1141.
küçücüksen ne işin var burda
bilemezsin ki ne yapacağını
sen daha çok küçüksün
küçük seni kim getirdi buraya
neden geldin
git küçüğüm kaç kurtar kendini
koru kendini insanlardan
kurtar kendini küçüğüm...
(bkz: küçükcüksün)
bilemezsin ki ne yapacağını
sen daha çok küçüksün
küçük seni kim getirdi buraya
neden geldin
git küçüğüm kaç kurtar kendini
koru kendini insanlardan
kurtar kendini küçüğüm...
(bkz: küçükcüksün)
devamını gör...
1142.
takip eder durmadan birbirini
nice yıllardır iki nazlı sevgili
gizli kavuşmalara şahit olur
gün biter ay
ay biter yıl olur
insanoğlu da gece ve gündüz misali
bir uçtan diğerine savrulur
güneş doğuyor yine
karanlığa boğuluyorum
dün göklerde alemin seyrinde
bugün yerlerde alem benim seyrimde
geceye gündüz
gündüze gece oluyorum
nice yıllardır iki nazlı sevgili
gizli kavuşmalara şahit olur
gün biter ay
ay biter yıl olur
insanoğlu da gece ve gündüz misali
bir uçtan diğerine savrulur
güneş doğuyor yine
karanlığa boğuluyorum
dün göklerde alemin seyrinde
bugün yerlerde alem benim seyrimde
geceye gündüz
gündüze gece oluyorum
devamını gör...
1143.
sen uğruna bırakmıştım tanrım
dünyayı bir hiç sayıp sen uğruna
aradan yıllar geçmiş sanırım
yine boşveriyorum dünyayı sen uğruna
yıllar seneler geçiyor büyüyorum
sen aynısın tanrım hatalar aynı
bile bile yaptığım hatalar aynı
seni tanıyorum yine de düşüyorum:
bıraksam kendimi dağlarından
bana son kez sarılır mısın
kayalarınla, ağaçlarınla, dallarınla
dalların karşılar mı al elmalarla
dünyayı bir hiç sayıp sen uğruna
aradan yıllar geçmiş sanırım
yine boşveriyorum dünyayı sen uğruna
yıllar seneler geçiyor büyüyorum
sen aynısın tanrım hatalar aynı
bile bile yaptığım hatalar aynı
seni tanıyorum yine de düşüyorum:
bıraksam kendimi dağlarından
bana son kez sarılır mısın
kayalarınla, ağaçlarınla, dallarınla
dalların karşılar mı al elmalarla
devamını gör...
1144.
ayağını sıcak tut
başını serin
gönlünü ferah tut
düşünme derin.
not: hayır şair falan değilim...evet şiir bana ait değil...aynen aslında bu şiir bile değil.
başını serin
gönlünü ferah tut
düşünme derin.
not: hayır şair falan değilim...evet şiir bana ait değil...aynen aslında bu şiir bile değil.
devamını gör...
1145.
ben yagmur yagarken
sokaklar sensizken de severdim
sadece yalnız kalınca aklıma gelmez
yanlışlarla anlaşırken de seninleydim
bilirim,gordugumde hatırladıgım
sen yazınca aradıgım
keyfekeder olsaydın benim için
beni sever yarılarımı kapatır,
ciğeri beş para etmezleri benim yerime koymazdın
sen sarfetmedin ; bilmedigini sandıgım alemlerde,
isin olmaz bellediğim ellerde,
biri bin malzeme ederek masalarda olmuşken meze;
ben zordayken,çekilmişken,çekinmişken
muhtaçken dilinden nasılsın?
sokaklar sensizken de severdim
sadece yalnız kalınca aklıma gelmez
yanlışlarla anlaşırken de seninleydim
bilirim,gordugumde hatırladıgım
sen yazınca aradıgım
keyfekeder olsaydın benim için
beni sever yarılarımı kapatır,
ciğeri beş para etmezleri benim yerime koymazdın
sen sarfetmedin ; bilmedigini sandıgım alemlerde,
isin olmaz bellediğim ellerde,
biri bin malzeme ederek masalarda olmuşken meze;
ben zordayken,çekilmişken,çekinmişken
muhtaçken dilinden nasılsın?
devamını gör...
