normal sözlük yazarlarının şiirleri
başlık "martinneder" tarafından 08.01.2021 18:06 tarihinde açılmıştır.
1421.
bencilce söylemlerinde ezilir bedenin
sevgiye aç ruhunun ederi sözlerin
sanırsın beni herkesim
asıl gidenlere kinin senin
kimseyle de değil aslında derdin
aklınla kandırma kendini,beni
rahatlatır seni kederinin sevinci
elem dolu sözler söylersin
unutma yaşanlar,belki de insanların eksiği
ardından ağlanmaz her gidenin dersin
kim bilir kaç kişiyedir bu sitemin,sesin
bilmez misin?kimse yoksa vardır bir'in
sonra gücenir sana duymaz olur seni
ayrıca arkanda olana, ağlama dersin
yanındakileri neden göremezsin
bir dahakine iki kere düşünür,söylersin
ölümden bahseder önüme hayallerini serersin
bir hayli zaman alıcak şu iyi hatırla dediklerin
anlaşılmaz değil elem dolu söylemlerin
söylemek istemem, acı gerçeği
bilirim bazen ölünce sevilirsin.
sevgiye aç ruhunun ederi sözlerin
sanırsın beni herkesim
asıl gidenlere kinin senin
kimseyle de değil aslında derdin
aklınla kandırma kendini,beni
rahatlatır seni kederinin sevinci
elem dolu sözler söylersin
unutma yaşanlar,belki de insanların eksiği
ardından ağlanmaz her gidenin dersin
kim bilir kaç kişiyedir bu sitemin,sesin
bilmez misin?kimse yoksa vardır bir'in
sonra gücenir sana duymaz olur seni
ayrıca arkanda olana, ağlama dersin
yanındakileri neden göremezsin
bir dahakine iki kere düşünür,söylersin
ölümden bahseder önüme hayallerini serersin
bir hayli zaman alıcak şu iyi hatırla dediklerin
anlaşılmaz değil elem dolu söylemlerin
söylemek istemem, acı gerçeği
bilirim bazen ölünce sevilirsin.
devamını gör...
1422.
doğar ışığından melekler
kadim söylenceler dökülür ayaklarından
sonra susar kötülük
ben susarım
bir tek ses kalır olunan her yerde
bir tek renk kalır her renge gebe
çağıldar ezgisinde yurtsuz bülbüller
ardından bir yaratım başlar
mutsuzluğu, kederi, karamsarlığı
her yaratıcının harcı değildir
gözyaşına ruh üflemek
kalkıp kalkıp dudaklarından
konar kulun göğsüne
çelik pençeli alıcı kuşlar
ağrıların inceleridir alnı yerde olanlar
tekrar bir kıyama dönülmez ibadetinde
yakarış dille yapılmaz
kandır nitekim aktıkça takvaya dönüşen
öyle ki tükenirken nefes
öyle ki metası olur yeni bir canın
ıslaklıklar gözlerinde
hep de ben çekerim çilesini
kanaat edip kırk günün kırk lokmasına
demirden bir inzivaya geçip
ıspatı için ermişliğimin
niyaz eder dururum
beklediğimden değil rızasını
tuz sürerim yarama olgunlaşmak için
yine de o doğurur beni
öldükçe yeniden, bittikçe yeniden
kutlu bir döngüdür bahşettiği
açmakla kapatmak arasında gözleri
var olmakla yok olmak arasında
nihayetinde cennetler yoktur lakin
hiçliğe dönüşür kulluğum benim
kadim söylenceler dökülür ayaklarından
sonra susar kötülük
ben susarım
bir tek ses kalır olunan her yerde
bir tek renk kalır her renge gebe
çağıldar ezgisinde yurtsuz bülbüller
ardından bir yaratım başlar
mutsuzluğu, kederi, karamsarlığı
her yaratıcının harcı değildir
gözyaşına ruh üflemek
kalkıp kalkıp dudaklarından
konar kulun göğsüne
çelik pençeli alıcı kuşlar
ağrıların inceleridir alnı yerde olanlar
tekrar bir kıyama dönülmez ibadetinde
yakarış dille yapılmaz
kandır nitekim aktıkça takvaya dönüşen
öyle ki tükenirken nefes
öyle ki metası olur yeni bir canın
ıslaklıklar gözlerinde
hep de ben çekerim çilesini
kanaat edip kırk günün kırk lokmasına
demirden bir inzivaya geçip
ıspatı için ermişliğimin
niyaz eder dururum
beklediğimden değil rızasını
tuz sürerim yarama olgunlaşmak için
yine de o doğurur beni
öldükçe yeniden, bittikçe yeniden
kutlu bir döngüdür bahşettiği
açmakla kapatmak arasında gözleri
var olmakla yok olmak arasında
nihayetinde cennetler yoktur lakin
hiçliğe dönüşür kulluğum benim
devamını gör...
1423.
günden uzak
uzun uzun anlatmak gerekirdi belki de bazı şeyleri
özet geçtik biz
yağmur bile incelmişken böylesine
kalbini dinle
sanma ki yenilenmek bahara özgüdür
kalbini ikiye bölen
neşe ve keder
değiştirir mevsimleri gün gün
ihtimal;
gün olur,
doğurduğun güneşe
bakabilirsin kısmadan gözlerini..
b.
uzun uzun anlatmak gerekirdi belki de bazı şeyleri
özet geçtik biz
yağmur bile incelmişken böylesine
kalbini dinle
sanma ki yenilenmek bahara özgüdür
kalbini ikiye bölen
neşe ve keder
değiştirir mevsimleri gün gün
ihtimal;
gün olur,
doğurduğun güneşe
bakabilirsin kısmadan gözlerini..
b.
devamını gör...
1424.
yeryüzü baştan aşağı buğulanıyor
ardı ardına geceye uzanan gölgeler
kımıl kımıl savrulan soyut varlıklar
hep bir ağızdan haykırıyorlar tek hecelik yalnızlıklarını
gurur ve erdem uğruna hepsi
hepsi bir başkasına dönüşüyor istemsiz
kökleri seçilmiyor renklerden sadece siyah
gökten kızıl bir elma düşüyor
toz bulutu önce hortumlaşıyor sonra
çığlıklar sekiyor yeryüzünden
çıplak olduklarından mı utançları
kolsuz kadınları arzulamak günah değil
ardı ardına geceye uzanan gölgeler
kımıl kımıl savrulan soyut varlıklar
hep bir ağızdan haykırıyorlar tek hecelik yalnızlıklarını
gurur ve erdem uğruna hepsi
hepsi bir başkasına dönüşüyor istemsiz
kökleri seçilmiyor renklerden sadece siyah
gökten kızıl bir elma düşüyor
toz bulutu önce hortumlaşıyor sonra
çığlıklar sekiyor yeryüzünden
çıplak olduklarından mı utançları
kolsuz kadınları arzulamak günah değil
devamını gör...
1425.
bir ağaç ölüsüne yazmak kurşunla seni
söylemek, aşkı anlatan türkülerle.
çıkıp memleketin en yüksek yerine
bahsetmek gece zambağına senden
sarma bir dal sigaradan da ince bedenine
bin göz yaşı saklar gece zambağı
ikisini bendendir, senin hatırana
gerisi evsiz, öksüz çocukların.
kal bir gece daha...
çıkıp o yüksek yere
gece zambağına gidelim
yarım kalan şarkılarımızı söyleyelim
yalvarırım biraz daha dur
sarılayım bacaklarına
ve sen okşa başımı
sabaha karşı beş otuz'da
belli ki tutulacak gibi değil sözüm
bir ömür de verseler doyamam sana
ama sen yine de kal bir gece daha
sabah olunca gidersin.
söylemek, aşkı anlatan türkülerle.
çıkıp memleketin en yüksek yerine
bahsetmek gece zambağına senden
sarma bir dal sigaradan da ince bedenine
bin göz yaşı saklar gece zambağı
ikisini bendendir, senin hatırana
gerisi evsiz, öksüz çocukların.
kal bir gece daha...
çıkıp o yüksek yere
gece zambağına gidelim
yarım kalan şarkılarımızı söyleyelim
yalvarırım biraz daha dur
sarılayım bacaklarına
ve sen okşa başımı
sabaha karşı beş otuz'da
belli ki tutulacak gibi değil sözüm
bir ömür de verseler doyamam sana
ama sen yine de kal bir gece daha
sabah olunca gidersin.
devamını gör...
1426.
güneşin gözünü ilk açtığı saatlerde
çıkıp gitmek arkadaşlarla
güzel akdeniz koylarına
kıştan kalma soğukluğuyla
sakince duran maviliğe
bir hışımla dalmak
ve batmak en derine
gittikçe derine
ta ki ışığını yitirinceye
güneş!
ve tüm bunları yaparken, hissetmek seni yanımda.
tüm bu insan kalabalığı içerisinde
sadece seninle eğlenmek
tüm manasız sorular, cevaplar ve anlar
hepsinden kurtulmak gibi
duymak hayalimde sesini
lakin yavaştan biter tüm o anlar!
ve ben yaslanıp adını bilmediğim bir ağacın bedenine
sana bu şiiri yazarım.
yüzüme vuran soğuk istanbul rüzgarı
seni düşünen kalbimin sıcaklığıyla savaşır
ve kazanan her seferinde sen olursun.
çıkıp gitmek arkadaşlarla
güzel akdeniz koylarına
kıştan kalma soğukluğuyla
sakince duran maviliğe
bir hışımla dalmak
ve batmak en derine
gittikçe derine
ta ki ışığını yitirinceye
güneş!
ve tüm bunları yaparken, hissetmek seni yanımda.
tüm bu insan kalabalığı içerisinde
sadece seninle eğlenmek
tüm manasız sorular, cevaplar ve anlar
hepsinden kurtulmak gibi
duymak hayalimde sesini
lakin yavaştan biter tüm o anlar!
ve ben yaslanıp adını bilmediğim bir ağacın bedenine
sana bu şiiri yazarım.
yüzüme vuran soğuk istanbul rüzgarı
seni düşünen kalbimin sıcaklığıyla savaşır
ve kazanan her seferinde sen olursun.
devamını gör...
1427.
(fesli delinin sahipsiz fesi)
diğer adıyla
(ne çare)
üstat mısıroğlunun fesi gibiyim
göz pınarlarım akmadan kurudu gitti
bilmem ki benim ruhum mu gitti
yoksa âlemin mi ruhu çekildi
gözlerim artık başka görüyor.
çakılmış bir kazığın üzerine hatırası diye bırakılmışım
dinmeyen yağmurlardan ıslanmışım, aşınmışım
ümitlerden yana nasibimi almışım
gözlerim artık başka görüyor.
diğer adıyla
(ne çare)
üstat mısıroğlunun fesi gibiyim
göz pınarlarım akmadan kurudu gitti
bilmem ki benim ruhum mu gitti
yoksa âlemin mi ruhu çekildi
gözlerim artık başka görüyor.
çakılmış bir kazığın üzerine hatırası diye bırakılmışım
dinmeyen yağmurlardan ıslanmışım, aşınmışım
ümitlerden yana nasibimi almışım
gözlerim artık başka görüyor.

devamını gör...
1428.
veni, vidi, vici.
ve şimdi gidici.
k, 2023 ortaları.
ve şimdi gidici.
k, 2023 ortaları.
devamını gör...
1429.
biraz da incelikli şeylerden konuşalım
kulağıma çalınan bir tek senin sesin
sesindeki yağmur inceliği idi
vazgeçilmez kılan seni
yağ toprağıma!
içine şefkat nakışlayan
sevincin kucağında büyüten
neşeli bir ezginin unutulmuş notasında
ölmeliyim ben!
ne de olsa yarın yepyeni bir gün
b.
kulağıma çalınan bir tek senin sesin
sesindeki yağmur inceliği idi
vazgeçilmez kılan seni
yağ toprağıma!
içine şefkat nakışlayan
sevincin kucağında büyüten
neşeli bir ezginin unutulmuş notasında
ölmeliyim ben!
ne de olsa yarın yepyeni bir gün
b.
devamını gör...
1430.
ay ışığı, kiraz ağaçlarına geceyi öğretiyordu
paçalı bir güvercin geceye dil olup kanat çırptı
o vakit anladım ki yalnızlık enkaz gibi üstümde
lale hanım gelip açsan kapımı
lale hanım gelip yaksan odamın ışığını
o vakit görürsün penceresiz duvarlarımı
nereye gitsem yanimda götürdügüm duvarlarımı
iceri girsen ben uyurken lale hanim
aniden ışığımı yakıp bitirsen rüyamı.
paçalı bir güvercin geceye dil olup kanat çırptı
o vakit anladım ki yalnızlık enkaz gibi üstümde
lale hanım gelip açsan kapımı
lale hanım gelip yaksan odamın ışığını
o vakit görürsün penceresiz duvarlarımı
nereye gitsem yanimda götürdügüm duvarlarımı
iceri girsen ben uyurken lale hanim
aniden ışığımı yakıp bitirsen rüyamı.
devamını gör...
1431.
gökte zemheri kafirin sesi
allahu ekber haydi mücahit kes şu imansız nefesi
şeyhimin badesi mümine islamın nuru ammesi
müslüman kafirin belası cennetin nurlu kefesi
haykırır aslan neferi imandır aslı naresi
sana yok korku davrananın yerde cenazesi
yakındır müminin yurdu kubbetüs sahra hanesi
şeriattır hakkın tebliği müminin yok başka payesi
haykır ey müslüman bacımın örtüsü anamın duası la ilahe illallah hakkın namesi.
allahu ekber haydi mücahit kes şu imansız nefesi
şeyhimin badesi mümine islamın nuru ammesi
müslüman kafirin belası cennetin nurlu kefesi
haykırır aslan neferi imandır aslı naresi
sana yok korku davrananın yerde cenazesi
yakındır müminin yurdu kubbetüs sahra hanesi
şeriattır hakkın tebliği müminin yok başka payesi
haykır ey müslüman bacımın örtüsü anamın duası la ilahe illallah hakkın namesi.
devamını gör...
1432.
tanımsız çember
zihnimde adı olmayan şeyleri aramaya çıkıyorum farkında olmadan
bir kalbin içinden ansızın geçen bir gölge
ya da
ruhun dibinde birikmiş bir iç çekiş
göğsün üzerinde duran bir acıyı parlatıyorum durmadan..
ne yapacağımı bilemediğim zamanlarda
bir kitabın içindeki boş sayfaları okuyorum yine
bilmediğin bir tünelin ucunu görmeye çalışmak gibi
şöyle demişti sevdiğim adam ayrılırken;
“ birlikte yaşlanmak istediğim kadın, genç kalmak istiyor.”
şimdi içimde bir yalnızlık
sadık ve sessiz
oysa uzaklardan bana bakıyor hâlâ
ve dolaşıyor içimde bir yerlerde
kimselerin ulaşamadığı o yerde
… ve ben inanıyorum ki
çok eski çağların birinde uçmayı hayal eden bir balıktım!..
b.
zihnimde adı olmayan şeyleri aramaya çıkıyorum farkında olmadan
bir kalbin içinden ansızın geçen bir gölge
ya da
ruhun dibinde birikmiş bir iç çekiş
göğsün üzerinde duran bir acıyı parlatıyorum durmadan..
ne yapacağımı bilemediğim zamanlarda
bir kitabın içindeki boş sayfaları okuyorum yine
bilmediğin bir tünelin ucunu görmeye çalışmak gibi
şöyle demişti sevdiğim adam ayrılırken;
“ birlikte yaşlanmak istediğim kadın, genç kalmak istiyor.”
şimdi içimde bir yalnızlık
sadık ve sessiz
oysa uzaklardan bana bakıyor hâlâ
ve dolaşıyor içimde bir yerlerde
kimselerin ulaşamadığı o yerde
… ve ben inanıyorum ki
çok eski çağların birinde uçmayı hayal eden bir balıktım!..
b.
devamını gör...
1433.
sen ve ben
yok yok sen
yetmez!!!
bir tane daha
sen.
bir de yanına
ben.
yok yok sen
yetmez!!!
bir tane daha
sen.
bir de yanına
ben.
devamını gör...
1434.
anılar biriktirdik
artık hatirlanamayan
sevgi buyuttuk
sonbaharı karşılayan.
artık hatirlanamayan
sevgi buyuttuk
sonbaharı karşılayan.
devamını gör...
1435.
iki
ı.
neredeyse öpüyordu şarkısı rüzgârın
bir nehrin yatağında unutulmuş küçük ayak izini
yaşlı bir ağaç yürüdü gövdemden o sırada
ba-zı-la-rı-nın-kal-bin-de-gün-ba-tı-mı-hi-kâ-ye-si-yok-tur.
bir yasemenin gözyaşlarında yolunu kaybetti şair.
ıı.
yeni bir duygu bul bana!
boşluğu gökyüzü sanıyorsun
(ya her şey bir rüyaysa)
sessiz
ve
görünmez adımlarıyla
yanımızda yürüyorlar
hâlâ
tek cümlelik öykü:
’senin olmadığın bir masal anlatamam sana’
b.
ı.
neredeyse öpüyordu şarkısı rüzgârın
bir nehrin yatağında unutulmuş küçük ayak izini
yaşlı bir ağaç yürüdü gövdemden o sırada
ba-zı-la-rı-nın-kal-bin-de-gün-ba-tı-mı-hi-kâ-ye-si-yok-tur.
bir yasemenin gözyaşlarında yolunu kaybetti şair.
ıı.
yeni bir duygu bul bana!
boşluğu gökyüzü sanıyorsun
(ya her şey bir rüyaysa)
sessiz
ve
görünmez adımlarıyla
yanımızda yürüyorlar
hâlâ
tek cümlelik öykü:
’senin olmadığın bir masal anlatamam sana’
b.
devamını gör...
