normal sözlük yazarlarının şiirleri
başlık "martinneder" tarafından 08.01.2021 18:06 tarihinde açılmıştır.
1721.
1722.
ne sevmeni bekledim
ne hayale ekledim
en yakınım en uzak
işte burda tekledim
sohbet konuma düştün
gece yoluna düştüm
iki elim böğrümde
aramanı bekledim
seviyorum sen diye
özlüyorum sen diye
hele bak efendiye
sözlükte ne gizledim
söylesem de duyarsın
gizlesem de duyarsın
söyle neye uyarsın?
tutarsız sabitledim
ne hayale ekledim
en yakınım en uzak
işte burda tekledim
sohbet konuma düştün
gece yoluna düştüm
iki elim böğrümde
aramanı bekledim
seviyorum sen diye
özlüyorum sen diye
hele bak efendiye
sözlükte ne gizledim
söylesem de duyarsın
gizlesem de duyarsın
söyle neye uyarsın?
tutarsız sabitledim
devamını gör...
1723.
sor bana neden diye
bu sensiz geçen günlerin eziyetini sevmem neden
bilirsin ben aşka aşığım
sensiz geçen günleri aşkına katarım
sen hep sümbül severdin
ben ise üzülürdüm sümbüle konan bülbüle
bilirsin sen sümbüle ben bülbüle aşığım
olursa bir gün gülerim sensiz
demek ki alışkanlık olmuştur sensizlik
bilirim sevmezsin sen alışkanlıkları
ama bende yokluğun bir alışkanlık.
bu sensiz geçen günlerin eziyetini sevmem neden
bilirsin ben aşka aşığım
sensiz geçen günleri aşkına katarım
sen hep sümbül severdin
ben ise üzülürdüm sümbüle konan bülbüle
bilirsin sen sümbüle ben bülbüle aşığım
olursa bir gün gülerim sensiz
demek ki alışkanlık olmuştur sensizlik
bilirim sevmezsin sen alışkanlıkları
ama bende yokluğun bir alışkanlık.
devamını gör...
1724.
benim hayatım hep kaçış
ondan
bundan
şundan
en son tek bir haykırış
ondan
bundan
şundan
en son tek bir haykırış
devamını gör...
1725.
1726.
buzulların ötesinde soğuk bir düş gördüm
anladım ki soğumuş kalbim , kalbim soğumuş
dağlardan yükselen küçük bir kuş gördüm
anladım ki soğumuş mevsim , mevsim soğumuş
gözlerinin ardında dökülen yaprak gördüm
nazarının ardında hazandan bir renk gördüm
kurumuş yaprakları sesinde ahenk gördüm
anladım ki gidermiş, mevsimler de gidermiş
neye yarar ki artık ben önümü kış tutsam
neye yarar ki artık yürümeyip de koşşam
bir sonraki mevsim de ben kendime yokuşsam
yollar zorlu yollarmış, zorlu olurmuş yollar
anladım ki soğumuş kalbim , kalbim soğumuş
dağlardan yükselen küçük bir kuş gördüm
anladım ki soğumuş mevsim , mevsim soğumuş
gözlerinin ardında dökülen yaprak gördüm
nazarının ardında hazandan bir renk gördüm
kurumuş yaprakları sesinde ahenk gördüm
anladım ki gidermiş, mevsimler de gidermiş
neye yarar ki artık ben önümü kış tutsam
neye yarar ki artık yürümeyip de koşşam
bir sonraki mevsim de ben kendime yokuşsam
yollar zorlu yollarmış, zorlu olurmuş yollar
devamını gör...
1727.
