afganistan

sovyetler birliği işgalinde de, abd işgalinde de milyonlarca insanın öldüğü ve sakat kaldığı, ağır bedeller ödeyen ülke.

düşman olarak girersen bataklık olur, insan olarak gidersen 4 dörtlük insanlık görürsün. saf ve temiz insanların yaşadığı, türkiye'nin her alanda dostu olan ülke.

türkiye afganistan ittifak antlaşması

70li yıllarda üniversitelerinde öğrencilerin %50 sinin kadın olduğu bir ülkeydi. sonrasını biliyorsunuz.

imparatorluklar mezarlığı. türkiye cumhuriyet'ini tanıyan ilk müslüman ülke.

terörizm'den en çok etkilenen ülke.

abd'nin barış götürmek sebebiyle işgal ettiği ve ahlaksız yöneticilerin de kişisel çıkarları sebebiyle destek olmasıyla terör yuvasına dönüşen ülkedir. sultan gazneli mahmut'un memleketidir aynı zamanda.

türkistan diye adlandırılan sahada afganistan, türk yurtlarının güneyinde yer alması sebebiyle önemli bir yerdedir. ülkenin kuzeyine güney türkistan da denir. tarihi boyunca huzurlu bir döneme pek denk gelemeyiz. bölgeye zamanında iskender sefer yapmıştır, sonrasında sürekli türk akınlarını da görüyoruz. m.ö. 3000'lere kadar giden tarihi eserleri mevcuttur. aynı zamanda farklı etnik gruplar için ilgi çekici bir bölgedir. 657 yılında horasan'ın ele geçirilmesinden sonra bu bölgede islam yayılır. türk tarihi açısından bakıldığında sebük tegin'in gazne devletini burada kurduğunu görüyoruz.

bu ülkenin insanlarının doğru düzgün, gün yüzü gören bir hayat yaşamadıklarını herkes biliyor. art niyetli devletler bir yandan, saçma sapan ideolojileri olan terör örgütleri başka bir yandan ve kendi içlerindeki etnik ayrılıklar derken tam bir bataklık olduğu su götürmez bir gerçek.

ama merak ettiğim ve değinmek istediğim mevzu tüm bunlardan farklı. birkaç tane afganistanlı arkadaşım oldu. bu birkaç tanesi üzerinden genelleme yapmak istemiyorum. ama bu adamlara devletin sağladığı, dağda, bayırda ve hatta bombaların altında verilen eğitimlerden edindikleri yabancı dil bilgilerini anlayamıyorum. mükemmel değillerdi ama bizden çok iyilerdi. acaba benim gördüklerim dışında kalanlar da böyle mi? eğer böyleyse bu içler acısı ülkeden eğitim konusunda öğrenmemiz gereken çok şey var.

eminim eğitim sistemlerinin ve yaşam koşullarının dil öğrenme konusunda bilmediğim birçok özelliği vardır. sadece afganistan denince aklıma takılan ilk soru bu olduğu için belirtmek istedim.

"dünyanın göt deliği" tanımlamasının zbamm diye oturduğu, muhtemelen gezegendeki en kötü ülke.

bir yandan aşiretler tarafından, diğer yandan islam batağı yüzünden, bir başka yandan ise taliban gibi terör örgütlerinin demir yumruklu sosyal yönetim anlayışı nedeniyle parça parça olmuştur.

biter mi? bitmez.

ülke dev savaşlar geçirmiştir.

sovyetler'in abd'sine, tabiri caiz ise herkes içinden geçmiş, zaten fakir olan halk daha fakirleşmiş, ülke iyice mahvolmuştur. iğrenç bir sosyo-kültürel yapısı vardır. çocukların köle pazarlarında satıldığını, erkek çocukların bile zengin toprak ağalarına seks kölesi olarak pazarlandığını görebilirsiniz. şiddet başını almış gitmiştir. yine pazardan gidip bir ak-47 de alabilirsiniz.

fakir halkın en büyük gelir kaynaklarından biri uyuşturucu üretip satmaktır. hatta "afgan eroini" diye bir adı bile vardır ve izine tüm dünyada rastlanır.

ülkemiz de dahil olmak üzere, dünyada bu kadar afgan göçmeni bulunmasının da nedeni budur. insanlar gerekirse cebinde 5 kuruş olmadan, ne pahasına olursa olsun ülkeden kaçıyorlar.

işte afganistan'ın içinde bulunduğu acınası durumun nedenleri bunlardır.

evet coğrafya kaderdir ve evet, zavallı afgan halkı, başlı başına bir sosyolojik ibret hikayesidir.

observatoryihr.org/blog/afg...

dünyanın en büyük uyuşturucu baronu abd tarafından işgali öncesi 7.606 hektar olan haşhaş ekili alan, 2017 yılına gelindiğinde 328.000 hektara çıkmış ülke.

çorak toprakları olan verimsiz yerdir.

anıldığı kadar tehlikeli olmayan topraklardır.

yaşamayı düşündüğüm cennetül-ala.

türkiye'nin asker yolladığı ülke. türkiye'nin afganistan'a asker yollaması cidden çok büyük bir kazık oldu. çünkü amerika çekilince büyük ihtimal meydan taliban'a kalacak ve binlerce insan türkiye'ye sığınmaya çalışacak. şimdi var olan denklem şu: türkiye halkı afganistan'a gitmek istemiyor ve afganistanlı mülteci de istemiyor, afganlar taliban zulmünden kaçıyor, taliban ise türkiye'yi istemiyor. şimdi biz eğer afganistanlı istemiyorsak, taliban'ı devirmemiz gerekiyor ki afganlar evine dönsün yoksa dönmek istemiyorlar ve türkiye afganistan arası mesafe göz önüne alındığında afganların gitmesi çok zor. suriyeliler kolay geldiler ve kolay gidecekler. çünkü savaş durdu, mesafe az ve yeni gelen hükümet suriye ile anlaşacaktır. ancak afganistan'dan gelenler taliban'ı istemiyorlar. bu ise, afgan istemiyorsak ülkeye tabutla cenaze gelmesi, tabut gelmesini istemiyorsak afganlarla yaşmayı öğrenmemiz gerekiyor. bu denkleme bir de türkiye'de göçlere ve insanlarımızın ölmesinden dolayı artacak ırkçılığı göz önüne alınca bizi hiç iyi günler beklemiyor.

efsane tohumları olan ülke. islam ile yönetilmese çok farklı olurdu konumları.

türkiye'nin başarısız ve rezil dış politikaları yüzünden nato'nun türk askerini kurban seçtiği ülke. savaş ve terör örgütü cehennemi olan bir ülkeye nedense natodan sadece türkiye gidiyor.

ortadoğu bataklığı+ uzakdoğu bataklığı + bonus olarak cahillik ve aşırı sağcı düşünce= afganistan.

750 bin nur topu gibi mülteci geliyor. yaklaşık 25 bini girdi bile.

a.b.d. varlığı süresince kenevir üretiminin yüzde 400 arttığı ülke.

nato’nun kurban sectigi ulke turkiye degildir burasi icin. turkiye havaalani kontrolunu kendisi istedi, daha dogrusu rte istedi.

rte’nin dedigi olur. ın rte they trust.

taliban'ın eskiden uyuşturucuya karşı olduğu; ama, daha sonra "nasılsa kafirler kullanıyor bu mereti" deyip uyuşturucu ticaretini arttırdığı ülke.