normal sözlük yazarlarının şiirleri
başlık "martinneder" tarafından 08.01.2021 18:06 tarihinde açılmıştır.
1841.
yorgun akşam gibiyim mehtabın kenarında
sönmüş yıldız gibiyim dolunay etrafında
renklerden uzak düştüm güneşin siyahında
böyle kabul edersen buyur gel bekliyorum
solgun kumaş gibiyim bedenin sıcağında
dolapta unutulmuş nedenin uzağında
biraz sarhoş gibiyim promil dudağımda
böyle kabul edersen buyur gel bekliyorum
sönmüş yıldız gibiyim dolunay etrafında
renklerden uzak düştüm güneşin siyahında
böyle kabul edersen buyur gel bekliyorum
solgun kumaş gibiyim bedenin sıcağında
dolapta unutulmuş nedenin uzağında
biraz sarhoş gibiyim promil dudağımda
böyle kabul edersen buyur gel bekliyorum
devamını gör...
1842.
(bkz: hatıra)
artık gülüşün yok,fotoğraflarda.
rüzgar da sen gibi kokmuyor.
kaç çiçek açardı gülüşünle?
kaç mevsim geçerdi?
soldurma yeşeren bahçelerimi.
bırak hatıralar taze kalsın.
zannedelim, kirlenmesin hatıralar.
sonra aramıza şehirler girmesin.
aynı şehirde aynı karanlığa tutsak olalım.
ama,
öldürme hatrımdaki yüzünü.
baharla kalsın saçların.
sönmesin gözlerin.
yalanlar söyle yine.
yine,güneşi doğursun gülmelerin.
bırak hatıralar gerçek kalmasın.
beyaz elbiselerin batmasa çamura,
nasıl doğardı şiirler ?
gönlüm seni iyi hatırlasın.
ne ben şiirler yazayım,
ne sen yalanlar söyle!
bırakalım hatıralar temiz kalsın.
artık gülüşün yok,fotoğraflarda.
rüzgar da sen gibi kokmuyor.
kaç çiçek açardı gülüşünle?
kaç mevsim geçerdi?
soldurma yeşeren bahçelerimi.
bırak hatıralar taze kalsın.
zannedelim, kirlenmesin hatıralar.
sonra aramıza şehirler girmesin.
aynı şehirde aynı karanlığa tutsak olalım.
ama,
öldürme hatrımdaki yüzünü.
baharla kalsın saçların.
sönmesin gözlerin.
yalanlar söyle yine.
yine,güneşi doğursun gülmelerin.
bırak hatıralar gerçek kalmasın.
beyaz elbiselerin batmasa çamura,
nasıl doğardı şiirler ?
gönlüm seni iyi hatırlasın.
ne ben şiirler yazayım,
ne sen yalanlar söyle!
bırakalım hatıralar temiz kalsın.
devamını gör...
1843.
baharın kokusu dolmuş şehre,
ilgıt ılgıt esiyor rüzgâr,
güneş dokunuyor ince ince,
taze çiçeklere, genç yapraklara.
ve sen, güzel gözlü kız,
gözlerin sanki baharın kendisi,
biraz yeşil, biraz mavi,
bazen de günbatımı gibi.
gülüşün bir tomurcuk gibi açıyor,
sesin, sabah serinliği kadar berrak.
yanından geçen rüzgâr bile
sana dokunup bahara karışmakta.
ellerin bir çiçeği okşar gibi nazik,
adımların kelebek kadar hafif.
sen yürürken yollar bahar olur,
bahar, seninle tamam olur.
ilgıt ılgıt esiyor rüzgâr,
güneş dokunuyor ince ince,
taze çiçeklere, genç yapraklara.
ve sen, güzel gözlü kız,
gözlerin sanki baharın kendisi,
biraz yeşil, biraz mavi,
bazen de günbatımı gibi.
gülüşün bir tomurcuk gibi açıyor,
sesin, sabah serinliği kadar berrak.
yanından geçen rüzgâr bile
sana dokunup bahara karışmakta.
ellerin bir çiçeği okşar gibi nazik,
adımların kelebek kadar hafif.
sen yürürken yollar bahar olur,
bahar, seninle tamam olur.
devamını gör...
1844.
inan bana varınla var olmayı isterdim
inan bana yarınla yarınları isterdim
inan bana bitanem söyleyecek çok şey var
inan bana aşkınla aşık olmak isterdim
inan bana yarınla yarınları isterdim
inan bana bitanem söyleyecek çok şey var
inan bana aşkınla aşık olmak isterdim
devamını gör...
1845.
kışın açan bir beyaz gül,
meydan okur ya soğuğa:
var olmuştur bir kere;
vurulmuştur mührü varlığa.
işte öyle meydan oku kedere!
tebessümün, bayrağın olsun:
direğinin dibinde, zalimin kara kalbi;
başında, sulha açılan bir pencere.
yazsın üstünde;
biz, barışın hayaliyle yaşadık.
meydan okur ya soğuğa:
var olmuştur bir kere;
vurulmuştur mührü varlığa.
işte öyle meydan oku kedere!
tebessümün, bayrağın olsun:
direğinin dibinde, zalimin kara kalbi;
başında, sulha açılan bir pencere.
yazsın üstünde;
biz, barışın hayaliyle yaşadık.
devamını gör...
1846.
şerha şerha inşirah
kaim mi bir iklimin sathında
hatıran, hatırımı sarsın
imanım, kan ile zan altında..
müstebit tedip eder,
kasd-u fasit hattında
mirin, irin irin mürailik raksında..
salt eziyet ki meziyet ahvalim
salmışım mekarimi
vatansızdan hazzetmedim, hazzetmem
kakılmışım, havf ve reca aksında..
yetimin o kahreden bakışı
ilahi, hem vallahi billahi
gerilemem mücahade farzında..
(14 c.ahir 1437 - medine-i münevvere)
kaim mi bir iklimin sathında
hatıran, hatırımı sarsın
imanım, kan ile zan altında..
müstebit tedip eder,
kasd-u fasit hattında
mirin, irin irin mürailik raksında..
salt eziyet ki meziyet ahvalim
salmışım mekarimi
vatansızdan hazzetmedim, hazzetmem
kakılmışım, havf ve reca aksında..
yetimin o kahreden bakışı
ilahi, hem vallahi billahi
gerilemem mücahade farzında..
(14 c.ahir 1437 - medine-i münevvere)
devamını gör...
1847.
1848.
1849.
içim içime sığmıyor
bu içimden gelen mi ?
dışardan müdahale
içimi dengeler mi ?
yürek bedene sığmıyor
feragati tenden mi ?
bin bir türkü söylüyor
terennümü dilden mi ?
dağa ,kente sığmıyor
serden mi cisimden mi ?
hep bir seyir halinde
zaman mı? süreden mi ?
ismet bir söz söylüyor
dilden mi ?gönülden mi ?
bin bir mana saklıyor
elden mi kendinden mi ?
bu içimden gelen mi ?
dışardan müdahale
içimi dengeler mi ?
yürek bedene sığmıyor
feragati tenden mi ?
bin bir türkü söylüyor
terennümü dilden mi ?
dağa ,kente sığmıyor
serden mi cisimden mi ?
hep bir seyir halinde
zaman mı? süreden mi ?
ismet bir söz söylüyor
dilden mi ?gönülden mi ?
bin bir mana saklıyor
elden mi kendinden mi ?
devamını gör...
1850.
"kabardı ayranı!"
fırladı, sahip sırları
mabeynci sada idi harmanı
hakikat, salim kanat
vahdete ramak kala, parladı
şuur'dan zanna sahir
sarahat, gönlü kahır
i'dad itminan ki ihtibar!
kaldımı ki azim itibar?
cerh ve tadil meydanı
yiğido mu bu karmalın kaytanı?
katır hatırına üleştir!
leş'tir, beleştir; kabardı ayranı!..
leş(arp.): niçin?
fırladı, sahip sırları
mabeynci sada idi harmanı
hakikat, salim kanat
vahdete ramak kala, parladı
şuur'dan zanna sahir
sarahat, gönlü kahır
i'dad itminan ki ihtibar!
kaldımı ki azim itibar?
cerh ve tadil meydanı
yiğido mu bu karmalın kaytanı?
katır hatırına üleştir!
leş'tir, beleştir; kabardı ayranı!..
leş(arp.): niçin?
devamını gör...