1728.
karanlık aydınlığı yuttu
altı şubat yirmi üçte
insanlık insanlığı yuttu
altı şubat yirmi üçte
içerdekiler mahvoldu
dışardakiler hapsoldu
insan yaratık fark oldu
altı şubat yirmi üçte
kimi matemi bağladı
kimi içine ağladı
hepsi de insan evladı
altı şubat yirmi üçte
kim kayboldu kim erişti
kim darlandı kim genişti
sadece insanlar yetişti
altı şubat yirmi üçte
altı şubat yirmi üçte
insanlık insanlığı yuttu
altı şubat yirmi üçte
içerdekiler mahvoldu
dışardakiler hapsoldu
insan yaratık fark oldu
altı şubat yirmi üçte
kimi matemi bağladı
kimi içine ağladı
hepsi de insan evladı
altı şubat yirmi üçte
kim kayboldu kim erişti
kim darlandı kim genişti
sadece insanlar yetişti
altı şubat yirmi üçte
devamını gör...
1729.
*****
derler ki: unuttu artık seni
anmaz oldu dili ismini
tez elden gömdü cismini
aklına gelmez artık gözlerin
lâl olup susmuş sözlerin
atmaz olmuş göğsünde kalbin
meyler etmez olmuş teselli yüreğin
ılgıt ılgıt esmiyor teninde nefesin
yâr gelmez olmuş gecelerin
oturmuş içine hayallerin
medet umar hâlâ benliğin...
*****
derler ki: unuttu artık seni
anmaz oldu dili ismini
tez elden gömdü cismini
aklına gelmez artık gözlerin
lâl olup susmuş sözlerin
atmaz olmuş göğsünde kalbin
meyler etmez olmuş teselli yüreğin
ılgıt ılgıt esmiyor teninde nefesin
yâr gelmez olmuş gecelerin
oturmuş içine hayallerin
medet umar hâlâ benliğin...
*****
devamını gör...
1730.
nefret-ül
boğulmak
bir damla ile mümkün
*
boğulmak
bir damla ile mümkün
*
devamını gör...
1731.
düşlerimde kaybolup ararım huzuru,
ümidim kırık, insanlık olur mu?
nefes aldıkça uzaklaşıyorum,
yaşamak bu mudur, bilemiyorum.
akıp giden bu hayatı izliyorum,
lakin gerçeklerden kaçamıyorum.
ınsanlar dert, kalplerde hep kin,
laflar boş, yalanlar dilde sürgün.
alır beni yalnızlık her köşe başında,
ruhum kaybolur, dünya yavaşça kanında.
düşüncelerim bulanık, bakışlarım derin,
arıyorum kaçışı, kalabalıklar içinde serin.
tüm umutlarım bir gölge misali,
insanlardan kaçsam belki de hayali,
kalbim yorgun, tükenmiş bu sevgiden,
sığınıyorum yıldızlara, uzak bir yerden.
içimde bir fırtına, kopuyor sessizce,
nereye gitsem, peşimde herkes niyeyse.
istediğim tek şey biraz sükunet,
yolculuk etsem, bulsam nihayet.
o derin boşluk, uzaklar çağırıyor,
rahat eder mi insan, hep kavga arıyor.
umudum var mı, bilmiyorum artık,
mavi boşlukta kaybolsam sanki yazık...
ümidim kırık, insanlık olur mu?
nefes aldıkça uzaklaşıyorum,
yaşamak bu mudur, bilemiyorum.
akıp giden bu hayatı izliyorum,
lakin gerçeklerden kaçamıyorum.
ınsanlar dert, kalplerde hep kin,
laflar boş, yalanlar dilde sürgün.
alır beni yalnızlık her köşe başında,
ruhum kaybolur, dünya yavaşça kanında.
düşüncelerim bulanık, bakışlarım derin,
arıyorum kaçışı, kalabalıklar içinde serin.
tüm umutlarım bir gölge misali,
insanlardan kaçsam belki de hayali,
kalbim yorgun, tükenmiş bu sevgiden,
sığınıyorum yıldızlara, uzak bir yerden.
içimde bir fırtına, kopuyor sessizce,
nereye gitsem, peşimde herkes niyeyse.
istediğim tek şey biraz sükunet,
yolculuk etsem, bulsam nihayet.
o derin boşluk, uzaklar çağırıyor,
rahat eder mi insan, hep kavga arıyor.
umudum var mı, bilmiyorum artık,
mavi boşlukta kaybolsam sanki yazık...
devamını gör...
