ikinci abdülhamid

kötü bir padişah değildir ama başarısızdır.

gençliğinde reform ve anayasa vaadiyle iktidara gelmiş padişahdır. 1. meşrutiyetçiler de maşallah bokunda boncuk var lan bu adamın diyerekten pek bir desteklemişlerdir ilk zamanlarında.
fakat yine de allah kendisinden razı olsun bugünkü kadar ilerici bir anayasayı yürürlüğe koymuştur. günümüz zat-ı şahanelerinde de meclisi fesih yetkisi vardı onda da. puşkin oyunlarında ilk sahnede duvarda silah asılıysa o silah mutlaka patlar. abdulhamit'de meclisi fesih etmiş ve modern devlet anlamında en büyük zulmü patlatmıştır.
40 yıl sonra onu deviren enver'ler, talat'lar ondan öğrendikleriyle halka zulüm etmişlerdir. hatta cumhuriyet yönetimlerinde bile baya baya hamidizmin izlerini görebilirsiniz.
bugün akp'ye oy veren büyük bir kesim cahil olmakla yaftalanıyor doğrudur. fakat toplumun geri kalanın da onlardan farkı yoktur. kızıl sultan zamanında hiç bir toprak parçası kaybedilmedi yalanı yoksa nasıl bu kadar rahat pazarlanabilir?

kendisine yapılan başarısız bir suikast girişiminden sonra büyük vatan şairi teyfik fikret'in muhteşem bir şiirini bırakıyorum güne.

“ey şanlı avcı, damını bi hüdâ kurmadın,
attın, fakat yazık ki, yazıklar ki, vuramadın.
dursaydı bir dakikacağız devr-i bi-sükun
bir hayır olurdu, misli asırlara geçmemiş...”

kimsenin hakkında pek bir şey bilmediği fakat sırf sevildiği kitleye bakarak hakkında yüzlerce hakaretin ve iftiranın cirit attığı bir hakandır.osmanlı yönetim ve anlayışına ters ne kadar ilerici(!) varsa ona düşmandır.belki hakkında bazı bilgiler abartı olabilir fakat o bu millet için değil allah rızası için mücadele eden bir şahsiyetti.bu yüzden bu millet onu anlayamadı.bizim milletin en büyük sorunu da bu .kimse duyduğunu araştırmıyor .adaletsizce haksızca hüküm vermek insanımızın en kötü huyu

ne kızıl sultandır ne de ulu hakandır. sadece bahtsız bir insandır. yinede cumhuriyeti kuran kadrolar onun döneminde yetişmiştir. tarihle kavga etmeye gerek yok sırf bunun için kendisine minnettarım.

sevilmeyen biri. çünkü bizim ülkede mustafa kemalden önceki liderler sevilmez. mustafa kemalden önceki tarih kabul edilmez. mustafa kemali biz de severiz, ama evvelini inkar edecek kadar değil.

zeki bir sultandır. zekidir, borçta boğulan bir devleti çok toprak kaybetmesine düyun-u umumiye'nin kurulmasına rağmen 33 yıl idare edebilmiş ve yıkılmasını önlemiştir. sultandır, yetkisini kısıtlayan her şeyi yok etmiş ve kendisine karşı çıkan her şeyi bastırmıştır.

bombalı saldırıya uğrayan osmanlı padişahıdır. ermeni taşnak federasyonu'nun düzenlediği yıldız suikasti olarak geçen hadiseden yara almadan kurtulmuştur. bunun üzerine dönemin muhalif şairi tevfik fikret, lâhza-i ta'ahhur" (bir anlık duraklama) şiirini yazar. şair, padişahın tahttan indirilişi sonrasında ise içinde bulunduğu ortamla uyumsuzlaşmıştır. hüznü geçmeyen kişi, kimseye iyi gelmiyordur belki.

iyisiyle-kötüsüyle, hataları ve sevaplarıyla; bir döneme damga vuran, osmanlı imparatorluğunun son 3 padişahından birisidir. ülkenin zor şartlarda olduğu, toprak kaybettiği zamanlarda başa gelerek, 33 sene yöneten padişahıdır. kimine göre ''kızıl sultan, kimine göre ise ülkeyi kurtaran muhteşem insandır''. ne olursa olsun, o da yaşamış ve gitmiş bir hanedan mensubudur. günahı ve sevaplarıyla allah'ın huzurunda hepimiz gibi hesap verecektir.

