normal sözlük yazarlarının şiirleri
başlık "martinneder" tarafından 08.01.2021 18:06 tarihinde açılmıştır.
1361.
uyanıkken gündüzleri
zamana kafa tutarcasına
kaygılıydık hava karardığında
hesabı verilemezdi boşa geçen saatlerin
önce ibriği doldur
elimi yüzümü yıkayayım
ders başlamadan zil çalmadan
candan hazırlanmış kahvaltımı yapayım
kanepe seçmesini bilenler
rahatını sevenlerdir
öğlen yemeği yenilmeyen günlerin mesaisinde
yorulmaktan ayakları kopanlar değil
"istemiyorum bu boyunduruğu!" derken
yumuşak ama topuz yapılmış saçlarını
aniden salıveren memure
azat edilmişlerin okyanusunda yüzüyordu
zamana kafa tutarcasına
kaygılıydık hava karardığında
hesabı verilemezdi boşa geçen saatlerin
önce ibriği doldur
elimi yüzümü yıkayayım
ders başlamadan zil çalmadan
candan hazırlanmış kahvaltımı yapayım
kanepe seçmesini bilenler
rahatını sevenlerdir
öğlen yemeği yenilmeyen günlerin mesaisinde
yorulmaktan ayakları kopanlar değil
"istemiyorum bu boyunduruğu!" derken
yumuşak ama topuz yapılmış saçlarını
aniden salıveren memure
azat edilmişlerin okyanusunda yüzüyordu
devamını gör...
1362.
~ var-oluş savaşı ~
dışarda apansızca kopan fırtına,
camlarda rüzgarın korkunç çığlığı.
içimde uğuldar sensizlik sanrıları,
unuttukça delirir aşk insanları.
bakışların çarpar demirden zırhıma,
gözyaşımla yıkanır yürek toprağı.
kim, neden başlattı bu savaşı,
yürüdükçe artar yenilmiş umutların sayısı.
zaferin büyük bir kayıptır aslında,
benden geriye bir tek sen kaldı.
tutsak düşen her kelimem sana bir anı,
söylendikçe değişti yazanın adı.
burası mahşer yeridir artık, durma!
fark ettirmeden dağlanır derin bir acı.
sonsuzluğa açılır taştan bir kapı,
adım attıkça tarihten silinir varlığı.
dışarda apansızca kopan fırtına,
camlarda rüzgarın korkunç çığlığı.
içimde uğuldar sensizlik sanrıları,
unuttukça delirir aşk insanları.
bakışların çarpar demirden zırhıma,
gözyaşımla yıkanır yürek toprağı.
kim, neden başlattı bu savaşı,
yürüdükçe artar yenilmiş umutların sayısı.
zaferin büyük bir kayıptır aslında,
benden geriye bir tek sen kaldı.
tutsak düşen her kelimem sana bir anı,
söylendikçe değişti yazanın adı.
burası mahşer yeridir artık, durma!
fark ettirmeden dağlanır derin bir acı.
sonsuzluğa açılır taştan bir kapı,
adım attıkça tarihten silinir varlığı.
devamını gör...
1363.
senle yaşamak
aynı havayı değil
aynı nefesi solumak
aynı hayalde sarhoş olmak
sonsuz bir şey yaratmak bile yeterdi belki
en azından yarattığını sanmak
gücü varlığından büyük olmayan biri için
bundan daha iyisi ne olurdu ki?
aynı havayı değil
aynı nefesi solumak
aynı hayalde sarhoş olmak
sonsuz bir şey yaratmak bile yeterdi belki
en azından yarattığını sanmak
gücü varlığından büyük olmayan biri için
bundan daha iyisi ne olurdu ki?
devamını gör...
