normal sözlük yazarlarının şiirleri
başlık "martinneder" tarafından 08.01.2021 18:06 tarihinde açılmıştır.
1761.
farkettim ki canım yanmış
sustum birden geri kaldım
sigaramsa yarım yanmış
bu şarkı da neye daldım
sokaklarda lamba yanmış
hazırlandım gündüz sandım
insanlar uykuya dalmış
sessizliği şölen sandım
nilüfer bir şarkı yazmış
dinledikçe yarım kaldım
inkar etme yekte çalmış
iki gündür başa aldım
sustum birden geri kaldım
sigaramsa yarım yanmış
bu şarkı da neye daldım
sokaklarda lamba yanmış
hazırlandım gündüz sandım
insanlar uykuya dalmış
sessizliği şölen sandım
nilüfer bir şarkı yazmış
dinledikçe yarım kaldım
inkar etme yekte çalmış
iki gündür başa aldım
devamını gör...
1762.
ne ağzımdaki lokmanım tadı
ne dinlediğim şarkılatın notaları
hissedemiyorum doktor
anlasan,
anlatsan artık
bana olanları
ne zaman başlar,
ne zaman canı ister de
çeker gider bilemem,
avuçlarımı semaya doğru
yöneltmeye bile yeltenemem
ah sabır ey doktor
ilacın adı
buymuş, meğer
ne dinlediğim şarkılatın notaları
hissedemiyorum doktor
anlasan,
anlatsan artık
bana olanları
ne zaman başlar,
ne zaman canı ister de
çeker gider bilemem,
avuçlarımı semaya doğru
yöneltmeye bile yeltenemem
ah sabır ey doktor
ilacın adı
buymuş, meğer
devamını gör...
1763.
-kazhırsızı- adlı şiyirim.
kazlar çalınır kazlıca'nın
kümeslerinden
kümeslerinden
kaz dolması var fırınların
tepsilerinde
tepsilerinde
* * *
muhteşem şayirane ruhum neredeyse saat başı harika eserler vermeme sebebiyet veriyor. kaz etinin kilosu 1000 lira, bir kaz 2-2,5 kilo gelir. 5 tane kaz yürütsen allah bereket versin.
kaz yetiştiricilerin kaz hırsızlarından bıkmasından ötürü, dedim ki, bir şayir, toplumsal meselelere duyarlı olmalı.
afiyet olsun. kaz dolması güzeldir.
kazlar çalınır kazlıca'nın
kümeslerinden
kümeslerinden
kaz dolması var fırınların
tepsilerinde
tepsilerinde
* * *
muhteşem şayirane ruhum neredeyse saat başı harika eserler vermeme sebebiyet veriyor. kaz etinin kilosu 1000 lira, bir kaz 2-2,5 kilo gelir. 5 tane kaz yürütsen allah bereket versin.
kaz yetiştiricilerin kaz hırsızlarından bıkmasından ötürü, dedim ki, bir şayir, toplumsal meselelere duyarlı olmalı.
afiyet olsun. kaz dolması güzeldir.
devamını gör...
1764.
1765.
bir rüya gibi geçer zaman,
gözlerinde kaybolurum,
her anında bir hüzün, bir anı,
kalbimde iz bırakır, silinmez.
bir gülüşünle başlar her şey,
bir bakışınla biter…
sonsuzluk, seninle bir yolda,
beni her adımda bekler.
kelimeler anlamsız kalır,
seninle dünya susar,
bir anlık dokunuş, bir bakış,
her şeyin cevabı olur, bir sır.
bazen uzak olur hayaller,
bazen de en yakın anılar,
ama hep sen, hep sen,
bir rüya, bir masal, bir yıldız.
gözlerinde kaybolurum,
her anında bir hüzün, bir anı,
kalbimde iz bırakır, silinmez.
bir gülüşünle başlar her şey,
bir bakışınla biter…
sonsuzluk, seninle bir yolda,
beni her adımda bekler.
kelimeler anlamsız kalır,
seninle dünya susar,
bir anlık dokunuş, bir bakış,
her şeyin cevabı olur, bir sır.
bazen uzak olur hayaller,
bazen de en yakın anılar,
ama hep sen, hep sen,
bir rüya, bir masal, bir yıldız.
devamını gör...
1766.
yanılsama
gözlerinde birikmiş yarım öyküler.
sözlerinde duran eksilmiş kelimeler,
saçılmış ömrüne bu izdüşümler.
azlığı aslında yokluğundan da beter.
oynarsın aklınla, devirirsin yalnızlığı.
şişelere, gecelere koyarsın ızdırabını.
bir kadeh taşır sarhoşluğundan,
anlarsın elbet, kendine susadığını.
etrafını sarmış sahte sanrılar.
uykusundan etmiş rüyanı kabuslar.
renkli hayaller görmüş umutların,
masum nihayetinde kafanda kurgular.
gözlerinde birikmiş yarım öyküler.
sözlerinde duran eksilmiş kelimeler,
saçılmış ömrüne bu izdüşümler.
azlığı aslında yokluğundan da beter.
oynarsın aklınla, devirirsin yalnızlığı.
şişelere, gecelere koyarsın ızdırabını.
bir kadeh taşır sarhoşluğundan,
anlarsın elbet, kendine susadığını.
etrafını sarmış sahte sanrılar.
uykusundan etmiş rüyanı kabuslar.
renkli hayaller görmüş umutların,
masum nihayetinde kafanda kurgular.
devamını gör...
1767.
kör olmaktan ziyade sana olan bakışım
geçmiş gelecek her şey birbirine katmışım
hey hayvan oğlu hayvan ben bir sana bakmışım
şimdi düşünüyorum da ne kadar salak mışım?
yıllarca durup böyle sana odaklanmışım
ben gibi bir cevheri sen eşşeğe takmışım
at gözlüğüm çıkarıp etraflıca bakışım
sence umrum olur mu iyi düşün bir taşın
sen salaksın deyince suratını asışın
vesselam
geçmiş gelecek her şey birbirine katmışım
hey hayvan oğlu hayvan ben bir sana bakmışım
şimdi düşünüyorum da ne kadar salak mışım?
yıllarca durup böyle sana odaklanmışım
ben gibi bir cevheri sen eşşeğe takmışım
at gözlüğüm çıkarıp etraflıca bakışım
sence umrum olur mu iyi düşün bir taşın
sen salaksın deyince suratını asışın
vesselam
devamını gör...
1768.
"zaman sonsuzu kolları arasında sımsıkı sarmakta,
yıllarım bir film kasedinin içinde için için sızlamakta şimdi,
söylesene bir ben mi umutsuz bir şekilde bir köşe başında hayal kurmaktayım?
bir ben mi yaralı bir serçenin sesini duymaktayım?
acı kanatlarıma ağır gelirse bir gün,
yeryüzü bir döşek olup serilmez mi önüme?
yarınların hatırına bugünüm şahitlik etmez mi dünüme?
sonsuzum, kanatlarım arasında solmakta şimdi
bir bedene sığamayacak kadar büyük
bir ömürle yetinmeyecek kadar doyumsuz belki
sonumu göremeyecek kadar uçsuz bucaksız.
aslında sonsuzluk değil derdim.
bir umut güzel bir son çizmekteyim sadece.
mutlu , sıcak, sakin ve hisli
belki sonsuzu unutturacak kadar kibirli kim bilir. "
sözlüğü sevme sebebim tam olarak bu işte. beni sürekli bir şeyler yazmaya itekliyor. günlük hayatta ayıramadığım zamanı buraya ayırıp iyi ya da kötü bir şeyler yazabiliyorum.bu şiirde bu gecemin şiiri olsun.
yıllarım bir film kasedinin içinde için için sızlamakta şimdi,
söylesene bir ben mi umutsuz bir şekilde bir köşe başında hayal kurmaktayım?
bir ben mi yaralı bir serçenin sesini duymaktayım?
acı kanatlarıma ağır gelirse bir gün,
yeryüzü bir döşek olup serilmez mi önüme?
yarınların hatırına bugünüm şahitlik etmez mi dünüme?
sonsuzum, kanatlarım arasında solmakta şimdi
bir bedene sığamayacak kadar büyük
bir ömürle yetinmeyecek kadar doyumsuz belki
sonumu göremeyecek kadar uçsuz bucaksız.
aslında sonsuzluk değil derdim.
bir umut güzel bir son çizmekteyim sadece.
mutlu , sıcak, sakin ve hisli
belki sonsuzu unutturacak kadar kibirli kim bilir. "
sözlüğü sevme sebebim tam olarak bu işte. beni sürekli bir şeyler yazmaya itekliyor. günlük hayatta ayıramadığım zamanı buraya ayırıp iyi ya da kötü bir şeyler yazabiliyorum.bu şiirde bu gecemin şiiri olsun.
devamını gör...
1769.
yazık
tutmayacak dilek, olmayacak bir dua idin.
ki ben, pek bilmem nasıl yalvarılır.
yada hayalini kuramam böyle kırmızı kurdelalı ve kırmızı pabuçlu küçük bir kız çocuğunun.
salıncak misali, bir hızlanır bir yavaşlar benim ömrüm.
ta ki sen gelip tekrar itekleyene kadar beni terk ettiğim hayatımın ortasına doğru.
hem söylesene allasen neden çektin beni kendine?
oysa ben öylece duran salıncağımda, başım yere eğik, cehennemime bakıyordum.
altı delik pabuçlarımdan içeri girmek isteyen o sinsi kum taneleri gibiydi gelişin.
ne zaman oldu anlayamadım, nasıl girdin içeri bilemedim.
umut dediğin şeyin zerresi yok iken içimde.
sen, resmen yemyeşil ettin tüm dünyamı.
eksiktim ben kocaman hemde.
bitiyordum işte anlasana!
fakat sen gelip tamam ettin.
güzel olabilirdik oysa, örnek olabilirdik ve hatta parmakla bile gösterilebilirdi sevdamız.
kim bilir belki şiir bile yazarlardı bilmeden!
veda bile etmenin nasip olmadığı, hain bir ayrılığa.
bazen olmaz işte şereflice ayrılıp gitmek.
ve tüm insanlığın kabul edebileceği bir haysiyet seviyesine erişmek!
ne olur yada ne olmaz bilmiyorum artık.
fakat aynaya her bakışımda ve gördüğümde kanayan içimi diyorum ki;
olan bana...
oldu.
tutmayacak dilek, olmayacak bir dua idin.
ki ben, pek bilmem nasıl yalvarılır.
yada hayalini kuramam böyle kırmızı kurdelalı ve kırmızı pabuçlu küçük bir kız çocuğunun.
salıncak misali, bir hızlanır bir yavaşlar benim ömrüm.
ta ki sen gelip tekrar itekleyene kadar beni terk ettiğim hayatımın ortasına doğru.
hem söylesene allasen neden çektin beni kendine?
oysa ben öylece duran salıncağımda, başım yere eğik, cehennemime bakıyordum.
altı delik pabuçlarımdan içeri girmek isteyen o sinsi kum taneleri gibiydi gelişin.
ne zaman oldu anlayamadım, nasıl girdin içeri bilemedim.
umut dediğin şeyin zerresi yok iken içimde.
sen, resmen yemyeşil ettin tüm dünyamı.
eksiktim ben kocaman hemde.
bitiyordum işte anlasana!
fakat sen gelip tamam ettin.
güzel olabilirdik oysa, örnek olabilirdik ve hatta parmakla bile gösterilebilirdi sevdamız.
kim bilir belki şiir bile yazarlardı bilmeden!
veda bile etmenin nasip olmadığı, hain bir ayrılığa.
bazen olmaz işte şereflice ayrılıp gitmek.
ve tüm insanlığın kabul edebileceği bir haysiyet seviyesine erişmek!
ne olur yada ne olmaz bilmiyorum artık.
fakat aynaya her bakışımda ve gördüğümde kanayan içimi diyorum ki;
olan bana...
oldu.
devamını gör...
1770.
bugünlerden uzakta asırlar sonrasında
bir akşam yemeğinde üç binler sofrasında
kültürden, sanattan mevzunun ortasında
bakıp bakıp yuhlardım bu asrın çehresine
imkan eder ileri ! gidişat daha geri
insanlık bu değildir, halt etmek de hüneri
adanmış bir ahmaklık sarmış tüm bedenleri
gelecekten özürüm bu asrın çehresinden
her türlü imkanın var bu aptallık tercihtir
dünya senin değildir ,birey misafirciktir
umumu düşünmeyen eşşek oğlu eşşektir
gezegenden özürüm bu asrın çehresinden
kendime güvenirim kalemim pek kuvvetli
taş yerine gider hep şaşmaz pek isabetli
sözlerim tesirlidir baya baya şiddetli
mısramdan utanışım bu asrın çehresinden
bir akşam yemeğinde üç binler sofrasında
kültürden, sanattan mevzunun ortasında
bakıp bakıp yuhlardım bu asrın çehresine
imkan eder ileri ! gidişat daha geri
insanlık bu değildir, halt etmek de hüneri
adanmış bir ahmaklık sarmış tüm bedenleri
gelecekten özürüm bu asrın çehresinden
her türlü imkanın var bu aptallık tercihtir
dünya senin değildir ,birey misafirciktir
umumu düşünmeyen eşşek oğlu eşşektir
gezegenden özürüm bu asrın çehresinden
kendime güvenirim kalemim pek kuvvetli
taş yerine gider hep şaşmaz pek isabetli
sözlerim tesirlidir baya baya şiddetli
mısramdan utanışım bu asrın çehresinden
devamını gör...
1771.
otuz iki yaşında hamile hasta,
hamilelik de otuz iki haftalık
bir süredir tıkalı burun, bol öksürük ve nefes darlığı
bazen midesinde yanma, sık sık kusma, bir de baş dönmesi
uyurken hırıltı, horlama, ama göğüs ağrısı yok
ateş zaman zaman otuz sekiz derece, yüksek
hamilelik ağır seyrediyor,
üstelik bu hasta bir erkek…
hamilelik de otuz iki haftalık
bir süredir tıkalı burun, bol öksürük ve nefes darlığı
bazen midesinde yanma, sık sık kusma, bir de baş dönmesi
uyurken hırıltı, horlama, ama göğüs ağrısı yok
ateş zaman zaman otuz sekiz derece, yüksek
hamilelik ağır seyrediyor,
üstelik bu hasta bir erkek…
devamını gör...
1772.
kader atar sillesini
güllesini mermisini
dertlerin de cümlesini
yersin benden ayrı düşme
güllesini mermisini
dertlerin de cümlesini
yersin benden ayrı düşme
devamını gör...
1773.
ne biliyorum bu acının
ne zaman geçeceğini
ne de biliyorum alt
satıra
ne zaman geçeceğimi
ne zaman geçeceğini
ne de biliyorum alt
satıra
ne zaman geçeceğimi
devamını gör...
1774.
bağırsam duyulur mu sesim ötelerden
ruhumda bir hicranın kanayan yarası
kalmış eski dava öncesi senelerden
renklenmez kasvetli, hayatım baht karası
fakat o bedbaht, karanlık suratlılar
katre katre kanlar dökülürken yürekten
bir kez olsun bozulmazdı uzun sükûtlar
hiç ki ayrımları kalmamıştı külekten
ruhumda bir hicranın kanayan yarası
kalmış eski dava öncesi senelerden
renklenmez kasvetli, hayatım baht karası
fakat o bedbaht, karanlık suratlılar
katre katre kanlar dökülürken yürekten
bir kez olsun bozulmazdı uzun sükûtlar
hiç ki ayrımları kalmamıştı külekten
devamını gör...
1775.
benim mi bu sözler, bu yüz benim mi
bu acıtan hangi günahımdır bileyim
suretim mi sebebi, sözlerim mi, nedir
ellerim mi suçlu, gözlerim mi bileyim.
bu acıtan hangi günahımdır bileyim
suretim mi sebebi, sözlerim mi, nedir
ellerim mi suçlu, gözlerim mi bileyim.
devamını gör...
1776.
yüzük parmağıma dövme yaptırsam mı?
böyle belli belirsiz bir yara bandı
bilirsin üstümde bir unutkanlık
a pardon anılar zaten yapışkandı
cidden unutuyorum artık hatırlasam mı ?
hep önümü kış tuttum biraz rahatlasam mı ?
sen değmezsin anladım hikayeyi kapattım
yeni bir maceraya şimdiden başlasam mı?
böyle belli belirsiz bir yara bandı
bilirsin üstümde bir unutkanlık
a pardon anılar zaten yapışkandı
cidden unutuyorum artık hatırlasam mı ?
hep önümü kış tuttum biraz rahatlasam mı ?
sen değmezsin anladım hikayeyi kapattım
yeni bir maceraya şimdiden başlasam mı?
devamını gör...
1777.
boşver! bu defa kendi dünyamda haklı çıkayım .
anlamayı bilmedin daha ne anlatayım?
görmez gözle bakanı ne yana baktırayım?
açmaya tenezzül etmemiş çiçeğin! ben neyi soldurayım?
sana kalırsa zaten ezelden pandorayım
ne ah ettim ne vah ettim vazgeçmiş modundayım .
vazgeçişten ziyade, yaşanmamış varsayım
geri dönme istemem kapılar ardındayım
söz değil sen bittin bunun da farkındayım.
anlamayı bilmedin daha ne anlatayım?
görmez gözle bakanı ne yana baktırayım?
açmaya tenezzül etmemiş çiçeğin! ben neyi soldurayım?
sana kalırsa zaten ezelden pandorayım
ne ah ettim ne vah ettim vazgeçmiş modundayım .
vazgeçişten ziyade, yaşanmamış varsayım
geri dönme istemem kapılar ardındayım
söz değil sen bittin bunun da farkındayım.
devamını gör...
1778.
dünyayı değiştireceğimi sandığım bu yolda
çelik zırh korur sandım
önce sevdiklerimi
sonra kendimi kaybettim görmüyor musun
şimdi bir uçurum kaldı
önsöz gibi karşımda
çelik zırh korur sandım
önce sevdiklerimi
sonra kendimi kaybettim görmüyor musun
şimdi bir uçurum kaldı
önsöz gibi karşımda
devamını gör...
1779.
bütün aydınlıkları kovduk ya şu geceden
düş kırıklıkları yanıp sönüyor, onlar yeter
sabaha çok var diyor sesin, buğulu makamında
ve gülümsüyor ne kadar sürgün varsa aynı anda
vurulmamış vapurlara bakıyoruz yanyana
güzel kokan tuhaf bir iş birliği var aramızda
adını koyamıyoruz, boşver bırak diyorsun
masal başlıyor aniden;
bak şu kalp sana, bak şu kalp bana.
düş kırıklıkları yanıp sönüyor, onlar yeter
sabaha çok var diyor sesin, buğulu makamında
ve gülümsüyor ne kadar sürgün varsa aynı anda
vurulmamış vapurlara bakıyoruz yanyana
güzel kokan tuhaf bir iş birliği var aramızda
adını koyamıyoruz, boşver bırak diyorsun
masal başlıyor aniden;
bak şu kalp sana, bak şu kalp bana.
devamını gör...
1780.
etrafı sarmış hep dayı.
bankta çekirdek de çitliyor ayı.
sabahtan akşama götü de yayı.
it gibi kesiyorsun o kızı ama
sen bakma ulan ayı.
bankta çekirdek de çitliyor ayı.
sabahtan akşama götü de yayı.
it gibi kesiyorsun o kızı ama
sen bakma ulan ayı.
devamını gör...