1732.
en değerli şey olan "zaman"ı armağan etmek isteyecek kadar içten gelen bir şiirdi, muhatabı çoktan unuttu değerini... şimdi böyle arzu ve dizelerden eser yok çünkü yüreğim artık buz kesti:
sana kullanılmamış bir dünya versem
telaştan, tasadan uzak
safi huzur, safi mutluluk
zaman, ellerinde bir tohum gibi filizlense orada
ona her ihtiyaç duyduğunda
korkusuzca kullansan, canın istediği anda
her güzel anda biraz daha artsa
ve ılık bir rüzgâr gibi sarıp sarmalasa
içindeki her özlemi
sana kullanılmamış bir dünya versem
telaştan, tasadan uzak
safi huzur, safi mutluluk
zaman, ellerinde bir tohum gibi filizlense orada
ona her ihtiyaç duyduğunda
korkusuzca kullansan, canın istediği anda
her güzel anda biraz daha artsa
ve ılık bir rüzgâr gibi sarıp sarmalasa
içindeki her özlemi
devamını gör...
1733.
1734.
istifa edicem bir gün bu hayattan
dilekçesi olacak bu şiirim
orhan abimi darlayan şu güzel havalar
olacak sebebim
istifa edicem bir gün hayattan
arz ederim
dilekçesi olacak bu şiirim
orhan abimi darlayan şu güzel havalar
olacak sebebim
istifa edicem bir gün hayattan
arz ederim
devamını gör...
1735.
yıllar geçiyor...
yıllar geçiyor ve kalp nasır bağlıyor artık...
filizlenmek istenen her düşünce kendini ölüme bırakıyor...
yorguncana artık kelimelerim
ve acılarla dolu...
sadece bakışlar var
yarım gülüşler...
umutlar, umut ah böylesi bir diyarda...
e f t e l y a...
(akdenizi cebinde taşıyan kız...)
yıllar geçiyor ve kalp nasır bağlıyor artık...
filizlenmek istenen her düşünce kendini ölüme bırakıyor...
yorguncana artık kelimelerim
ve acılarla dolu...
sadece bakışlar var
yarım gülüşler...
umutlar, umut ah böylesi bir diyarda...
e f t e l y a...
(akdenizi cebinde taşıyan kız...)
devamını gör...
1736.
oluşum-
önce bendim, git gide sen diye başlayıverdim
karanlık bir ortamdı bu , gittikçe sen oluyordum,bir ışık sızmalı, bir içkili
karanlık gibi, uyansam her yanım tutulacak-
önce durdum , nasıl koştum nasıl koştum.
akasyalar ardında bir demli çay gibi güneş.
tutuluverdim , ay kesildi ellerim ayaklarım...
savaş-
adamlar geçiyor, tüfekli, korkunç koca bıyıklı savaş ehlileri
genelev kokulu bir yokuş başına kadar,
ölümü terliyorlar...
barış-
nedense, eski çağ peygamberleri gibi
berber bay fuat, şaşırdı ! saçım sakalım-binlerce kişi kesik perçemlerimi topladı...tapınaklar,tapınaklar tapınaklar dolusu-
öyleyse başlıyorum, ey ! iyi dinleyin
çıkarın urbanlarınızı, kandan ve kinden yıkayın
bana gelin.
