konya'da katliam var

daha önce sesi cılız bir şekilde çıkan sokak köpeği karşıtı insanların, bir çocuğun kuduzdan ölmesi (konya'da katliam var diye timsah gözyaşı döken insanlardan bir teki bile bu çocuk hakkında tek kelime etmedi) sonucu seslerini yükseltmeye başladılar. tam da bu sırada konya'da 65 yaşındaki bir kadın, boğazı bir sokak köpeği tarafından parçalanarak öldürülünce köpek lobisinin sesleri kesildi.
işte tam bu sırada konya'da bu olay geldi. tesadüfen (!) cinayet tüm ayrıntılarıyla kameraya alındı. küreği vuran adamın yüzü fluyken köpeğin gözündeki yaşı çekecek netlikte hem de.
ve tesadüfün iğne deliği olarak, pawguards adlı mama mafyası da tam olay sırasında orada. daha önce de, vahiy mi geliyor, ışınlanıyor mu nasıl oluyorsa, nerede bir zehirlenme varsa bu mafyanın elemanları orada. hayvanlar öldükten sonra değil, zehir etkisiyle can çekişirken hem de. (striknin zehirlenmesini daha önce gördüm, 10 -15 dakikada öldürür.) ankara'da mesela, 15 dakikada evinizin tuvaletine gidemezsiniz ama bunlar orada ve köpekleri görünce kaçacak delik arayan kediler ve köpekler aynı karede ölüyor.
bu olayı pawguards veya benzeri bir mafyatik örgüt ve mama firmaları birlikte örgütlemişlerdir. o iki elemana münasip bir miktar elden ödeme yapmışlardır. babanı kes desen kesecek insanlar sonuçta.
bu olay başıboş köpeklerin sokaklarda terör estirmesine devam etmesinin bahanesi olamaz. ciddi bir başıboş köpek yasası çıkartılması ve ısrarla uygulanması gerekir. bunun cumhuriyet tarihinde güzel bir örneği de vardır. atatürk zamanında çıkartılmış bu yasaya tükaka deyip akop'nin çıkarttığı yasaya sarılmak da sanırım çok "yaman bir çelişki be annem"

kendine hayvansever diyen bir kitlenin iyice saçmalamaya başladığını görmekteyiz.
ittapar veya itperest denildiği zaman bunun ruhsal bir bozukluğa işaret ettiğini bilmeyen yok.
neymiş? köpeksiz sokaklar isteyemezmişiz.
hangi gelişmiş ülkede vahşi bir habitat'da yaşamaya zorlanan medeni insan var?
bu kadar saçma medeniyet düşmanı bir tezin üstüne ''sevimli canlar'' etiketini yapıştırıp insan düşmanı, ruh hastası suretinizi saklamaya çalışıyorsunuz.
ulan 21. yüzyılda bu ülkede kuduzdan çocuk öldü lan, çocuk.
neredeydiniz o zaman?
ha söyleyeyim?
kuduzdan ölen çocuğun ailesi size itiraz etti diye dava açmakla tehdit ediyordunuz.
siz tam olarak insanlık dışına çıkmış bir grup ruh hastasısınız, gelip burada boşa sahte duyar kasmayın.
hangi aklı başında insan masum bir canlının başına kürekle vurulup itlaf edilmesini savunabilir?
ama o kadar ustaca manipüle ediyorsunuz ki olayı, sanki bu vahşeti bizler olumlamışız ve onaylamışız gibi üst perdeden ahkam kesiyorsunuz.
hayır kardeşim. yapılan insanlık dışıdır. bu işlerin çözüm yolu tıpkı abd'de, tıpkı avrupa'da olduğu gibi artan ve doğanın dengesini bozan köpek popülasyonunu insancıl yöntemlerle kontrol altına almaktır.
ama sizin derdiniz elbette aklı selim değil.
insan ve çocuk nefretinizi ve hayvansevdiğinizi iddia eden ruhsal bozukluğunuzu maskelemek.

hayvanlara böyle işkence edilmesini tasvip etmiyorum. hayvanları severim, sokak köpeklerine karşıyım. uzun uzadıya laf anlatmaya gerek yok, safım belli.
benim anlayamadığım bir anda ülke gündemi olması, milletin oraya gitmek için yola falan çıkması.
bu kadar ayaklanan, sözde hümanist, aşırı duygusal ve hadi köpektapar demeyelim canlı neticede edebiyatı yaptıkları için her cana önem veren güruh diyelim; sokak köpekleri çocukları öldürürken yollara çıkıp başka şehirlere gittiler mi? o ölen çocuklarla da bağ kurdunuz mu, anneleri babalarıyla acılarını paylaştınız mı?
konya'da katliam var diyorlar, 3 şehidimizin olduğu günde. en büyük gündemimiz köpekler mi olmalı!

geçen sene temmuz ayında kürt bir aileden 7 kişi konyada katledildi. bu aileyi ırkçı saiklerden öldürenlerin yargı, emniyet ve ordu ilişkileri çarşaf çarşaf meydana döküldü. ölen 7 kişi insandı. çoğunuzun umrunda bile olmadı. hepinizi iki yüzlülüğünüzden lanetliyorum.

gerekirse bu tarz başlıklarda defalarca yazacağım.

sokaktan sahiplenilmiş köpeği ve kedileri olan bir hayvanseverim. hepsi de bahçede kardeş kardeş yaşıyorlar.

buradaki olayla sokak köpekleri olayı çok farklı konular. burada her ne kadar bir köpeğe yapılan bir zulüm olsa da bu insanoğlunun salt kötülüğü ve güç elindeyken yapacaklarının bir sınırının olmadığının örneği.

sokaklarda köpek istemiyoruzdan ziyade köpeklerin yeri sokaklar değili anlayabilmek gerekiyor. bu durum hem insanlar için tehdit oluştururken hem de başıboş sokak köpekleri için tehdittir.

olayın çözümü devletten geçer. plan, bütçe, altyapı sağlanması gerekir. gerekirse sponsorların desteği gerekir. yoksa daha çok mama rantçılarının gazına gelir birbirinize düşersiniz.

tüm medeni ülkeler hayvanların yaşam alanı sokaklar değildir deyip barınaklara toplarken

3. sınıf bir ülkenin 4. sınıf angutları ve hayavan sever olduğunu iddia eden primatları ısrarla
aksini söylemekte, olmayan beyniyle olayı da çözmüş bizi korkaklıkla itham ediyor,
lanet olsun bu kadar beyinsizin söz sahibi olabildiği yere, yıl 2022 bu ülkede kuduz hortlamış
diyorsun aynı primat bana ne, benim hayvanımda yok diyor, zeka seviyesi bu derecede olan bir
milletten daha fazlasını beklemekde abes, sokakta yürüyen çocuk onların hangisinin kuduz olduğunu
nereden bilecek ? belli ki kendilerinin çocuğu falan da yok, bir amip gibi yaşıyorlar, oturduğu yerden bol bol
aforizma kasmaca.
hayavanların yeri sokak değil barınaktır, çok istiyorsan al evinde bak.