ben dili

--- alıntı ---

ben dili, bireyin karşılaştığı davranış ve durum karşısında bireysel tepkisini, kendi duygu ve düşüncelerini açıklayan ifade şeklindir. kendimizi “ben”li cümlelerle anlattığımız zaman karşımızdakini incitmemiş, fakat kendi mesajlarımızı da vermiş oluruz.

ben seni dinliyorum.
ne zaman durman gerektiği konusunda sana yardımcı olabilirim.
bunları yapman beni üzer.
seni bekliyordum.
dikkatsiz olman beni çok üzüyor.
bu davranışların beni kırıyor.
akşamları televizyon izlemen beni de etkiliyor.

ben dilinde, karşımızdakine yönelik yargılayıcı ifadelerden ziyade kendimizde oluşan etkilerini ifade etme şeklidir. kendimizdeki durumu ifade ederken karşı tarafın iletişime set çekmesine de engel oluruz. çünkü ondan değil kendimizden bahsederek farkındalık oluşturmak istenir. bence empati yeteneğini de geliştiren bir dil. suçlayıcı değildir. karşıdaki kişinin sizde bıraktığı etkiyi anlamasını sağlar. daha sağlıklı bir iletişim gerçekleşir. eğitimde önemi büyüktür. aslında eğitimden ziyade toplumumuzda da çokça kullanılması gerekir. örneğin, odası dağınık bir çocuğa annesi "yeter artık bıktım odanı toplamaktan hemen topla odanı" demek yerine "odanı toplamaman beni üzüyor ve ayrıca diğer işlerimden fırsat bulamıyorum ve oldukça yoruluyorum" derse daha etkili olur ve sağlıklı bir iletişim gerçekleşir. o yüzden odanızı toparlayın ve ben dilini kullanın.

hayat kurtaran bir iletişim şeklidir. karşınızdakini incitmeden kendi duygularınız üzerinde durduğunuz için karşı taraftaki kişi de söylemleri saldırı olarak almadığından savunmaya geçmek yerine dinleme boyutunda kalır. hem derdinizi anlatmış hem de kalp kırmamış olursunuz.
"bu davranışın beni üzüyor. " en sevdiğim cümledir.

iletişim 101 dersi niteliğinde bir özet;

yapılan eylem + hissedilen duygu + nasıl yapılmalıydı

örnek;

* yoldaş, sözlüğü katarlılara satman beni üzdü. paradan biraz koklatmanı beklerdim.

* kızım/oğlum bu yaptığın haraketle beni üzüyorsun ağlamadan söyle olur mu?

bizim ülkemizde bu dil ne kadar işe yarar tartışılır. eğitim için önemli bir konudur ama insanımız karşısındakinin duygularını ne kadar ciddiye almaktadır?

medeni toplumlarda çok yararlı bir dildir.

yazdık abicim en kralını #1308706


"bu şekil bir tanım girmen beni üzdü biraz daha kelimeleri iyi seçmeni isterdim." örnek verilebilir.

ben dili, bir kişinin kendisini ifade etme biçimidir ve genellikle bireysel düşünceler, duygular ve niyetler üzerine kurulur. ancak politikacılar açısından ben dili, sadece kişisel bir ifade değil aynı zamanda stratejik bir iletişim aracıdır. politikacılar, ben dilini kullanarak hem halkla olan ilişkilerini yönetir hem de kendi ideolojik duruşlarını pekiştirir. bu dil, sadece bireysel bir bakış açısını yansıtmakla kalmaz, aynı zamanda liderlik anlayışlarını, politik hedeflerini ve toplumsal sorunlara karşı tutumlarını şekillendirir.

politikacılar ben dilini genellikle halkla empati kurmak için kullanırlar. "ben halkıma hizmet etmek için buradayım" ya da "ben, bu sorunun çözülmesi için gerekli adımları atacağım" gibi ifadeler, bir politikacının kendi sorumluluğunu ve bağlılıklarını vurgulamasını sağlar. bu tür söylemler, halkın politikacıyla bağ kurmasına yardımcı olur çünkü bu tür bir dil, kişisel bir sorumluluk ve liderlik hissi taşır.

aynı zamanda ben dili, bir politikacının kendi güç dinamiklerini de pekiştirebilir. özellikle iktidar partisinin temsilcileri, "benim vizyonum" ya da "benim çözüm önerim" gibi ifadelerle, kişisel bir inisiyatif ve liderlik sunarlar. bu dil, genellikle kişisel başarı ve gücün altını çizerken, aynı zamanda bir politikacının egosunu ve halk nezdindeki liderlik imajını yüceltir. ben dilinin bu şekilde kullanılması, politikacıların halk nezdinde güçlü ve etkili bir lider imajı yaratmalarına olanak tanır.

bununla birlikte, ben dilinin aşırıya kaçması da sorunlu olabilir. özellikle politikacılar sadece kendi görüşlerine odaklandıklarında, halkın farklı kesimlerinden gelen eleştirileri göz ardı edebilirler. "ben yaptım, ben başardım" türü ifadeler, toplumda yalnızca bir kişi ya da bir grubun başarılarının ön plana çıkarıldığı izlenimi yaratabilir ve bu da toplumsal çatlaklara yol açabilir. bu tür bir dil, politikacının halkla kurduğu bağın zayıflamasına ve daha fazla yalnızlaşmasına neden olabilir.

politikacılar, ben dilini bazen de muhalefete karşı kullanarak kendilerini güçlü kılmaya çalışır. "ben onlara ne yapacağımı çok iyi biliyorum" ya da "ben bu sorunu çözmek için her şeyi yapacağım" gibi söylemler, bir politikacının karşıtlarına karşı daha üstün bir duruş sergilemesini sağlar. bu dil, rakiplerini küçümseyen ve kendisini daha büyük bir lider olarak konumlandıran bir stratejiye dönüşebilir.

sonuç olarak ben dili, politikacıların halkla olan iletişiminde önemli bir yer tutar. doğru kullanıldığında liderlik, güven ve halkla yakın bir ilişki kurma imkanı sunar. ancak aşırı ve tek taraflı kullanımı, halkla olan bağları zayıflatabilir ve politikanın kişisel bir çaba haline gelmesine neden olabilir. bu yüzden politikacılar, ben dilini dengeli ve toplumsal çıkarları göz önünde bulundurarak kullanmalıdırlar.