241.
gül kadrini idrak için har gerek
cahile dünyada ahu zar gerek
yürek yarasına çare ararsan
ehli gönül dairesinde yar gerek.

(dudakdeğmez/lebdeğmez)
-fıstıklıbörek-
devamını gör...
242.
nerede kaldın kadın?
gözüm yollarda
aklım sende
kalbim zalimin birinde
kaldı.
gel kurtar kalbimi kadın.
devamını gör...
243.
seninle yaşamak
dünü bugünü, lale devrini, karanlık çağları,
belki de orta çağda avrupa'yı.
şeytanlaşmak seninle, seninle yanmak.
sonra yıkmak karanlıkları birlikte el ele.
devşirmek bütün günahsız çocukları.
kırmak zincirlerini yaşayan ölülerin, kölelerin.
yaşamak seninle uçsuz bucaksız fikirlerde,
sanki bir günahı severcesine yaşamak.
ve ölmek önce kalplerde,
sonra silinmek bütün fotoğraflardan,
unutulmak kaybolmak bütün haritalardan.
kaldırılmak tarihin tozlu raflarına.
roma gibi ihtişamlı yanmak belki,
yanarken bile yaşamak zihinlerde.
asılmak köhne zihinlerin darağacında,
aslında uçarken özgür kuşlar gibi,
fikirlerde, zihinlerde...
gülümsemek ölürken tüm mevsimlere,
çünkü bilmek yaşanan tüm mevsimlerin,
seninle birlikteyken önemsiz olduğunu , yaşan'an'ların.
sen olmanın 4 mevsim olduğunu bilmek.
yağmurların gözyaşın, güneşse dalgalı saçların,
tüm iklimleri sen olduğu için sevmek,
ve bir gün zamanı geldiğinde,
aslında yaşarken bütün böceklerde ,çiceklerde , fikirlerde.
kabına sığmazken arsız duygularım,
ciddileşmek şu gülünç dünyada,
ve ölmek sabaha karşı derin uykularda...
devamını gör...
244.
(leb değmez/ dudak değmez)

ey dünya ne çektik senin elinden
ne yaralar açtın içten, derinden
ne etsek de gitsek yangın yerinden
daha durdukça da yandıracaksın

ne sultanlar geldi geçti şu yerden
ne yiğitler geçti yardan da serden
nasıl hayat sundun, dertten kederden
daha ne kadar da kandıracaksın

garibim dünyanın rengine kandım
şu yalan hayata nasıl inandım
aşk dedim, o yarin oduna yandım
beni de lahite konduracaksın.

-fıstıklıbörek-
devamını gör...
245.
düşüncemin uykumu yarıp geçtiği serin bir yaz gecesi.
arayışlardayım yine, ne istediğime dair.
çok şey isterdim bu dünyadan, atmosfere sığmayacak hayallerim var.
hayallerimin temel noktası, bir zamanlar temizliğinden emin olduğum kalbim.

peki, yaşadığım batakta gördüğüm onca pislik, kalbimi kirletmiş midir acaba?
çocukluğumdaki kadar pak mı? ciğerlerim değildir de, kalbimle ilgileniyorum.

ciğerlerimdeki pislikten emin olduğum kadar, kalbimden de emin olabilseydim keşke.
onlar, envai çeşit maddelerin yükümlülüğünden, ömür boyu karartı hapsine çarptırılmıştır bile.

atmaktan yorulmuş mudur mesela, gözlerim gördüklerinden utanır halde,
o pompaladığı kandan, bana verdiği candan pişman mıdır?

yorgun düşmüş müdür gözlerimin ona yansıttığından, kulaklarımın duyduğundan
ya da burnumun artık soluyamadığından, dudaklarımın artık öpemediğinden?

benliğim yorgun mesela. sevdiklerimin öldüğünden ve ölüyor olmasından.
gördüğüm bazı gülüşler toprak altından yıldızları seyrediyor, 
özenmiyorum değil bazen, çocukluğuma söylesek inanmaz,
ölüm seni cezbedecek be ufaklık desek, tiz sesli birkaç küfür yer dönerdik.

mahcup olmuyor değilim. temiz düşüncelerime, o "atmosfere sığmayan hayallere"
erken çekip gitmek hiç bana göre değil.
gülerler adama, hiç hoşlanmam alaya alınmaktan!
pes etmek çözüm olsa hiç direnmekle falan uğraşır mıydım?