1364.
bana kanatlarımı bıraktırdılar
başka haber yok diyor şair
ben uçarken hayatın semalarında
kanatlarımdan vuruldum.
bakma hala yukarda oluşuma
bir telde asılı kaldı ömrüm kanatlarımdan
çırpınıp duruyorum orda.
başka haber yok diyor şair
ben uçarken hayatın semalarında
kanatlarımdan vuruldum.
bakma hala yukarda oluşuma
bir telde asılı kaldı ömrüm kanatlarımdan
çırpınıp duruyorum orda.
devamını gör...
1365.
önce okulda başladı sevdan
çikolata sevgilim nerdesin
sabah seninle açıldı gözüm
mısır piramitim nerdesin
atölyede sevdim seni
pirinç pilavım nerdesin
neden baktın öyle bana
zakkum çiçeğim nerdesin
çikolata sevgilim nerdesin
sabah seninle açıldı gözüm
mısır piramitim nerdesin
atölyede sevdim seni
pirinç pilavım nerdesin
neden baktın öyle bana
zakkum çiçeğim nerdesin
devamını gör...
1366.
fikrimin patikaları
sayarım dakikaları
an olur ömre bedel
sevmek zamanı yorgun düşer
düşler havada asılı
sevda çarka yazılı
sevenler kazandı
sevmeyenler kazındı
aşkla çarpan yüreklere
ince kesik bileklere
kanayan bir hazan yarası
kış güneşi yakarken tenleri
ellerimde olsaydı ince uzun elleri
sayarım dakikaları
an olur ömre bedel
sevmek zamanı yorgun düşer
düşler havada asılı
sevda çarka yazılı
sevenler kazandı
sevmeyenler kazındı
aşkla çarpan yüreklere
ince kesik bileklere
kanayan bir hazan yarası
kış güneşi yakarken tenleri
ellerimde olsaydı ince uzun elleri
devamını gör...
1367.
unutmuşum kaçırmayı bakışlarımı
çakır gözlerine yakalanmışım.
şiirler yazdıran dudaklarını
tüm gece seyredalmışım.
unutmuşum nahoş anılarımı
naif gülüşüne aldanmışım.
saçımı okşayan ellerini,
seni hayaledalmışım.
çakır gözlerine yakalanmışım.
şiirler yazdıran dudaklarını
tüm gece seyredalmışım.
unutmuşum nahoş anılarımı
naif gülüşüne aldanmışım.
saçımı okşayan ellerini,
seni hayaledalmışım.
devamını gör...
1368.
bak yine denk geldik karanlıkta, dönüşte
kim karlı kim zararlı bu zamansız gidişte
hala izlerin saklı keder, hüzün,sevinçte
biliyorum seversin beni hala sen içte
kim varmış yanında bu benim ne umrumda
benden birşeyler saklı bugünün de yarın da
olmasam da olurum ben senin hep yanında
biliyorum anarsın beni hala yâdın da
bekliyorum ben seni gelmez deseler dahi
bazen hasta işittim, üzgün bunalmış kahi
iyi olsan ne âlâ düşersen de billahi
biliyorum bulursun senden saklansam dahi
kim karlı kim zararlı bu zamansız gidişte
hala izlerin saklı keder, hüzün,sevinçte
biliyorum seversin beni hala sen içte
kim varmış yanında bu benim ne umrumda
benden birşeyler saklı bugünün de yarın da
olmasam da olurum ben senin hep yanında
biliyorum anarsın beni hala yâdın da
bekliyorum ben seni gelmez deseler dahi
bazen hasta işittim, üzgün bunalmış kahi
iyi olsan ne âlâ düşersen de billahi
biliyorum bulursun senden saklansam dahi
devamını gör...
1369.
şiir yazan biri nasıl imlaya hakim olamaz,
ya da imlaya hakim olmayan biri nasıl şiir yazar
aklım almıyor.
nasıl, olmuş mu? *
ya da imlaya hakim olmayan biri nasıl şiir yazar
aklım almıyor.
nasıl, olmuş mu? *
devamını gör...
1370.
akşam güneşi güzel yüzüne teğet değsin
sen şafak vakti dolunayları kadar güzelsin
yaşanacak baharlarım seninle gelsin
sen ilkbaharın mayıs ayları kadar güzelsin
çağın ötesinde duran, rönesans'ta heykelsin
sen barok dönem sarayları kadar güzelsin
günler boyu esip duran ve baharı getiren yelsin
sen yurdumun şarap bağları ve harap dağları kadar güzelsin
şiirlerce anlatılıp yine de bitmeyen, özelsin
sen dalgalı saçlarının detayları kadar güzelsin
sen henüz yazılamayan en güzel gazelsin
sen şafak vakti dolunayları kadar güzelsin
sen şafak vakti dolunayları kadar güzelsin
yaşanacak baharlarım seninle gelsin
sen ilkbaharın mayıs ayları kadar güzelsin
çağın ötesinde duran, rönesans'ta heykelsin
sen barok dönem sarayları kadar güzelsin
günler boyu esip duran ve baharı getiren yelsin
sen yurdumun şarap bağları ve harap dağları kadar güzelsin
şiirlerce anlatılıp yine de bitmeyen, özelsin
sen dalgalı saçlarının detayları kadar güzelsin
sen henüz yazılamayan en güzel gazelsin
sen şafak vakti dolunayları kadar güzelsin
devamını gör...
1371.
daha önce posta gazetesine yolladığım ama yayımlamadıkları şiirimi bir de burada paylaşmak isterim... umarım burada kıymeti bilinir.
bir sen kaldın orada
benim ne işim var burada
biraz adım atsan da
buluşsak ortada.
ben gelmedim oraya
sen de gelmedin buraya
neden böyle oldu ki
gitsek mi ki ortaya!
bir sen kaldın orada
benim ne işim var burada
biraz adım atsan da
buluşsak ortada.
ben gelmedim oraya
sen de gelmedin buraya
neden böyle oldu ki
gitsek mi ki ortaya!
devamını gör...
1372.
niye ki?
niye ki ulan, niye ki?
neden kafalar soru işaretli olmak zorunda ki?
kafiye diye sona eklemek mi gerek "ki (?)"
oysa yayılmadan tuttum kendi düşüncelerimi diri.
yalpaladığımı farkettim ifade ettim kendimi.
tavsiye edemedim kendimi, acındırma yaparmışçasına mıyım ki?
kafam niçin soru işaretleriyle dolu ki?
sonucunda hala fabrika ayarlarında içimdeki kişi.
niye ki?
çözüm algılanmanmayı yıkmak mı?
insanlar kaygılanamaya tutsak mı?
akşama omlet yapsak mı?
artık soru işareti koymasak mı...
ah acemi edebiyatı.. ah..
niye ki ulan, niye ki?
neden kafalar soru işaretli olmak zorunda ki?
kafiye diye sona eklemek mi gerek "ki (?)"
oysa yayılmadan tuttum kendi düşüncelerimi diri.
yalpaladığımı farkettim ifade ettim kendimi.
tavsiye edemedim kendimi, acındırma yaparmışçasına mıyım ki?
kafam niçin soru işaretleriyle dolu ki?
sonucunda hala fabrika ayarlarında içimdeki kişi.
niye ki?
çözüm algılanmanmayı yıkmak mı?
insanlar kaygılanamaya tutsak mı?
akşama omlet yapsak mı?
artık soru işareti koymasak mı...
ah acemi edebiyatı.. ah..
devamını gör...
1373.
otobüsteki kitap okuyan genc kadina..
sizi bir yerden taniyor gibiyim
cemal sureya'ni dizelerinde gezen siz miydiniz?
ya turgut uyar'in son sigarasiyla yazdigi siiri
siz de okumusmuydunuz?
gozum sizi isiriyor gibi
orhan veli nin yalnizligini dagitan siz miydiniz
eve tuz ve ekmek goturdugunde
siz de yanındamiydiniz?
nazim hikmet in aşka düştüğü
sevgisini haykırmak istedigini mapuslardan
mavi gozlerini dikerken tavana orda miydiniz?
bu gozlerde tanıklık var
bu gozler farkli.
adem ile havva yeryuzunde gezerken
siz yeryuzu muydunuz yahu?
habil ile kabil kavga ederken
siz sevgi,cömertlik miydiniz?
sizi bir yerlerden hatirliyor gibiyim
bu yüzü anna karanina da görmüş olabilir miyim?
hayir
ya madam bovary elinizden su içmiş olabilir
yine hayir
o zaman siz, can yucelin rakisinda anoson
sigarasinda tütün müydünüz?
ahmet erhan'in babasi öldüğünde baş sağlığına
gelmiş miydiniz?
satirlarinda aşağılara inerken hüzünunde buruklastiniz mi?
didem madak yaşadığı karanlıktan bagirirken
duyan siz miydiniz?
pul biber mahallesinde kac şiirde yok oldunuz?
bu saçların kokusunu cekti mi icine cahit sitki
yeni 35 olduğu gunlerde?
ya ahmet hamdi ne yapti
5 sehirin 5 ini de gezdiginiz şehirlerden alintiladi mi?
karaacoglan mani düzdü mü bu gozlere?
abdallar yaristi mi anlatmada divanlarında
ayak bastiginiz yer katildi mi sevda topraklarina?
ah bu tanisiklik galu beladan mi?
oysa size rastlamis gibiyim hulyalarda
ayni düşleri düşlemiş, ayni üzüntüde buluşmuş
olabilir miyiz?
gozlerimiz uzaklara dalarken çalan şarkıda
birbirimizi aramis olabilir miyiz?
sizi animsiyor gibiyim?
siz leylasiniz,şirinsiniz,fitnatsiniz
züleyhasiniz
siz dagda kar, kirda sümbül
bahcede gul, sokakta yaseminsiniz.
siz bu otobüste yolcu,
dunya kervaninda seyyahsiniz.
sizi bir yerden taniyor gibiyim
cemal sureya'ni dizelerinde gezen siz miydiniz?
ya turgut uyar'in son sigarasiyla yazdigi siiri
siz de okumusmuydunuz?
gozum sizi isiriyor gibi
orhan veli nin yalnizligini dagitan siz miydiniz
eve tuz ve ekmek goturdugunde
siz de yanındamiydiniz?
nazim hikmet in aşka düştüğü
sevgisini haykırmak istedigini mapuslardan
mavi gozlerini dikerken tavana orda miydiniz?
bu gozlerde tanıklık var
bu gozler farkli.
adem ile havva yeryuzunde gezerken
siz yeryuzu muydunuz yahu?
habil ile kabil kavga ederken
siz sevgi,cömertlik miydiniz?
sizi bir yerlerden hatirliyor gibiyim
bu yüzü anna karanina da görmüş olabilir miyim?
hayir
ya madam bovary elinizden su içmiş olabilir
yine hayir
o zaman siz, can yucelin rakisinda anoson
sigarasinda tütün müydünüz?
ahmet erhan'in babasi öldüğünde baş sağlığına
gelmiş miydiniz?
satirlarinda aşağılara inerken hüzünunde buruklastiniz mi?
didem madak yaşadığı karanlıktan bagirirken
duyan siz miydiniz?
pul biber mahallesinde kac şiirde yok oldunuz?
bu saçların kokusunu cekti mi icine cahit sitki
yeni 35 olduğu gunlerde?
ya ahmet hamdi ne yapti
5 sehirin 5 ini de gezdiginiz şehirlerden alintiladi mi?
karaacoglan mani düzdü mü bu gozlere?
abdallar yaristi mi anlatmada divanlarında
ayak bastiginiz yer katildi mi sevda topraklarina?
