1.
bir erkut tarçın şarkısıdır.
sözleri içime işleyen şarkılardandır.
onunla hiç beraber uyanmadığımız o beyaz evin, hiç beraber besleyemediğimiz o minicik kedinin hayalini bana kurdurtan şarkıdır.
hiç gitmediğim o beyaz evin acısını iliklerime kadar hissediyorum resmen.
''o evde geçse bir ömür az
tüter gözümde aklımdan çıkmaz
orada tatmıştık mutluluğu
kaldı uzakta o en derin haz''
ayrıca öyle bir geçer zaman ki süleyman yorumunu kıraç yorumundan daha çok beğeniyorum ben. zaten süleymanla öğrenmiştim şarkıyı.
beyaz ev şarkısı için 2.25i açın.
öyle bir geçen zaman ki süleyman'dan beyaz ev
erkut tarçın yorumu için
sözleri içime işleyen şarkılardandır.
onunla hiç beraber uyanmadığımız o beyaz evin, hiç beraber besleyemediğimiz o minicik kedinin hayalini bana kurdurtan şarkıdır.
hiç gitmediğim o beyaz evin acısını iliklerime kadar hissediyorum resmen.
''o evde geçse bir ömür az
tüter gözümde aklımdan çıkmaz
orada tatmıştık mutluluğu
kaldı uzakta o en derin haz''
ayrıca öyle bir geçer zaman ki süleyman yorumunu kıraç yorumundan daha çok beğeniyorum ben. zaten süleymanla öğrenmiştim şarkıyı.
beyaz ev şarkısı için 2.25i açın.
öyle bir geçen zaman ki süleyman'dan beyaz ev
erkut tarçın yorumu için
devamını gör...
2.
çok uzun zamanlar öncesinden muhteşem bir erkut taçkın şarkısıdır. kalite adına elimde kalan tek şey böyle şarkılar dinleyerek çok uzun geçmizden içime kalitenin kokusunu çekmeye çalışmak.
çok hüzün verici ve dramatik bir durum bu.
çok hüzün verici ve dramatik bir durum bu.
devamını gör...
3.
sanırım hepimizin bu şarkıda bahsi geçtiği gibi bir beyaz evle benzer hüzünlü öyküsü vardır.
belki de aşk sadece benzer evlerde 3-5 güzel günden başka bir şey değil. geriye 3-5 yıllık kahir dolu hüzünler bıraksa da aşkın belki de tek tanımı o 3-5 günden ibarettir.
sonrasında ilişki 3-5 yıl sürse bile mutluluğun hakikati sadece o beyaz evdeki sınırlı doyumsuz zamanlardır.
daha sonrasında durumumuz killi topraklardan kendimize tanrı yahut tanrıçalar yapma uğraşı. başarabilenlere sonsuz saygı ve tebriklerimi sunarım.
belki de aşk sadece benzer evlerde 3-5 güzel günden başka bir şey değil. geriye 3-5 yıllık kahir dolu hüzünler bıraksa da aşkın belki de tek tanımı o 3-5 günden ibarettir.
sonrasında ilişki 3-5 yıl sürse bile mutluluğun hakikati sadece o beyaz evdeki sınırlı doyumsuz zamanlardır.
daha sonrasında durumumuz killi topraklardan kendimize tanrı yahut tanrıçalar yapma uğraşı. başarabilenlere sonsuz saygı ve tebriklerimi sunarım.
devamını gör...
