orijinal adı: der geisterseher
yazar: friedrich schiller
yayım yılı : eser yazarın yazdığı 1782-1792 arasındaki öykülerin toplamından oluşuyor.
tiyatro yazarı olarak bilinen yazarın, aslında yazdığı ses getirmiş öyküler vardır. bu eser, bu öykülerin bazılarını okuyucuya sunuyor.
yazar: friedrich schiller
yayım yılı : eser yazarın yazdığı 1782-1792 arasındaki öykülerin toplamından oluşuyor.
tiyatro yazarı olarak bilinen yazarın, aslında yazdığı ses getirmiş öyküler vardır. bu eser, bu öykülerin bazılarını okuyucuya sunuyor.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "insan olun biraz" tarafından 23.04.2022 13:36 tarihinde açılmıştır.
1.
bir friedeich schiller kitabıdır.
can yayınlarının kısa klasikler serisinin otuz üçüncü kitabı olan eser bu serinden çıkan diğer kitapların hepsinden daha derin bir şekilde insan psikolojisini ele alıyor. hem de ne ele alış. kitabı okurken insan bir otopsi masasının başında dikilmiş hayranlık ve korkuyla bir insanın içinin dışına çıkışını izliyormuş gibi hissediyor.
insanlara baktığımız, onlarla bir etkileşime girdiğimiz zaman onları tam da o andaki halleriyle görür ve yargılarımızı da o an gördüklerimize, algıladıklarımıza ve sezdiklerimize göre veririz. insanların kötü olduğuna karar verebiliriz aniden. onları yanımızda yöremizde tutmak istemeyebiliriz bu durumlarda.
ama çoğu zaman gözden kaçırdığımız bir durum vardır ortada. o insanların şimdi oldukları insan haline nasıl geldikleri, hangi olayların onları bu hale getirdiği, onlar debelenirken toplumun onlar için neler yaptığı bizim gözümüzde bir değer taşımaz. kötü insanların gözümüzün önünden uzaklaştırıp parçası olduğumuz toplumun sorumluluğunu da paylaşmaktan kaçınırız gönül rahatlığıyla.
bu yüzden bu konuları derinlemesine düşünmekte fayda var, mesela ıhlamurlar altında aşk ve ölüm temalı bir yürüyüş yaparken.
can yayınlarının kısa klasikler serisinin otuz üçüncü kitabı olan eser bu serinden çıkan diğer kitapların hepsinden daha derin bir şekilde insan psikolojisini ele alıyor. hem de ne ele alış. kitabı okurken insan bir otopsi masasının başında dikilmiş hayranlık ve korkuyla bir insanın içinin dışına çıkışını izliyormuş gibi hissediyor.
insanlara baktığımız, onlarla bir etkileşime girdiğimiz zaman onları tam da o andaki halleriyle görür ve yargılarımızı da o an gördüklerimize, algıladıklarımıza ve sezdiklerimize göre veririz. insanların kötü olduğuna karar verebiliriz aniden. onları yanımızda yöremizde tutmak istemeyebiliriz bu durumlarda.
ama çoğu zaman gözden kaçırdığımız bir durum vardır ortada. o insanların şimdi oldukları insan haline nasıl geldikleri, hangi olayların onları bu hale getirdiği, onlar debelenirken toplumun onlar için neler yaptığı bizim gözümüzde bir değer taşımaz. kötü insanların gözümüzün önünden uzaklaştırıp parçası olduğumuz toplumun sorumluluğunu da paylaşmaktan kaçınırız gönül rahatlığıyla.
bu yüzden bu konuları derinlemesine düşünmekte fayda var, mesela ıhlamurlar altında aşk ve ölüm temalı bir yürüyüş yaparken.
devamını gör...
"ıhlamurlar altında gezinti" ile benzer başlıklar
gezinti
1