1436.
hoca aruza uygun şiir yazın demişti o zaman yazmıştım
ay gümüş rengini yaydı gönlümün içindekine
bad-ı hazan koptu gönlümdeki yanan ateşe
çünkü zülf-i amber ile vechi harab kıldı beni
olmuşum vechin ile bu dünyada bir meşhur deli
söylenir eş dost mecnun olduğumdan bir çaresiz
aşksa derdim hangi ilaç şifa olur hiç bilinmez
ay gümüş rengini yaydı gönlümün içindekine
bad-ı hazan koptu gönlümdeki yanan ateşe
çünkü zülf-i amber ile vechi harab kıldı beni
olmuşum vechin ile bu dünyada bir meşhur deli
söylenir eş dost mecnun olduğumdan bir çaresiz
aşksa derdim hangi ilaç şifa olur hiç bilinmez
devamını gör...
1437.
şiirimin adı kaşar adil ve yaşama dair birtakım başka şeyler
bugün
irili ufaklı kürtler beni kovalarken on beş kişi
arkana bakmadan terk edip beni
kaçtığın sokaktan geçtim kaşar adil
camına taş atasım geldi
manitana yazasım geldi
sana öyle bir kinlendim ki
yuvanı yıkasım geldi kaşar adil
hayırlı ramazanlar
bugün
irili ufaklı kürtler beni kovalarken on beş kişi
arkana bakmadan terk edip beni
kaçtığın sokaktan geçtim kaşar adil
camına taş atasım geldi
manitana yazasım geldi
sana öyle bir kinlendim ki
yuvanı yıkasım geldi kaşar adil
hayırlı ramazanlar
devamını gör...
1438.
komşulara karşı çok ayıp oldu
devamını gör...
1439.
normal sözlük için bir şiir yazdım. umarım beğenilir.
normal sözlük, güzel sözlük
sözcüklerle dolu bir dünya
kelime dağarcığımızın hazinesi
anlam kazandığımızın işareti
her an yanımızda, her yerde bizimle
bir bakışta buluruz aradığımızı
açıklaması, örneği, kullanımı
normal sözlük, daima yanımızda
kelime dağarcığımızın genişlemesi
bilgimizin artması, düşüncelerimizin zenginleşmesi
normal sözlük sayesinde mümkün olur
düşüncelerimizin kalemi, sözcüklerimizin gücü
normal sözlük, küçük ama değerli
her zaman yanımızda, hep bizimle
kelime dağarcığımızın saklı hazinesi
anlamların sırrını açan güzel sözlük
normal sözlük, güzel sözlük
sözcüklerle dolu bir dünya
kelime dağarcığımızın hazinesi
anlam kazandığımızın işareti
her an yanımızda, her yerde bizimle
bir bakışta buluruz aradığımızı
açıklaması, örneği, kullanımı
normal sözlük, daima yanımızda
kelime dağarcığımızın genişlemesi
bilgimizin artması, düşüncelerimizin zenginleşmesi
normal sözlük sayesinde mümkün olur
düşüncelerimizin kalemi, sözcüklerimizin gücü
normal sözlük, küçük ama değerli
her zaman yanımızda, hep bizimle
kelime dağarcığımızın saklı hazinesi
anlamların sırrını açan güzel sözlük
devamını gör...
1440.
bir kül olan arınır yalandan
yanan ve yakılan
her şeyden geçen
hiçbir şeyi kalmayan
kül kalan ve savrulan
mutlu olan ve sona kavuşan
düşer kendi içine
ve varlığı
karanlık bir spiralde
döngünün tam ortasında
beyaz ışığın boşluğunda
karanlığın içini soğutmasını beklerken
döner dolaşır
ve kaybolur gider
bir bir bir
sayıkladı veya iki iki iki
gömdü ve üç üç üç
ve unuttu dört dört dört
ve döndü
bir bir bir
yanan ve yakılan
her şeyden geçen
hiçbir şeyi kalmayan
kül kalan ve savrulan
mutlu olan ve sona kavuşan
düşer kendi içine
ve varlığı
karanlık bir spiralde
döngünün tam ortasında
beyaz ışığın boşluğunda
karanlığın içini soğutmasını beklerken
döner dolaşır
ve kaybolur gider
bir bir bir
sayıkladı veya iki iki iki
gömdü ve üç üç üç
ve unuttu dört dört dört
ve döndü
bir bir bir
devamını gör...