1146.
> bana kalsa kalırdım
bana kalmadı…
kuseyra
bana kalmadı…
kuseyra
devamını gör...
1147.
-bulutların üstünde-
geceleri karanlık çökmeden önce
içime bir sis gelir önce
yalnızlığın sokaklarında yürüyüşe çıkarım
içime mutluluk dolmadan önce
belki de bir ışığa ihtiyacım vardır
dolaşır mısın benimle
bulutların üstünde
geceleri karanlık çökmeden önce
içime bir sis gelir önce
yalnızlığın sokaklarında yürüyüşe çıkarım
içime mutluluk dolmadan önce
belki de bir ışığa ihtiyacım vardır
dolaşır mısın benimle
bulutların üstünde
devamını gör...
1148.
bir dörtlük bir dörtlüktür.
devamını gör...
1149.
ilkokula giderken ömer seyfettinin ferman kitabı üstüne karalamışım ilk ve son eserimi.
''hiç sevmedim bu kitabı, bir gün çöpe atarım
hiç beğenmedim bu kitabı, bir gün çöpe atarım...''
''hiç sevmedim bu kitabı, bir gün çöpe atarım
hiç beğenmedim bu kitabı, bir gün çöpe atarım...''
devamını gör...
1150.
"alışılagelmiş hayatların verdiği yorgunluk
masamın üzerindeki kirli suluk
hep böyle gelmiş hep böyle gidecek düzenin
öngöremedigi kaygının içindeyim."
tamamen doğaçlama..
masamın üzerindeki kirli suluk
hep böyle gelmiş hep böyle gidecek düzenin
öngöremedigi kaygının içindeyim."
tamamen doğaçlama..
devamını gör...
1151.
> acıya göre uzun
hasrete göre karanlık
yaraya göre sessiz
geceler diyorum
gör’ecelidir…
hasrete göre karanlık
yaraya göre sessiz
geceler diyorum
gör’ecelidir…
devamını gör...
1152.
bir masum fantezi
bir mum kokusu
elimin ucunda mum
gülüşü
mumumu eritir misin?
bir mum kokusu
elimin ucunda mum
gülüşü
mumumu eritir misin?
devamını gör...
1153.
sureti gör beyan ile
zaman kavramı beyan olduğunda
vakitler topyekûn ziyan olduğunda
yer de mi gökte mi mesken tuttuğum da
cismim de kefaret bulacaktır hatırım da
şahsına mesaim mola verdiğinden
ona dair anları,düşleri sildiğimden
rücû etmem diye tembihlediğimden
cismim de hakaret duyacaktır hatırım da
ileriye atıflarım zuhur ettiğinde
ettiğini çekmeye buyur ettiğin de
kafasına dank edip küfür ettiğin de
cismim de rivayet duyacaktır hatırım da
insan gibi yaşayan insansı çıktığın da
ruhundaki peçeye saydamca baktığım da
söylemesi ürküten heceler dudağım da
cismim de nedamet duyacaktır hatırım da
hatıralar kıyam etti hatırım da
firakımı ketmeyledim satırım da
vakit tamama erince yol ayrımın da
cismim de nihayet bulacaktır hatırım da hatırım da
bu benim kaleme aldığım tek şiirim olmayacak
ama yegâne yapıtım olarak diller de dolanacak..
benden hikayesi...
zaman kavramı beyan olduğunda
vakitler topyekûn ziyan olduğunda
yer de mi gökte mi mesken tuttuğum da
cismim de kefaret bulacaktır hatırım da
şahsına mesaim mola verdiğinden
ona dair anları,düşleri sildiğimden
rücû etmem diye tembihlediğimden
cismim de hakaret duyacaktır hatırım da
ileriye atıflarım zuhur ettiğinde
ettiğini çekmeye buyur ettiğin de
kafasına dank edip küfür ettiğin de
cismim de rivayet duyacaktır hatırım da
insan gibi yaşayan insansı çıktığın da
ruhundaki peçeye saydamca baktığım da
söylemesi ürküten heceler dudağım da
cismim de nedamet duyacaktır hatırım da
hatıralar kıyam etti hatırım da
firakımı ketmeyledim satırım da
vakit tamama erince yol ayrımın da
cismim de nihayet bulacaktır hatırım da hatırım da
bu benim kaleme aldığım tek şiirim olmayacak
ama yegâne yapıtım olarak diller de dolanacak..
benden hikayesi...
devamını gör...
1154.
-sana doğru-
kalemimi çıkardım yazıyorum
kalbimimden geçenleri dinliyorum
yalnızlık ile geçen günlerime acıyorum
elbet bitecek biliyorum
kalbimden sana doğru bakıyorum
sonra güzel bir çimenlikte buluyorum kendimi
güneş bana doğru gülümsüyor
rüzgar bana doğru fısıldıyor
bulutlar havada dans ediyor
kalbimden sana doğru bakıyorum
kalemimi çıkardım yazıyorum
kalbimimden geçenleri dinliyorum
yalnızlık ile geçen günlerime acıyorum
elbet bitecek biliyorum
kalbimden sana doğru bakıyorum
sonra güzel bir çimenlikte buluyorum kendimi
güneş bana doğru gülümsüyor
rüzgar bana doğru fısıldıyor
bulutlar havada dans ediyor
kalbimden sana doğru bakıyorum
devamını gör...
1155.
-yalnızlık köşem-
oturdum koltuğa , aldım karşıma yalnızlığı
anlatmaya başladı bana başladı hayatı
yoksa bu muydu ki hayat
heyhat!
sözünü kesmedim yalnızlığın
gölgemde çıktı eşlik etti sohbete
hayat nereye gidiyor dedim böyle
anlaşılan gece uzun olacak böyle
beni bekler yine
benim yalnızlık köşem
edit: kısa çizgi düzeltildi.
oturdum koltuğa , aldım karşıma yalnızlığı
anlatmaya başladı bana başladı hayatı
yoksa bu muydu ki hayat
heyhat!
sözünü kesmedim yalnızlığın
gölgemde çıktı eşlik etti sohbete
hayat nereye gidiyor dedim böyle
anlaşılan gece uzun olacak böyle
beni bekler yine
benim yalnızlık köşem
edit: kısa çizgi düzeltildi.
devamını gör...
1156.
ışığın doğumu
bakışlarında gizlidir geleceğin hatırası
aramadım huzuru yeryüzünde
kalbimde gizliymiş sevdan
aynıydı gök kubbe altındaki insanlar
artık sen varken kalbimde
çiçekler solmuştu baharımda
zemheri de sen açmıştın canımda
güzel olan bir şeyi daha güzel kılan sen
günler geçtikçe seni seven ben
bakışlarında binbir anlam vardı sevgilim
çözemediğim garip bir bilmece gibi
ben gibi
sen gibi
biz gibi
bakışlarında gizlidir geleceğin hatırası
aramadım huzuru yeryüzünde
kalbimde gizliymiş sevdan
aynıydı gök kubbe altındaki insanlar
artık sen varken kalbimde
çiçekler solmuştu baharımda
zemheri de sen açmıştın canımda
güzel olan bir şeyi daha güzel kılan sen
günler geçtikçe seni seven ben
bakışlarında binbir anlam vardı sevgilim
çözemediğim garip bir bilmece gibi
ben gibi
sen gibi
biz gibi
devamını gör...
1157.
ben şiirden pek hoşlanmıyorum. çünkü herhangi bir duygu uyandırmıyor bende. arkadaşlarım da şiir sevmezler. ama bir gün bir arkadaşımla yürürken bursa'nın kurtuluşuyla ilgili bir şiir yarışmasına denk geldik. şiir üzerine atıp tutarken bir anda geyiğine yarışmaya katılmaya karar verdik. amacımız yarışmayı kazanıp ödül töreninde trollük yapmaktı. maalesef ikimiz de kazanamadık ama şiirler hatıra olarak kaldı. hem de bu yarışma sayesinde bursa'nın kurtuluşuyla ilgili bir şeyler okuyup öğrenmiş oldum. yazdığım ilk ve muhtemelen son şiir budur:
kurtulmak
çözüldü önce izmir'in dizlerinin bağı,
döküldü setbaşı'ndan kaynar sular aşağı,
anlaşılınca yunan'ın fitneli niyeti,
amansız kuruldu redd-i ilhak cemiyeti!
