bu müdahalelerde devrilen iktidarlar kısa süre sonra başka bir adla ya da aynı şekilde tekrar iktidara geldiler. bu dönemdeki iki müdahale ve başarısız olan diğer girişimler , tertipler ( silahlı kuvvetler birliği ve talat aydemir olayı ) , 12 eylül'ün yanında gerçekten çok masum kalan suçlardır. 28 şubat gerek yapılış biçimi ve doğurduğu sonuçlar ile zannımca 12 eylül'ün yarattığı politik açmazın bir sonucu olarak ele alınabilir.

12 eylül diğer üçünden de çok başkaydı. iktidarı devirmek ana amaç değildi , toplumun duygu ve düşünce dünyasını da kontrol etmek amaçlanıyordu. evren paşa açıkça "siyaset konuşmayın" demişti halka. çünkü siyaset konuşmanın sonunda anarşiyi doğurağı yönünde bir inanış vardı.
anarşi demişken şunu belirtelim darbe öncesi "bilinçli , üzerinde çalışılmış" bir şekilde sağ/sol çatışması tırmandırıldı. aynı postaneden bir sol ve bir sağ görüşlü insana aynı gün bombalı paketler gönderildi. bu konunun üzerine doğru dürüst hiç gidilmedi. hasta yatağında yargılanan kenan paşa'ya bu konu sanıyorum hiç sorulmadı. türkiye'yi 12 eylül 1980 askeri müdahalesine götüren sosyal ve siyasal dinamikler henüz açıklığa kavuşturulamamıştır. terör ve şiddet dalgasını yaratan faktörlerin neler olduğu, sivil bürokrasinin niçin işlemez hale geldiği, siyasal partilerin neden muhtemel çözümler üzerinde uzlaşamadıkları akla gelen sorulardan bazılarıdır.

müdahale sonrası yaygın şiddet bıçak gibi kesilmişti. lakin şiddet olayları ile beraber halkında sinir gücü de bitmişti. toplumun önemli bir kısmı en azından şiddet bittiği için mutluydu.

darbeden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı . çünkü kenan paşa ve diğer dört kuvvet komutanı önceki müdahalelerin "hatasını" tekrarlamayacaktı. toplumun sorun çıkaran kesimleri "adam edilmeliydi" . darbe sonrası; resmî rakamlara göre 650.000 kişi gözaltına alındı, 230.000 kişi askerî mahkemelerce yargılandı, 171 'i cezaevlerinde işkence sonucu olmak üzere yaklaşık 300 kişi öldü, 48 kişi (24 adli suçlu, 15 sol, 8 sağ, 1 asala militanı) idam edildi, 1.683.000 kişi ise fişlendi. binlerce kişi memuriyetten atıldı. üniveristeler de bu sopadan payını aldı. bunun için yök kuruldu. üniversitelerin bilimsel bağımsızlığı artık yoktu. hepsi idareye tabiydi.. toplumun gökkuşağını andıran beyinsel yapısı , sigara paketlerindeki kararmış organ resimlerine benzemişti.

aslında darbeyi yapanların gözünde halk sadece bir insan yığınıydı. evren paşa'nın “anayasa kabul edilse de edilmese de mesele değildir.” edilmezse mesele yoktur, çünkü halk bizden memnun demektir" sözü halk iradesine , düşüncesine saygıyı (!) ifade ediyordu. darbe öncesi karmaşa içindeki ülkeye çok garip bir sükunet hakim olmuştu ama sokakların , caddelerin yanı sıra insanların fikri , düşünsel dünyaları da her yeri tutmuş tank ve asker öbeklerinin arasında kaybolup gitmişti.

12 eylül 1980 öncesinin çok zeki ama bir o kadar da yaramaz cocuğu bir gece babası tarafından kemerle dövülmüş sabaha artık yaramazlık yapmayan ama artık zeka belirtisi de göstermeyen birine dönüşmüştü.. her ne kadar darbe yönetimi toplumdan ideolojik renkleri silmek için halkı atatürkçülük altında birleştirmeye çalışsa da asıl niyet çok farklıydı.bugün "toplumu değiştiriyorlar" dediğimiz çalışmaların ilk örnekleri ilginçtir ne bir siyasi parti ne de bir tarikattan gelmiştir.atatürk 'ün ordusunun generalleri "komunizmin panzehiri dindir" mottosu ile imam hatip lisesi mezunlarının üniversitede başka alanlara geçisini sağlayarak , toplumda dinin rölü ve kuvvetini arttırmaya çalışmışlardır.

darbe sağ siyaseti parçalamış ama sol siyaseti ve sol düşünceyi beraberindeki analitik , sorgulayan kafa yapısını tamamen ezmiş yerine ise" çok düşünmeyin , sorgulamayın sadece söylenene inanın" diyen bir zihniyet almıştı. darbenin bu din görüşünü siyasi partiler "oy kazanmak" için pek çok şekilde kullanmış ve bugünlere gelişimizin hikayesi de başlamıştır..

bu adaletsizlik , hukuksuzluk , özgürlüksüzlükle dolu yeni atmosferde , ülkeyi ekonomik olarak dışa açma hamlesi , görünürde geniş halk yığınlarına yansımayan bir refah artışı sağlamış gibi görünse de kamu merkezli eş dost kapitalizmi ve kamu kaynaklarını yağmalama gibi bir türlü tedavi edemediğimiz hastalıklarımızın ortaya çıkmasına neden olmuştur.

gelelim madalyonun öbür yüzüne bu müdahale planı da diğerleri gibi atlantik ötesinde yapılmıştı. amaç atatürkçülüğün hayat verdiği modern bir avrupa ülkesinin artık nato /abd ekseni için elzem olmayışıydı. onlar böyle olduğuna karar vermişlerdi. türkiye'yi sorunlu ortadoğu bölgesinde ve sovyetler birliği , çin gibi "düşman" olarak addedilen ülkelere karşı bir kalkan gibi kullanmak abd için çok daha verimli bir karar olurdu. 1 mayıs 1977 ile başlayan derin devlet faaliyetleri darbe sonrası dönemde adeta zirve yaptı. bu yapılarla rahatça çalışabilsin diye sağ siyaset sürekli desteklendi darbe öncesi sıkıntılı da olsa sağ/sol dengeli bir siyasi yapı varken darbe sonrası bu yapı bir daha hiç oluşmadı. aralıksız sağ iktidarlar silsilesi ülkeyi yönetti. 12 eylül öncesinde neredeyse bilinen yolsuzluk olayı hatrımda hiç yoktu ya da çok daha düşük düzeydeydi, 12 eylül sonrası ( tabii büyüyen ve dışa açılan ekonominin de etkisiyle ) yolsuzluk , ihaleye fesat karıştırma , rüşvet deyim yerindeyse patlama yaptı. buda sağ siyasetin görevi için aldığı bir ödüldü...darbenin dağıttığı siyaset sahnesi 2002 ye kadar, dağınık,zayıf bir görünüm arzetti ve ülkeyi bugün yöneten yapının adeta kucağına bıraktı..

sağ siyasetin 1950 den beri izlediği alt yapı yatırımlarının artarak devamı şeklindeki büyüme anlayışı 12 eylül sonrasındaki başbakan turgut özal / anap iktidarında da devam etti ve 2002 sonrası 21 yıllık akp iktidarında zirveye ulaştı . bu toplumun geneline yayılmayan ve 42 yıllık süreçte nerdeyse her 1o yılda bir vuku bulan finansal krizlerle sekteye uğrayan ekonomik büyüme anlayışı devasa iç ve dış borç rakamları oluşmasına neden oldu. ekonomik kırılganlığı fazla, genç nüfusunu iyi eğitemeyen, laiklik/din, alt/üst kimlik gibi modern avrupa'nın 20 yy 'ın başında hallettiği konuları maalesef 2024 ülkesinde de halen çözememiş yapı 12 eylül'ün ülkemize yaptığı hizmetlerden bazılarıdır. darbe sonrası dönem okyanus ötesindeki efendinin arzu ettiği şekilde kültürel bir dönüşümü de beraberinde getirdi.. burada amaç ülkenin evrensel demokrasi ve hukuk normlarından uzaklaştırılarak bir ortadoğu sultanlığına dönüştürme çabasıydı. 2000 lerin başında "siyasal islam" adıyla pazalanan, " demokratik ideallerin din ile uyumlu ,barışık " idaresi şeklinde anlatılan bu yeni ideolojik yapı maalesef sonraki yıllarda yerini düz merkeziyetçi bir tek adam rejimine bırakmıştır.
devamını gör...
cıa'nın "our boys" diye tanımladığı ekipce senarize ve finanse edilerek sahneye konulmuş ve bop projeksiyonunun türkiye ayağını oluşturan faşist cunta hareketi.
sonrası fetullah, sonrası ılımlı! siyasal islam, sonrası pkk, sonrası dram..
adım adım yaşanarak gelindi bugünlere..
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"12 eylül 1980 darbesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim