601.
gece, karanlık değilmiş aydınlık yüreklere
kara kış, soğuk değilmiş sıcak gönüllere
yenilgiler büyük zaferler doğurur kimi zaman
kaybedince öğrendim.

kaybedince buldum içimdeki gerçeği
ve ben, ölünce doğdum yeniden.
devamını gör...
602.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
603.
şu kaldırım taşları
ne çok tanıyorlar seni
gözyaşlarımla anlattım her şeyi
hiç var olmayan bizi...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
604.
sıra sıra sınavlar gelir
ey umudu az olan yapma
çalış onlara

vizeler,finaller...
umut ışığını söndürürler

hayat bazen bataklığa sürükler seni
sen dik dur yine de
bak umutla her güne

not: okuduğunuz en anlamsız şiir olabilir.hangi kafayla yazdım bilmiyorum ama bunla yarışmaya bile katılmıştım :d
devamını gör...
605.
çekingenliğinden ötürü paylaşımda bulunamayan yazarları ne yapıyoruz sorusunu akla getiren başlık.
devamını gör...
606.
k albimde kocaman yerin
a nlamı sensin her şeyin
f arklı bambaşka senin sevgin
a pansız sevdim seni her şeyim...
kafa özel ajajaj
devamını gör...
607.
ayın on dördü birgün
nur inmiş göl üstüne
gece en güzel şarkısını söylemiş;
susmuşuz.

ayın on dördü yüzün
hüzün düşmüş gözlerine
ve bir veda bandıralı gemi
alıp gitmiş gölgemizi;
kaybolmuşuz.
f.
devamını gör...
608.
sayın yeşilevham yazmamış bugün*
devamını gör...
609.
söylediğin, söylemek istediğin tonlarca güzel sözün sahibi ben değilim,
kalbinin ritmini değiştiren,
kilometrelerin ötesinden bile gülümsemeni sağlayan kişi ben değilim.

sadece o kişi olmamı istedin sanırım,
ve ben de cidden 'o' olduğuma inandım,
özür dilerim fark ettiremesemde değer verince bütün algılarım kapanıyor,
anlayamadım; aslında beni değil onu istediğini,
üzgünüm, o güzel sözleri söylerken beni değil onu düşündüğünü anlayamadım,
üzgünüm işin içine aşk karışınca her şeyim karışıyor.
devamını gör...
610.
veda ediyorum bugün kendime.
tüm umursamazlıklarıma, sarhoşluklarıma,
evi süpürmeye karar verdim şimdi de.
iyi geliyor pazar akşamından kalmışlıklarıma.

bütün övgüleri sen alıyorsun fakat
her an tetikte sağ elimde piştov.
kalmadı kendimi anlatacak takat
alnımda koskoca bir yazı ‘’oblomov’’

ivan gonçarov yoklamıyor bayadır,
çocuklar duvarıma tembel yazmışlar.
bilmukabele ne hoş başım üstü sefadır.
galiba adımı asiller listesinden çıkarmışlar.

bende toprağa yönelirim diyordum gençken,
ya da zerdüşt olurum, belki tanrının adamı?
isyana gerek yok ölüm de yaşamda hakken.
düşünmem lazım öte tarafta rahatımı.

istihzalar ile bitirdik koca bir ömrü,
vallahi uykusuz geceler suçlu!
onlara sorsan bu ön yargılı görü,
adeta yarı güneşli hava, yarı puslu.

uzun yazdım ellerimde gözlerimde yorgun,
vücudum ön cephede bildiğin ateş hattı.
beynim zaten uyuşturulma hissine vurgun,
desene alkolü bırakma fikri yine yattı.
devamını gör...
611.
paramparça bir lise var yüzümde
gri kemikler paramparça!
geri gelmiyor gidenlerin hiçbiri!
paramparça anahtarlar , paramparça.
vazoyu fırlattım duvara, kırıldı bana almadığın çiçekler.
paramparça bir hayat var yüzümde, paramparça.
oradalar ve bir gün gelecekler!!!
anla.

bugün aynaya bakmadım
bakmadım
ömrümde ilk defa...

bende onlara benziyorum.
istemeyerek.

ama zamanla...

21:06:2021

18:09
devamını gör...
612.


kalbi, karanlığın koynunda korkuyla kaplı
nasıl? ne zaman? nerede? neden?
bilmiyor. baştan beri böyle miydi bu?
adını aklından alan acaba
sanki sonsuz sessizliğin soğuk soluğu
yoksa yanlış yaşamanın yorgunluğu mu?
düştükçe düşlerinin derin dibine
kendi kuytusunda kendine kuyu

uyanmak. uykudan uzun, uğursuz.
talihi, tarihin tekrar talibi
hangi hazin hatıranın hangi halinde
canlanır cesaretin cılız cevheri

eskiden ellerini engellemezdi
saymadan söver, sakınmadan severdi
rastgele renklerle revandı rüyalara
şekerli şarkılarla şenlenirdi şiiri

ama... ama’sı arkadaştı artçı anlamsızlığa
maalesef mutluluğu muhtaçtı mutluluğa
olmadı onca olan, oynadı olmazlarla
şimdi.
göründüğü gibi gülebilse gerçekten
içinin isimsiz izbelerinde
baharlı bahçeler büyürdü birden
devamını gör...
613.
sığdıramıyorum kendimi bir yere,
bütün köşe başları tutulmuş.
yaratılmışlığımdan zira bir nebze,
belki senli yanlarım unutulmuş.

insanlar hayal kırıklığı nezdimde,
hepsine bir mana yüklüyorum.
kuşlara uçuş rotalarını verdimde,
kendi vuslatımı her an özlüyorum.

etraf bir düzine sahtekâr şaşkınım,
bütün hücrelerimde samimiyet mevcut.
bu çağda beni yaratana da dargınım,
asla yer edinmemişim gibi sanki arz-ı mevut.

yahu tanrının hiç işi yokmuş gibi,
her anım her yanım söz verilmişlik.
kaderim rüzgâr misali bir serseri,
hangi ben benim, hangisi benlik?

insanlar dünyaya fazla mana yüklerken,
ölüm ile düetimiz spotify’a dahil.
siz youtube’da reklam izlerken,
camide cenneti buldu cahil.
devamını gör...
614.
bırakın beni diyerek itildim bir trenden
alşamüstüydü ve henüz geç kalmamış sanıyordum kendimi
sonra anlamıyorum seni cümlesi kopardı sol tarafımı
ayağa kalkardım aslında yine de,
kime dedi aynı kadının sesi, kimsin, kimim ?
uzatmayalım konuyu, dedi, uydum.
raylara uzandım tekrar,
ona doğru uzattım sağ yanımı, duydum.
devamını gör...
615.
bir gün aşık oldum, sonra da üzüldüm
o daha çocuktu, ben ondan da toydum
ağustos ayıydık, üstümüze iyilik sağlık
sonra o öldü, ben kendime büyüdüm
geçen gün rastladım bana, koca bi aynada
bi baktım eski ben, sarhoş ve kafa bi dünya
sordum kendime hatırladım mı o kızı diye
sadece fısıldadım bana, adı ağustostu ya?
devamını gör...
616.
yaşantım ve bağımlıklarım arasında bir köprü gerek,
alternatif sonlar üzerine çalışmaktayım.
hayatıma giren kadınlar bir nevi engerek,
hazlar ve mantık arasında bir nevi araftayım.

kumsallar rahatlatıyor beni bir nevi anestezi,
çok katlı binalara ezelden beri küskünüm.
sonum bir macbeth değil daha mütevazi,
size mutlu sonlar yazamadım, üzgünüm.

tüm şiirlerim yaşanmışlıklarımdan bir parça,
belki bugün değil ama bir gün anlaşılacak.
günün sonunda çıkamayacak olsa da arşa,
elbet maskeli kuşaklarca hatırlanacak!

ilk şiirimi yazmıştım haftasında veremle savaşın,
o gün bile ölüm ile yaşam arasında.
adını koyamadığım bu savaşın,
anımsayamadığım çocukça kavgasında.

yaratılışıma dahil bir melankolik husus,
neden şaşırır ki hayatıma müdahiller?
yaratmak bir tek tanrıya mı mahsus?
distopyalarımın hakimiyken bütün cahiller.

evet, elbet bir beka sorunu mevcut,
tüketen bir nesil yaratıldı.
hiçbiri tanımıyorken hudut,
hepsi arsızlık çukurunda arıtıldı.

bu milenyum tam anlamıyla kıssadan hisse,
hepimiz aynı yolun yolcusu.
en ufak yokuşta bir meltem esse,
bütün insanlıktan çıkar kokusu.
22.15
devamını gör...
617.
kör kuyulara attın ki beni,
kelimelere tutundum.
rüyalarım kaymaktaydı elimden,
ışığı unuttum.

iki kız var içinde
biri merhametli,
biri öfkeli...
biri güzel,
biri tehlikeli..
kardeş olsun onlar olur mu?
kadın gibi dengeli.
devamını gör...
618.
günün ardı kırık bir tevekkül
ya da bayati makamı bir hüsran
ya bi' baksana sen bana
hangi yüzüm bu sana bakan
dün o sardunya konuştu
kedinin altını çapaladım
suları maviye boyuyordum ki
tam o an ona rastladım
bana baktı görmezden geldi
görsün dedim, belki beni bilmedi
çok güzeldi ama inadına bir mavi
adını sordum, sen koydun ya dedi
çıkamıyorum işin içinden, bu nasıl şiir?
ya beni sev, ya da yokluğumda delir.

ps : dışarısı çok sıcak lan, öyle böyle değil!
devamını gör...
619.
yaş 18'de karalamışım bu mısraları. duygu durumumda hiçbir farklılık yok sadece beyazlarım fazla biraz.



mesela bir bayram sabahına uyandın diyelim
mesela yalnızsın,terk edilmişsin
mesela çok mu çok özlemişsin.

mesela ağlamak bile yetmiyor,haykırmak sadece avuntu çabası gibi geliyor .
mesela hayatında o kadar çok belki var ki keşkelere zaman bile kalmıyor .
mesela biliyorsun hayat çok kısa,insanlar doğuyor ölüyor adlarını bile unutuyorsun yada hiç tanımamışsın çoğunu.
o kadar sevilesi insan varken mesela biri geliyor ve tüm hayatının içine sıçıyor .

artık sevemiyorsun.
artık güvenemiyorsun.
artık hissetmiyorsun.
günler haftalar geçiyor ve sen sadece yaşamak için yaşıyorsun.
üzülme ağladıkça alışıyorsun.

alılştıkça hayaller bile basitleşiyor
dünyaları bile isteyebilecekken sadece ağlamamak istiyorsun.
çünkü etrafı görmüyorsun ,
çünkü hayatının merkezine çöken bir hüznü,
öylece koparıp atamıyorsun.

çünkü öyle bir kırılmışsın ki ,
yaşamak için bahaneler arıyorsun henüz 18 'nde .
hemde henüz bir ak bile yokken saçında ruhunun paramparça olduğunu bile bile

yaşıyorsun.

işte öylece yaşıyorsun.
devamını gör...
620.
残酷な天使のように
少年よ 神話になれ
蒼い風がいま 胸のドアを叩いても
私だけをただ見つめて
微笑んでるあなた
そっとふれるもの もとめることに夢中で
運命さえまだ知らない いたいけな瞳
だけどいつか気付くでしょう その背中には
遥か未来 めざすための羽根があること
残酷な天使のテーゼ
窓辺からやがて飛び立つ
ほとばしる熱いパトスで
思い出を裏切るなら
この宇宙を抱いて輝く
少年よ 神話になれ
ずっと眠ってる 私の愛の揺りかご
あなただけが 夢の使者に呼ばれる朝がくる
細い首筋を 月あかりが映してる
世界中の時を止めて 閉じこめたいけど
もしもふたり逢えたことに意味があるなら
私はそう 自由を知るためのバイブル
残酷な天使のテーゼ
悲しみがそしてはじまる
抱きしめた命のかたち
その夢に目覚めたとき
誰よりも光を放つ
少年よ 神話になれ
人は愛をつむぎながら歴史をつくる
女神なんてなれないまま 私は生きる
残酷な天使のテーゼ
窓辺からやがて飛び立つ
ほとばしる熱いパトスで
思い出を裏切るなら
この宇宙を抱いて輝く
少年よ 神話になれ
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının şiirleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim