normal sözlük yazarlarının şiirleri
başlık "martinneder" tarafından 08.01.2021 18:06 tarihinde açılmıştır.
61.
kırmızı mürekkep kağıdı okşadı,
kalem kırıldı, urgan yağlandı
dar ağacının dibi sulandı
beyaz karanfil gibi sallanacağım!
kalem kırıldı, urgan yağlandı
dar ağacının dibi sulandı
beyaz karanfil gibi sallanacağım!
devamını gör...
62.
kendini döndürdü parmak ucumda
elini sıkı tuttum
hiç durmadan dön dedim içimden
yasak gibi burada konuşmak
bakışlarımdan fark etme lütfen
yanlış biliyorum ama kalbim sanki bağıracak
duymasın duymasın dönsün sadece
çünkü ben kalbimden müziği duyamıyorum
kimsin sen ? neden bana eşlik ettin bu gece
kaç saniye sürdü yaşattığın an
ya da ben mi hissettim yalnızca
tutup çekmek istiyorum seni
hayır belli etme kendim, hatalıyım
konuşmaya hâl bırakmadın bende
ama başardım bir iki söz
özür dilerim özür dilerim
ne dedim şimdi ben
bunu sana neden dedim
biliyorum
sana karşı hislerim için özür dilerim
utanıyorum
hoşlandığım erkekler için yazdığım şiirler arasında hoşlandığım bir kız için yazdığım tek şiirdir. partide bir süre birlikte dans etmiştik ondan etkilendiğimi anlayacak diye ödüm kopmuştu. o kadar heyecanlandım ki kızı çok hızlı döndürdüm ve elindeki birası uçtu. özür dilerim diyebildim sadece .d
elini sıkı tuttum
hiç durmadan dön dedim içimden
yasak gibi burada konuşmak
bakışlarımdan fark etme lütfen
yanlış biliyorum ama kalbim sanki bağıracak
duymasın duymasın dönsün sadece
çünkü ben kalbimden müziği duyamıyorum
kimsin sen ? neden bana eşlik ettin bu gece
kaç saniye sürdü yaşattığın an
ya da ben mi hissettim yalnızca
tutup çekmek istiyorum seni
hayır belli etme kendim, hatalıyım
konuşmaya hâl bırakmadın bende
ama başardım bir iki söz
özür dilerim özür dilerim
ne dedim şimdi ben
bunu sana neden dedim
biliyorum
sana karşı hislerim için özür dilerim
utanıyorum
hoşlandığım erkekler için yazdığım şiirler arasında hoşlandığım bir kız için yazdığım tek şiirdir. partide bir süre birlikte dans etmiştik ondan etkilendiğimi anlayacak diye ödüm kopmuştu. o kadar heyecanlandım ki kızı çok hızlı döndürdüm ve elindeki birası uçtu. özür dilerim diyebildim sadece .d
devamını gör...
63.
gecenin karanlığında
tatlı bir ay ışığında
sessiz bir çocuk çığlığında
saklıydı yüreğim.
tatlı bir ay ışığında
sessiz bir çocuk çığlığında
saklıydı yüreğim.
devamını gör...
64.
seni seviyorum
ama şiir yazamam
seni özlüyorum
ama şiir yazamam
sana yazıyorum
ama şiir yazamam
şiir yazamayan şair foo.
ama şiir yazamam
seni özlüyorum
ama şiir yazamam
sana yazıyorum
ama şiir yazamam
şiir yazamayan şair foo.
devamını gör...
65.
hayata dair iddialı cümlelerim olsun isterdim
değirmeninde öğüttü
un ufak oldu hayallerim
ardında bıraktığı çaresizliği
kağıda dökmekmiş benim de kaderim
değirmeninde öğüttü
un ufak oldu hayallerim
ardında bıraktığı çaresizliği
kağıda dökmekmiş benim de kaderim
devamını gör...
66.
hangi kiraz ağacı karşı koyabilmiş ki yalancı bahara, hasretinden yandığı güneşe inat edip..
hangi yürek sağ çıkabilmiş ki umudunu yitirmeden, yalancı bir gülüşe müteakip..
hangi dilsiz kaçabilmiş ki sevdiğini söyleyememenin pişmanlığından, peşine düşen cümleleri ekip..
ne kiraz ağacı vazgeçer bahar ümidinden, ne seven yüz çevirir o sıcak gülümsemeden,
herkesin kırılan kolu kanadı, kanayan dalı hep bu yüzden…
hangi yürek sağ çıkabilmiş ki umudunu yitirmeden, yalancı bir gülüşe müteakip..
hangi dilsiz kaçabilmiş ki sevdiğini söyleyememenin pişmanlığından, peşine düşen cümleleri ekip..
ne kiraz ağacı vazgeçer bahar ümidinden, ne seven yüz çevirir o sıcak gülümsemeden,
herkesin kırılan kolu kanadı, kanayan dalı hep bu yüzden…
devamını gör...
67.
bir yerlere yayınlanması için göndermezsem buraya eklerim ehe.
devamını gör...
68.
uzundur hayat bizim gibi yaşamaktan sıkılanlara
severiz bir sahil kenarında gökyüzünü izlemeyi
hep o olması ihtimali olan paralel evrenleri düşünür dururuz
sonra, sonra yeniden politika yeniden karışmak kalabalığa.
bizi itekler kafası kesilmiş yığınlar,
bir plajda birikmiş çakıl taşı gibi ikircimli dururuz arka planda
deniz sürekli vurur da durur
bizler çok imreniriz kayalara...
severiz bir sahil kenarında gökyüzünü izlemeyi
hep o olması ihtimali olan paralel evrenleri düşünür dururuz
sonra, sonra yeniden politika yeniden karışmak kalabalığa.
bizi itekler kafası kesilmiş yığınlar,
bir plajda birikmiş çakıl taşı gibi ikircimli dururuz arka planda
deniz sürekli vurur da durur
bizler çok imreniriz kayalara...
devamını gör...
69.
son kez bir adamla olduğumda
kaybettim onu saçlarımın sonsuz karanlığında
duruyor,
kavrıyordu arzulu avuçlarıyla
yitip giderken
uçsuz bucaksız kalçalarımın herhangi bir yerinde
sirenlere ait şarkımı söylemiştim ona
artık çoktan karışmıştı yokluğa
en başında her şeyin
bir çehrem vardı tanrı ve ademin verdiği
reddettim onun iradesine hizmeti
reddettim hayvanlarla birlikte yıkanmayı
reddettim öylece yerimde oturmayı
onun yerine uyudum şeytanlarla
gecenin içinden geçtim, aynalar boyunca
cüce, baykuş ve yarasaya eşlik ettim uçarken
ve taşıdım bebeklerin bedenlerini
hırpani parmaklarımla.
çarşaflarının arasından kayarken ben çırılçıplak
dikkat et ki kaybetme yolunu
cadıyım ben,
kocalarınızı baştan çıkaran
kundaktaki yavrunuzu katleden
kızlarınızı gecenin içine sürükleyen
beni cadılıkla suçluyorsunuz
(kendi ateşimden ılık rüzgara
fısıldarken onun adını
sürdünüz beni cennetten)
böylece başladım başkalarının hayatlarını yaşamaya
dokunuşlar için
içimdekiler sıcak, ateş gibi
zina ile evlendim
cinayet ile gebe kaldım
siz kızlarınıza yaptıklarımı yasakladıkça aşık oldum
günah benim hayatım
günah benim dünyaya uzanan patikamdır
bu, içimden şeytan çıkarılacağı anlamına mı gelir
şirin incik boncuklarınız
harikulade muskalarınızla
üç melek her şeyi yapabilir
ama ben kendi özgür irademe sarıldım
haz alıyorum uçuşumdan
parlayan ışıkla savaşmak için
yoğun karanlıktan doğuşumdan
--sadece gözlerimin derinine bak—
beni görüyor musun
benim içimden görüyor musun
hiçbir şey görüyor musun
ama ben seni görüyorum
tekrar sürgün etmeyi dene beni
sevdiklerini benden uzak tutmayı
mağaramın kapısını kapatmayı dene sadece
pencereler senin kibrindir
utancın
kanla kaplı cesetler arasındaki saflığa hasretlerindir
önce ben geldim
ilk adamın sahibi oldum
ilk sebeple ben dans ettim
son kez bir adamla olduğumda
yuttum onu olduğu gibi
ve o, içinden karnımın, güldü neşeyle.
kaybettim onu saçlarımın sonsuz karanlığında
duruyor,
kavrıyordu arzulu avuçlarıyla
yitip giderken
uçsuz bucaksız kalçalarımın herhangi bir yerinde
sirenlere ait şarkımı söylemiştim ona
artık çoktan karışmıştı yokluğa
en başında her şeyin
bir çehrem vardı tanrı ve ademin verdiği
reddettim onun iradesine hizmeti
reddettim hayvanlarla birlikte yıkanmayı
reddettim öylece yerimde oturmayı
onun yerine uyudum şeytanlarla
gecenin içinden geçtim, aynalar boyunca
cüce, baykuş ve yarasaya eşlik ettim uçarken
ve taşıdım bebeklerin bedenlerini
hırpani parmaklarımla.
çarşaflarının arasından kayarken ben çırılçıplak
dikkat et ki kaybetme yolunu
cadıyım ben,
kocalarınızı baştan çıkaran
kundaktaki yavrunuzu katleden
kızlarınızı gecenin içine sürükleyen
beni cadılıkla suçluyorsunuz
(kendi ateşimden ılık rüzgara
fısıldarken onun adını
sürdünüz beni cennetten)
böylece başladım başkalarının hayatlarını yaşamaya
dokunuşlar için
içimdekiler sıcak, ateş gibi
zina ile evlendim
cinayet ile gebe kaldım
siz kızlarınıza yaptıklarımı yasakladıkça aşık oldum
günah benim hayatım
günah benim dünyaya uzanan patikamdır
bu, içimden şeytan çıkarılacağı anlamına mı gelir
şirin incik boncuklarınız
harikulade muskalarınızla
üç melek her şeyi yapabilir
ama ben kendi özgür irademe sarıldım
haz alıyorum uçuşumdan
parlayan ışıkla savaşmak için
yoğun karanlıktan doğuşumdan
--sadece gözlerimin derinine bak—
beni görüyor musun
benim içimden görüyor musun
hiçbir şey görüyor musun
ama ben seni görüyorum
tekrar sürgün etmeyi dene beni
sevdiklerini benden uzak tutmayı
mağaramın kapısını kapatmayı dene sadece
pencereler senin kibrindir
utancın
kanla kaplı cesetler arasındaki saflığa hasretlerindir
önce ben geldim
ilk adamın sahibi oldum
ilk sebeple ben dans ettim
son kez bir adamla olduğumda
yuttum onu olduğu gibi
ve o, içinden karnımın, güldü neşeyle.
devamını gör...
70.
"yeşil ki gözlerinden biçmiş elbisesini
bülbül sana özenmiş almış o şuh sesini."
bülbül sana özenmiş almış o şuh sesini."
devamını gör...
71.
eski günlerimi attım yanan ateşin içine
kül oldu düştüğü gibi ellerimden
alevlerin içinde kıvrılıp büzüşürken anılar
yaşadığım her günü besledim özenle
bastım kalan külleri yaralarına geçmişin
doldurdum içine yanan eski günlerimi
gecenin kör saatlerini kül kokan nefesimle geçirdim
ama ne küllerim kaldı geriye güneş doğduğu vakit,
ne de eski günlerim
bugünümü yeşertmesine izin verirken güneşe
eski günlerimin meyvelerinden kalan tohumlar doldu toprağıma
ektim biçtim her gün, bıkmadım, özümü hissettim
yeni filizler doldu, yeni renkler yeni kokular sindi içime
açan filizler sarardı çok geçmeden
yaşatmadı eski tadını, hissettirmedi huzurun doğuşunu kollarımda
sanki her yer buz kesilmiş puslu bir toprağa dönüştü aniden
kurumuş dalların arasında durdum
kendimi izledim karşıdan mahmur bedenimle
her gün bir umut yaprağı daha döküldü içimden
geriye tek kalan saydığım nefeslerim idi artık
sonra...sonra kuruduk sakince
kuruduk ve toprak olduk tohumlar içinde...
kül oldu düştüğü gibi ellerimden
alevlerin içinde kıvrılıp büzüşürken anılar
yaşadığım her günü besledim özenle
bastım kalan külleri yaralarına geçmişin
doldurdum içine yanan eski günlerimi
gecenin kör saatlerini kül kokan nefesimle geçirdim
ama ne küllerim kaldı geriye güneş doğduğu vakit,
ne de eski günlerim
bugünümü yeşertmesine izin verirken güneşe
eski günlerimin meyvelerinden kalan tohumlar doldu toprağıma
ektim biçtim her gün, bıkmadım, özümü hissettim
yeni filizler doldu, yeni renkler yeni kokular sindi içime
açan filizler sarardı çok geçmeden
yaşatmadı eski tadını, hissettirmedi huzurun doğuşunu kollarımda
sanki her yer buz kesilmiş puslu bir toprağa dönüştü aniden
kurumuş dalların arasında durdum
kendimi izledim karşıdan mahmur bedenimle
her gün bir umut yaprağı daha döküldü içimden
geriye tek kalan saydığım nefeslerim idi artık
sonra...sonra kuruduk sakince
kuruduk ve toprak olduk tohumlar içinde...
devamını gör...
72.
hey, çocuk
sence yerin var mı dünyada
bak tepeden sürünüyoruz boşlukda
çöplük burası uygun değil sana
nasıl, neden diye sorma bana
uzaklara git gelme buraya.
kandırıyorlar seni inanma onlara
küçük gemine bin ve dokunmaya çalış ufka
haydi git tanrının kollarına
bekliyor seni orada
giderken selam söyle ay dedeye
yakından bak ona
uzakdan göründüğü kadar güzel mi acaba
bahsetme benden üzülür sonra
söz verdim gidicem yanına
korkma sahip çıkarlar sana
....
sence yerin var mı dünyada
bak tepeden sürünüyoruz boşlukda
çöplük burası uygun değil sana
nasıl, neden diye sorma bana
uzaklara git gelme buraya.
kandırıyorlar seni inanma onlara
küçük gemine bin ve dokunmaya çalış ufka
haydi git tanrının kollarına
bekliyor seni orada
giderken selam söyle ay dedeye
yakından bak ona
uzakdan göründüğü kadar güzel mi acaba
bahsetme benden üzülür sonra
söz verdim gidicem yanına
korkma sahip çıkarlar sana
....
devamını gör...
73.
devamını gör...
74.
dün yazmıştım. alıntı değil.
to our final night together
and all our nights apart
ı'll love you forever
not live without you and adapt
so guiding and true
ı'd rather be with you
to our final night together
and all our nights apart
ı'll love you forever
not live without you and adapt
so guiding and true
ı'd rather be with you
devamını gör...
75.
gözlerinden vazgeçtim sana bakmıyor diye
devamını gör...
76.
yüzünde nur
havada bulut
gel sen he de
herşeyi unut
vize ödevi dediğin nedir ki emineciğim
sen he de herşey hal olur.
havada bulut
gel sen he de
herşeyi unut
vize ödevi dediğin nedir ki emineciğim
sen he de herşey hal olur.
devamını gör...
77.
yolunu beklemek sabahtan akşama
sokağı dinlemek, bir kulağı kapıda
işten dönenleri, pazardan gelenleri
tüm mahalleyi süzmek baştan ayağa
işte benim sürgünüm
şark hizmetim
senin yolunu gözlemek
gün doğumundan
gün batımına
bilsem de geri gelmeyeceksin
umudumu gezdirmek dört duvar arasında
çıkmaz ayın o son çarşambası
merdivenlerinde oturduğum o tazı çıkmazı
seni bana getirecek
o gemi gelmedi ama
biz o gemiyle gideceğiz
sokağı dinlemek, bir kulağı kapıda
işten dönenleri, pazardan gelenleri
tüm mahalleyi süzmek baştan ayağa
işte benim sürgünüm
şark hizmetim
senin yolunu gözlemek
gün doğumundan
gün batımına
bilsem de geri gelmeyeceksin
umudumu gezdirmek dört duvar arasında
çıkmaz ayın o son çarşambası
merdivenlerinde oturduğum o tazı çıkmazı
seni bana getirecek
o gemi gelmedi ama
biz o gemiyle gideceğiz
devamını gör...