köyler örgütlenirken hanelerden eksildi,
ilk cemiyet müdafa-i hukuk'a evrildi,
herhalde melekler de müdafaaya katıldı;
muzaffer olmak için hakk'tan yardım dilendi!
temmuzun sıcağında başladı işgal bir gün!
dile dolanacaktı bu: iki yıl, iki ay, iki gün!
gam yükün çekemedi çöküverip ırgandı,
bir an için düşman galip geldiğin sandı...
ingiliz donanması mudanya'dan, gemlik'ten,
yunanla birleşince binbir türlü cepheden,
ankara'dan duyuldu bursa'mızın işgali;
işgalci vandalların unutulmaz eşgali!
delip cepheleri, yunan'ın yolunu kesip,
bir bir aldık geri doğu rüzgarıyla esip,
önce inegöl, yenişehir, peşine iznik;
uludağ'dan gelerek bağdakileri kovduk!
kurtulduk, uluabat üstlendi şairliği,
yalnız o bulabilir anlamda derinliği,
zafer soluyan bursa'm heybetli bir güvey mi?
uludağ'ım zevcesi, yemyeşil gelinliği...
"ben tek kubbeli yapardım" demiş mimar sinan,
yirmi kubbeli ulucami küsmüyor inan...
yeşil cami'ye yazılı beyit gülistan'dan:
zulm geçip gitti ama vebâl onun boynunda!
kurtulmak
çözüldü önce izmir'in dizlerinin bağı,
döküldü setbaşı'ndan kaynar sular aşağı,
anlaşılınca yunan'ın fitneli niyeti,
amansız kuruldu redd-i ilhak cemiyeti!
köyler örgütlenirken hanelerden eksildi,
ilk cemiyet müdafa-i hukuk'a evrildi,
herhalde melekler de müdafaaya katıldı;
muzaffer olmak için hakk'tan yardım dilendi!
temmuzun sıcağında başladı işgal bir gün!
dile dolanacaktı bu: iki yıl, iki ay, iki gün!
gam yükün çekemedi çöküverip ırgandı,
bir an için düşman galip geldiğin sandı...
ingiliz donanması mudanya'dan, gemlik'ten,
yunanla birleşince binbir türlü cepheden,
ankara'dan duyuldu bursa'mızın işgali;
işgalci vandalların unutulmaz eşgali!
delip cepheleri, yunan'ın yolunu kesip,
bir bir aldık geri doğu rüzgarıyla esip,
önce inegöl, yenişehir, peşine iznik;
uludağ'dan gelerek bağdakileri kovduk!
kurtulduk, uluabat üstlendi şairliği,
yalnız o bulabilir anlamda derinliği,
zafer soluyan bursa'm heybetli bir güvey mi?
uludağ'ım zevcesi, yemyeşil gelinliği...
"ben tek kubbeli yapardım" demiş mimar sinan,
yirmi kubbeli ulucami küsmüyor inan...
yeşil cami'ye yazılı beyit gülistan'dan:
zulm geçip gitti ama vebâl onun boynunda!
devamını gör...
1158.
devamını gör...
1159.
ey!
yokluğu ile kederlendiren
varlığı ile
neşelendiren sevgili
üzülme
yaprağı yeşerten mevsime de
bahar diyor
insanlar,
solduran mevsime de…
| nazım köyce
yokluğu ile kederlendiren
varlığı ile
neşelendiren sevgili
üzülme
yaprağı yeşerten mevsime de
bahar diyor
insanlar,
solduran mevsime de…
| nazım köyce
devamını gör...
1160.
yokluğunla karıştırdın
sade hayatımı
varlığın da yokluğun kadar
uzun olsaydı keşke...
s.m.k
sade hayatımı
varlığın da yokluğun kadar
uzun olsaydı keşke...
s.m.k
devamını gör...