şimdi tekrar düşeceğim arayışlara, gerekirse doksan dokuza kadar.
arayacağım; sevgiyi, huzuru, eğlenceyi, keşfetmeyi.
tekrar bir tenle bağdaşmanın sıcak hissini.
ve bir bahar gününde, yeşil soğanın ahmed arif'e yaşattığı o mutluluğu.
devamını gör...
246.
#615834
devamını gör...
247.
#bu şiirdeki ayrıntıları fark eden arkadaşları mesaj kutuma bekliyorum.


ay bu gecede yarım,eksik kapkara

sahilde başıboş tek bir nefes

yalnız rüzgarın hışırtısı yalnız bir bay

aklından geçirmedi kadını çünkü saklamasa

melekler çalardı adını.

korktu yalnız başına sahilde yüreyen

yalnız bay.

ve seslendi rüzgara sırdaş sen iletir misin

o kadına adımı?

çünkü onsuz atamıyorum hiçbir adımı.

bir nefes aldı sigaradan yalnız onunla konuştu.

her nefesti onun adı çünkü ruhuna dokunmuştu.

bu yollar dedi yürüyerek bitmedi

sensizlik cehennem sesin cennetti.

kadın! dedi eğer yasaksa bana saçlarının kokusu

sen sal saçlarını getirir bana sırdaş rüzgarın uğultusu.

kadın yalnız başına yalnız melek gibi uyuyan kadın

uyandı uykusunda duymuş olmalı sesini

ürperdi birden bir ses kesmiş olmalı nefesini.

yalnız adam dedi aşk sana yakışıyor

bir şiir bir sigarayla almış başını kaçışıyor.

sen bu hayatla mu mutlu edeceksin beni?

bunlarla mı keseceksin bu eşsiz nefesimi?

yalnız adam pek bi suskunlaştı

bu soru ağırdı ruhu durgunlaştı

dediki adam sonra

bir kalbim var sana atan bir de ben

bir aşk böyle yaşanmaz mı gerçekten

sensiz her şeye sahip olsam ne farkeder

sevmek pahalıya patlarmış meğer.

aşk başlı başına bir dünyaymış

ve bu adam o dünyada yalnız bir baymış.
devamını gör...
248.
hani gözünden akan o narin yaşlar var ya?
yüreğim ucu sivri bir hançerle parçalanıyordu.
her yaşta artıyordu bu şiddet, ruhum dayanamıyordu.
bana ne yaptın sen! yaralı kalbim iyileşemiyordu.

bu mısralar sessiz ruhuma kinayeli bir sesleniş olsun.
bunları okurken kalbin sevgimle dolsun.
ufukta doğsun güneş, kelimeler gökyüzünü aydınlatsın.
en soğuk alfabeden çıkan bu sıcacık şiir;
beni sana hatırlatsın…

merak etme beni, aşıp geleceğim dağları.
haykırırken hüznümü geceye, yetişir annemin duaları.
tanrı aslında sever hepimizi, üzmemelisin insanları.
karşındaki gerçekliği bırakıp, tercih etmemelisin yansımaları…

pencereden gökyüzünü izliyorum yazarken.
her yıldız seni anımsatıyor, vakit geçiyor düşünürken.
aklıma geliyor, dünyalara bedel o gülümsemen.
ne haldeyim sensizken, keşke bir görsen.

kimsenin bilmediği hayallerim vardı, sevmiştim seni.
unutmak yalan, zamanla alışacağım.
bu dünyada olmasa bile cennette bekleyeceğim seni.
papatyalardan bir taç yapıp, o güzel saçlarına takacağım.
devamını gör...
249.
dört duvar arasında kurduğum sonsuzca hayaller
önümde eskimiş mavi bir defter,
yazıyorum hiç durmadan
binbir korku, binbir endişe içinde.

geceler bana korkudur,
gündüzler ise hayat.
düşünüyorum her geçen gün
özgürce gökyüzüne uçan masmavi balonlar.

akşam saatleri,
bakarım küçük paslanmış demir pencereden
sokaktako sessizlik içindeki karanlığa,
ulaşılamayan gökyüzündeki yıldızlara.

bir gece vakti
simsiyah bir balon belirir
kapının ardında
gücüm kalmadı artık savaşmaya
yoruldum, nefesim yetmiyor
sesimi duyurmaya
anlaşılmıyorum.

kimse duymuyor sesimi
mavi balondan başka!
hayallerim kurtuluşuma yetersiz,
annem siyah balondan habersiz.
devamını gör...
250.
ritimlerde arasan mutluluğu
parmaklarının vücuduma dokunuşlarını baz alırdım
kaz derinleri, ölüm şıkkıysa eğer cevap
öğreneceksin sıkıcı bir melodi olduğunu uyumun
yıldız tozlarına sorarsan doğruyu
cevap alamayacağını söylemeliyim
zamanın değerli değil,
ama benim için avuntu

derin manalar dizmenin saçma olduğunu düşündüğün dönemdesin
sevgilim,
farklı bir dünya yok
sen olmasını isterdin değil mi,
yeni bireylere açık bir fallik olduğunu hep gizledin
bilirsin, bana garip gelenleri gözlerim
ve objektif süzgecime takılan içindekileri,
yaşanmışlıklarımın çözücüsüyle temizledim, bilmedin.
ve bilmedin boynuzlarında gezindiğimi, doğamın bu olduğunu

benden korktuğunu söyleme, titrediğinin farkındayım ama mantıksız değil mi kaçmak
bir lunapark düşüncesi rahatlatır seni ya da marina,
çünkü sen,
makinasın, makina
devamını gör...
251.
ne güzel yerler böyle diyorsun.
sonra denizin kokusunu içine çekiyorsun.
ciğerlerin tuz doluyor.
acıtmıyor.
uzaklara dalıyorsun.
upuzun bir yalnızlık seninki.
acıtıyor.
çünkü baktığın yerde sonsuz bir kimsesizlik görüyorsun.
ait olmadığın bir yolculukta gibisin.
sesin duyulmuyor.
devamını gör...
252.
hiçbir şeyim yok arkadaşım
keten bir yatakta ölü gibiyim
üzerimde gezinen bir sinek bile yok arkadaşım
ağır bir yağ kokusu
kan ter içindeyim

hiç kimsem yok arkadaşım
dilimi de, gücümü de almış gelenler
sabahları bir sarı ışık vuruyor yüzüme arkadaşım
yalnız o görüyor beni günlerdir
büyük bir acı içindeyim
devamını gör...
253.
gördü gözlerim
sevdi gözlerim
şimdi 7,5 numara gözlüklerim.
devamını gör...
254.
abi cidden mi?

edebiyattan girdin yatak odasından çıktın
abi cidden mi?
yediyüz tanım aşkı anlattın yine de sallayan olmadı
abi cidden mi?

sitenin kızları çok duygusaldı her gece ağlardı
abi cidden mi?

ne çektiniz sıkıcı gönül dostları
abi cidden mi?
devamını gör...
255.
hey anadolu'm, canım, toprağım
yüce dağların puslu mu yine
bahar geldi bak, nasıl da oynaşır çiçeklerin
güneşin, bağrına basıyor mavilikleri
nehirlerin, öz damarımda kanım gibi
söylüyor en güzel türküsünü sevdiğine.
sen ki asırlardır bitmeyen sevdasısın türk'ün
bak, ötelerden bakıyor sana hasretle
alparslan'ın, osman gazi'n, fatih'in, atatürk'ün...
-fıstıklıbörek-
devamını gör...
256.
ben demiştim, ama sessizliğimde
siz duymadınız
bir taş kaleydi huzurum
hayallerim yorgundu belki ama içimde çırpınan son dürtü,
ona mı veda ediyorum yoksa hayata mı?
bir kedinin uykusundaki huzur.
ve gözyaşlarımın akmayı kestiği o an.
veda etmeye hazır değilim ama bu bir veda arası.
haberlerin biteceğini bilmeme rağmen izlediğim reklam gibi.
devamını gör...
257.
köpekler havlıyor uzaklarda
ay varla yok arası
gökyüzünü kirleten şehir ışıklarının,
o kirli yansımasında
sen aklıma düşüyorsun yine
bi siktir bile atamıyor seni,
bu köhne zihnin daracık sokaklarından.
oysa eskiden ne kolaydı unutmak,
seni,silüetini,kahkahanı
belkide çekip gitmeni.
ya ruhum yaşlanıyor,
ya bedenim alışıyor yokluğuna.
çünkü başka bir adı yok bunun
başka bir adı yok yokluğunun
gecenin gözlerine yansıyor,
titrek mum alevinin korkusu.
belki sayıklıyor erirken ömrü,
bu meczup diyor benim katilim.
bense sadece düşünüyorum,
gerçekten seni yazdığımı bilseydi
böyle sönük yanmazdı belki,
bir kadını bu kadar sevseydi.
devamını gör...
258.
kaç defter yaktım içinde kendi şiirlerimin bulunduğu. bilmiyorum, sanırım üç ya da dört olmalı..
kimsenin beni cümlelerimden tanımasını, yazdıklarımı beğenmesini, içinde kendine dair birkaç satır bulmasını istemedim.
şiirlerimden, kendince çıkarımlar yapıp aşkıyla harmanlamasını istemedim.
yazarken kimseyi düşünmediğim şiirlerimi okurken ne bileyim hayal kursunlar istemedim.
istemedim işte.. yaktım attım hepsini. hiçbir önemi yoktu.. fakat kıyıp atamadığım, varoluşumun dönüm noktası olan tek bir şiirim kaldı elimde.. bu şiir de, hala aşka olan inancını ve bir an olsun yaşama sevincini kaybetmemiş kalbi güzelliklerle dolu yazarlarımıza gelsin..


bir ülke var
içinde milyonlarca insan,
ama bu kalpte bir sen.
bir şehir var
müziğin ritmiyle içinde yaşadığım,
yaşadıkça öldüğüm..
bir sokak var
o sokaktan geçen yüzlerce insan,
ama zihnimde sen..
bir bank var o sokakta,
masum, aç susuz bir kediyi besleyip sevdiğim,
gecenin bir saati gidip tek başıma oturduğum..
her şey var bende
her şey varda, bir sen yoksun..

gününüz kalbiniz kadar güzel olsun..
devamını gör...
259.
insanlık halim biliyorsun
iki kere ölecek gibi oldum
ilkinde yanık yerlerimi kazıdım
benden bir bir durumlar düşüyordu
yer gök his, efkar desen yoğunlaşması
fiyakalı şeylerdi layıktı kutsala sarmaya
nereden bileyim çok kez zincirim kopmuştu
yoksa mecburdum boynumu oradan oraya sallamaya
kumdanmışım, rüzgar acırmış
güya bedenim varmış
dağılmasın diye tutunmuş olmalıyım
öğlen gölge habercisi akşam kendim yorgunu
sevginin büyüklüğüyse
anam babamdanmış bir ama
çünkü insanlık halim biliyorsun
canıma kast edene
babammış bağıran yıkarım dünyayı başına
vardığımca uzaklaştım çoğundan
kimse inanmaz söylesem
yokluğu özleyen yokluğuma
devamını gör...
260.
kısacık.

belki, bir akşam avutur beni,
belki bir akşam, avutur beni?
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının şiirleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim