normal sözlük yazarlarının şiirleri
başlık "martinneder" tarafından 08.01.2021 18:06 tarihinde açılmıştır.
1781.
anlamak idrak ister, anlatmak irfan
zanlardan ibaretsin gümanla, burhan
aslını işaret ederken, lütufla ihsan
sentaks nedir ? nerededir efendi?
okumak, fiilerden fiillerden ötedir
bulandırırım sanma ! hedefim hep" net"edir
sfenksler'den ötede manalı bilmecedir
semantik nedir ? nerededir efendi?
zanlardan ibaretsin gümanla, burhan
aslını işaret ederken, lütufla ihsan
sentaks nedir ? nerededir efendi?
okumak, fiilerden fiillerden ötedir
bulandırırım sanma ! hedefim hep" net"edir
sfenksler'den ötede manalı bilmecedir
semantik nedir ? nerededir efendi?
devamını gör...
1782.
bir varmış bir yokmuş
sığındığı limanın misafiri ne de çokmuş
susmak çare olmamış gözler tüm gerçekleri kusmuş
bir kuşmuş kanadı kırık bileğinde prangalar olan
bir kuşmuş zamansız uçtuğu için vurulan
bir varmış bir bir yok olmuş
suçmuş gibi kırıldığı yerden tutturulmuş
bir savaşmış içinde bulunduğu
koşmuş, koşmuş, koşmuş
sonu olmayan bir yolun sonuyla kavuşmuş bir kuşmuş susuz yorgun ve yaraları olan
bir kuşmuş zamansız uçtuğu için vurulan
sığındığı limanın misafiri ne de çokmuş
susmak çare olmamış gözler tüm gerçekleri kusmuş
bir kuşmuş kanadı kırık bileğinde prangalar olan
bir kuşmuş zamansız uçtuğu için vurulan
bir varmış bir bir yok olmuş
suçmuş gibi kırıldığı yerden tutturulmuş
bir savaşmış içinde bulunduğu
koşmuş, koşmuş, koşmuş
sonu olmayan bir yolun sonuyla kavuşmuş bir kuşmuş susuz yorgun ve yaraları olan
bir kuşmuş zamansız uçtuğu için vurulan
devamını gör...
1783.
dalında yaprağın olsam
aşkından sararıp solsam
rüzgârla uzaklara savrulsam
yine de sana varsam.
bu kadar şair olabiliyorum.
aşkından sararıp solsam
rüzgârla uzaklara savrulsam
yine de sana varsam.
bu kadar şair olabiliyorum.
devamını gör...
1784.
içimdeki dizeleri dışa atmanın yolunu bulamadım
sükut olmadı, hitap olmadı, olmadı yapamadım
insan ne acizmiş kendini izah etmeye , ah etmeye
kendime baktıkça, kendimle kaldıkça anlamdım
kelimeler yetmiyor hisleri aktarıma, aktaramadım
acıda ve sevinçte bir tek üslup yetmiyor, yapamadım
bende ki fâni fâniden içeri, derinden derinden içeri
ne yaşatmayı bildim ne de kuyudan çıkartamadım
sükut olmadı, hitap olmadı, olmadı yapamadım
insan ne acizmiş kendini izah etmeye , ah etmeye
kendime baktıkça, kendimle kaldıkça anlamdım
kelimeler yetmiyor hisleri aktarıma, aktaramadım
acıda ve sevinçte bir tek üslup yetmiyor, yapamadım
bende ki fâni fâniden içeri, derinden derinden içeri
ne yaşatmayı bildim ne de kuyudan çıkartamadım
devamını gör...
1785.
dur hemen yazayım.
babam soruyor neredesin?
annem diyor gelmiyor musun?
gözümü yaşarttı bu merakınız
ölürsem kabrime gelmeyin istemem.
çok uyduramadım ama doru.
ölürsem kabrime gelmeyin istemem. hiçbiriniz.
babam soruyor neredesin?
annem diyor gelmiyor musun?
gözümü yaşarttı bu merakınız
ölürsem kabrime gelmeyin istemem.
çok uyduramadım ama doru.
ölürsem kabrime gelmeyin istemem. hiçbiriniz.
devamını gör...
1786.
şiirin dili size yabancı gele bilir farsca ve arapca çok kelime var ama gazel azerbaycan türkçesinde yazılmış.
gəzirəm, axtarıram tapmayıram məndə məni,
yəni, məndən aparıb gizləmisən səndə məni.
tuti tək dinmərəm, ey ləbləri şəkkər, bu gecə,
ya şirin söz de mənə ya qonaq et qəndə məni.
mənə məcnun ilə fərhad verib eşq ələmin,
seçdilər özlərinə türk nümayəndə məni.
şəhərin cazibəsi, qız qalası, göy xəzəri,
məni cezb etmir apar sən qalan o kəndə məni.
ahımı naləmi göylərdə mələklər duydu,
yer üzündə necə sən duymadın ey bəndə məni?
boğazın yaşlamağa badə uzatdım, zahid,
qanmadı hörmətimi tutdu hələ pəndə məni.
bir qəribəm ey əsiri ki bilinmir halım,
bəzi divanə tanır bəzi də danəndə məni.
gəzirəm, axtarıram tapmayıram məndə məni,
yəni, məndən aparıb gizləmisən səndə məni.
tuti tək dinmərəm, ey ləbləri şəkkər, bu gecə,
ya şirin söz de mənə ya qonaq et qəndə məni.
mənə məcnun ilə fərhad verib eşq ələmin,
seçdilər özlərinə türk nümayəndə məni.
şəhərin cazibəsi, qız qalası, göy xəzəri,
məni cezb etmir apar sən qalan o kəndə məni.
ahımı naləmi göylərdə mələklər duydu,
yer üzündə necə sən duymadın ey bəndə məni?
boğazın yaşlamağa badə uzatdım, zahid,
qanmadı hörmətimi tutdu hələ pəndə məni.
bir qəribəm ey əsiri ki bilinmir halım,
bəzi divanə tanır bəzi də danəndə məni.
devamını gör...
1787.
bi ara şöyle bi şeyler karalamıştım,
bir hasreti çekiyorum, tesbih gibi
iki lanet gün var, biri pazar hiç sevmem
üç kere okudum duasını, gömdüm ölüyü
dört koldan kestiler yolu, ben görmeden
beş vakit kırıktır hava, havva'dan beri
altı üstü dünya işte derim
yedi kere, oburca yemiş oldun ömrümü
sekiz kusuru müdafaa ederim hiç yılmadan
dokuz doğurur aklım, fikrim gebe
on emiri musa'ya veren ilah, beni de yarattı işgüzarlığından.
bir hasreti çekiyorum, tesbih gibi
iki lanet gün var, biri pazar hiç sevmem
üç kere okudum duasını, gömdüm ölüyü
dört koldan kestiler yolu, ben görmeden
beş vakit kırıktır hava, havva'dan beri
altı üstü dünya işte derim
yedi kere, oburca yemiş oldun ömrümü
sekiz kusuru müdafaa ederim hiç yılmadan
dokuz doğurur aklım, fikrim gebe
on emiri musa'ya veren ilah, beni de yarattı işgüzarlığından.
devamını gör...
1788.
nerede ışıltı ağacım,
nerede kozalak kozalak orman
hatırladıkça gamlanırım.
biraz üşümüş minik çıvgın,
tviç, sviç, çifçaf çifçaf
duydukça şenlenirim.
azıcık sokulsa kararsız güz güneşi
yalancı bir bahar kopacak
baktıkça nemlenirim.
çocuk aklı telaşlı merak,
issiz kornea mercek
kararır kızıl kraliçe,
çıplak göz, taç küre
içim ürperir, tutulurum
ikindi yaşım, yavaşça ağarırım
hala kefaretini öder, yaşarırım.
tekgöz pencerem ıslandığında
kirpiklerim birbirine dolandığında
hüzme ışık ince ince doğrandığında
renkli zar kanat perde seğirdiğinde
yüzlerce ebemkuşağı yusufçuk,
kanat çırpa çırpa oynaşırım.
yaşarır yaşarır, gün gelir yeşeririm.
nerede kozalak kozalak orman
hatırladıkça gamlanırım.
biraz üşümüş minik çıvgın,
tviç, sviç, çifçaf çifçaf
duydukça şenlenirim.
azıcık sokulsa kararsız güz güneşi
yalancı bir bahar kopacak
baktıkça nemlenirim.
çocuk aklı telaşlı merak,
issiz kornea mercek
kararır kızıl kraliçe,
çıplak göz, taç küre
içim ürperir, tutulurum
ikindi yaşım, yavaşça ağarırım
hala kefaretini öder, yaşarırım.
tekgöz pencerem ıslandığında
kirpiklerim birbirine dolandığında
hüzme ışık ince ince doğrandığında
renkli zar kanat perde seğirdiğinde
yüzlerce ebemkuşağı yusufçuk,
kanat çırpa çırpa oynaşırım.
yaşarır yaşarır, gün gelir yeşeririm.
devamını gör...
1789.
"susmayı bilmeli insan
konuşmaktan yorulmadan önce
durmayı bilmeli
yanlış insanlar için
uzun yollar aşmadan önce
ve sevmeyi bilmeli insan
kalbinde boş mezarlar inşa etmeden önce
bilmeli, bilmeli ki
zaman öğretmek zorunda kalmasın. "
konuşmaktan yorulmadan önce
durmayı bilmeli
yanlış insanlar için
uzun yollar aşmadan önce
ve sevmeyi bilmeli insan
kalbinde boş mezarlar inşa etmeden önce
bilmeli, bilmeli ki
zaman öğretmek zorunda kalmasın. "
devamını gör...
1790.
birden bire olmaz bu ne telaşla ne âni
bizi biz yapan nedir anladın mı sen yani
yolu görmek nasıldır kendin neye benzersin
fânilerden öte de ayna tutan bir fâni
bizi biz yapan nedir anladın mı sen yani
yolu görmek nasıldır kendin neye benzersin
fânilerden öte de ayna tutan bir fâni
devamını gör...
1791.
tabii insan aşırı üst düzey şayirane kimlikte olunca, biz şayirlerin böyle şelale gibi çağladığı dönemler vardır, köşeye atılmış sümüklü peçetemizde bile şiyire denk geliriz...
ibre kırıyor çıktığım tartılar
artık simidi beğenmiyor martılar
üç beyazı tüketmeyi kestim
bekleyin beni havuz başındaki karılar

* * *
evet, bir anda anılarım canlandı. seneler evvel bir nisan akşamıydı, posta gazetesi şok diyetiyle yaza bomba gibi girmeyi planlamıştım. şok verdim çok aldım. insan zaten, hep vermemeli, biraz da, almalıdır da...
ibre kırıyor çıktığım tartılar
artık simidi beğenmiyor martılar
üç beyazı tüketmeyi kestim
bekleyin beni havuz başındaki karılar

* * *
evet, bir anda anılarım canlandı. seneler evvel bir nisan akşamıydı, posta gazetesi şok diyetiyle yaza bomba gibi girmeyi planlamıştım. şok verdim çok aldım. insan zaten, hep vermemeli, biraz da, almalıdır da...
devamını gör...
1792.
beklersin biliyorum çünkü ben de beklerim
kimliğini bilmesem bilmesem de beklerim
yeter ki sen kendin ol kalabalıktan olma
geldiğin günden değil şimdiden de severim
şuan da dahilim de birliktelik isterim
hazır değilsek şayet günü güne eklerim
herşeyin bir vakti var ne önce ne sonrası
şuan ki halime ben zaman hakemdir derim
kimliğini bilmesem bilmesem de beklerim
yeter ki sen kendin ol kalabalıktan olma
geldiğin günden değil şimdiden de severim
şuan da dahilim de birliktelik isterim
hazır değilsek şayet günü güne eklerim
herşeyin bir vakti var ne önce ne sonrası
şuan ki halime ben zaman hakemdir derim
devamını gör...
1793.
"hâlâ şiire düşen var mı ya? varsa yazalım güzelinden bi şiir" yazmaya gelmiştim.
" bu başlığa daha önce girmiş olduğunuz tanımlar: #2215377 (2 yıl önce)" uyarısını gördüm.
ulan harbiden şair adammışım ya. bir kez daha gurur duydum kendimle:
normalsozluk.com/entry/2215377
" bu başlığa daha önce girmiş olduğunuz tanımlar: #2215377 (2 yıl önce)" uyarısını gördüm.
ulan harbiden şair adammışım ya. bir kez daha gurur duydum kendimle:
normalsozluk.com/entry/2215377
devamını gör...
1794.
sanma sakın ben sizi incitmeye gelmişim
sanma sakın herkesi hicvetmeye gelmişim
sana senden yakınım senden de içerdeyim
sanma sakın kendimi terk etmeye gelmişim
sanma sakın herkesi hicvetmeye gelmişim
sana senden yakınım senden de içerdeyim
sanma sakın kendimi terk etmeye gelmişim
devamını gör...
1795.
dışarda yazdan kalma bir hava
aklımda sen
gönlüm hep sonbahar
düşlerim ilkbahar
oysa kışın ortasındayız
aklımda sen
gönlüm hep sonbahar
düşlerim ilkbahar
oysa kışın ortasındayız
devamını gör...
1796.
kapıdan çıkmak bakkala gitmek çay demlemek evi süpürmek. zor. caddede yürümek kahveye gitmek dolmuşa binmek seyahat etmek. zor. okumak yazmak silmek çizmek koşmak yüzmek hepsi zor. sevmek küsmek asmak kesmek kalkmak düşmek kalmak kaçmak zor. alışmak çalışmak gelişmek dönüşmek danışmak buluşmak hepsi hepsi hepsi zor
devamını gör...
1797.
nasıldır bilmem aklım karışık
nedendir bu yarım kalmışlık
büyüdüğümde edindiğim o lanetlerden mi
oysa çocukken sıyrılan tabaklar var mazide
çünkü inanmak var masallara
melekler ağlatılmaz ya hani.
madde buçuk, mana çeyrek buralarda
paketin yarısı hava
aşkın yarısı cıva
ve insanlık etmez para
gözlerini kaçırsan da çirkinlik bu.
dünya çirkin ve yanılıyorsun
hiçbir zaman kuğu olmayacak.
beni ezip geçen ne varsa
herkes ona ezilecek.
kimi ona zaman diyecek
kimi ecel.
velhasıl bizim her şeyden önce
vicdanımız yarımdır
ruhumuz çolaktır
ve sona girizgah yazılmaz bilirsin
çünkü gereksiz bir virgülle yarım kalacaktır...
nedendir bu yarım kalmışlık
büyüdüğümde edindiğim o lanetlerden mi
oysa çocukken sıyrılan tabaklar var mazide
çünkü inanmak var masallara
melekler ağlatılmaz ya hani.
madde buçuk, mana çeyrek buralarda
paketin yarısı hava
aşkın yarısı cıva
ve insanlık etmez para
gözlerini kaçırsan da çirkinlik bu.
dünya çirkin ve yanılıyorsun
hiçbir zaman kuğu olmayacak.
beni ezip geçen ne varsa
herkes ona ezilecek.
kimi ona zaman diyecek
kimi ecel.
velhasıl bizim her şeyden önce
vicdanımız yarımdır
ruhumuz çolaktır
ve sona girizgah yazılmaz bilirsin
çünkü gereksiz bir virgülle yarım kalacaktır...
devamını gör...
1798.
yazıklar olsun ki yazık etmiş gibisin
şöyle bakınca bir de ne ölü ne dirisin
gerilerden geriye sen daha da gerisin
hadi kolay gelsin durmam seninle artık
vah vahlar olsun ki eyvahtan da irisin
ikilemler içinde belirsizler pîrisin
yolundan çıkanların ortak resmi dinisin
hadi kabul etsin durmam seninle artık
şöyle bakınca bir de ne ölü ne dirisin
gerilerden geriye sen daha da gerisin
hadi kolay gelsin durmam seninle artık
vah vahlar olsun ki eyvahtan da irisin
ikilemler içinde belirsizler pîrisin
yolundan çıkanların ortak resmi dinisin
hadi kabul etsin durmam seninle artık
devamını gör...
1799.
devamını gör...
1800.
biliyorum beni var etmeye yoksun.
biliyorum olsaydın da yok olurdum
çünkü geceler kül doluydu, gündüzler is.
çünkü ne kadar beklediysem açılmadı sis.
avuçlarım kararmış, gözlerim sararmış
şakağıma hasretin buzdan namlusu dayanmış.
yer üstünde olup da boğulmuş gibiyim
insanlığımdan müebbet kovulmuş gibiyim
hayatım delik bir küfenin içinde sırtımda
ahlar vahlar içinde her şey büsbütün aklımda
yorulmuşum yolun yarısındayken
tam da mart’ın son haftasındayken...
biliyorum olsaydın da yok olurdum
çünkü geceler kül doluydu, gündüzler is.
çünkü ne kadar beklediysem açılmadı sis.
avuçlarım kararmış, gözlerim sararmış
şakağıma hasretin buzdan namlusu dayanmış.
yer üstünde olup da boğulmuş gibiyim
insanlığımdan müebbet kovulmuş gibiyim
hayatım delik bir küfenin içinde sırtımda
ahlar vahlar içinde her şey büsbütün aklımda
yorulmuşum yolun yarısındayken
tam da mart’ın son haftasındayken...
devamını gör...