mehmet akif kendisi için "gölgesinden bile korkup bağıran bir ödlek, otuz üç yıl bizi korkuttu şeriat diyerek " demiştir. mehmet akif gibi fanatik bir islamcının nefretini çekebilecek kadar ne yaptı merak ettiren padişah

reform vaat ederek döneminin bir grup aklı evvel liberalini kafalayıp padişah olmuştur. şehzadeliği döneminde büyük bir özgürlük ışığı olarak dönemin dergilerinde sabah akşam övülürdü. iktidara geldikten iki yıl içinde tüm bu liberal aydınları boğdurmuştur.

bugün birçok kemalist çevre 1930 lar güzellemesini hukuk, demokrasi devleti sanmaktalar. 1930 lar türkiye'de dahil tüm dünyayı nazi bir histeri sarmalınım kuşattığı zamanlardı.

bugünün iktidarı 1930 lardan da geridedir. evet tüm muhalefet partilerinin mal mal izleyerek geçildiği başkanlık rejimi tam da 19. yüzyıl birinci meşrutiyettir esasında. birinci meşrutiyette de sultanhamit meclisi istediği gibi feshedebiliyordu. bugün de erdoğan'ın aynı yetkisi var. abdulhamit bu yetkiyi kullandı. erdoğan'ın da kullanmaması için hiç bir neden yok. neyse, anayasa mahkemesine gider chp öyle bir durumda. böyle bişey olabilir mi?

her şeye rağmen gerçekten de abdulhamit dönemi bugünden iyiydi. (pencere, abdulhamit'i savundu diye masaya vurun günü geldiğinde bu girimi)
2. meşrutiyet ve cumhuriyet kadrolarının tümü o dönem açılan eğitim kurumlarında yetişti. (mektebi sultani bugünkü ismiyle galatasaray lisesi de buna dahildir)
anlayacağınız bugünkü gibi tüm uluslararası sınavlarda talebelerimiz her sene sıfırın altı çekmemekteydi.

akp ve siyasal islamcıların çok sevdiği, büyük müslümandı dediği ama ne hikmetse bira fabrikası, rakı ve şarap fabrikaları açması hususunda ölü taklidi yaptığı kişidir.

atatürk zamanında bira fabrikası var diye dinsiz diye çemkiren bu kitle, ne hikmetse abdülhamit için gıklarını çıkarmazlar.

++

bir diğeri ise osmanlı'yı çökerten, en başarısız padişah idi. bu hususa bakınca niye malum kesimin taptığı anlaşılıyor. zira bu zihniyet başarı ve liyakat ile sorunları var.

islamcı mehmet akif dâhi nasıl eleştirmiş diyenler olmuş açın safahatı okuyun bakalım islamcı(!) mehmet akif’in şathiyelerini :)

ben de size doktor , şair , filozof , hatta sevr antlaşmasında imzası olan ve hatta masonların üstadı olan rıza tevfik bölükbaşı ; abdülhamit’in tahttan indirilmesinin ne denli büyük hata olduğunu anlamış ve bunu şu şiirinde açıkça dile getiriyor .

nerdesin şevketli sultan hamid han?!
feryadım varır mı bârigâhına?
ölüm uykusundan bir lahza uyan,
şu nankör milletin bak günahına.

tahrike yeltenen tac ve tahtını
denedi bu millet kara bahtını
sınadı sillenin nerm ü sahtını
rahmet et sultanım sûz-ı âhına

tarihler ismini andığı zaman
sana hak verecek ey koca sultan!
bizdik utanmadan iftira atan
asrın en siyâsi padişahına.

padişah hem zalim hem deli dedik,
îhtilale kıyam etmeli dedik,
şeytan ne dediyse biz belî dedik,
çalıştık fitnenin intibahına!…

divane sen değil, meğer bizmişiz
bir çürük ipliğe hülya dizmişiz,
sade deli değil, edepsizmişiz,
tükürdük atalar kıblegahına!

sonra cinsi bozuk, ahlakı fena
bir sürü türedi girdi meydana,
nerden çıktı bunca veled-i zina!
yuh olsun bunların ham ervahına!!

bunlar halkı didik didik ettiler
katliâma kadar sürüp gittiler,
saçak öpmeyenler secde ettiler,
bir asi zabitin pis külahına!

bu gün varsa yoksa mustafa kemal*
şöhretine herkes fuzulî dellâl
alem-i ma’nadan bak da ibret al
uğursuz tali’in şu gümrahına!

haddi yok alçakla derde girenin,
sehpâ-yı kazaya boyun verenin!
la’netle anılan cebâbirenin,
rahmet okuttu bu en küstahına!

çok kişiye şimdi vatan mezardır!
herkesin beladan nasibi vardır!
selamete eren pek bahtiyardır,
bu şeb-i yeldanın şen sıyâhına.

milliyet davası fıska büründü!
ridâ-yı diyanet yerde süründü!
türk’ün ruhu zorla asi göründü,
hem peygamber’ine, hem allah’ına!

sen hafiyelerle dem sürdün ancak
bunlar her tarafta kurdu salıncak
eli, yüzü kara bir sürü alçak
kement attı dehrin mihr ü mâhına!

bu itler -nedense- bana salmadı,
belalıydı başım kimse almadı!
seyrandan başka da bir iş kalmadı,
gurbet ellerinin bu seyyahına!

hoş oldu cilvesi cumhuriyetin!
tadı kalmamıştı meşrutiyetin,
deccala zil çalan böyle milletin,
bundan başka çare yok ıslahına.

lakin sen sultanım gavs-ı ekbersin!
ahiretten bile himmet eylersin.
çok çekti şu millet murada ersin
şefaat kıl şâhım medet hâhına .

hüküm sürdüğü dönem; ilimle, islamla, ahlakla dolu geçmiştir. millet öyle aydınlanmış ki genelevlerin önlerinde kuyruklar oluşmuştur.

hatta bu kuyruklar, bir çoğumuzun çok sevdiği halka tatlısının yayılmasını sağlamıştır.

esasen ittihad-ı islam veya islam birliğini savunan bir ideolojiye sahip olduğu söylenegelir. ancak bu doğru bir tabir değildir. zira güttüğü politika sadece toprakların kaybedilmemesi üzerine kuruluydu. bu yüzden nüfus çoğunluğunu türkler, araplar ve kürtler gibi müslüman halklar oluşturduğu için bu politika takip edilmiştir. yani sultanın böyle bir politikayı izlemesi, gerçekten de ideolojisinin bu yönde olduğundan ileri gelmemektedir. o dönemdeki reel-politik bunu gerektiriyordu.

aslında türkçülük akımına çok uzak bir padişah da değildi:



kaynak

yokluğunda ülkenin büyük bir geyik malzemesi kaybedeceği osmanlı padişahı

#1723528 daha sonra pişman olduğunu ve:
“giden semerciyi, derler, bulur muyuz şimdi?
ya böyle kalfa değil, basbayağ muallimdi.
nasıl da kadrini vaktiyle bilmedik, tuhaf iş:
semer değilmiş o rahmetlininki devletmiş!”
bu şiiri ona ithafen yazdığını görmezden gelmeyelim. abdulhamidin değeri ölümünden sonra anlaşılmıştır. bu böyle bilinir. tevfik fikret bile pişman olmuştur. araştırıp ona göre yazarsanız başkalarına şüphe bırakmamış olursunuz. tavsiyemi dinlemek zorunda da değilsiniz. iyi günler.

valla iyi olsaydı birinci olurdu.

t: puşt gibin ibne gibin bişey

yobazların çok sevdiği yobaz padişah.

birinci abdülhamit'in torununun oğlu olan padişah.

osmanlı'nın son dönemlerinde gelen şanssız bir sultandır. abdülhamid renkli bir kişiliktir, maalesef döneminin şartları kendisine ters düşmüştür. klişe tarih bilgileriyle abdülhamid'e düşmanlık yapmak yanlıştır. büyük bir adamdır, siyaset adamıdır daha çok. dönemini iyi anlamak lazımdır, yoksa ne anlatsak boş. eğitime önem veren bir adamdı, bu denli eğitimci adam şuan günümüz türkiyesin de,hatta bundan önce ki yıllarda dahildir, yoktur mesela. atatürk gibi büyük dahilerin yetiştiği okulları bizzat kendisi kurdurdu. toprak kaybetmiş falan filan, ondan önce ki sultanlar da kaybetti, abdülhamid kadar kanuniyi, yavuzu da eleştirmek lazım. bir de abdülhamid'in borç politikası çok önemlidir.

sanırsam tarihi bir kişilik .

bir kere duymuştum yıldızmış galiba star gibi yani