861.
deva ararken derdime
getirdin beni kendime
üzüleyim mi bu halime
yara açtın gittin kalbimde
devamını gör...
862.
saat perşembeyi cuma geçiyor.
günlerden ağustos.
devamını gör...
863.
the darkness of your souls can not contaminate my spirit,
ıt just cause a tear from my heart...
don't ever think silence is the peace in me
ıt's just how i treat the distaste
my dignity is my revenge
and keeping my way is my strength

*
devamını gör...
864.
i.
mağrur bir yağmur yağdı bu gece
uykumda eski bir dostumun ölümünü seyrettim,
sen yanımda sakin bir deniz gibi uzanırken
ve
bütün ölümlülüklere meydan okurken
sabahın aheste güneşi bile kirpiklerine doğuyordu
benim yanaklarıma bir yağmur yağıyormuş meğer

ii.
göğsüm bir körük, ateşine yürüyor
bütün şüphelerin ve merakların arenasında
bir matador ölümü gibi gurursuz
ve çizgilerinde sanat yeniden doğuyor
aşk farklı bedenlerde ve yüzyıllarda ölüp
aynı prangalarda tekrar doğmaktır

iii.
yıllar evvel, sevdiğim bulutları bavuluma koyup
şehirleri ardımda bıraka bıraka
kendimi bulmaya gelmiştim
kendimi en çok kaybettiğim yere
yıllar sonra
nefes nefese kaldığım bir aşkta
tanıdım kendimi, buldum, işte orada
dikiliyorum, sallanıyorum, buluyorum

iv.
bunaltıcı bir sıcağın serin günbatımında
elbiselerimi çıkarmış, kan ter içinde kalıyorum
yollar çiziyorum kendime
hepsi bir şekilde kollarına çıkıyor
kiminde koşuyor, kiminde yüzüyorum
dudakların beni boğan dalgalar oluveriyor

v.
işte gölgeler nihayet bizimle birlikteler
şimdi her şey çok daha güzel
sesinin buğusuna resimler yapıyorum
tanrının en sevdiği boyalarla,
gökyüzünü ve ormanları resmeder gibi,
resmedip birer birer canlandırır gibi
doğaya ve tüm varlıklara sevgiyle
aşkı besliyorum, şefkatle

- post mortem, 2021
devamını gör...
865.
dönem fark etmiyorsa birinci sınıfta tüm edebi kişiliğimi ortaya koyarak yazdığım şiiri sizlere sunmak isterim. *)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
866.
benim ağırlıklarım var zaten ,
gökyüzüne uçmamı engelleyen,
ayaklarımın yere sağlam basmasını sağlayan.
bu yüzden çok fazla anlam yüklemek istemiyorum sevgilim, hissettiklerime.
o ağırlıkların altında ezilmeyeyim diye,
belki başka birisinde anlayacaksın beni, olsun.
sadece söylemek istiyorum seni sevdiğimi,
sadece seyretmek istiyorum seni.
ne yoğun duyguymuş birisini sevmek,
sevmeye yenilmek.
ben senin sevginden anlamam,
kendi sevgimi ise anlatamam.

ne bencilceymiş meğerse birisini sevmek,
onsuz yaşayamamak.
ben senin bana gelememeni anlamam,
içimdeki yanlızlığı ise anlatamam.

ne deliceymiş oysaki birisini sevmek,
kardelen gibi açmak.
ben senin mantığını kavrayamam,
kendimi ise kavrama sığdıramam.

ne zor şeymiş sevilmek aslında,
beni bize sığdıramamak.
ben senin sevgini hak edemem,
çünkü sevgime fazla anlam yükleyemem.
-☀️
devamını gör...
867.
yaşamanın en güzel yani neydi anne?
o doğum günlerini neden kutladım?
gerçekten bir işe mi yaradım?
ya bir anlamı yoksa yaşamanın?

yaşamanın en kötü yani neydi anne?
o planları boşuna mı yaptım?
gerçekten olabilir miydim, bir çıkmazdım?
ya çok anlamı varsa yaşamanın?
-☀️
devamını gör...
868.
ıslak kelebek gibi
çırpındıkça parçalandım
hayatta kanat çırptıkça ölüme yuvarlandım
devamını gör...
869.
durma karşımda öyle çırılçıplak!
s'öz giyin
koku giyin
aşk giyin örneğin...
sonra biraz kalp
biraz gerçek!