önce bendim,git gide sen diye başlayıverdim
birazdan bir şeyler doğacak,
ekinler yeşerecek birazdan
toprağın altı kan gibi sıcak..
shawnodase-
önce bendim, git gide sen diye başlayıverdim
karanlık bir ortamdı bu , gittikçe sen oluyordum,bir ışık sızmalı, bir içkili
karanlık gibi, uyansam her yanım tutulacak-
önce durdum , nasıl koştum nasıl koştum.
akasyalar ardında bir demli çay gibi güneş.
tutuluverdim , ay kesildi ellerim ayaklarım...
savaş-
adamlar geçiyor, tüfekli, korkunç koca bıyıklı savaş ehlileri
genelev kokulu bir yokuş başına kadar,
ölümü terliyorlar...
barış-
nedense, eski çağ peygamberleri gibi
berber bay fuat, şaşırdı ! saçım sakalım-binlerce kişi kesik perçemlerimi topladı...tapınaklar,tapınaklar tapınaklar dolusu-
öyleyse başlıyorum, ey ! iyi dinleyin
çıkarın urbanlarınızı, kandan ve kinden yıkayın
bana gelin.
önce bendim,git gide sen diye başlayıverdim
birazdan bir şeyler doğacak,
ekinler yeşerecek birazdan
toprağın altı kan gibi sıcak..
shawnodase-
devamını gör...
1737.
ey aşk!
söyle, kaç yürek ötemdesin?
aklımla başım arasında ki mesafe kadar yakın mısın?
yoksa, uzak mı?
bilemezdim bu kadar yakın olduğunu
bilemezdim yanı başımda olduğunu.
söyle, kaç yürek ötemdesin?
aklımla başım arasında ki mesafe kadar yakın mısın?
yoksa, uzak mı?
bilemezdim bu kadar yakın olduğunu
bilemezdim yanı başımda olduğunu.
devamını gör...
1738.
ki'yi bitişik yaz ki şiir diyelim ki şuradan da bir tren geçiyor ki o trene biniyorum ki...
devamını gör...
1739.
muhteşem şiyirlerim ve değerim ancak 70 yıl sonra bilinecek fakat, beni yıllardır takip eden kemik bir kitlem var. şiyirde farklı bir solukmuşum öyle diyorlar. takribi 7 hadi sizi mi krayım 8 kişiler ve onlara şuam yazdığım şiyirimi siz değerli yazarlarımız huzurunda deklare etmek isterim.
beni allah yarattı
siz kucakladınız
başkalarını oylayıp
beni mıncıkladınız
leylâ kim diye
daima sorguladınız
beni allah yarattı
siz kurcaladınız
beni allah yarattı
siz kucakladınız
başkalarını oylayıp
beni mıncıkladınız
leylâ kim diye
daima sorguladınız
beni allah yarattı
siz kurcaladınız
devamını gör...
1740.
-başaramayış
hani akın akın gelirler
tek koltukta 3 kişi yatarlar
evet, onlar:
'ev arkadaşının misafirleri'
köşe bucak kaçarsın
bir boş alan ararsın
bulamaz bulamaz da
kendini odanda youtube' un kollarına atarsın
kahvaltı için beklersin
saat olur 2-3
şimdi dersin tam sırası
mutfağa girersin o da ne?!
-koca bir ordu
elbet gideceksiniz elbet bir gün
herkesin bir evi var
yine de tanrı misafiri olsaydınız
tanrı da yardım ederdi elbet
tükeniyor gücümüz
hani bir ölür bin dirilirdik?
bunu da kaptırdım sizlere
az evvelki tuvalet sırası gibi
yorulduk...
hani akın akın gelirler
tek koltukta 3 kişi yatarlar
evet, onlar:
'ev arkadaşının misafirleri'
köşe bucak kaçarsın
bir boş alan ararsın
bulamaz bulamaz da
kendini odanda youtube' un kollarına atarsın
kahvaltı için beklersin
saat olur 2-3
şimdi dersin tam sırası
mutfağa girersin o da ne?!
-koca bir ordu
elbet gideceksiniz elbet bir gün
herkesin bir evi var
yine de tanrı misafiri olsaydınız
tanrı da yardım ederdi elbet
tükeniyor gücümüz
hani bir ölür bin dirilirdik?
bunu da kaptırdım sizlere
az evvelki tuvalet sırası gibi
yorulduk...
devamını gör...