1161.
-yalnızlık köşem-
oturdum koltuğa , aldım karşıma yalnızlığı
anlatmaya başladı bana başladı hayatı
yoksa bu muydu ki hayat
heyhat!
sözünü kesmedim yalnızlığın
gölgemde çıktı eşlik etti sohbete
hayat nereye gidiyor dedim böyle
anlaşılan gece uzun olacak böyle
beni bekler yine
benim yalnızlık köşem
edit: kısa çizgi düzeltildi.
oturdum koltuğa , aldım karşıma yalnızlığı
anlatmaya başladı bana başladı hayatı
yoksa bu muydu ki hayat
heyhat!
sözünü kesmedim yalnızlığın
gölgemde çıktı eşlik etti sohbete
hayat nereye gidiyor dedim böyle
anlaşılan gece uzun olacak böyle
beni bekler yine
benim yalnızlık köşem
edit: kısa çizgi düzeltildi.
devamını gör...
1162.
ışığın doğumu
bakışlarında gizlidir geleceğin hatırası
aramadım huzuru yeryüzünde
kalbimde gizliymiş sevdan
aynıydı gök kubbe altındaki insanlar
artık sen varken kalbimde
çiçekler solmuştu baharımda
zemheri de sen açmıştın canımda
güzel olan bir şeyi daha güzel kılan sen
günler geçtikçe seni seven ben
bakışlarında binbir anlam vardı sevgilim
çözemediğim garip bir bilmece gibi
ben gibi
sen gibi
biz gibi
bakışlarında gizlidir geleceğin hatırası
aramadım huzuru yeryüzünde
kalbimde gizliymiş sevdan
aynıydı gök kubbe altındaki insanlar
artık sen varken kalbimde
çiçekler solmuştu baharımda
zemheri de sen açmıştın canımda
güzel olan bir şeyi daha güzel kılan sen
günler geçtikçe seni seven ben
bakışlarında binbir anlam vardı sevgilim
çözemediğim garip bir bilmece gibi
ben gibi
sen gibi
biz gibi
devamını gör...
1163.
ben şiirden pek hoşlanmıyorum. çünkü herhangi bir duygu uyandırmıyor bende. arkadaşlarım da şiir sevmezler. ama bir gün bir arkadaşımla yürürken bursa'nın kurtuluşuyla ilgili bir şiir yarışmasına denk geldik. şiir üzerine atıp tutarken bir anda geyiğine yarışmaya katılmaya karar verdik. amacımız yarışmayı kazanıp ödül töreninde trollük yapmaktı. maalesef ikimiz de kazanamadık ama şiirler hatıra olarak kaldı. hem de bu yarışma sayesinde bursa'nın kurtuluşuyla ilgili bir şeyler okuyup öğrenmiş oldum. yazdığım ilk ve muhtemelen son şiir budur:
kurtulmak
çözüldü önce izmir'in dizlerinin bağı,
döküldü setbaşı'ndan kaynar sular aşağı,
anlaşılınca yunan'ın fitneli niyeti,
amansız kuruldu redd-i ilhak cemiyeti!
köyler örgütlenirken hanelerden eksildi,
ilk cemiyet müdafa-i hukuk'a evrildi,
herhalde melekler de müdafaaya katıldı;
muzaffer olmak için hakk'tan yardım dilendi!
temmuzun sıcağında başladı işgal bir gün!
dile dolanacaktı bu: iki yıl, iki ay, iki gün!
gam yükün çekemedi çöküverip ırgandı,
bir an için düşman galip geldiğin sandı...
ingiliz donanması mudanya'dan, gemlik'ten,
yunanla birleşince binbir türlü cepheden,
ankara'dan duyuldu bursa'mızın işgali;
işgalci vandalların unutulmaz eşgali!
delip cepheleri, yunan'ın yolunu kesip,
bir bir aldık geri doğu rüzgarıyla esip,
önce inegöl, yenişehir, peşine iznik;
uludağ'dan gelerek bağdakileri kovduk!
kurtulduk, uluabat üstlendi şairliği,
yalnız o bulabilir anlamda derinliği,
zafer soluyan bursa'm heybetli bir güvey mi?
uludağ'ım zevcesi, yemyeşil gelinliği...
"ben tek kubbeli yapardım" demiş mimar sinan,
yirmi kubbeli ulucami küsmüyor inan...
yeşil cami'ye yazılı beyit gülistan'dan:
zulm geçip gitti ama vebâl onun boynunda!
kurtulmak
çözüldü önce izmir'in dizlerinin bağı,
döküldü setbaşı'ndan kaynar sular aşağı,
anlaşılınca yunan'ın fitneli niyeti,
amansız kuruldu redd-i ilhak cemiyeti!
köyler örgütlenirken hanelerden eksildi,
ilk cemiyet müdafa-i hukuk'a evrildi,
herhalde melekler de müdafaaya katıldı;
muzaffer olmak için hakk'tan yardım dilendi!
temmuzun sıcağında başladı işgal bir gün!
dile dolanacaktı bu: iki yıl, iki ay, iki gün!
gam yükün çekemedi çöküverip ırgandı,
bir an için düşman galip geldiğin sandı...
ingiliz donanması mudanya'dan, gemlik'ten,
yunanla birleşince binbir türlü cepheden,
ankara'dan duyuldu bursa'mızın işgali;
işgalci vandalların unutulmaz eşgali!
delip cepheleri, yunan'ın yolunu kesip,
bir bir aldık geri doğu rüzgarıyla esip,
önce inegöl, yenişehir, peşine iznik;
uludağ'dan gelerek bağdakileri kovduk!
kurtulduk, uluabat üstlendi şairliği,
yalnız o bulabilir anlamda derinliği,
zafer soluyan bursa'm heybetli bir güvey mi?
uludağ'ım zevcesi, yemyeşil gelinliği...
"ben tek kubbeli yapardım" demiş mimar sinan,
yirmi kubbeli ulucami küsmüyor inan...
yeşil cami'ye yazılı beyit gülistan'dan:
zulm geçip gitti ama vebâl onun boynunda!
devamını gör...
1164.
devamını gör...
1165.
ey!
yokluğu ile kederlendiren
varlığı ile
neşelendiren sevgili
üzülme
yaprağı yeşerten mevsime de
bahar diyor
insanlar,
solduran mevsime de…
| nazım köyce
yokluğu ile kederlendiren
varlığı ile
neşelendiren sevgili
üzülme
yaprağı yeşerten mevsime de
bahar diyor
insanlar,
solduran mevsime de…
| nazım köyce
devamını gör...
1166.
yokluğunla karıştırdın
sade hayatımı
varlığın da yokluğun kadar
uzun olsaydı keşke...
s.m.k
sade hayatımı
varlığın da yokluğun kadar
uzun olsaydı keşke...
s.m.k
devamını gör...
1167.
-ağaçların içinden-
kelebekler uçuşurken , rüzgar saçlarımla oynarken
ağaçların arasından geçerken
bir ışık süzülür inceden
gözlerim kamaşır güzelliğinden
ben hep sana doğru bakacağım
ağaçların içinden
kelebekler uçuşurken , rüzgar saçlarımla oynarken
ağaçların arasından geçerken
bir ışık süzülür inceden
gözlerim kamaşır güzelliğinden
ben hep sana doğru bakacağım
ağaçların içinden
devamını gör...
1168.
ışık ve doğum
ruh ve ömür
önce gönül
derman olur hele bir gül
arar bulur eğer görür ise göz
biter vuslat
bitmez dense de tez
her şeye karşı kaya
ona karşı tüy
şükran hayata
mucizeyi şakıyor bülbül.
ruh ve ömür
önce gönül
derman olur hele bir gül
arar bulur eğer görür ise göz
biter vuslat
bitmez dense de tez
her şeye karşı kaya
ona karşı tüy
şükran hayata
mucizeyi şakıyor bülbül.
devamını gör...
1169.
ardı ardına sıralanıyordu kelimelerim
ne güzel de dururdu üzerinde elim
tek bir şey istemiştik beraber sevelim
ister misin bir kadeh şarap daha içelim
ağlayalım, gülelim tutkuyla sevişelim
ne güzel de dururdu üzerinde elim
tek bir şey istemiştik beraber sevelim
ister misin bir kadeh şarap daha içelim
ağlayalım, gülelim tutkuyla sevişelim
devamını gör...
1170.
normal dediler bize
olur mu hiç bizden normal
rastgele olduk yazar
moraller hep anormal
aklımız hep like favda
lale devri bitti ama
sıkılırız arada
özleriz eski zamanları
zor yeniye alışmak
lakin güzel zamanlar yakın
üzümü yiyip bağını sormayın
kahrolsun babası dış minnakların.
olur mu hiç bizden normal
rastgele olduk yazar
moraller hep anormal
aklımız hep like favda
lale devri bitti ama
sıkılırız arada
özleriz eski zamanları
zor yeniye alışmak
lakin güzel zamanlar yakın
üzümü yiyip bağını sormayın
kahrolsun babası dış minnakların.
devamını gör...
1171.
turist geldim bu dünyaya
gidiyorum geldiğim gibi, zamansızca
nice hayatlar gördüm fotoğraflarda
geçtiler önümden, kâh kayarak kâh yatarak
birkaç tatlı sohbet eyledim,
öyle sıcak öyle candan.
birkaç kavga ettim;
birazı dünyayla, ruhumdan,
birkaçı insanla, ağzımdan.
güzel yerler gördüm;
alabildiğine mavi ya da yeşil.
hüzünlü yerler gördüm;
birazı kırmızı, kumaşı yeşil...
birkaç insan uğurladım,
geldiğim, gideceğim topraklara.
biraz insan ağırladım,
öyle candan, öylesine kanımdan...
gidiyorum geldiğim gibi, zamansızca
nice hayatlar gördüm fotoğraflarda
geçtiler önümden, kâh kayarak kâh yatarak
birkaç tatlı sohbet eyledim,
öyle sıcak öyle candan.
birkaç kavga ettim;
birazı dünyayla, ruhumdan,
birkaçı insanla, ağzımdan.
güzel yerler gördüm;
alabildiğine mavi ya da yeşil.
hüzünlü yerler gördüm;
birazı kırmızı, kumaşı yeşil...
birkaç insan uğurladım,
geldiğim, gideceğim topraklara.
biraz insan ağırladım,
öyle candan, öylesine kanımdan...
devamını gör...
1172.
havada bahar kokusu var
gözlerinde güneşi,
saçlarında yeli,
ellerinde ateşi,
göğsünde cıvıltıları
ile
hoş geldin baharım.
...
gözlerinde güneşi,
saçlarında yeli,
ellerinde ateşi,
göğsünde cıvıltıları
ile
hoş geldin baharım.
...
devamını gör...
1173.
bahar geliyor
salına salına
gönlüm çarpıyor
bir o yana
bir bu yana
kimse yok çarpacak
dalda çiçek ve kumrular
yerde çimen ve kuzular
gökte güneş ve maviler
kendi baharını beklemek
zor....
salına salına
gönlüm çarpıyor
bir o yana
bir bu yana
kimse yok çarpacak
dalda çiçek ve kumrular
yerde çimen ve kuzular
gökte güneş ve maviler
kendi baharını beklemek
zor....
devamını gör...
1174.
gitmek mümkün olsa çıkıp gitsem uzaklara
kalbimi cam misali kırıp geçsem
savursam kırıklarını en yükseklerden uçsuz bucaklara
sevmesem seni bir daha !
avaz avaz şarkı söylesem sokaklarda
sevebildiğim kadar insanım ben
sen ya da bir başkası durduramaz asla.
19.28
kalbimi cam misali kırıp geçsem
savursam kırıklarını en yükseklerden uçsuz bucaklara
sevmesem seni bir daha !
avaz avaz şarkı söylesem sokaklarda
sevebildiğim kadar insanım ben
sen ya da bir başkası durduramaz asla.
19.28
devamını gör...
1175.
aynı havalar
aynı otogar
sarı sıcak bir şehir
bir çift kulaklıktan
hoş tınıdır kopup gelen
aynı yollar
aynı rüzgar
teller direklere esir
bir dost selamından
söylediklerinin farkı nedir
aynı bulmaca
aynı bilmece
söylediğim iki hece
bir kelime
mesut olurum sen bulunca
aynı kanlar
aynı kar
kızıllaşan bir nehir
nasıl kurtulurum akıntısından
belki sıfatların en güzeli müntehir
aynı günahlar
aynı günahkar
bilmiyorsan müntehir nedir
bilse bile ölümün geldiğini allahtan
yine de kendi ölümünü kendi hazırlayan
aynı şair
aynı şiir
kelimeler birbiri ardına gelir
bir insan kurtulamazsa aşkından
belki bir gün şair oluverir
aynı otogar
sarı sıcak bir şehir
bir çift kulaklıktan
hoş tınıdır kopup gelen
aynı yollar
aynı rüzgar
teller direklere esir
bir dost selamından
söylediklerinin farkı nedir
aynı bulmaca
aynı bilmece
söylediğim iki hece
bir kelime
mesut olurum sen bulunca
aynı kanlar
aynı kar
kızıllaşan bir nehir
nasıl kurtulurum akıntısından
belki sıfatların en güzeli müntehir
aynı günahlar
aynı günahkar
bilmiyorsan müntehir nedir
bilse bile ölümün geldiğini allahtan
yine de kendi ölümünü kendi hazırlayan
aynı şair
aynı şiir
kelimeler birbiri ardına gelir
bir insan kurtulamazsa aşkından
belki bir gün şair oluverir
devamını gör...
1176.
mucizem olsan
sana geliyorum desem
sen de istediğim olsan
babam olsan, beni anlasan
anam olsan, şefkat göstersen
kardeşim olsan, eksik olmasan
eşim olsan, saygı duysan
evlâdım olsan, huzur koksan
arkadaşım olsan,
seninle olmayı özlesem
eski dostum olsan, hiç eskimesen
komşum olsan, güler yüzüne dalsam
güneşim olsan, sabah akşam parlasan
sokağım olsan, sakin olsan
yuvam olsan, sıcak olsan
sofram olsan, bereketli olsan
çayım olsan, hiç bitmesen
işim olsan, meşgul etsen
dersim olsan, feyz versen
kitabım olsan, yakınımda dursan
amelim olsan, cennete yol olsan
mümkün olsan
hayrım olsan, darda kalanı bulsan
nefretim olsan, zalimi korkutsan
fikrim olsan, kimseminkine benzemesen
mümkün olsan
arada sırada istediğim olsan
mucizem olsan,
rabbimden bana hediye olsan
mümkün olsan.
elma kokan salon
sana geliyorum desem
sen de istediğim olsan
babam olsan, beni anlasan
anam olsan, şefkat göstersen
kardeşim olsan, eksik olmasan
eşim olsan, saygı duysan
evlâdım olsan, huzur koksan
arkadaşım olsan,
seninle olmayı özlesem
eski dostum olsan, hiç eskimesen
komşum olsan, güler yüzüne dalsam
güneşim olsan, sabah akşam parlasan
sokağım olsan, sakin olsan
yuvam olsan, sıcak olsan
sofram olsan, bereketli olsan
çayım olsan, hiç bitmesen
işim olsan, meşgul etsen
dersim olsan, feyz versen
kitabım olsan, yakınımda dursan
amelim olsan, cennete yol olsan
mümkün olsan
hayrım olsan, darda kalanı bulsan
nefretim olsan, zalimi korkutsan
fikrim olsan, kimseminkine benzemesen
mümkün olsan
arada sırada istediğim olsan
mucizem olsan,
rabbimden bana hediye olsan
mümkün olsan.
elma kokan salon
devamını gör...
1177.
kapıyorum pencereleri
kızıl göğü yara yara inerken düşmanım
ben radyo dinliyorum, mutfaktayım
kapıyorum pencereleri
son filosuyla uçarken kargalar
ben gökyüzüne bakıyorum, alarmım çalar
kapıyorum pencereleri
son ekmek kırıntısını taşırken karınca
kanla dolduruyorum yuvasını belki üzülür yuvasına varınca,
kapıyorum pencereleri
her cereyan direğinden yüksek sesle alarm çalarken,
yanıyor elim yüzüm derim her yerim atom bombası patlarken
kızıl göğü yara yara inerken düşmanım
ben radyo dinliyorum, mutfaktayım
kapıyorum pencereleri
son filosuyla uçarken kargalar
ben gökyüzüne bakıyorum, alarmım çalar
kapıyorum pencereleri
son ekmek kırıntısını taşırken karınca
kanla dolduruyorum yuvasını belki üzülür yuvasına varınca,
kapıyorum pencereleri
her cereyan direğinden yüksek sesle alarm çalarken,
yanıyor elim yüzüm derim her yerim atom bombası patlarken
devamını gör...
1178.
sebebi bilinmez bir kavganın içindeyiz
bize ne için öleceğimizi söylemediler
kime yumruk salladığımızı bilmiyoruz
çünkü onlar bize yüzlerini göstermediler
yani düşman gölgeler var karşımızda
neyse ki güneş batınca güvendeyiz
bize ne için yaşadığımızı da söylemediler
anlayacağınız öylece düştük bilinmezliğe
ve maalesef bize yol gösterecek olanlar
yumuşacık yataklarında çoktan uyuyakaldılar
bize ne için öleceğimizi söylemediler
kime yumruk salladığımızı bilmiyoruz
çünkü onlar bize yüzlerini göstermediler
yani düşman gölgeler var karşımızda
neyse ki güneş batınca güvendeyiz
bize ne için yaşadığımızı da söylemediler
anlayacağınız öylece düştük bilinmezliğe
ve maalesef bize yol gösterecek olanlar
yumuşacık yataklarında çoktan uyuyakaldılar
devamını gör...
1179.
ayağını sıcak tut
başını serin
gönlünü ferah tut
düşünme derin.
not: hayır şair falan değilim...evet şiir bana ait değil...aynen aslında bu şiir bile değil.
başını serin
gönlünü ferah tut
düşünme derin.
not: hayır şair falan değilim...evet şiir bana ait değil...aynen aslında bu şiir bile değil.
devamını gör...
1180.
nasıl anlatsam bu zamanı bilmem
konuşan dillerim lal oldu usta
bozuldu bu dünya, yurdum, dört köşem
vatana nasıl bir hal oldu usta
terk edildi köyler, boşaldı dağlar
hep virane oldu yemyeşil bağlar
dokuma kilimler, oba otağlar
kapıda kalan bir nal oldu usta
kardaş öz kardaşı aramaz oldu
komşu külü komşuya yaramaz oldu
teselli yaralar saramaz oldu
vefasızlık herkese yol oldu usta
konuşan dillerim lal oldu usta
bozuldu bu dünya, yurdum, dört köşem
vatana nasıl bir hal oldu usta
terk edildi köyler, boşaldı dağlar
hep virane oldu yemyeşil bağlar
dokuma kilimler, oba otağlar
kapıda kalan bir nal oldu usta
kardaş öz kardaşı aramaz oldu
komşu külü komşuya yaramaz oldu
teselli yaralar saramaz oldu
vefasızlık herkese yol oldu usta
devamını gör...