öl biraz
kefen giydir tenine
zamandan arınmış
bir ruh giyin!

ellerine güneş
ayaklarına fırtına giyin
bu kadar çıplak durma karşımda!
devamını gör...
870.
durma karşımda öyle kat kat!
çıkar mantonu
çıkar ayakkabılarını
kurtul ağırlıklarından
sonra avuçlarıma bırak kendini
işte bu her şeyden daha gerçek!

yaşa biraz
yırt örülmüş kefenleri
zamanı aşmayı öğrenelim
kurtaralım kendimizi o kötü gözlerden

ellerine güneşi al
dünyayı ayaklarının altına
beni kalbine
seni hep böyle çıplak isterim ruhumda!

sevgili yazar şiirini dönüştürdüm. kusuruma bakma.
şiirler üzerinde oynama yapmayı severim.
bu ilhama vesile olan sensin saygılar, hürmetler. saygısızlık olarak algılamazsın inşallah.
devamını gör...
871.
kalbimde bir akbaba var asla ölmeyen,
garip kalbimin leşiyle beslenen.
bir sızıdır içimde göğsümden dışarı,
nedendir bilinmez, bir türlü geçmeyen.
devamını gör...
872.
birilerinin zamanında neden koyduğunu bile unuttuğu kurallara uymak için kendini adayan insanlar

sarı sallanır, mavi gökkuşağı ortası
morsümbülse, ay kırmızı ama
kargadan başka kuş tanımam
siyahsarım yani, aşk
gelince bütün kuşları kaçırır

uçmayan balonlar ve normal doğanlar
hepsi bir olmuş bir takım bıyıklıların adını
allaha çıkarır,
bir yandan bize secde etmeyen melekler
"ben demiştim" diye fısıldaşır

hadi gül biraz, hayat o kadar adil
değil ki, anlamak sana yakışır
hülasa ateşten yaratılmışım
bu işte bir karışıklık olmuş olabilir.

dilim soğuk demire yapışık
inşirah okuyorum harıl harıl
sen benim göğsümü genişletmedin mi
ya rabb!
inan ki bana, kalbim sende sıkışır.

oğlum, ben günah nedir diyorum
papazlar en güzel şeyleri söylüyor.

kalbimin tarafında ciyaklayan balinalar
gidip gidip aynı yere ölüyorlar
bunalıyorum...
ardımızda yaktığımız ormanlar filan
insanlığınızdan utanıyorum.
utandığım yerlerime incir reçeli sürdüm.
amin.

ben ortadoğu'yu başka türlü açıklayamıyorum.
devamını gör...
873.
kamyon sana çarpacak,
ağzın burnun kırılacak,
kolun bacağın kanayacak,
öte yandan bir de doktor seni bağırtacak...
devamını gör...
874.
nedensiz geldim
oysa ihtiyacım var anlatmaya
rol kesip, mis gibi yaşamaya
mutlu,iyi,komik,zeki
ardından çıkıyor aklı
lades çubuğumu tutar mısın?
devamını gör...
875.
yolların kalabalık sokaklar sensiz
geçip gidiyor günlerim suskun
dumansız dağlar misali
düşlerim düşsüz yalnız
gönülden sevdi isen sen de
bu gece bizi düşün yine ...
unutamazsın beni ne de ben seni
hangi sabaha yakınsın?
günler doğmuyor güneşsiz
içimde yas tuttu yıldızlar
bilir misin her gece ağlıyor bulutlar.



21.00
devamını gör...
876.
oğlum siz ne yaşıyorsunuz ya?

çok kötü. çok çok kötü... şiir demişsiniz bir de.
devamını gör...
877.
beynimdeki ahtapod

salı günüydü günlerden, çünkü
salı günleri genellikle ben, ne yapacağımı bilemem
ilk kez o gün kıvrıldı beynimde ıslak kolları
vantuzlarıyla emdi, aklımın sularını
işte o an kaybettim aslında,
kaybettiğimi bilmediğim şeyi.
o kibirli, ikircikli, çatal dilli beni.
kibrim gittiğinde yandı en çok canım,
sanki boşlukta sallanan sönmüş bir balon,
sanki ipinden kurtulmuş şanssız bir it,
salyalarından kin akıtan, ortasından yarılmış dili.
ne bileyim! belki de insan bu kadardır.
vahşi sırıtışlar arasında bir gözyaşı,
dudağına kadar inmiş tuzlu suyu,
ortasından yarılmış diliyle tadan,
ve bundan, biraz da olsa, zevk duyan.
kendine hep hayattan pay biçen,
hiç tiksinmeden, kendi gözyaşını içen,
hep, dönmeyen bir dünyayı düşleyen...

ertesi salı, koca kafası ve kolları,
tatmin olmuş gibi gevşedi.
kafasına gömülmüş göz yuvarları,
uyuyormuş gibi daldı düşüncelerime,
derine, en iyi yaşamayı bildiği yere.
önce tasnif ettiğim erdemleri gördü,
ukalalığıma kalın bir yorgan.
sonra onlara baktı,
itina ile beslediğim kör kötülükler,
-tabii onlar ona bakmadı.
icat ettiğim tanrıları gördü, günahlarıma ortak.
üç kalbi de tek tek kırıldı,
boğuluyormuş gibi açtı gözlerini ardına kadar,
ya gülüyordu ya da ölüyordu sonunda,
siyah beyaz hikayelerin.
sonsuz ıstırap içinde burun deliklerimden aktı,
kıvrıldı, kolları birbirine dolandı,
son bir gayret, bileklerime sarıldı,
anladım, o an o da anladı,
çünkü zaten, insan bu kadardı...
devamını gör...
878.
en yalancınız benim
geçmişe özlem duyanlar olur, duyarım
ben geçmişi sevmem, çöplük der kaçarım
ben neye inandıysam ona güvenir, onunla yaşarım
kafamın içine hapsolmuşum, sevgi naraları atarım
bazı vakitler kafam atar, duvarlara kafa atarım
kafam kırılırsa belki çıkarım o zindandan, özgür kalırım
kırılmadıysa kafam, bir büyük rakımı alırım, yanına da acılı şalgam
olmak istediğim yerde yaşarım, birkaç an yakalarım
sonsuza kadar o anlarda yaşarım
ama gün gelir, işte kusursuz gün
duvarlara kafa atmak istemem
ne rakı isterim, ne şalgam
içim kıpır kıpır olur, hep ağrıyan karnım yumuşar, gülümser bana
o içimi sürekli kemiren acı son bulur,
artık bir yalanı yaşarım
fakat bir özlü söz vardır onu da bilirim, ama söylemem
üç şey gizli kalamaz, ay, güneş, ve gerçek
gerçeği görürüm, bir bakmışım çöplük dediğim geçmiş
evim olmuş, hem kardeşim olmuş, hem düşmanım
duvara çarpar sekerim, rakı şişesine düşerim
düşüncelerde boğulurum, nefesim kesilir
boğulurken başka bir gerçeği fark ederim
en yalancınız benim dostlar
geleceği öğüt ederim, ama boynum tutulur
kafam hep gerisine bakar.
neticesinde insanız hepimiz, mayamız bozuk
görmemezden gelirim, ama bilirim
hayallerde yaşarım, gerçeklerde s*k*lirim
en yalancınız benim dostlar
suçu hep başkasında ararım
gecenin sonunda aynaya bakarım.
devamını gör...
879.
dokunsun istiyorum!
tenimden önce ruhuma,
gözlerime dokunsun.
parmakları saçlarım da gezinirken
adeta ölsün heyecandan.
gözleri gözlerimle temas ederken
kalbi milyonlarca kilometre koşsun.
bir çocuk edasıyla,
saklasın beni kalbinde.


z.k.
devamını gör...
880.
mevsimlerin yalancısıyım
kara bulutlar görününce
bir de yağmur bastırınca
bir sigara tüttürürüm ben.

sorun şu ki bendeniz
tutumlu olmayı bilmiyor.
evden işe işten eve
borç hanesi silinmiyor
iki sigara tüttürürüm ben.

tamam bırakalım şimdi bunları
ne diyorduk.. misal yaz
güneşin tadı sevdanın adı
bende hal kalmadı
üç sigara tüttürürüm ben.

derken sigaraya zam geldi
elim sigarasızlaştı
sigara elimsizleşti
hiç sigara tüttürürüm ben.

mevsimler mi maddiyat mı
bir karar ver ozan bozuntusu
karnın doymadan maneviyat mı..
kalıcıdır bendeki üzüntüsü.
hayalimde bile sigara yok, paydos.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının şiirleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim