21.
devamını gör...
22.
arkeologlar, 1,3 milyon yıl öncesine ait bir taş devri el baltası buldular ve bu, o kadar uzun zaman önce bile, insanların hafif menzil ve fırlatılan özelliklere sahip basit bir yakın dövüş silahı yapma teknolojisine sahip olduğunu kanıtlar...aljazeere
devamını gör...
23.
kana susamış 'drakula' yarasası: arjantin'de bir mağarada 100.000 yıllık dev bir vampir yarasanın çene kemiği bulundu.dailymail
.
.
devamını gör...
24.
görünüşe göre modern insanın eski atalarımızla ortak bir yanı, biri onlara bir meyve sepeti gönderdiğinde, onlarla ne yapacaklarını da bilmemeleriydi. kaldığımız yerden devam heracleion konuşuyoruz..theguardian
devamını gör...
25.
çin'de dünyanın en eski darphanesi keşfedildi..nationalgeographic
çin'in doğusundaki henan eyaletindeki antik şehir guanzhuang'da yapılan kazılar sonucunda dünyanın en eski madeni para fabrikasının keşfedildiği açıklandı. araştırmacılar, fabrikanın yaklaşık 2 bin 600 yıl önce minyatür ve kürek şeklinde bronz sikkeleri seri ürettiğini ve keşfin dünyanın bilinen en eski darphanesi olduğunu bildirdi.
çin'in doğusundaki henan eyaletindeki antik şehir guanzhuang'da yapılan kazılar sonucunda dünyanın en eski madeni para fabrikasının keşfedildiği açıklandı. araştırmacılar, fabrikanın yaklaşık 2 bin 600 yıl önce minyatür ve kürek şeklinde bronz sikkeleri seri ürettiğini ve keşfin dünyanın bilinen en eski darphanesi olduğunu bildirdi.
devamını gör...
26.
küçükken olmak istediğim mesleklerden biriydi. ne biliyim kazı yap ve inanılmaz bi şeyler bul falan aşırı iyi ama bizim ülkemizde anca zincir marketin birinde raf düzenlettirir.
devamını gör...
27.
biyoarkeoloji
kanada'da 300 yıllık arkeolojik sit alanında bulunan genç kız kalıntıları, 1730'larda günlük yaşamın nasıl olduğunu ortaya koyuyor. .buradan
kanada'da 300 yıllık arkeolojik sit alanında bulunan genç kız kalıntıları, 1730'larda günlük yaşamın nasıl olduğunu ortaya koyuyor. .buradan
devamını gör...
28.
teotihuacan piramidinin altındaki tüneli keşfeden arkeologlar, adak çiçek buketlerini keşfederler. tamam, bu sefer şanslıyız artık vampirleri bulmadan önce dur..twitter
devamını gör...
29.
endonezya, sulawesi'deki bir mağarada bulunan tarih öncesi kemikler üzerinde yapılan dna analizi, insan soy ağacının başka bir dalı olabileceğini ortaya koyuyor..kaynak
devamını gör...
30.
fenstanton'da bir adamın iskeleti, topuğuna çivi çakılmış halde bulundu.arkeologlar, ingiltere'de bir roma yerleşkesinde çarmıha gerilmenin ilk örneğini küçük bir cambridgeshire köyünde ortaya çıkarıldığını söyledi.buradan
devamını gör...
31.
hâlihazırda okumuş olduğum bir bölüm. arkeoloji kelimesi için doğru bir tanım söylemem gerekirse bu kesinlikle ''eskinin bilimi'' olmalıdır. geçen günlerde bloomberg ht'ye konuk olan türkiye'nin en duayen arkeologlarından biri olan sayın fahri ışık hocamı izlerken programın daimi katılımcısı olan dücane cündioğlu arkeoloji için bir başka tanımda bulundu ve şunu söyledi; ''köken bilim''. bu tanım benim çok hoşuma gitti ve çok mantıklı geldi.
devamını gör...
32.
keşif yolculuğu..
başlığı kazmaya başlıyorum.
arkeoloji bölümünü okursan iş bulamazsın, pişman olursun derler. eğer çalışılırsa, bulmak hevesiyle kazmak, kalıntılarla tozlu sayfaların seyrini değiştirmek çok havalı değil midir? elbette toz duman içinde kalmanın zorlukları vardır. her meslekte olduğu gibi. fakat bir sırrı çözmenin, derinlere inmenin keyfi de bir başka olmalı. arkeoloji her zaman dikkatimi çeken bölümlerden biriydi.
arkeologlara selam eder, bu başlığı biraz daha eşelemeye devam ederim.
kazı bilimi; eski insanlar, medeniyetler ve kullandıkları eşyalar hakkında veriler toplar, parçaları birleştirir, kültürel değişimin analizini yapar.
osteoarkeoloji birimi ile kemik arkeolojisi bölümü ilk olarak istanbul üniversitesi, avcılar kampüsünde yerini buldu. fotoğraf avcılar kampüsüne değil arkeoloji müzesine ait basım hatası için özür dileriz.*
arkeolojiye ilginiz varsa istanbul arkeoloji müzesine uğramanızı tavsiye ederim. arkeoloji çalışmalarının detaylıca anlatıldığı yerler var. gezmesi uzun süren bir müze olduğu için oturup, soluklanacağınız yerde tam olarak bu alan oluyor. gerçek kazı videolarının kayıtlarını izleyebiliyorsunuz.
arkeolojik kazılardaki ilk adım: kalıntıları belirlemek ve kayıt altına almak. yüzey altı araştırılmalar klasik yöntem. bir de radyo dalgalarıyla kalıntıları tespit etme yöntemi var. günümüzde uydu görüntüleri bile arkeolojik araştırmalar için kullanılmaktadır.
arkeoloji tozu dumanı birbirine katan bilimdir. kim bilir, belki sırları ortaya çıkmamış bir çok gizli kalıntılar var. kazmaya devam, yazmaya devam.. çok kazılsın çok yazılsın o halde.
seneler evvel tacımı kaybetmiştim onu da bulmuşlar.*
başlığı kazmaya başlıyorum.
arkeoloji bölümünü okursan iş bulamazsın, pişman olursun derler. eğer çalışılırsa, bulmak hevesiyle kazmak, kalıntılarla tozlu sayfaların seyrini değiştirmek çok havalı değil midir? elbette toz duman içinde kalmanın zorlukları vardır. her meslekte olduğu gibi. fakat bir sırrı çözmenin, derinlere inmenin keyfi de bir başka olmalı. arkeoloji her zaman dikkatimi çeken bölümlerden biriydi.
arkeologlara selam eder, bu başlığı biraz daha eşelemeye devam ederim.
kazı bilimi; eski insanlar, medeniyetler ve kullandıkları eşyalar hakkında veriler toplar, parçaları birleştirir, kültürel değişimin analizini yapar.
osteoarkeoloji birimi ile kemik arkeolojisi bölümü ilk olarak istanbul üniversitesi, avcılar kampüsünde yerini buldu. fotoğraf avcılar kampüsüne değil arkeoloji müzesine ait basım hatası için özür dileriz.*
arkeolojiye ilginiz varsa istanbul arkeoloji müzesine uğramanızı tavsiye ederim. arkeoloji çalışmalarının detaylıca anlatıldığı yerler var. gezmesi uzun süren bir müze olduğu için oturup, soluklanacağınız yerde tam olarak bu alan oluyor. gerçek kazı videolarının kayıtlarını izleyebiliyorsunuz.
arkeolojik kazılardaki ilk adım: kalıntıları belirlemek ve kayıt altına almak. yüzey altı araştırılmalar klasik yöntem. bir de radyo dalgalarıyla kalıntıları tespit etme yöntemi var. günümüzde uydu görüntüleri bile arkeolojik araştırmalar için kullanılmaktadır.
arkeoloji tozu dumanı birbirine katan bilimdir. kim bilir, belki sırları ortaya çıkmamış bir çok gizli kalıntılar var. kazmaya devam, yazmaya devam.. çok kazılsın çok yazılsın o halde.
seneler evvel tacımı kaybetmiştim onu da bulmuşlar.*
devamını gör...
33.
devamını gör...
34.
35.
hakkında kitaplar okumak istediğim, ama ne okuyacağımı bilemediğim dal. tarihi kalıntılar acayip ilgimi çekiyor.
devamını gör...
36.
18. yüzyıl avrupa’sında kentli seçkinlerin ve aristokratların buluntuları toplamaya ve biriktirmeye merak salmasıyla başlamış.
ms 79 yılında vezüv yanardağının patlaması ile pompei kenti kül ve lavlar altında kalmış. şehirdeki kalıntılar çok iyi korunduğu için burada başlayan hafriyat çalışmaları ile arkeoloji sistematik hale gelmiş.
1764 yılında wincklemann'ın kaleme aldığı antik çağ sanatı tarihi eseri ile de arkeoloji bilimsel bir zemine oturmaya başlamış.
british museum gibi büyük müzelerin avrupa’nın hemen hemen tüm başkentlerinde bir bir açılmaya başlaması bu müzelerde sergilemek için eser ihtiyacını ortaya koymuş.
anadolu’dan ama özellikle de batı anadolu'daki kazılardan çıkarılan eserler çoğu kez illegal olarak bu müzelere götürülmüş.
osman hamdi bey resim öğrenimi görmek için fransaya gitmiş. orada arkeoloji ile tanışmış. kendisini arkeoloji ve müzecilikle ilgili geliştirmiş. yurda döndükten sonra yabancı müzelerin yağmaladığı bu eserlerin korunması için bazı nizamnameler çıkarmış.
kendisi de adıyaman, muğla ve o dönem osmanlı devletinin toprağı olan lübnan gibi yerlerde çeşitli kazılar gerçekleştirerek türk arkeoloji tarihini ve müzeciliğinin kurucusu olmuş.
yeni kurulan cumhuriyete giden süreçte 1921 yılında ulusal bir müzenin kurulması çalışmalarına başlanarak bizzat mustafa kemal atatürk'ün türk vatanı olan anadolu'nun tarihinin bilinmesinin ulus bilincine ulaşılması için zorunlu bir faktör olarak görülmesi ile türk tarih kurumu başkanlığında başlayan alacahöyük kazıları ile erken tunç devrinde yaşamış hattiler hakkında bugün bildiklerimizimin temeli atılmış.
ms 79 yılında vezüv yanardağının patlaması ile pompei kenti kül ve lavlar altında kalmış. şehirdeki kalıntılar çok iyi korunduğu için burada başlayan hafriyat çalışmaları ile arkeoloji sistematik hale gelmiş.
1764 yılında wincklemann'ın kaleme aldığı antik çağ sanatı tarihi eseri ile de arkeoloji bilimsel bir zemine oturmaya başlamış.
british museum gibi büyük müzelerin avrupa’nın hemen hemen tüm başkentlerinde bir bir açılmaya başlaması bu müzelerde sergilemek için eser ihtiyacını ortaya koymuş.
anadolu’dan ama özellikle de batı anadolu'daki kazılardan çıkarılan eserler çoğu kez illegal olarak bu müzelere götürülmüş.
osman hamdi bey resim öğrenimi görmek için fransaya gitmiş. orada arkeoloji ile tanışmış. kendisini arkeoloji ve müzecilikle ilgili geliştirmiş. yurda döndükten sonra yabancı müzelerin yağmaladığı bu eserlerin korunması için bazı nizamnameler çıkarmış.
kendisi de adıyaman, muğla ve o dönem osmanlı devletinin toprağı olan lübnan gibi yerlerde çeşitli kazılar gerçekleştirerek türk arkeoloji tarihini ve müzeciliğinin kurucusu olmuş.
yeni kurulan cumhuriyete giden süreçte 1921 yılında ulusal bir müzenin kurulması çalışmalarına başlanarak bizzat mustafa kemal atatürk'ün türk vatanı olan anadolu'nun tarihinin bilinmesinin ulus bilincine ulaşılması için zorunlu bir faktör olarak görülmesi ile türk tarih kurumu başkanlığında başlayan alacahöyük kazıları ile erken tunç devrinde yaşamış hattiler hakkında bugün bildiklerimizimin temeli atılmış.
devamını gör...