ah bu tanisiklik galu beladan mi?
oysa size rastlamis gibiyim hulyalarda
ayni düşleri düşlemiş, ayni üzüntüde buluşmuş
olabilir miyiz?
gozlerimiz uzaklara dalarken çalan şarkıda
birbirimizi aramis olabilir miyiz?
sizi animsiyor gibiyim?
siz leylasiniz,şirinsiniz,fitnatsiniz
züleyhasiniz
siz dagda kar, kirda sümbül
bahcede gul, sokakta yaseminsiniz.
siz bu otobüste yolcu,
dunya kervaninda seyyahsiniz.
devamını gör...
1374.
sondan sonra
son şiirden bu yana hiçbir şey değişmedi
yine aynı hüzün, kargaşa ve inançsız bir umut
boşluğunu unutturan bir hızda ilerliyor hayat
yetişemiyorum, çoktan yoruldum, kimse haberdar değil
bunca derde tasaya nasıl yaşar bu insanlar?
nasıl tükenmeksizin koştururlar hiç anlamam
daha ne kadar büyümem, pişmem gerek?
vurdumduymaz bir adam olabilmek için
gülüp geçebilmek için içinden mi geçmek lazım acının?
sonlanacak mı bunca içsel ve dışsal felaket?
geçmeyecek de ben mi alışacağım yoksa?
cevabını bildiğim ne çok soru soruyorum böyle
yeterince yaşayıp akıllandığımda
kafamda binlerce kısık tonda ''evet.'' belirecek
tüm bu saçma sorularıma dair
o zamana dek hayat aynı hayat, ben aynı ben
son şiirden bu yana hiçbir şey değişmedi
yine aynı hüzün, kargaşa ve inançsız bir umut
boşluğunu unutturan bir hızda ilerliyor hayat
yetişemiyorum, çoktan yoruldum, kimse haberdar değil
bunca derde tasaya nasıl yaşar bu insanlar?
nasıl tükenmeksizin koştururlar hiç anlamam
daha ne kadar büyümem, pişmem gerek?
vurdumduymaz bir adam olabilmek için
gülüp geçebilmek için içinden mi geçmek lazım acının?
sonlanacak mı bunca içsel ve dışsal felaket?
geçmeyecek de ben mi alışacağım yoksa?
cevabını bildiğim ne çok soru soruyorum böyle
yeterince yaşayıp akıllandığımda
kafamda binlerce kısık tonda ''evet.'' belirecek
tüm bu saçma sorularıma dair
o zamana dek hayat aynı hayat, ben aynı ben
devamını gör...
1375.
belirdi heva üzre üç muhim bir anluk
biri nefî biri şinâsî biri tapduk
nefî etti kelamı şâdan oldu asumân
yürüyüp gitse idi cihan olurdu handan
bin kez daha revnaklı batılıdan şinâsî
nice ilkler yarattı bir izdivaç etmesi
yürüdü yane yane çok sevilen bir tapduk
tabir etti düşümü dedi sonu tahakkuk
gördüm düş bitti uyandım heman
döküldü dilden bunlar nagehan
biri sahtiyen giymiş biri gömlek biri kadife
şaştım kaldım bunları nasıl getirdim redife
haykırsam ben şimdi tutî mucize guyem
ehli dilin methine haznem yetmez ne diyem
bu yaşıma geldim de sükûnetten suçluyum
gönül ehli olursam bu üçlüye borçluyum
hala sağlam bir eser getirmedim meydane
ehli dil büyüğünü sığdıramam şükrane
yetersizlik acısı kıvrandırır sancıdan
baş yapıt bekliyorum kırkyıllıkyabancıdan
ehli dilin madeni ne altındır ne cıva
adamların hamuru zeka ile masiva
hayatları bahseder güler yüz kanaatle
methiyyeye sığmazlar ehli dil defaatle
biri nefî biri şinâsî biri tapduk