78.
içimde bir huzursuzluk
yine acı bir mutsuzluk
gecede var bir kusursuzluk
insanlarda var bir muzurluk
garip bir kaygı, heyecan
her şey düzelecek san
sen yine de insanlara kan
kurtulmuş mu acısından bir han
hayır zorluklarla hep devam eder
bırakmaz insanı hiçbir dert, keder
sen sanma dünya iyi, çokca beter
sen emek ver olsun, olsun sonu heder.
yine acı bir mutsuzluk
gecede var bir kusursuzluk
insanlarda var bir muzurluk
garip bir kaygı, heyecan
her şey düzelecek san
sen yine de insanlara kan
kurtulmuş mu acısından bir han
hayır zorluklarla hep devam eder
bırakmaz insanı hiçbir dert, keder
sen sanma dünya iyi, çokca beter
sen emek ver olsun, olsun sonu heder.
devamını gör...
79.
büyümeye hasret çocukları bilir misin?
mısır tarlalarında karadenizin koşarlar
derileri yanar içlerindeki umutları artar
rüzgar kesiklerinden girer ışık tenlerine
bu yüzden bu çocuklar ışıkta arar umudu
boylarından büyük mısır sapları arasında
seyrek boşluklardan sızan o ışıkta
bilir miyiz gerçekten o çocukları
büyümeye hasret çocukları bilir misin?
yaşı yirmi otuz kırk elli altmış yetmiş...
ölüme her gün biraz daha yaklaşırlar
mısır tarlalarında koşarlar ışıksız evlerde
güneşi bir daha görebilmenin umuduyla
mısır tarlalarında karadenizin koşarlar
derileri yanar içlerindeki umutları artar
rüzgar kesiklerinden girer ışık tenlerine
bu yüzden bu çocuklar ışıkta arar umudu
boylarından büyük mısır sapları arasında
seyrek boşluklardan sızan o ışıkta
bilir miyiz gerçekten o çocukları
büyümeye hasret çocukları bilir misin?
yaşı yirmi otuz kırk elli altmış yetmiş...
ölüme her gün biraz daha yaklaşırlar
mısır tarlalarında koşarlar ışıksız evlerde
güneşi bir daha görebilmenin umuduyla
devamını gör...
80.
bütün hayal kırıklıklarımı topladım,
bütün can yakan sözlerini ve
boşvermişliklerini,
bencilliklerini,
susuşlarını,
işine geldiği gibi açılan algılarını ve
ansızın beliren duyarsızlıklarını,
ve hep yıkmaya çalıştığım o itina ile ördüğün lanet olasıca duvarlarını,
bir eşik vardı,
bir adım,
oradan sonrası sensizlik,
oradan sonrası sen sağ ben selamet
geçemedim...
atamadım o adımı,
seni ardımda bırakıp yoluma gidemedim,
sanki bin yıldır tuttuğum nefesimmişsin gibi bırakamadım seni,
aslında içten içe öldürüyorken beni,
oysa hiçbir zaman açılmayacağını bildiğim bir kapının önünde yüz yıl beklemek gibiydi senin değişmeni beklemek,
öyle boş, öyle nafile,
öyle ziyan edilmiş...
bütün can yakan sözlerini ve
boşvermişliklerini,
bencilliklerini,
susuşlarını,
işine geldiği gibi açılan algılarını ve
ansızın beliren duyarsızlıklarını,
ve hep yıkmaya çalıştığım o itina ile ördüğün lanet olasıca duvarlarını,
bir eşik vardı,
bir adım,
oradan sonrası sensizlik,
oradan sonrası sen sağ ben selamet
geçemedim...
atamadım o adımı,
seni ardımda bırakıp yoluma gidemedim,
sanki bin yıldır tuttuğum nefesimmişsin gibi bırakamadım seni,
aslında içten içe öldürüyorken beni,
oysa hiçbir zaman açılmayacağını bildiğim bir kapının önünde yüz yıl beklemek gibiydi senin değişmeni beklemek,
öyle boş, öyle nafile,
öyle ziyan edilmiş...
devamını gör...