4.
erkut taçkın’a ait 1975 tarihli 45’liğin ve 45’liğin a yüzünde bulunan şarkının adı , b yüzünde ise seni görünce adlı parça bulunuyor.
bir balıkçı köyünde seninle bir yaz
o evde kalmıştık duvarları bembeyaz
o evde geçse bir ömür az
tüter gözümde aklımdan çıkmaz
orada tatmıştık mutluluğu
kaldı uzakta o en derin haz
o ev
beni çağırır
gel gör gidemem
sensiz
tavandan sarkan balıkçı ağları
yemeğimizi paylaşan o küçük kedi
gözümün önünde daha dün gibi
o evde geçse bir ömür az
tüter gözümde aklımdan çıkmaz
orada tatmıştık mutluluğu
kaldı uzakta o en derin haz
sen güneşin doğuşunu
ilk kez o evde gördün
senin yüzünü bir ben güldürdüm
şimdi ise o ev çok uzak
çok uzak o yaz
o evde geçse bir ömür az
tüter gözümde aklımdan çıkmaz
orada tatmıştık mutluluğu
kaldı uzakta o en derin haz
o ev beni çağırır
gel gör gidemem
sensiz
hatırladın mı o balıkçı köyünde seninle bir yaz
küçücük bir evde kalmıştık duvarları bembeyaz
o evde geçse bir ömür az
tüter gözümde aklımdan çıkmaz
orada tatmıştık mutluluğu
kaldı uzakta o en derin haz
la la la la la la la lala la lala la
bazı şarkıları dinlerken insan , anıları mı özlüyorum yoksa anıları yaşatanları mı diye sorguluyor. aynı duyguları aynı hazları tekrar yaşayamayacağının net bilincine rağmen , özlem çok ağır ve katı gelir insanın ruhuna. bu şarkıların başında benim için beyaz ev gelir. bir de mirkelam’ın erenköy adlı şarkısı vardır.
orada da diyor ya ; önünden geçtim dün o evin , erenköy’de hani , büyütmeye çalıştığımız o çiçek solmuş. sanırım mirkelam’ın önünden geçtiği ev erkut taçkın’ın beyaz evi.
bir balıkçı köyünde seninle bir yaz
o evde kalmıştık duvarları bembeyaz
o evde geçse bir ömür az
tüter gözümde aklımdan çıkmaz
orada tatmıştık mutluluğu
kaldı uzakta o en derin haz
o ev
beni çağırır
gel gör gidemem
sensiz
tavandan sarkan balıkçı ağları
yemeğimizi paylaşan o küçük kedi
gözümün önünde daha dün gibi
o evde geçse bir ömür az
tüter gözümde aklımdan çıkmaz
orada tatmıştık mutluluğu
kaldı uzakta o en derin haz
sen güneşin doğuşunu
ilk kez o evde gördün
senin yüzünü bir ben güldürdüm
şimdi ise o ev çok uzak
çok uzak o yaz
o evde geçse bir ömür az
tüter gözümde aklımdan çıkmaz
orada tatmıştık mutluluğu
kaldı uzakta o en derin haz
o ev beni çağırır
gel gör gidemem
sensiz
hatırladın mı o balıkçı köyünde seninle bir yaz
küçücük bir evde kalmıştık duvarları bembeyaz
o evde geçse bir ömür az
tüter gözümde aklımdan çıkmaz
orada tatmıştık mutluluğu
kaldı uzakta o en derin haz
la la la la la la la lala la lala la
bazı şarkıları dinlerken insan , anıları mı özlüyorum yoksa anıları yaşatanları mı diye sorguluyor. aynı duyguları aynı hazları tekrar yaşayamayacağının net bilincine rağmen , özlem çok ağır ve katı gelir insanın ruhuna. bu şarkıların başında benim için beyaz ev gelir. bir de mirkelam’ın erenköy adlı şarkısı vardır.
orada da diyor ya ; önünden geçtim dün o evin , erenköy’de hani , büyütmeye çalıştığımız o çiçek solmuş. sanırım mirkelam’ın önünden geçtiği ev erkut taçkın’ın beyaz evi.
devamını gör...
5.
devamını gör...
6.
hacettepe üniversitesinin düğün salonu. eskiden caz falan.
devamını gör...
Bu başlığa tanım girmek için kayıt olabilirsiniz.