nefî etti kelamı şâdan oldu asumân
yürüyüp gitse idi cihan olurdu handan
bin kez daha revnaklı batılıdan şinâsî
nice ilkler yarattı bir izdivaç etmesi
yürüdü yane yane çok sevilen bir tapduk
tabir etti düşümü dedi sonu tahakkuk
gördüm düş bitti uyandım heman
döküldü dilden bunlar nagehan
biri sahtiyen giymiş biri gömlek biri kadife
şaştım kaldım bunları nasıl getirdim redife
haykırsam ben şimdi tutî mucize guyem
ehli dilin methine haznem yetmez ne diyem
bu yaşıma geldim de sükûnetten suçluyum
gönül ehli olursam bu üçlüye borçluyum
hala sağlam bir eser getirmedim meydane
ehli dil büyüğünü sığdıramam şükrane
yetersizlik acısı kıvrandırır sancıdan
baş yapıt bekliyorum kırkyıllıkyabancıdan
ehli dilin madeni ne altındır ne cıva
adamların hamuru zeka ile masiva
hayatları bahseder güler yüz kanaatle
methiyyeye sığmazlar ehli dil defaatle
devamını gör...
1376.
başına buyruk,
dehlizlerde,
biraz gün yüzüne çıkmak istemeyen
bazen firari #754518 .
dehlizlerde,
biraz gün yüzüne çıkmak istemeyen
bazen firari #754518 .
devamını gör...
1377.
ben ki--
düşleme bir kurban mal,
"ruhuma acıyın" diyen dilenciyim.
kayra-i güfran'
serap ile rüya..
iki evren arasında,
bencileyin.
ben ki--
yabanda yalnız,
sisli yolda sarhoş,
altın şehri arayan şövalyeyim.
düşleme bir kurban mal,
"ruhuma acıyın" diyen dilenciyim.
kayra-i güfran'
serap ile rüya..
iki evren arasında,
bencileyin.
ben ki--
yabanda yalnız,
sisli yolda sarhoş,
altın şehri arayan şövalyeyim.
devamını gör...
1378.
benim gözümden bakabilir misiniz dünyaya?
bir annenin gözünden çocuğuna yada bir ressamın gözünden tablosuna bakar gibi.
herşeyi görenlerin gözünden görünmeyenlere bakabilir misiniz?
bir aşığın gözünden çaresizliğine yada bir hastanın gözünden ölüme bakar gibi.
benim ellerimle çizebilir misiniz resimleri?
bir saf çocuk gibi yada bir acemi aşık gibi.
verebilir misiniz bana düşlerimi?
bir yaşlıya yıllarını verir gibi yada bir acıya merhem sürer gibi.
benim adıma seslenir misiniz dünyaya?
canınız yanar gibi yada canınız yanmış gibi.
bir annenin gözünden çocuğuna yada bir ressamın gözünden tablosuna bakar gibi.
herşeyi görenlerin gözünden görünmeyenlere bakabilir misiniz?
bir aşığın gözünden çaresizliğine yada bir hastanın gözünden ölüme bakar gibi.
benim ellerimle çizebilir misiniz resimleri?
bir saf çocuk gibi yada bir acemi aşık gibi.
verebilir misiniz bana düşlerimi?
bir yaşlıya yıllarını verir gibi yada bir acıya merhem sürer gibi.
benim adıma seslenir misiniz dünyaya?
canınız yanar gibi yada canınız yanmış gibi.
devamını gör...
1379.
çok canım sıkılıyor,
puşt vuralım istersen.
puşt vuralım istersen.
devamını gör...
1380.
güzelim saat olmuş üç
kaç saattir içiyorsun, çüş
yeni gelin gibisin
yerim dar deyip istersin cümbüş.
tşk.
kaç saattir içiyorsun, çüş
yeni gelin gibisin
yerim dar deyip istersin cümbüş.
tşk.
devamını gör...