godard

hoş gelmiş yazar. dün geceki eyluling kalkışmasına tanıklık ettiğimiz radyo programının 'dert kervanı' imiş kendisi.

yoldaşa sigara yaktıran, eylulingin 5 dakika kahkaha atmamasına sebebiyet verdiren, iko'nun parmaklarının titrediği, lucifer'ın yayına çıkmak istemesinin nedeni, domestiğin sesinin susturulmasının sebebi bile bu arkadaş işte.

naptın sen öyle hafız? bu kadar dert bulutu fazla bu topraklara. balkona çıkıp atlayasım geldi bak yine. polis havada ceza yazar hocam. 3000 tl ceza bıraka bıraka gidesim geldi bu lanet hayattan hoyratça.

makinist'i dinlememişsin allahtan. o yayına katılsan, bilekler kesilirdi kuzu kuzu gibi geldi bi an.

yapma hocam. rus suyu iç sende. içen açılıyor.

''sevdaaa yüklüüü kervanlarr'' ssıısısıs

dün geceki yayına bağlanmasıyla sigaramı dudağımın kenarına koyarak yakmamı sağlayan yazar. recep ivedik gibi oldum ama önemli değil, bu arkadaş için değerdi.

hoş gelmiş. gelir gelmez yayına bağlanmasında ayrı bir özgüven var, yabana atılmamalı. bir ara kaybedenler kulübünü dinliyor gibi hissettim.

telefonun sesini kıstım kulağıma götürüp dinledim bu arkadaşı. neler yaşıyorsun hacım, neler yaşatıyorsun bize.. burda umarım daim olursun da kafan dağılır biraz.

aynaya baktım sonra tam da arkadaş 'aynaya bakıyorum' derken.. karanlıktı ama bu arkadaş karanlığı kör karanlık etti, hiç bir şey göremez oldum.

iyi ki gelmiş, hoş gelmiş.

sonunda! benim de nickaltım var.

yeni keşfettiğim ve keşke yayında da denk gelip dinleseydim dediğim yazar.

değerli mi değerli (bkz: kafa sözlük dizi film kulübü) eş başkanımdır kendisi. ilk konuştuğumda bile sinema adına ne kadar birikimli olduğunu düşündüğüm , daha sonrasında da yaptığı işleri, kazandığı deneyimleri gördükçe ne kadar haklı olduğumu hissettirmişti bana. kendisiyle sohbet etmekten, kulübümüz adına birlikte beyin fırtınası yapmaktan da büyük mutluluk duyuyorum. kendisine de dediğim gibi iyi ki eş başkanım olmuş, iyi ki var. *

nickaltının western kasabaları gibi tenha olduğunu iddia eden yazar.

merak etme yiğidim, biz düello ile hareket getirmesini de biliriz, buraları tenha bırakanlar utansın.

galiba ileride çok değerlenecek bir kasabadayım.

selam gençler, ormanlarınıza otel yapmaya geldim.

ardınızı godlayın.

jean-luc ön isimli fransız yeni dalga sinemasının öncü yönetmeni. serseri aşıklar isimli filmiyle tanınır. türk izleyicisinin de sevdiği yönetmenlerdendir. değerli akademisyen ertan yılmaz'ın çevirisiyle james monaco'nun yeni dalga adlı eseriyle daha yakından tanınabilir. +1 kitap yayınları bu kitabı 2006 yılında basmıştır. malesef başka baskısı bulunmamaktadır.

sildiği ya da silinen entrysinde akp myk üyesiyim gibi bir yere varabilecek bir şey yazmış ve buyur aç bakalım dava açabiliyorsan demiş. ırkçılığa karşıyken sen benim kim olduğumu biliyor musuncu tavrı hiç olmamış. kendisiyle sorunum yok ama bu kibirli tavırla ırkçılık karşıtlığı yanyana durmuyor.

kulübümün biricik üyesi. kendi deyimiyle entellektüel ve rafine zevkleri olan biri. dün bir şiir paylaştı bizimle, hala aklımda. merci god.

anarşist ne ya.

sonunuz komün yaptık hocamm diye daft dinlenen köhne binalarda, kahve çekirdeği paketlemekle geçiyor cigara içip balgam atılan leş kanepeler üzerinde.

bu aylak yaşama övgü bitsin artık rica ediyorum. insan olalım herkes gibi.

yazdıklarını azıcık okuyunca aklıma şu dayıyı getiren yazar. her konu hakkında fikri varmış, ama hiçbir fikri bir öncekini desteklemiyormuş gibi geldi.

#1836271 eğer kanıtlamazsan hakkında her türlü hukuksal işlemi başlatacağım. seni ilan eden yalnızca ben değilim, nickaltından habersizsin sanırım. dediğim gibi kanıtlamazsan her türlü hukuksal işlemi başlatacağım.

bir yanlış anlaşılma yaşadığımız için üzgünüm. bu nedenle entrymi sildim.

atılan mesajların aksine ölmemiş, poposu kalkmamış, sözlüğü bırakmamış yazardır. kendisi 6 aylık yeğenini kaybetmesinin travmasını anca atlatabilmiş (ne kadar atlatılabilirse) ve sözlüğe dönmüş yazardır. ön yargılarınıza ekmek banayım arkadaşlar.