mabel matiz

31 ağustos 1985 doğumlu türk şarkıcı ve besteci ve diş hekimi.
neredeyse bütün şarkılarının sözü ve müziği ve yönetmenliği kendisine ait olan, her şarkısı kısa metrajlı film tadı veren, işini en iyi şekilde yapan, albümüne annesinin adını * verecek kadar güzel bir insan. çukur isimli şarkısında da babasının fotoğrafı vardı sigara tablasında. o sıralar babası vefat etmişti sanırım... ne kadar duyarlı bir insan olduğunu bir kez daha anlamıştım... asıl adı fatih karaca...

gay olduğu halde bir kadınla yakalanıp sonra da utanan besteci,şarkıcı.

muhteşem bir insan gerek türk kültürünü kattığı klipleri, anlamlı şarkı sözleri, sesi ve nazikliği. ama abartı şekilde saçma sapan yaşamadığı ve renkli giyindiği için yadırganan insan.

sesini her duyduğumda hızla şarkılarını değiştirdiğim ünlü. karakterini vs bilmiyorum.

güzel bir kaç şarkısı var dinliyorum.

müzik tarzını en çok sevdiğim sanatçı. savunduğu düşünce yüzünden çoğu zaman linç yemiş ve toplumun müzik anlayışından farklı tarzda müzik yapan asıl adı fatih karaca olan türk müzisyendir.
herkes sevmeyebilir yaptığı işleri çünkü onu anlamak için belli bi şiir zevkiniz ve müzik kulağınız olmalı bence.
herkese hitap eden bi müzik tarzı yok açıkçası, zaten mabel matiz'in böyle bir iddiası da olmadığını kendisi bir röportajında dile getiriyor.
müziğini şiir pop olarak adlandırıyor iyi de yapıyor.
sesine, notasına sağlık.

"ya bu işler ne" klibindeki tripleri güldürmüştür.

kendine has tarzıyla ve sanatında anadolu motiflerine yer vermesiyle dikkat çeken şarkıcı ve besteci.

tarzını beğendiğim çok iyi bir sanatçı.

son dönemde türk müziğinde çıtayı yükselten bir sanatçı.

asıl adı fatih karaca olan sevgili mabel * matiz* 1985'te mersin'de doğmuştur.

çocukken kekeme olan fatih, yazmaya başlar.bu yazma ise onu edebiyata,müziğe ve şarkıya ulaştırırır.

sezen aksu aşığı olduğunu biliyoruz,bu aşk gençlik hatta çocukluk çağında başlamıştır.şarkılarında laf atar ya da resmini kullanır.

lisedeyken bir tiyatro oyununa katılıyor ve zamanla kekemeliğini kontrol altına alıyor.

2003'te istanbul üniversitesinde diş hekimliği fakültesine başlıyor ve 2005'te cover grubu kuruyor.o sene yazmaya başlıyor ve çıkan ilk şarkısı "arafta".

2008'de müzik platformu olan myspace'te anonim olarak demo yayınlamış.burada adından bahsedilmiş olması sonrasında albüm yapmaya karar veriyor.

iki yıl mesleğini yaptıktan sonra tamamen müzikle ilgilenmeye karar veriyor.bir ara insan hakları hukuku bölümünde yüksek lisansa başlayıp yarım bırakıyor.

bir sürü sanatçıya söz yazan ve daha bir çok sanatçıyla şarkı söyleyen mabel 2018'de çıkardığı albümüne annesinin adını yani "maya" adını veriyor.
2019'da babası vefat ediyor ve sonrasında 'babamı beklerken' şarkısını yazıyor.

ayrı ayrı konuları,alt anlamları, görsel şöleni,dini ya da aykırı görüşlerin hepsiyle ve özellikle muhteşem sesiyle süslediği klipleri ise sanat eseri adeta.




güzel şarkılarından sadece bir tanesi.bu şarkının özelliği ise,klip hikayesini bir dinleyicisinden almış olması. ayrıca klipte ailecek yer almışlardır.

ah mabel!*

aslında diş doktoru olduğunu öğrendiğimde çokça şaşırdığım uzun yolda giden güzel şarkılar yapan iyi bir sanatçı.

uyarı: depresyona neden olabilir ve içmeye teşvik edici olup malum pahalılıktan içemeyenlerin saçları beyazlar.

gel gönlümü yerden yere vurma güzel bu nasıl giriş o kanun sonra mabel matiz buyrun dinleyin;

dünyanın en kötü ses renklerine sahip (bkz: aydilge) ve bu adamın neyini beğeniyor insanlar bilmiyorum... sanki içtiği gazozsu gargara yaparken konuşmaya çalışıyormuş gibi şarkı söyleyen çocuk misal bir ses o kadar itici... gerçeği türk insanının serdar ortaç ve demet akalın gibi insanları milyoner yapmasını düşünürsek çok normal. sanat bilinci olmayan toplumdan beklenecek hareketler ve eylemler.

(bkz: gel) şarkısı çok güzel ve ondan başkasının yorumunu dinlemem bu şarkı için, onun dışında fos bence.

söylese o ben ...

ahu

1 kasım 2021’de harbiye açık hava’da, protokol dibinden dinleme ve izleme fırsatı buldum kendisini.*

zaten bayılıyorum kendisine,müziğine,yazdıklarına ama canlı dinlemek de bir başka güzeldi.

gel’e, yaşım çocuk’a, sarmaşık’a ve dahasına eşlik etmek çok güzeldi.

ayrıca konser boyunca ‘cankiiii’ diye bağıran kıza daha fazla kayıtsız kalamayıp ‘dur kız önce bi ön sevişme olsun’ demişti bunu da söylemeden edemeyeceğim.*

bugün çok üzgünüm
seni kaybettim gibi
sırtımda bi' bıçak ve elin
öyle kaydettim gibi
yanıp da sönmeyen bir alev
bu öldürmeyen ama
ne yazık süründürür
varıp da dönmeyen bi' yolun
altındaki heves
ne yazık böyle kurur
artık, "yapma, yapma" demem
bu sözlerim kanar benim
söylenmedi hiçbir zaman
seviyo'duk, hayal değil
yandı canım, avlandı tüm hayvanlarım
yollar bana yarar değil
saplıyorum ağzımdaki çiçekleri karanlığa
yalan değil

mabelist olarak son parçasını da sabırsızlıkla bekliyordum. buyrun yeni çıktı:
direk ezberledim. şimdi eşlik zamanı.

böyle ünlü peşinde koşup durmam konser kovalamam bir fotoğraf değil de bir sohbet dileyeceğim bir sanatçı kendisi,kafasının içi ne kadar zengindir yansıyor zaten bize:)