1851.
"asil azmaz, tuz kokmaz"
pas geçemez, payimal
(d)ayı yeğenle, hamhal
ula dayı, ne idim ne oldum bir bak
buynuzu geçti kulak
mir-debbabe, kıyama "talk"
sakıttan sakın ha, eyleme tartak
ula yeğen, al sana bi-zabırtlak
kosta gavras, bana da cıbır-cartlak
pay-payan, bu kez de kerizle gez
hilari de yuları, dayan ha haci, dayan
karman-çorman kilerde, kokuştu mayan...
kemençeci maço, methet ki medet
brüt karkas eti, ketmet
et-(g)öd beleş biraz sabret
çakal taksimi-taksim
gasino şehr-emini, şerh-amin
cadde-bostan maksim de tamim
layıkıyla üleşsen ya, sırtlan-payı
sırıt lan, paylama leş-kargayı
lanlı-lunlu haşin oğlan emridir, ye ayvayı
evvel-emir,
hay hay dayı
köprü-geçtik,
hastir ulan ayı...
dayı aha mihrak, el-hakı hak
hak ise sabuna-sapına muadil
tapuya, barrak-bırak
güzelim kayzer varken
şiar mıdır, haşhaşilik
aldandın ki hilekar
bu işte var bir hinlik
sidikliğin bağlanır,
zıbarırsın küllükte
ütüldün, zındık-kadük
kütükle "keşiş" kütükle!.
20.sefer.1435 pazartesi - mekke-i mükerreme
pas geçemez, payimal
(d)ayı yeğenle, hamhal
ula dayı, ne idim ne oldum bir bak
buynuzu geçti kulak
mir-debbabe, kıyama "talk"
sakıttan sakın ha, eyleme tartak
ula yeğen, al sana bi-zabırtlak
kosta gavras, bana da cıbır-cartlak
pay-payan, bu kez de kerizle gez
hilari de yuları, dayan ha haci, dayan
karman-çorman kilerde, kokuştu mayan...
kemençeci maço, methet ki medet
brüt karkas eti, ketmet
et-(g)öd beleş biraz sabret
çakal taksimi-taksim
gasino şehr-emini, şerh-amin
cadde-bostan maksim de tamim
layıkıyla üleşsen ya, sırtlan-payı
sırıt lan, paylama leş-kargayı
lanlı-lunlu haşin oğlan emridir, ye ayvayı
evvel-emir,
hay hay dayı
köprü-geçtik,
hastir ulan ayı...
dayı aha mihrak, el-hakı hak
hak ise sabuna-sapına muadil
tapuya, barrak-bırak
güzelim kayzer varken
şiar mıdır, haşhaşilik
aldandın ki hilekar
bu işte var bir hinlik
sidikliğin bağlanır,
zıbarırsın küllükte
ütüldün, zındık-kadük
kütükle "keşiş" kütükle!.
20.sefer.1435 pazartesi - mekke-i mükerreme
devamını gör...
1852.
gölgesini çeken bir ışığım ben
duvara asılı ama çerçevesiz
susmakla unutmak arasında
bir yerlerdeyim.
ne zaman içime baksam
bir sandal çürümüş suda
kürek yok,
gidecek yer yok,
ama bekleyen bir yokluk var.
duvara asılı ama çerçevesiz
susmakla unutmak arasında
bir yerlerdeyim.
ne zaman içime baksam
bir sandal çürümüş suda
kürek yok,
gidecek yer yok,
ama bekleyen bir yokluk var.
devamını gör...
1853.
bir masa kurdum kendi kendime
üzerinde yıkanmamış bir gün duruyor
bir mendil, bir çatal ve sanki suskunluğun içinden geçmiş
eski bir deniz haritası – kıyısı olmayan.
üzerinde yıkanmamış bir gün duruyor
bir mendil, bir çatal ve sanki suskunluğun içinden geçmiş
eski bir deniz haritası – kıyısı olmayan.
devamını gör...
1854.
bacağımda jartiyer
bilekliğim cartier
agent provocateur giysem
uff çok cool, penti mi der
sözlükçü bir erkeksin
ancak kezban seversin
dizi çıkmış tayt görsen
mal gibi iç çekersin
dada queen derler bana
sarkazma bayılırım ama
full time hedonist part time pianist
sen beni bir de sahnede gör artisttt! .p
yeah babe.p
bilekliğim cartier
agent provocateur giysem
uff çok cool, penti mi der
sözlükçü bir erkeksin
ancak kezban seversin
dizi çıkmış tayt görsen
mal gibi iç çekersin
dada queen derler bana
sarkazma bayılırım ama
full time hedonist part time pianist
sen beni bir de sahnede gör artisttt! .p
yeah babe.p
devamını gör...
1855.
güneş usulca iner denize,
kızıl bir hüzün düşer göze.
ufuk çizgisinde bir masal gibi,
aşkın en güzel rengi çöker geceye.
rüzgar fısıldar sahil boyunca,
ellerin ellerimde, en güzel uykuya.
dalga sesleri bir şarkı söyler,
gözlerin yıldızlarla yarış eder.
dağların ardında kaybolurken gün,
tenimde sıcaklığı, ruhumda hüzün.
bir sonsuzluk gibi bu an dursun,
kalbim hep seninle vursun.
deniz kokusu, rüzgar, gün batımı,
aşkın en güzel anı, en tatlı yarını.
sen ve ben, bir hayal içinde,
sonsuzluğa yürüyelim el ele.
kızıl bir hüzün düşer göze.
ufuk çizgisinde bir masal gibi,
aşkın en güzel rengi çöker geceye.
rüzgar fısıldar sahil boyunca,
ellerin ellerimde, en güzel uykuya.
dalga sesleri bir şarkı söyler,
gözlerin yıldızlarla yarış eder.
dağların ardında kaybolurken gün,
tenimde sıcaklığı, ruhumda hüzün.
bir sonsuzluk gibi bu an dursun,
kalbim hep seninle vursun.
deniz kokusu, rüzgar, gün batımı,
aşkın en güzel anı, en tatlı yarını.
sen ve ben, bir hayal içinde,
sonsuzluğa yürüyelim el ele.
devamını gör...
1856.
bir sokak lambası yere eğilmiş, sanki bir şey fısıldıyor toprağa
yürüyorsun – ayak izlerin yok, çünkü gece seni saklıyor
bir vitrinin camında yüzün var, ama sana ait değil
sen, gecenin cebine konmuş bir eski fotoğrafsın sanki.
yürüyorsun – ayak izlerin yok, çünkü gece seni saklıyor
bir vitrinin camında yüzün var, ama sana ait değil
sen, gecenin cebine konmuş bir eski fotoğrafsın sanki.
devamını gör...
1857.
gözlerin, yıldızlar gibi,
bir bakışta yollar çizer,
denizlerin mavisinden mi,
yoksa bahar yeşilinden mi gelir?
güneş mi saklı içinde,
yoksa ayın serin ışığı mı?
bir an bakıp kaybolunca,
kalır içimde yarım bir anı.
güzel gözlü kız, söyle,
kim çizdi böyle manzarayı?
bir çift bakışla dünyamı,
kim böylesine aydınlattı?
bir bakışta yollar çizer,
denizlerin mavisinden mi,
yoksa bahar yeşilinden mi gelir?
güneş mi saklı içinde,
yoksa ayın serin ışığı mı?
bir an bakıp kaybolunca,
kalır içimde yarım bir anı.
güzel gözlü kız, söyle,
kim çizdi böyle manzarayı?
bir çift bakışla dünyamı,
kim böylesine aydınlattı?
devamını gör...