normal sözlük yazarlarının şiirleri
başlık "martinneder" tarafından 08.01.2021 18:06 tarihinde açılmıştır.
1541.
şiir
değil bu
pas tadında bir kalıntı
eskitiyor, eskimiyor
süzme kuruntu
bu,
şiir değil
değil bu
pas tadında bir kalıntı
eskitiyor, eskimiyor
süzme kuruntu
bu,
şiir değil
devamını gör...
1542.
ilk defa hece ölçüsü denediğim bir şiir. buralara bırakayım.
dert sahili
gün batarken pembe gökyüzünde,
bir meltem eser dert sahili'nde.
kimi aşk kimi keder içinde,
herkes taşır bir ümit kalbinde.
dert sahili'nde kanar yaralar,
ellere ulaşır akan kanlar,
lakin baş çevirip hiç bakmazlar:
bizi buraya mahkûm yapanlar.
dert sahili
gün batarken pembe gökyüzünde,
bir meltem eser dert sahili'nde.
kimi aşk kimi keder içinde,
herkes taşır bir ümit kalbinde.
dert sahili'nde kanar yaralar,
ellere ulaşır akan kanlar,
lakin baş çevirip hiç bakmazlar:
bizi buraya mahkûm yapanlar.
devamını gör...
1543.
bu nehri orontes ki bir acayip vakadır
üç ülkeyi dolaşır son durak samandağ'dır
bu nehri orontes ki bir usta-i "saka"dır
usulca akar gelir ilk yer vadi beka'dır
ötelerden gelir bu kulak verin sesine
neye inat ettin ki akıyorsun tersine
roma ,bizans ,athena bu nehirden ihyadır
ova da bıraktığın bu ne güzel simadır
titus, pierre ve neccar gazellere layıktır
serbest ölçüyle yazmak tarihine ayıptır
bu nehire bakarak gelelim kendimize
antakya'yı geçerek dökülür akdeniz'e
burda hayat bulanlar bilmezler küskünlüğü
bir kenara atarlar insana üstünlüğü
sütunların içinde güzellik neyin nesi
kurtuluş derler bura ilk ışıklar caddesi
katedral, bazilika belki tapınak idi
sonra ünvanı oldu bu yurdun ilk mescidi
dante kaleme aldı ilahi komedyası
onun yoldaşı oldu cehennem kayıkçısı
beşiklidir son durak hem çok yakın titus'a
aşınmış taş köprüden seyre dur sen kasyus'a
devlet ricali idi ol munif-i antaki
kırıkhan da makâm-ı bayezid-i bestami
ekledikçe eklerim ben bunları beyite
methiyyler düzerim antakya isimli kente
bu kenti methetmeye ne kadar meraklısın
ey kırkyıllıkyabancı sen de antakya'lısın
kentin güzelliğine kimse feda olmasın
yandık yıkıldık amma başkası da yanmasın
üç ülkeyi dolaşır son durak samandağ'dır
bu nehri orontes ki bir usta-i "saka"dır
usulca akar gelir ilk yer vadi beka'dır
ötelerden gelir bu kulak verin sesine
neye inat ettin ki akıyorsun tersine
roma ,bizans ,athena bu nehirden ihyadır
ova da bıraktığın bu ne güzel simadır
titus, pierre ve neccar gazellere layıktır
serbest ölçüyle yazmak tarihine ayıptır
bu nehire bakarak gelelim kendimize
antakya'yı geçerek dökülür akdeniz'e
burda hayat bulanlar bilmezler küskünlüğü
bir kenara atarlar insana üstünlüğü
sütunların içinde güzellik neyin nesi
kurtuluş derler bura ilk ışıklar caddesi
katedral, bazilika belki tapınak idi
sonra ünvanı oldu bu yurdun ilk mescidi
dante kaleme aldı ilahi komedyası
onun yoldaşı oldu cehennem kayıkçısı
beşiklidir son durak hem çok yakın titus'a
aşınmış taş köprüden seyre dur sen kasyus'a
devlet ricali idi ol munif-i antaki
kırıkhan da makâm-ı bayezid-i bestami
ekledikçe eklerim ben bunları beyite
methiyyler düzerim antakya isimli kente
bu kenti methetmeye ne kadar meraklısın
ey kırkyıllıkyabancı sen de antakya'lısın
kentin güzelliğine kimse feda olmasın
yandık yıkıldık amma başkası da yanmasın
devamını gör...
1544.
yazmak istedim, aldım elime bir kalem
değdirdim kağıda fakat içimde elem
geçer miydi acısı, zaman ilaç mıydı
yoksa insan biraz fazla mı unutkandı
zincirlerden kurtarmak istedim kalbimi
lakin daha fazla karıştı zincirleri
bir kurt misali içimi kemiren oydu
fakat o beni çoktan yüreğinden kovdu
çalınır mıydı kapısı kovulan yerin
yoksa durup ağlamalı mı için için?
değdirdim kağıda fakat içimde elem
geçer miydi acısı, zaman ilaç mıydı
yoksa insan biraz fazla mı unutkandı
zincirlerden kurtarmak istedim kalbimi
lakin daha fazla karıştı zincirleri
bir kurt misali içimi kemiren oydu
fakat o beni çoktan yüreğinden kovdu
çalınır mıydı kapısı kovulan yerin
yoksa durup ağlamalı mı için için?
devamını gör...
1545.
elim gidiyor elim yazmaya korkuyorum
deli olurum deli bakmaya kıymıyorum
sesin yüzün ellerin her biri başka alem
sen de beni seversin aksini sanmıyorum
sesim titriyor sesim karşında susuyorum
dışarda aslan iken yanında pusuyorum
sevgi sadakat ilgi bunlar bir başka alem
bak sevdiğim ben sana aşktan bahsediyorum
deli olurum deli bakmaya kıymıyorum
sesin yüzün ellerin her biri başka alem
sen de beni seversin aksini sanmıyorum
sesim titriyor sesim karşında susuyorum
dışarda aslan iken yanında pusuyorum
sevgi sadakat ilgi bunlar bir başka alem
bak sevdiğim ben sana aşktan bahsediyorum
devamını gör...
1546.
bu akşam çözümlerin eşiğin de
biraz mahsun biraz sensiz
bitanem düğünlerin şenliğin de
biraz yoksun biraz sessiz
birazdan heyecanın kimliğin de
biraz suskun biraz hissiz
manası ironinin tersliğin de
biraz şaşkın biraz izsiz
biraz mahsun biraz sensiz
bitanem düğünlerin şenliğin de
biraz yoksun biraz sessiz
birazdan heyecanın kimliğin de
biraz suskun biraz hissiz
manası ironinin tersliğin de
biraz şaşkın biraz izsiz
devamını gör...
1547.
ne tedavülden kalktım
ne de işleyişteyim
doktor bir süre verdi
ben de bekleyişteyim
tedavi yok ilaçla
bekleyişle, sabırla
hele vakti tamamla
gör bakalım ne olur
iyileşirim zannımca
çalışırken karınca
çiçekler tam açmadan
sarmaşık dolaşmadan
gizlendim vakte kadar
şiirle alakadar
sevenlerim iyi görsün
sevdiklerim seyre dursun
bulutlar çekilince
dağ da kar eriyince
doğaya tazelik düşsün
ilk cemre ruhuma düşsün...
ne de işleyişteyim
doktor bir süre verdi
ben de bekleyişteyim
tedavi yok ilaçla
bekleyişle, sabırla
hele vakti tamamla
gör bakalım ne olur
iyileşirim zannımca
çalışırken karınca
çiçekler tam açmadan
sarmaşık dolaşmadan
gizlendim vakte kadar
şiirle alakadar
sevenlerim iyi görsün
sevdiklerim seyre dursun
bulutlar çekilince
dağ da kar eriyince
doğaya tazelik düşsün
ilk cemre ruhuma düşsün...
devamını gör...
1548.
geri gelirim geri hep ileri dedikçe
neden hep pes ederim mücadele ettikçe
karanlığa girerim yönüm güne döndükçe
bu nasıl işleyiştir anlat bana efendi
sesim duyulmaz olur tonunu yükselttikçe
adımlarım küçülür koşuyorum dedikçe
düzlükler yokuş olur yol burası dedikçe
bu nasıl işleyiştir anlat bana efendi
kalpler beton kesilir seviyorum dedikçe
karmaşığa girersin amacın netleştikçe
sözler uçuşur gider onu ezberledikçe
bu nasıl işleyiştir anlat bana efendi
neden hep pes ederim mücadele ettikçe
karanlığa girerim yönüm güne döndükçe
bu nasıl işleyiştir anlat bana efendi
sesim duyulmaz olur tonunu yükselttikçe
adımlarım küçülür koşuyorum dedikçe
düzlükler yokuş olur yol burası dedikçe
bu nasıl işleyiştir anlat bana efendi
kalpler beton kesilir seviyorum dedikçe
karmaşığa girersin amacın netleştikçe
sözler uçuşur gider onu ezberledikçe
bu nasıl işleyiştir anlat bana efendi
devamını gör...
1549.
paylaşmaya kıyamıyorum. kitapta olanlar kitap alınsın diye orada olmayanlar ise gelecek kitaplara saklanıyor. gerçi benimkiler şiirimsi. bir kaçını paylaşmıştım dayanamayıp o da ayrı.
devamını gör...
1550.
dalgalı bir denizin ortasında kalmış bedenim,
sağa sola savruluyorum.
zihnim karmaşık, sanki her şey dağılmış,
aklıma sorduğum soruları kalbim cevaplamış.
affetmek bir erdemse neden bu kadar acıtır?
seviyor olsaydın sevgili, neden en başında bıraktın?
şimdi görüyorum seni ve dokunuyorum tenine,
öyle bir şey ki bu akıp gider ruhum gözlerine.
nasıl geçer bu geçmiş, nasıl dönerim tekrar sana?
beni gerçekten seveceğini bilsem inan sorar mıydım bunları sana?
şüphemden gelir bu acı, gözlerimi kapatıp koşamam sana,
orada olacağını bilsem ellerimle yarardım bu dalgaları uğruna.
ay ışığı gibi bembeyaz bir ten,
aşkım belki de gelir bu parlaklıktan.
ve ceylanları kıskandıran o gözlerin,
bakmadan duramam onlara.
bilirim, işte şimdi bir dönemeçteyim,
hiç olmadığım kadar yakınım kollarına.
açıp gel desen yeter, ses etmem gelirim sana,
tam beklediğim yerdeyim, ne söyleyeceksin bana, ne yapacağım senin uğruna?
sağa sola savruluyorum.
zihnim karmaşık, sanki her şey dağılmış,
aklıma sorduğum soruları kalbim cevaplamış.
affetmek bir erdemse neden bu kadar acıtır?
seviyor olsaydın sevgili, neden en başında bıraktın?
şimdi görüyorum seni ve dokunuyorum tenine,
öyle bir şey ki bu akıp gider ruhum gözlerine.
nasıl geçer bu geçmiş, nasıl dönerim tekrar sana?
beni gerçekten seveceğini bilsem inan sorar mıydım bunları sana?
şüphemden gelir bu acı, gözlerimi kapatıp koşamam sana,
orada olacağını bilsem ellerimle yarardım bu dalgaları uğruna.
ay ışığı gibi bembeyaz bir ten,
aşkım belki de gelir bu parlaklıktan.
ve ceylanları kıskandıran o gözlerin,
bakmadan duramam onlara.
bilirim, işte şimdi bir dönemeçteyim,
hiç olmadığım kadar yakınım kollarına.
açıp gel desen yeter, ses etmem gelirim sana,
tam beklediğim yerdeyim, ne söyleyeceksin bana, ne yapacağım senin uğruna?
devamını gör...
1551.
insanı diri tutar azizim
gayeyim gayesin gaye
elini biri tutar azizim
sayeyim sayesin saye
hedefi yolcu tutar azizim
kandeyim kandesin kande
insanı sihri tutar azizim
bünyeyim bünyesin bünye
gayeyim gayesin gaye
elini biri tutar azizim
sayeyim sayesin saye
hedefi yolcu tutar azizim
kandeyim kandesin kande
insanı sihri tutar azizim
bünyeyim bünyesin bünye
devamını gör...
1552.
devamını gör...
1553.
kavun değil kelektir
fistan değil yelektir
eğer tacı ararsa
en adi bir köpektir
fistan değil yelektir
eğer tacı ararsa
en adi bir köpektir
devamını gör...
1554.
devamını gör...
1555.
nedir seni, senden eden bu düşünce?
yaşadığın talihsiz bir olay mı?
yoksa gönül yarası mıdır?
sanki yüreğin kör düğüm...
çözmek istersin amma, eline bulaştırmışsın.
ya, bırak kördüğüm kalsın...
ya da kes at bitsin bu çırpınış.
nedir seni, senden eden bu düşünce?
yaşadığın talihsiz bir olay mı?
yoksa gönül yarası mıdır?
sanki yüreğin kör düğüm...
çözmek istersin amma, eline bulaştırmışsın.
ya, bırak kördüğüm kalsın...
ya da kes at bitsin bu çırpınış.
nedir seni, senden eden bu düşünce?
devamını gör...
1556.
hepsini sildim. zaten hiçbiri şiir falan değildi.
devamını gör...
1557.
bu zamana kadar neden şiir yazmamışım diye sorgulatan başlık
devamını gör...
1558.
bueno, chulita
eso es el momento
que una escribe
i ya otro leyendo
ahora dime, dime cómo
puedo ser feliz aquí
o en el centro de la zaragoza
con todos esos pensamientos
voy a escuchar los sesenta y ocho's
sin ninguna real razón
otra vez, con un sueño que
nunca voy a obtener
háblame en una calle de new bordeaux
tal vez sentamos y tomamos dos tazas de té
eso es el momento
que una escribe
i ya otro leyendo
ahora dime, dime cómo
puedo ser feliz aquí
o en el centro de la zaragoza
con todos esos pensamientos
voy a escuchar los sesenta y ocho's
sin ninguna real razón
otra vez, con un sueño que
nunca voy a obtener
háblame en una calle de new bordeaux
tal vez sentamos y tomamos dos tazas de té
devamını gör...
1559.
sana giden yolu tamamlayamadım
bundandır sessiz bakışlarım
oturup seni sana anlatamadım
bundandır söze nakışlarım
beni görmeni başaramadım
bundandır kaşım çatışlarım
sana dair olanı duyumlarım
bundandır seni alkışlarım
bana benim diye bakamadın
bundandır sana ispatlarım
bir yönümü senden sakladım
bundandır gözüm ıslaklarım
bundandır sessiz bakışlarım
oturup seni sana anlatamadım
bundandır söze nakışlarım
beni görmeni başaramadım
bundandır kaşım çatışlarım
sana dair olanı duyumlarım
bundandır seni alkışlarım
bana benim diye bakamadın
bundandır sana ispatlarım
bir yönümü senden sakladım
bundandır gözüm ıslaklarım
devamını gör...
1560.